II. MURAD DÖNEMİ’NDEKİ KÜLTÜREL GELİŞMELER
Tarih derslerinde yer alan herşeyden öte tarihe dair aradığınız ne var ise hepsi burada.
II.Murad Dönemindeki Kültürel Gelişmeler
Osmanlı'da Sözlü ve Yazılı Kültür
OSMANLI’DA SÖZLÜ VE YAZILI KÜLTÜR
Osmanlı Beyliği’nin kuruluşu hakkında ileri sürülen çeşitli nazariyeler
Paul Wittek
Tarihçi Yazar Paul Wittek Osmanlı Beyliği’nin güçlü bir devlet olmasını bu beyliği kuranların gaza düşüncesi ile hareket etmesine bağlamaktadır.
Ona göre Osmanlılar gaza ile ganimet elde etmeyi amaçlamışlardır.
Bunun yanında kendi dinlerini başka yerlere yaymak isteyen Gaziler ele geçirilen bölgelerdeki halkın dini inançlarına saygı duymuşlardır. Bu da farklı dinlere inanan insanların birlikte yaşama arzusunu ortaya çıkarmıştır.
Wittek, Osmanlı’nın Kayı boyu ile alakası olmadığını iddia etmiştir.
Fuat Köprülü
Fuat Köprülü Osmanlı’nın kuruluşu ile ilgili tüm nazariyeleri incelemiş bunlardan tek yönlü bakış açısına sahip tezleri reddederek birçok etkeni bir arada vermiştir.
Ona göre Osmanlı Beyliği’nin güçlü bir devlet olmasını da özetle şunlar etkili olmuştur:
- Moğol baskısından kaçan Türklerin göçü ile nüfusun artması
- Gaza ruhu ile hareket edilmesi
- Gaziyan-ı Rum, Bacıyan-ı Rum, Ahiyan-ı Rum, Abdalan-ı Rum gibi askeri sosyal ve ekonomik grupların desteği
- Jeopolitik üstünlükler
- Diğer beyliklerle iyi geçinilmesi
- Etnik özellikler
- Osmanlı kabilelerinin asil oluşu
Halil İnalcık
Fuat Köprülü gibi Osmanlı Beyliği’nin güçlü bir beylik oluşunu birçok etkeni içine alarak değerlendirir. Bunların başlıcaları özetle şunlardır:
- Yöneticilerin Selçuklu teşkilatı içinde tecrübe kazanmaları
- Jeopolitik konumun iyi değerlendirilmesi ve farklı aşiretlerin sempatisini kazanmaları
- Adaleti yönetim anlayışı
- Gaza politikası sergilenmesi
- Teşkilatlanmaya önem verilmesi
- Türk geleneklerine sadık kalınması
- Ülke topraklarını paylaştırmayarak daha Merkezi bir anlayış sergilemeleri
- Asker, yönetici, alim ve sufilerin desteğini almaları
Kadızâde-i Rûmî
Kadızâde-i Rûmî (yak. 1364, Bursa, Osmanlı Devleti – 1436, Semerkant, Timur İmparatorluğu) asıl adı Selahaddin Musa, Orta Çağ'ın ünlü Türk matematik ve astronomi bilgini.
Osmanlı Devleti'nde yetişmiş bir bilim insanı olan Kadızade, eğitimini tamamlamak için gittiği Timur İmparatorluğu'nda Uluğ Bey'e hocalık ve yol göstericilik yapmış; Uluğ Bey'in Astronomi Cetvellerinin hazırlanmasında büyük hizmeti geçmiştir. Uluğ Bey Medresesi'nde Ali Kuşçu ve Fethullah Şirvani'yi yetiştirmiştir.
Torunu Mirim Çelebi 15. yüzyılın önemli matematikçileri arasındadır.
Hayatı
Bursa'da ulema sınıfından bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Babası, Bursa Kadısı Mehmed Efendi'dir. Dedesi Mahmut Çelebi de uzun süre Bursa kadılığı yapmış ve bu nedenle "Koca Kadı" olarak tanınmaktaydı. Babasının ölümü üzerine dedesi Kadı Mahmud Çelebi tarafından yetiştirildi.
Medrese öğrenimine Bursa'da başladı. I. Murad döneminin ünlü bilgini Molla Fenari'nin öğrencisi oldu; ondan fıkıh, astronomi, matematik dersleri aldı. Astronomi bilgisini ilerletmek için Konya'ya giderek Müneccim Feyzullah'tan astronomi dersleri aldı. 1383’te Bursa’da iken aritmetik ve cebir üzerine bir eser yazdı.
Dönemin önde gelen bilim adamlarından Seyid Şerif Curcânî’nin derslerine devam edebilmek için Molla Fenari'nin teşvikiyle Horasan'a gitti. Onun "Mevakif (Duraklar)" adlı eserini inceleyip, eserde birtakım eksiklik ve yanlışlıklar tespit etmesi üzerine, hocası Seyid Şerif Curcânî ile arası açıldı. Bu sebeple Curcan'dan ayrılarak Bursa'dayken hocası Molla Fenari'nin ziyaret etmesini önerdiği Buhara ve Semerkant şehirlerini görmek için 1407'de yola çıktı.
1410 yılında Semerkant'a vardı. Burası o sırada Timur İmparatoru olan Şahruh'un bilim ve kültüre meraklı oğlu Uluğ Bey tarafından yönetilmekteydi. Uluğ Bey ile tanışması hayatında dönüm noktası oldu. Hayatının geri kalanında Semerkant'ta yaşadı. Uluğ Bey'in 1417'de inşa ettirmeye başladığı medresede müderrislik yaptı. Medrese ile birlikte inşa edilen Semerkant Rasathanesi'nde Gıyaseddin Cemşid’in ölümünden sonra müdürlük yaptı. Yine bu şehirde evlendi; Şemseddin Mehmet adında bir oğlu oldu.
En önemli astronomi faaliyeti, müşterek bir eser olan "Zic-i Uluğ Bey" adlı esere katkılarıdır. Eser ölümünün ertesi yılında yayımlanmıştır.
Matematik alanındaki en orijinal çalışması ise Gıyaseddin Cemşid'in bir derecelik yayın sinüsünün hesaplanması için geliştirdiği cebir yöntemini genişletip basitleştirmesidir. Geliştirdiği yöntem, birkaç adımda öngörülen doğruluğa ulaştığından çağının ötesinde modern bir yaklaşımı sergiler.
Kadızade Rumi, yetiştirdiği öğrencilere Osmanlı ülkesine gitmeleri için telkinde bulunmuş; onun yönlendirmesiyle Anadolu'ya giden Ali Kuşçu ve Fethullah eş-Şirvani Semerkant matematik-astronomi okulunun birikimlerini Anadolu'ya getirmiştir.
1436'da Semerkant'ta öldü. Timur ailesinin Şah Zinde türbesine defnedildi.
Eserleri
- Muhtasar-ı Fi’l-Hisab (Hesap Özeti): Matematik üzerinedir.
- Risale Fi-istihracı’l-Ceyb Derece-i Vahide: (Bir Derecenin Sinüsünü Elde Etme Üzerine Bir Risale): Bu Eserde 1 derecelik yayın Sinüs değerini elde etmek üzerine bir yöntem geliştirilmiştir.
- Şerh el-Mülahhas Fi’l-Hey’e: Astronomi ile ilgili bir eserdir. Çağmini’nin el-Mülahhas Fi’l-Hey’e adlı astronomi eseri üzerine bir yorumdur.
- Eşkâl-i Te’sis Şerhi: Geometrik öncüller dair bir eserdir. Euclides’in Elementler adlı eseri üzerine bir yorumdur.
Ali Kuşçu Hayatı ve Eserleri
ALİ KUŞÇU (1403-1474)
Derviş Gaziler
İlk Türk Devletlerinde Ekonomi
Şair Sultanlar
Şair Sultanlar