Dersimiz Tarih: İstanbul'un Fethinde Yaşanan İlginç Olaylar

29 Mayıs 2025 Perşembe

İstanbul'un Fethinde Yaşanan İlginç Olaylar



İstanbul'un Fethinde Yaşanan İlginç Olaylar

1453 yılı 23 Mart’ta ordusuyla Edirne’den hareket eden Sultan II. Mehmet, İstanbul surlarını yıkacak büyüklükteki topların planını bizzat kendisi hazırlayarak, o zamana kadar yapılan toplardan çok daha büyük toplar döktürdü.

Büyük dahinin balistik hesaplarını bizzat kendisinin yaptığı, yaklaşık 17 ton bakır kullanılarak dökülen ve 1,5 ton ağırlığındaki mermileri 1000 metre uzağa atabilen toplara "Şahi" adı veriliyordu.

Fetih için kapsamlı bir plan yapan Sultan II. Mehmet, Bizans`a denizden gelebilecek yardımı önlemek amacıyla Anadolu Hisarı`nın karşısına Rumeli hisarını yaptırdı.

Kuşatma 6 Nisan’da başladı. İstanbul`u fetih için 80.000 ile 200.000 arası değişen bir ordu ile İstanbul`a hareket eden II. Mehmet, uzunluğu 22,5 km.yi bulan dönemin en güçlü surları ile mücadele etti.

Haliç’e girmeden İstanbul’un fethedilmeyeceğini anlayan Sultan II.Mehmet, Tophane’den Kasımpaşa’ya kadar kızaklar döşetti.

Gemilerin, kızakların üzerinden kaydırılabilmesi için, Galata Cenevizlilerinden zeytinyağı, domuzyağı ve sade yağ alınarak kızaklar yağlandı. 21-22 Nisan gecesi 67 parça Osmanlı gemisi bu kızaklardan kaydırılarak Haliç’e indirildi. Haliç`e yağlı kızaklarla indirdiği gemilerle surlara saldırdı.

18 Nisan’da İstanbul adaları alındı. 22 Nisan gecesi Türk donanması karadan Haliç’e indirildi.

29 Mayıs 1453 sabahı, şafak sökmeden önce başlayan top atışlarıyla surlar sarsılıyor, mehter takımı İstanbul semalarını inletiyordu. Bugün büyük bir gündü.

 Son olarak 29 Mayıs sabahı yapılan taarruzla, yirmi sekiz defa kuşatılan İstanbul, Osmanlı topraklarına katılmış oldu.

"Şahî" adlı büyük top bugün Topkapı denilen yerdeydi. Fatih’in keşfi olan geliştirilmiş havan topları, Beyoğlu sırtları ve Galata surlarından aşırtma atışlarla Haliç’teki düşman gemilerini batırmaya başlamıştı.

Batı Bakış Açısı: AÇIK UNUTULAN KAPI HİKAYESİ

Batılı tarihçi ve edebiyatçıların bazıları İstanbul`un fethinin son safhasını şu şekilde anlatır: "Surların arasında dolaşan birkaç Türk askeri Edirnekapı ile Eğrikapı arasında bulunan Kerkoporta (Cambazhâne) denilen yayalara ayrılmış küçük kapılardan birisinin aklın alamayacağı bir unutkanlık yüzünden açık kaldığını görürler.

Diğer askerlere de haber verilir ve Türkler bu kapıdan girerek İstanbul`u fethederler. Herkesin unuttuğu bir kapı olan Kerkoporta, küçücük bir rastlantı, dünya tarihinin gidişini değiştirmiştir."Ancak dönemin Türk kaynakları ile dönemin diğer Latin ve Bizans kaynakları incelendiğinde fethin son aşamasının hiç de bu şekilde olmadığı anlaşılıyor. Açık kapı söylentilerinin gerçekle alakası yoktur. Öyleyse bu söylentiye niye inanma ihtyacı hissediyorlar?

FETİHTEN SONRASI

İstanbul`un fethedildiği o savaşın sonunda Fatih, beyaz atı üstünde İstanbul`a girer; Türk halkı heyecanla onu karşılar. Fatih`in hemen yanında duran hocası Akşemseddin’i padişah sanarak ellerindeki çiçek demetlerini ona vermeye çalışırlar. Akşemseddin ise gencecik padişah Fatih`i gösterir; ‘Sultan Mehmed odur, çiçekleri ona veriniz’ demek ister. Fatih de Akşemseddin‘i göstererek,’Gidin gene ona verin... Sultan Mehmed benim ama o benim hocamdır’ der.

FETİHTEN SONRA ŞEHİRDE TADİLAT BAŞLADI

Fatih, İstanbul’u alınca şehrin hemen imar ve onarımına girişti. Bu arada Fatih Sultan Mehmet’in yanında bulunan Akşemsettin, Molla Güranî, Molla Hüsrev ve Molla Zeyrek O’na başvurarak daha önce Ayasofya ve civarı ile Pantokrator’a (Zeyrek) yerleştirilen öğrenciler için bir medrese kurulmasını istemişlerdi. 

Fatih, ilim adamlarının isteğini kırmayarak büyük bir cami ile onun yanına "Sahn-ı Semen" (Sekizli Medrese) diye anılan binalar topluluğunun yapılmasını emretmişti. 17 yıl sonra tamamlanan bu eserler ilçenin gelişmesinde en önemli rolü oynamıştı.

Fetihten sonra, büyük bir sosyal ve kültürel etkinlik merkezi olan Fatih Külliyesi’nin kurulması (1463-1470) saraçların ve demircilerin çalıştığı büyük Saraçhane Çarşısı ve Şehzadebaşı’ndaki yeniçeri odalarının yapımı bu bölgede yeni mahallelerin gelişmesine neden olmuştur.

Fatih’in paşalarından Has Murat Paşa’nın kurdurduğu cami ve çevresi bugün Murat Paşa mahallesi olarak bilinir. Bunu Koca Mustafa Paşa, Küçük Mustafa Paşa, İskender Paşa ve Atik Ali Paşaların yaptırdığı külliyeler izlemiştir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder