3.TECESSÜS VE MAHREMİYET İHLALİ
“Hiç kimsenin izinsiz olarak bir başkasının evinin içine bakması helal değildir.
Eğer bakarsa (eve) girmiş demektir...” (Tirmizî, Salât, 148.)
Tecessüs, bir kimsenin özel durumunu merak edip öğrenmek için onun bilgisi ve rızası
dışında gizlice araştırma yapmaktır.
Dinimizde insanların özel hayatlarının araştırılması ve ifşa edilmesi yasaklanmıştır.
İslam bu mahremiyeti korumak için bazı kurallar ortaya koymuştur. Tessettür de bu kurallardan biridir.Nûr suresi, 30-31. ayetlerde tesettür emredilmektedir.
Mahremiyet ihlali,aynı zamanda Özel ve resmî kurumların gizli bilgilerini araştırmak, bu bilgileri başkalarıyla paylaşmak hatta bunlardan maddi kazanç elde etmek de tecessüs ve mahremiyet ihlalidir ve hukuki sonuçlar doğurur.
4.Fitne, Fesat ve Terör
Fitne, bozgunculuk, karışıklık ve kargaşa çıkarmaktır.
Fitne, dinimizde büyük günahlardandır. Hatta öldürmekten bile daha kötü görülmüştür.
Nifak; içi dışı bir olmamak, iki yüzlü olmak demektir. Münafık, bir yüzüyle doğruluktan, adaletten söz ederken diğer taraftan bozgunculuk ve yalan üzere planlar yapmaktadır.
Münafıklar, inanmadıkları halde inanmış gibi görünürler. Asıl niyetleri ise Müslümanların aralarını açmak, onları birbirine düşürmek ve böylece toplumda huzursuzluk ortamı oluşturmaktır.
Yüce Allah Hucurât suresi, 6. ayette “Ey iman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.”
buyurarak toplumsal ilişkilerimizin fitneye kurban edilmemesi gerektiği konusunda bizleri uyarmaktadır.
Fesat, toplumda yerleşmiş olan doğru inanç, düşünce ve düzenin bozularak yalan, yanlış
ve olumsuz propagandayla hak ve adaletin ortadan kaldırılması, toplumda kargaşanın hâkim olmasıdır.Fesat çıkaranlar değerlere, örf ve âdetlere saldırarak toplumda ahlaki bir yozlaşma oluşturmaya çalışırlar.
Terör; etrafa korku salmak, öldürmek, yaralamak, tahrip etmek suretiyle toplumun can, mal
ve namus güvenliğini tehdit etmektir.
İslam, getirmiş olduğu inanç ve ahlak sistemine karşı düşmanca tavır almaya müsaade
etmediği gibi yeryüzünde fesat çıkararak toplum düzeninin bozulmasına da izin vermez.
“Hiç kimsenin izinsiz olarak bir başkasının evinin içine bakması helal değildir.
Eğer bakarsa (eve) girmiş demektir...” (Tirmizî, Salât, 148.)
Tecessüs, bir kimsenin özel durumunu merak edip öğrenmek için onun bilgisi ve rızası
dışında gizlice araştırma yapmaktır.
Dinimizde insanların özel hayatlarının araştırılması ve ifşa edilmesi yasaklanmıştır.
İslam bu mahremiyeti korumak için bazı kurallar ortaya koymuştur. Tessettür de bu kurallardan biridir.Nûr suresi, 30-31. ayetlerde tesettür emredilmektedir.
Mahremiyet ihlali,aynı zamanda Özel ve resmî kurumların gizli bilgilerini araştırmak, bu bilgileri başkalarıyla paylaşmak hatta bunlardan maddi kazanç elde etmek de tecessüs ve mahremiyet ihlalidir ve hukuki sonuçlar doğurur.
4.Fitne, Fesat ve Terör
Fitne, bozgunculuk, karışıklık ve kargaşa çıkarmaktır.
Fitne, dinimizde büyük günahlardandır. Hatta öldürmekten bile daha kötü görülmüştür.
Nifak; içi dışı bir olmamak, iki yüzlü olmak demektir. Münafık, bir yüzüyle doğruluktan, adaletten söz ederken diğer taraftan bozgunculuk ve yalan üzere planlar yapmaktadır.
Münafıklar, inanmadıkları halde inanmış gibi görünürler. Asıl niyetleri ise Müslümanların aralarını açmak, onları birbirine düşürmek ve böylece toplumda huzursuzluk ortamı oluşturmaktır.
Yüce Allah Hucurât suresi, 6. ayette “Ey iman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.”
buyurarak toplumsal ilişkilerimizin fitneye kurban edilmemesi gerektiği konusunda bizleri uyarmaktadır.
Fesat, toplumda yerleşmiş olan doğru inanç, düşünce ve düzenin bozularak yalan, yanlış
ve olumsuz propagandayla hak ve adaletin ortadan kaldırılması, toplumda kargaşanın hâkim olmasıdır.Fesat çıkaranlar değerlere, örf ve âdetlere saldırarak toplumda ahlaki bir yozlaşma oluşturmaya çalışırlar.
Terör; etrafa korku salmak, öldürmek, yaralamak, tahrip etmek suretiyle toplumun can, mal
ve namus güvenliğini tehdit etmektir.
İslam, getirmiş olduğu inanç ve ahlak sistemine karşı düşmanca tavır almaya müsaade
etmediği gibi yeryüzünde fesat çıkararak toplum düzeninin bozulmasına da izin vermez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder