Irak Sınırı ve Musul Meselesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Irak Sınırı ve Musul Meselesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Mart 2017 Salı

ATATÜRK DÖNEMİ TÜRK DIŞ POLİTİKASI -1 ( 1923-1930) L11-L12

Atatürk’ün Dış Politikasının Temel İlkeleri :
Dış politikanın temelleri Erzurum Kongresi’nde atıldı. Belirlenen politikanın ilkeleri şunlardır:
  • Rejim farkı gözetmeksizin her devletle iyi geçinilmeli.
  • Devletlere karşı aşırı düşmanlıktan ve aşırı iyimser olup bağlılıktan kaçınılmalı.
  • Geçmişten ders alarak geleceği ona göre tayin etmeli.
  • Devletlerarası ilişkilerde duygusallıktan uzak, gerçekçi ve akılcı olmalı.
  • Aksiyoner davranmalı, fakat maceraya atılmamalı.
  • Sorunların çözümünde sıra takip edilmeli.
  • Türkiye Cumhuriyeti tam bağımsız olmalı.
  • Azınlıklara verilen ayrıcalıklar sona ermeli.
  • “Yurtta sulh, cihanda sulh.”
  • Modern Avrupa ile Türkiye’yi bütünleştirmek.

A) 1923-1930 DÖNEMİ DIŞ POLİTİKA

a) Irak Sınırı ve Musul Meselesi
  • Kurtuluş Savaşı’nda Musul alınamamış ve İngiltere burada Manda rejimini ilan etmiştir.
  • Lozan Barış Antlaşması’nda da Musul Meselesi halledilememiştir.
  • Musul Meselesi’nin çözümü için Türkiye ile İngiltere 19 Mayıs 1924’te bir araya gelip bir konferans düzenlenmiş, ancak burada da bir sonuç alınamamış ve sorun Milletler Cemiyeti’ne götürülmüştür.
  • Milletler Cemiyeti’nde de bir sonuç alınamayınca Adalet Yüksek Divanı’na gidilmiş, fakat yine sonuç alınamamıştır.
  • Bu sırada Şeyh Said İsyanı çıkmış ve Türkiye Musul Meselesi üzerine gerektiği şekilde gidememiştir.
  • Sonunda Türkiye, Milletler Cemiyeti’nin şartlarını kabul ederek, İngiltere ile Ankara Antlaşması’nı imzalamıştır (5 Haziran 1926). Buna göre:
  • Musul ve Kerkük Irak’a bırakılacak.
  • Irak, Musul’a karşılık petrol üzerinden alınan verginin %10’unu 25 yıl süreyle Türkiye’ye verecek.
  • Hakkari sınırı Türkiye’nin lehine düzenlenecek.

Not :
Ankara Antlaşması ile Misak-ı Milli sınırları içinde önemli bir bölge kaybedilmiştir.

b) Yabancı Okullar Sorunu
  • Yabancı okulların 1925-2926 yönetmeliklerine uyması kabul edilmiştir.
  • Yabancı okulların tarih ve coğrafya derslerine Türk öğretmenlerin girmesine karar verilmiştir.
  • Ders kitaplarında Türkiye aleyhine yazıların kesinlikle konmaması şartı getirilmiştir.
  • Din derslerine yalnızca bağlı bulunulan dinin öğrencilerinin girmesine izin verilmiştir.
  • Bu şartlar Fransa ile Türkiye arasındaki iyi ilişkilerin kurulmasının gecikmesine neden olmuştur.


c) Nüfus Mübadelesi (1 Aralık 1926)
  • Lozan’da, İstanbul dışındaki Rumlar il, Batı Trakya dışındaki Türkler’in karşılıklı değişimi kabul edilmiştir.
  • Lozan’da “yerleşik” kelimesinin kullanılması daha sonra yanlış anlamalara neden olmuştur.
  • Sorunu halletmek için Milletler Cemiyeti’ne gidilmiştir.
  • Sorun çözülemeyince Yüksek Adalet Divanı’na gidilmiş, fakat sorun burada da çözülememiştir.
  • Yunanistan Türkler’in mallarına el koyunca Türkiye de kendi topraklarındaki Rumlar’ın mallarına el koymuştur.
  • Sonunda Atina’da bir anlaşma ile sorun halledilmiş ve nüfus mübadelesi gerçekleşmiştir (1 Aralık 1926).
  • Başka bir antlaşma daha yapılarak İstanbul’da yaşayan Rumlar ile Batı Trakya’da yaşayan Türkler “yerleşik” kabul edilmiştir (10 Haziran 1930).
  • Yunan Başbakanı Venizelos Türkiye’yi ziyaret etmiş ve iki ülke arasında iyi ilişkiler başlamıştır (Ekim 1930).
  • 1954’te Kıbrıs Sorunu’nun çıkması ile ilişkiler tekrar bozulmuştur.




d) Borçlar Meselesi
  • Osmanlı’nın en çok borcu olduğu ülke Fransa idi.
  • Borçların ödenmesi için 1926-1933 arası Fransa ile görüşmeler yapılmış ve ödemelerin taksitle yapılması karara bağlanmıştır.
  • 1929 Dünya Ekonomik Buhranı nedeni ile ödemeler 1954’e kadar sürmüş, 1983’e kadar faiz ödenmiştir.