9 Kasım 2023 Perşembe

Nizamülmülk ve Siyasetname

 Tarihe Nizamülmülk olarak geçmiş olan ünlü devlet adamının asıl adı Hasan bin Ali bin İshak’tır.

1018 yılında Tus şehrinde doğmuş ve gençliğinde iyi bir eğitim almıştır. Bazı görüşlere göre, döneminin göze çarpan iki ünlü şahsiyeti olan İran’ın büyük şair ve bilgini Ömer Hayyam ile Bâtınî tarikatının kurucusu Hasan b. Sabah ile birlikte eğitim görmüştür.

Siyasi kariyerine Gazne Devleti’nin Horasan genel valisi Ebu’l Fazl Suir’in yanında başlayan Nizamülmülk, 1040 yılında Dandanakan Savaşı’nın ardından Selçukluların hizmetine girmiştir. Alparslan döneminde, Belh valisi onu vilayet işlerini yürütmek üzere görevlendirmiştir. Alparslan’ın 1064 yılında Selçuklu sultanı olmasıyla yıldızı parlayan Nizamülmülk, vezirlik makamına kadar yükselmeyi başarmıştır. Alparslan’ın ardılı olan Melikşah döneminde de (1072 – 1092) vezirliğe devam etmiş ve böylece iki Selçuklu sultanına yaklaşık 30 yıla yakın vezir olarak hizmet etmiştir. Büyük Vezir, Büyük Üstad, İki Hükümdarın Tacı gibi birçok unvanı vardır, fakat en çok Nizamülmülk mülkün, memleketin, ülkenin nizamı lakabıyla tanınmıştır.

1064 ile 1092 yılları arasında vezirlik yapan Nizamülmülk, Melikşah’ın 1092 yılının Ekim ayında Bağdat’a hareket etmesinin ardından yola çıkar; ancak yolculuk esnasında muhaliflerinden olan bir Bâtınî fedaisi tarafından öldürülür. Öldürüldüğünde 72 yaşındaydı. Ölümünden Bâtınîler kadar kendisini çekemeyen bir başka vezir olan Tacu’l-Mülk de sorumlu tutulmuştur. Onun öldürülüşüyle birlikte, ilk üç Selçuklu sultanının başlattığı zafer ve yükseliş devri de kapanmıştır.

Nizamülmülk devleti yeniden yapılandırma yanında birçok işler başarmıştır. Bunların başında, çok iyi örgütlenmiş, yüksek öğretim yapan resmi akademiler mahiyetindeki medreseleri kurmuş olması gelmektedir. Bu medreselerin en ünlüsü Bağdat’ta 1065-67 yılları arasında faaliyete geçmiş olan Nizamiye Medresesi’dir. İkinci olarak, astronomi ve takvimin ıslahıyla ilgili çalışmaları, Celali Takvimi denilen yepyeni bir takvim sisteminin kurulmasında Ömer Hayyam ile birlikte yer almıştır. 

SİYASETNAME

Nizamülmülk’ün günümüze kadar gelen en büyük yapıtı şüphesiz ki, Siyasetname adlı eseridir. Bu yapıt, sadece onun fikirlerini anlamak için değil, aynı zamanda döneminin özelliklerini de yansıtması itibariyle hala tarihçiler ve siyaset bilimciler için önemli bir kaynaktır. Siyasetname’yi Sultan Melikşah’ın isteği üzerine yazmıştır. Orijinal dili Farsça olup, 51 bölümden (fasıldan) oluşmaktadır.

Siyasetname, sultana sadece öğüt ve tavsiyeler vermekle kalmamış, sisteme dair olması gerekenler hakkında somut, pratik ve uygulanabilir önlemler önermiştir. Ayrıca yapıt, dönemin devlet ve bürokrasi yapısı, yöneten-yönetilen ilişkisini ve muhalif söylemleri de yansımaktadır. Gayet sadece ve akıcı bir üslupla kaleme ele alınmış olan Siyasetname, içerik olarak devletin işleyiş biçimi, bürokrasideki aksaklıklar ve alınması gereken tedbirler, siyasi kurumlar ve rütbeler yanında, yönetim ve halk arasındaki ilişkiler ile yönetime muhalefet eden hareketler üzerinde yoğunlaşmaktadır.

Siyasetname’den bazı alıntılar:

– Sultan, bütün tutumlarında ortayolu izlemelidir. Padişahın dengesiz ve ölçüsüz hareket etmesi, onun halk nezdindeki saygı ve yüceliğini zedeler.
– Sultan ilimle ve ilim adamlarıyla dost olmalı ve onlarla düşüp kalkmalıdır.
– Sultan, istişare ve görüş alışverişine değer vermeli ve acele karar almamalıdır. Çünkü padişah için sağlam görüş, güçlü bir ordudan daha iyidir.
– Vergi memurları ve vezirden kölelere kadar her kademedeki görevlileri soruşturmalı ve sıkıca denetlemelidir. Eğer işini savsaklayan ve halka zulüm eden devlet görevlisine rastlarsa, derhal işine son vermelidir.
– Ülke ve devlet işlerinde iyi düşünerek, danışarak karar almalıdır.
– Alimlerle meşveret yapmalı ve onların tavsiyelerini dikkate almalıdır.
– Üst makamlara kadar yükselen devlet ileri gelenleri, bir hata işledikleri zaman önce uyarılmalı, eğer etkili olmazsa cezalandırılmalıdır.
– Kadıların âlim ve zahit olmalarına önem verilmeli, zalimler asla bu görevlere getirilmemelidir. Bunlara devlet bütçesinden gündelik veya aylık olarak ödenek verilmeli ve bu şekilde halktan rüşvet almalarının önüne geçilmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder