kadim dünyada yönetim şekilleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kadim dünyada yönetim şekilleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Kasım 2017 Pazartesi

İlk Devletlerde Gücün Meşruiyet Kaynağı


1.Hititler , Urartular ve benzerlerinde kralların  güçlerini tanrıdan aldıklarına inanılır ve emirleri tanrı emri gibi görülürdü
2.Eski Yunan uygarlığında devleti soylular  ve kral birlikte yönetirken din adına söz sahibi olarak yönetiyorlardı.
İyonlarda ise soylular yönetimde en etkin konumdaydılar.
3.Sümerlerde ve diğer Mezopotamya uygarlıklarında her konuda tam yetkiye sahip rahip-krallar ülkeyi yönetirdi.Rahipler sınıfının da yönetimde etkisi vardı.
Hammurabi ise diğer sümer krallarından farklı olarak kendisini adaletin kralı ilan etmiştir.
4.Mısır da ise krallar önce diğer uygarlıklar gibi tanrının yeryüzündeki temsilcisiylen sonradan kendilerini tanrı-kral olarak görmeğe başlamışlardır.
5.Elamlar ve diğer İran uygarlıklarında kral ülkeyi tanrı adına yönetirdi.
Monarşi:siyasi gücün yönetme yetkisinin bir tek kişinin elinde olduğu ve bu yetkinin kan yoluyla aile bireylerine geçtiği yönetim biçimidir. 

6.Büyük İskender'in babasının yerine Makedonya Krallığı'nın başa geçmesinden sonra Hindistan'ın Pencap Havzasına kadar ilerlemesi sonucu meydana gelen Büyük İskender İmparatorluğu vaktinde Helenizm kültürü ortaya çıktı. 
Helenizm, doğu ve batı kültürlerinin sentezinden üretilen yeni bir kültürdür.
Büyük İskender ele geçirdiği Mısır ve Batı Anadolu'da meşruiyet kaynağını oralara göre yeniden düzenlemiştir. Tanrı-kral ilan edilerek meşruiyet kaynağı dinselleştirilmiştir.
7.Roma İmparatorluğu vaktinde  sırasıyla Krallık,Cumhuriyet ve İmparatorluk dönemleri yaşanmıştır. 
Krallık ve Cumhuriyet dönemlerinde aristokratlar yönetimde etkindi.İmparatorluk döneminde ise imparator, yönetimin başı, başyargıç,başkomutan ve başrahip olarak herşeyin başıydı. 
Sonuç: İlkçağ medeniyetlerinde meşruiyet kaynağı, dinin yanısıra soyluluktu. Yönetme yetkisinin belirli soylara ait olduğuna inanılırdı ve yönetenler bir şekilde kendilerini onlara dayandırmaya çalışırlardı.