28 Ocak 2021 Perşembe

ZÛKĀR SAVAŞI يوم ذي قار


 Bekir b. Vâil kabilesi önderliğinde Arap kabilelerinin nüfuz sahası içinde oldukları  Sâsânîler’e karşı ayaklanıp Sasanileri mağlûp ettiği savaş .


İslamiyet öncesi Arap Tarihinin  en önemli olaylarından biri olup Adnânîler’e mensup Bekir b. Vâil kabilesinin su kuyusu Zûkār mevkiinde daha sonra kurulan Kûfe ile Vâsıt şehirleri arasında cereyan etmiştir. Kaynaklarda savaşın sebepleriyle ilgili farklı değerlendirmelere yer verilmektedir.

Olayın meydana gelişinin genel gelişimi şöyledir: Sasani Hükümdarı Kisrâ II. Hüsrev’in kâtibi ve mütercimi olan hıristiyan Arap şairi Adî b. Zeyd’in Sasaniler tarafından kendilerine bağlı olan Hire son Hîre (Lahmî) Hükümdarı III. Nu‘mân b. Münzir tarafından, Nu‘mân’ın da kisrâ tarafından öldürülmesi ve ardından gelişen olaylardır.

Olayın sebepleri hakkındaki ilk görüş:

Taraflar arasındaki düşmanlık Kisrâ II. Hüsrev’in Nu‘mân b. Münzir’i kendilerine bağlı olan Hîre hükümdarlığına tayin etmesiyle başladı. Kisrâ, Adî b. Zeyd’in tavsiyesi üzerine Münzir b. Münzir’in ölümünden sonra yerine Münzir’in oğullarından Nu‘mân’ı getirdi. Fakat Adî b. Evs bundan memnun kalmadı, çünkü Nu‘mân’ın yerine kardeşi Esved’in getirilmesini istiyordu. Bunu sağlamak için Adî b. Zeyd ile Nu‘mân’ın arasını açmaya karar verdi.  Nu‘mân’a sürekli hediyeler gönderip güvenini kazandı ve Nu‘mân’ın Adî b. Zeyd hakkındaki olumlu kanaatini değiştirmeye çalıştı ve değiştirdi. Nu‘mân, Adî b. Zeyd’i yanına çağırıp onu önce hapsetti, ardından da öldürdü. Ancak yanına gelen kisrânın elçisine ise  rüşvet vererek Adî’nin eceliyle öldüğünü söyledi. Ancak, vicdanı razı olmadığı için bir müddet sonra  Zeyd b. Adî’nin, babası Adî b. Zeyd’in yerine tayinini sağladı.

Olaylar böyle gelişirken  II. Hüsrev şehvetine olan düşkünlüğünden önceki hükümdarlar gibi güzellikleriyle meşhur câriyeleri sarayına almak istiyordu. Kisrânın yeni tercümanı Zeyd b. Adî hükümdara istediği güzellikte yirmiden fazla kızın Münzir hânedanında bulunduğunu söyledi. Bunun üzerine kisrâ kızları getirmesi için Zeyd b. Adî’yi elçiyle birlikte Nu‘mân’ın yanına gönderdi.  Nu‘mân ise  bu isteği aşağılayıcı bularak çok öfkelendi ve  ağır sözlerle tepki gösterdi. Münzir hânedanında kisrâya uygun kızların bulunmadığını söyleyip elçileri geri yolladı. Sasanilerin başkenti Medâin’e dönen elçiler durumu kisrâya anlattılar. Beklemediği bu tepki karşısında kisrâ da çok öfkelendi ve  sonra onu bir mektupla yanına çağırdı. Nu‘mân b. Münzir kisrânın davetinin sebebini anladı ve Tay kabilesiyle diğer Arap kabilelerinden yardım istedi. Abs kabilesinden Benî Revâha b. Sa‘d dışında bu isteğine olumlu cevap verilmedi. Bunun üzerine çaresiz kalan Nu‘mân, Zûkār mevkiinde yaşayan Bekir b. Vâil kabilesinin kollarından Benî Şeybân’a giderek ailesini ve savaş teçhizatını kabilenin liderlerinden Hânî b. Mes‘ûd’a emanet ettikten sonra kisrâ ile görüşmek için Medâin’e gitti. Orada beklenildiği gibi  hapsedilerek öldürüldü (602). Böylece kisrâ Hire de Lahmî hânedanına son vererek Tay kabilesinden İyâs b. Kabîsa’yı Hîre valiliğine getirdi.

II. Hüsrev, İyâs b. Kabîsa’dan Nu‘mân’ın Hânî b. Mes‘ûd’un yanına bıraktığı emanetleri alıp kendisine göndermesini emretti. Fakat Hânî emanetleri sahibinden başkasına teslim etmeyeceğini bildirdi. Bunun üzerine  kisrâ, Benî Şeybân’ın mensup olduğu Benî Bekir b. Vâil kabilesini yok etmeye ant içip onlara savaş ilân etti. Hatta savaş planı için Tağlib kabilesinden istihbarat desteği aldı. Buna göre saldırıyı, Bekir b. Vâil kabilesinin yaz aylarında Zûkār suyunun etrafında toplandığı günlerde düzenlemeye karar verdi. Kabile Zûkār suyunun çevresinde bir araya gelince kisrâ Tağlib kabilesinden Nu‘mân b. Zür‘a’yı göndererek teslim olmalarını yahut yurtlarını terketmelerini, aksi takdirde kendileriyle savaşılacağını bildirdi. Bekrîler ise kisrâ ile savaşmaya karar verdiler. Kisrâ II. Hüsrev de Hîre Valisi İyâs b. Kabîsa’yı  içinde Sevâd bölgesi kumandanları, Benî İyâd ve Tağlib gibi Arap kabilelerinin de olduğu Sâsânî ordusunun başına getirdi. 

 Bekrîler ise  başta Benî İcl olmak üzere değişik kabilelerle ittifak yapıp ordu hazırladılar.Nihayet savaş Zûkār mevkiinde başladı. Bekir b. Vâil önderliğindeki Arap kabileleri savaşın başında çölün avantajlarından, savaş tekniklerinden ve orduda bulunan kadınlardan istifade ederek kendilerinden hayli güçlü olan Sâsânî ordusunu geri püskürttüler . Bunun ardından Sâsânî saflarındaki İyâd kabilesi mensuplarıyla gizlice anlaşarak  İyâd mensuplarının savaş alanını terketmesini sağlayarak son darbeyi vurdular. Böylece Bekriler liderliğindeki Arap güçleri Sâsânîler’i yenilgiye uğrattılar.

Olayın sebepleri hakkındaki ikinci görüş:

 Sasanilere bağlı Hire Valisi Nu‘mân b. Münzir’in Sasani taht mücadelesinde kisrâ adaylarından Behrâm’ı II. Hüsrev’e tercih etmesinin öldürülmesine kadar varan süreci hazırlaması şeklindedir. 

Olayın sebepleri hakkındaki üçüncü görüş:

 Nu‘mân ve yakınlarının diğer Araplar’la samimi ilişki kurmaları sebebiyle siyasî otoritenin Sâsânîler’den Araplar’a geçme ihtimalinin Nu‘mân’ın öldürülmesine yol açmasıdır.

Olayın sebepleri hakkındaki dördüncü görüş:

 Nu‘mân liderliğinde kisrânın huzuruna çıkan heyetin Sâsânîler’e ödenen vergi hususunda rahatsızlıklarını dile getirmesi, hatta kisrâ ile tartışması.

Savaşın Zamanı:

1.Savaşın ne zaman gerçekleştiği hususunda Hz. Muhammed’in doğum yılı.

2. Risâletin başlangıcı

3. Hicretten hemen sonra 

4. Bedir Gazvesi’nden birkaç ay sonra 

Ancak, III. Nu‘mân’ın 602’de öldürüldüğünü, Nu‘mân’ın ardından yerine getirilen İyâs b. Kabîsa’nın Hîre’de 611 yılına kadar valilik yaptığı kesindir. Buna göre olay 610 yılında olmuş olmalıdır şeklindeki görüş daha çok kabul edilmiştir.

Araplar’ın sayı ve güç bakımından kendilerinden çok üstün olan ve bağlı devlet oldukları Sâsânîler’i yenmesi  bütün Arap kabilelerini çok sevindirmiştir. Resûl-i Ekrem’in de sonucu öğrendiğinde, “Bu zafer Araplar’ın Sâsânîler’e galip geldikleri ilk savaştır; benim sayemde onlar kazandılar” dediği nakledilir (Ma‘mer b. Müsennâ, II, 492; Taberî, II, 193; rivayetin sıhhat derecesi konusunda bk. Balcı, sy. 26-27 [2008], s. 70). Bu savaşta Zafer kazanan Arap kabilelerinin parolası" Ya Muhamed" idi. Zira bu isimde bir peygamberin gelmesi beklenen umulan bir gelişmeydi. Peygamberimizin ismine hürmeten Allah (c.c.) nün zafer nasip ettiğini efendimiz kastetmiş olabilir. Belki de Peygamber Efendimiz bununla Cenab-ı Allah'ın Sasanileri bu savaşta yenilgiye uğratarak siyasi sosyal ortamı kendisine hazırladığını kastetmiş olabilir.

Savaşın Sonuçları:

1.Arap kabileleri Sâsânîler’in zannedildiği gibi yenilmez olmadığını öğrendiler.  

2.Zûkār Savaşı’nda kazanılan zafer Arap dili ve edebiyatı açısından da önem taşımaktadır. Bu zafere dair pek çok şiir yazılmıştır.

DİA Zukâr Savaşı maddesinden yararlanarak hazırladım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder