30 Aralık 2019 Pazartesi

OSMANLI TOPRAKLARINI PAYLAŞMA MÜCADELESİ



Osmanlı Devleti, 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması'ndan sonra Avrupa'da gücünü kaybedince Rusya onun yerini alıp Avusturya ile mücadeleye başladı. Bir süre sonra ikisi birlikte Osmanlı'ya karşı saldırıya başladılar. 1780 'de Grek Projesi üzerinde II.Katerine (Rusya) ve II.Joseph (Avusturya) anlaşarak Osmanlı 'yı bölme ittifakı yaptılar.

Grek Projesine göre İstanbul, Trakya, Makedonya, Bulgaristan ve Kuzey Yunanistan’la birleşerek yeni bir Bizans İmparatorluğu kurmayı istemiştir. Balkanlarda birçok bölgenin ise Avusturya’ya verilmesi öngörülmüştür. Ancak II.Joseph ölünce proje de ölmüştür.Fransız İhtilali ve Napoleon Savaşlarından sonra İngiltere ve Fransa'da Osmanlı 'ya karşı faaliyetlere başladılar. Siyasi birliğini tamamlayan Almanya'da bu zararlı faaliyetlere katıldı.

ŞARK MESELESİ




Osmanlı Devleti, Avrupalılara göre doğudan gelerek Avrupa’nın ortasına kadar hakim olmayı başarmış bir devlettir. Osmanlı Devleti’nin Avrupalılar için oluşturduğu sorunlar, Avrupalılar için doğu ile ilgili olmuştur. Bu nedenle Osmanlı Devleti ile ilgili sorunlar ‘Doğu Sorunu’ ya da ‘Şark Sorunu’ olarak adlandırılmıştır. 1815 yılında Avrupa’nın merkezi krallıkları arasında toplanan Viyana Kongresi’nde resmen ifade edilen Şark Meselesi, XIX. ve XX. yüzyıllarda Avrupalı Devletlerin Osmanlı Devleti’ne karşı uyguladıkları temel politika olmuştur. Avrupalı Devletler bu proje ile sırasıyla şunları gerçekleştirmek istemişlerdir:
A.Türkleri Balkanlar’dan atmak
B.İstanbul’u Türkler’den almak
C.Türkleri Anadolu’dan çıkarmak.
Avrupalı Devletler, bütün bunları, Osmanlı Devleti’nde yaşayan azınlıkların haklarını korumak amacıyla yaptıklarını söylemişlerse de, gerçekleştirdikleri faaliyetler, aslında kendi hakimiyetlerini daha da geliştirmeyi amaçladıklarını açıkça göstermiştir.
Osmanlı Devleti, 1.Dünya Savaşı'nda yenilince imzalanan Sevr Antlaşması'yla bunu gerçekleştirdiklerini zannetmişlerse de Türk Milleti Kurtuluş Savaşı'yla onları anayurttan atmasını başarmıştır.

XIX. Yüzyılda Osmanlı Devleti ve Büyük Güçler

Osmanlı Devleti XIX.yüzyıla girerken nüfus ve toprak açısından dünyanın büyük devletlerinden biriydi.Bununla beraber Fransız İhtilalinin getirdiği milliyetçilik akımıyla oluşan karışıklıklar Osmanlı Devleti 'ni uğraştırmaya başlamıştı.Ancak, Avrupa devletlerinin bu dönemlerde Fransa'yla savaşmaları neticesi Osmanlı Devleti bir ölçüde rahat bir dönem geçirmiştir.
1798 'de kadim dost zannedilen Fransa'nın Mısır'ı işgali karşısında İngiltere ve Rusya kendi çıkarları gereği Osmanlı Devleti'nin yanında yer almışlardır.


Denge Politikası








Osmanlı Devleti, zayıfladığını görünce varlığını sürdürebilmek için Avrupa devletleri arasındaki çıkar çatışmalarından yararlanmaya çalışmıştır. Bu duruma denge politikası denilmiştir.Bunun için Rusya’ya karşı İngiltere, Fransa’ya karşı Rusya; İngiltere, Fransa ve Rusya üçlüsüne karşı ise Almanya denge unsuru olarak kullanılmıştır. Genel olarak Osmanlı Devleti, 1878’e kadar İngiltere’ye bu tarihten sonra ise Almanya’ya yakınlaşmıştır.

Viyana Kongresi ve Uluslararası Sorunlar

1815 Waterloo Savaşı’nda Napolyon’u yenilgiye uğratan devletler Avrupa’nın geleceğini belirlemek amacıyla “Viyana Kongresi” ni topladılar (1815). Bu kongreye Osmanlı İmparatorluğu hariç bütün Avrupa devletleri katıldı. Bununla beraber; İngiltere, Rusya, Avusturya ve Prusya, Kongreyi yönlendiren devletler oldular. Viyana kongresi’nde, Avrupa devletlerinin sınırları yeniden çizildi. Fakat, sınırların çizilmesinde din, dil, milliyet öğeleri dikkate alınmadı. Yakınçağ Avrupa tarihinde yer alan 1830-1848 İhtilalleri ile bu restorasyon dönemi sona erdi. Ayrıntılı bilgi burada.

Mora İsyanı ve Yunanistan'ın Kurulması (1820–1829)


Nedenleri:
1.Osmanlı Devleti’nde merkezi otoritenin zayıflaması
2.1789 Fransız İhtilali ile ortaya çıkan “ulusçuluk” akımının Yunanlılar arasında yayılması.
3.Avrupalıların Yunanlılara Rönesansın kaynağı antikitenin yaşadığı yer olması nedeniyle isyana destek vermesi
4.Rusyanın kurduğu Etniki Eterya Cemiyetinin çalışmaları
5.Yunan aydınlarının ve zenginlerinin çalışmaları
6.Yanya Valisi Tepedelenli Ali Paşanın isyanı

Mora (Yunan) İsyanının Gelişim Süreci


1820 de Eflak ve Boğdanda İlk Yunan İsyanı oldu ve bastırıldı.
1821 de Morada Yunan İsyanı yeniden başladı.
1822 de Yanya Valisi Tepedelenli Ali Paşa İsyan etti.
Rusya ve İngiltere Osmanlı Devleti’nin Yunanistan’a bağımsızlık vermesi için 1827’de Navarin’de Osmanlı donanmasını yaktılar.
1829’da Edirne Antlaşması ile Yunanistan bağımsızlığını elde etti. UYARI: Ulusçuluk akımının etkisiyle Osmanlılardan bağımsızlığını elde eden ilk ulus Yunanlılar (Rumlar) olmuştur.

Kırım Savaşı ve Paris Barış Antlaşması


Savaşın Nedenleri:

Rusya’nın Akdeniz’e inme emelleri.
Rusya’nın, Eflak ve Boğdan’ı işgal edip, Sinop’ta Osmanlı donanmasını yakması.
1853 yılında İngiltere ve Fransa, Osmanlı Devleti ile ittifak yaparak Rusya’ya savaş ilan etmesi
Savaş sırasında 1853'te Osmanlı ilk dış borcunu İngiltere'den aldı.
Paris Antlaşması (1856)
Osmanlı Devleti bir Avrupa devleti sayılacak, Avrupa Devletler Hukukundan yararlanacaktır. Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğü Avrupa devletleri tarafından korunacaktır.
Karadeniz, tarafsız hale getirilecek, savaş gemisi bulunmayacak, yalnızca ticaret gemileri geçecektir.
Rusya ve Osmanlı Devleti, Karadeniz’de savaş gemisi bulundurmayacaktır.
Eflak ve Boğdan’a özerklik verilecek, Avrupa devletleri’nin garantisinde olacaktır.
Tuna ırmağında ticaret gemileri serbestçe dolaşacak ve Avrupa Devletleri tarafından denetlenecektir.
Boğazlar, 1841 Londra Senedi’ne göre düzenlenecektir.
Antlaşmanın Önemi:
Osmanlıların XIX. yüzyılda kazanan devlet olarak imzaladıkları tek antlaşmadır.
Osmanlı Devleti’nin kendi toprak bütünlüğünü koruyamayacağı anlaşıldı.
Osmanlı Devleti, bir Avrupa devleti olmanın diyetini Islahat Fermanı ile ödedi.
Rusya da Osmanlı da Karadeniz'de yetkisiz hale getirildi.
Rusya’nın Akdeniz’e inmesini engelleyerek İngiltere ve Fransa Akdeniz’de güvenliklerini sağladı.
Rusya’nın Balkanlar’da egemenlik kurması engellendi.
Rusya, 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile elde ettiklerini kaybetti.
Savaştan sonra Osmanlı Paris Antlaşmasıyla bağlantılı bir şekilde Paris Antlaşmasından önce Islahat Fermanını ilan etti.


1877-1878 OSMANLI-RUS SAVAŞI (93 HARBİ)









Nedenleri: 1-Almanya ve İtalya’nın siyasi birliğini kurmasıyla Avrupa’da meydana gelen gelişmelerden Rusya’nın faydalanmak istemesi
2-Rusya’nın Kırım Savaşı’yla kaybettiği hakları elde etmek istemesi
3-Karadeniz kıyılarını silahlandırmak istemesi
4-Rusya’nın Balkan devletlerini kışkırtması. Bunun üzerine Hersek, Sırbistan, Karadağ ve Bulgaristan’da isyanlar çıktı.
Yeni bir Osmanlı-Rus Savaşını istemeyen Avrupalı devletler İstanbul’da bir konferans topladılar (İstanbul Konferansı 1878). Bu konferansta Sırbistan ve Karadağ’dan Osmanlı askerlerinin çekilmesini, Bosna Hersek ve Bulgaristan’a da özerklik verilmesini istediler. Osmanlı bu istekleri iç işlerine müdahale sayarak reddetti.
Bunun üzerine Rusya Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etti. Ruslar Kafkaslarda Gazi Ahmet Muhtar Paşa’yı, Balkanlar’da ise Gazi Osman Paşa’yı yenerek, Osmanlı Devleti ile Ayestefanos (Yeşilköy) Antlaşmasını imzaladı.
Ayastefanos Antlaşması (1878)
Bu Antlaşma ile Ruslar tarihi emellerine ulaşma yolunda önemli bir adım atmıştır. Rusya’nın büyümesini istemeyen İngiltere ve Avusturya yanlarına Almanya’yı da alarak savaşa itiraz etmiştir. Rusya bu devletler ile savaşı göze alamadığından Berlin Antlaşmasını hazırlamak zorunda kalmıştır (1878).
Berlin Antlaşmasının Maddeleri:
1-Sırbistan, Karadağ ve Romanya bağımsız olacak
2-Batum, Kars, Ardahan ve Artvin Rusya’da, Doğu Beyazıt ve Eleşkirt Osmanlıda kalacak
3-Bulgaristan üçe ayrılacak
4-Osmanlı Devleti Rusya’ya savaş tazminatı ödeyecek
5-Yunanistan’a Teselya Bölgesi verilecek
6-Ermeni ve Rum azınlıklara ayrıcalıklar verilecek
7-Bosna-Hersek Osmanlıya ait olacak fakat yönetimi Avusturya’ya bırakılacak


Berlin Antlaşmasının Önemi:

19. yüzyılda imzalanan en ağır antlaşmadır.
Ermeni meselesi ilk defa Berlin Antlaşması ile gündeme gelmiştir.
Bulgaristan’ın parçalanması ile Rusların Akdeniz’e inmesi önlenmiştir.
Osmanlı Devleti’nin Berlin antlaşmasındaki en önemli kârı Doğu Beyazıt’ın ve Eleşkirt'in geri alınmasıdır. Buna karşılık Kıbrıs İngilizlere üs olarak verilmiştir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder