Filistin Tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Filistin Tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Mayıs 2022 Çarşamba

Öncesi ve Sonrasıyla Nekbe

Öncesi ve Sonrasıyla Nekbe Büyük Felaket Günü

 Enver Paşa liderliğindeki İttihat ve Terakki Partisi'nin yönettiği Osmanlı Devleti, yine Enver Paşa ve arkadaşlarının bir oldu bittisiyle I.Dünya Savaşı'na girdi.

1917 Yılında İngiltere Balfour Deklarasyonu ile İsrailin kurulması ve Filistin'in işgaline giden yolu açmış oldu.

 I.Dünya Savaşı'nda  Filistin Cephesinde   Türk Komutanlarla kazanılan ilk 2 Gazze savaşından sonra komuta Almanya'nın isteği ve  Enver Paşa'nın da onayıyla değişerek bir Alman General olan K.V.Kresenstein'in Osmanlı Ordusuna komuta etmeye başladı. Bunun ertesinde   III. Gazze   Muharebesini kaybettik. Bunun  üzerine  Filistin, İngilizlerin eline düştü ve İngilizlerce işgal edildi. 

I.Dünya Savaşı'ndan sonra emperyalist Avrupa devletlerinin yenilenleri paylaştığı Paris  Konferansında  İngiltere, Filistini kendine aldı. Bunun sonrasında Balfour Deklarasyonunu uygulamaya başladı. Böylece İngilizlerin himayesi altında Filistinde azınlıkta olan Yahudi nüfusu gün geçtikçe artmaya başladı. 

Siyonist Yahudiler sadece kendi nüfuslarını arttrmakla kalmadılar. Aynı zamanda Müslüman köylerine Deir Yasin katliamı gibi çeşitli katliamlar yaparak da korku ve terör yoluyla Müslüman nüfusu azaltma çalışmaları yaptılar. Diğer taraftan II.Abdülhamitin tahttan inmesinden sonra iktidarı ele geçiren İttihat ve Terakki döneminde  Cemal Paşa bölgeyi yönetirken Filistine Yahudi göçünün üzerindeki sınırlandırmaları fiilen kaldırmıştı. Bölgeye 1908'den itibaren yoğun bir Yahudi göçü başlamıştı.

BM Genel Kurulu'nda 29 Kasım 1947'de Filistin'in, Yahudi ve Filistin devleti olarak bölünmesini öngören karar onaylandı.

Filistinliler için Nekbe (Büyük Felaket), 14 Mayıs 1948’de İsrail’in ilk başbakanı olan David Ben Gurion'un beraberindeki 25 kişiyle birlikte Tel Aviv Müzesi’nde İsrail’in Bağımsızlık Bildirgesi’ni dünya kamuoyuna ilan etmesiyle başladı .

Anti emperyalist olduğunu iddia eden SSCB ertesi gün,halkarın özgürlüğüne taraf olduğunu iddia eden ABD ise bu  kararı hemen tanıdı.