1.Cumhuriyet Dönemi’nde Hukuk Anlayışı
Osmanlı Devleti’nde Tanzimat Fermanı’nın ilân edilmesiyle birlikte kanun üstünlüğü kabul edilmiştir. XIX. yüzyılın ikinci yarısına gelindiği zaman Türklerin ilk anayasası olan Kanun-i Esasi kabul edilerek Meşruti Monarşi’ye geçilmiştir.
23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açılınca tam anlamı ile halk egemenliği gerçekleşmiş, 1921 yılında ilân edilen Teşkilat-ı Esasîye ile yeni Türk devletinin ilk anayasası oluşmuştur. 1921 Anayasası olarak da bilinen Teşkilat-ı Esasîye, savaş döneminde hazırlandığı için bu Anayasa’da temel hak ve hürriyetlere yer verilmemiştir.
1924 Anayasası Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yazılı anayasasıdır ve 20 Nisan 1924 tarihinde kabul edilmiştir. Anayasa, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin yönetim biçimini ve temel hak ve özgürlüklerini belirlemiştir.
Mustafa Kemal Paşa, 5 Kasım 1925 tarihinde Ankara Hukuk Mektebi’nin açılışında yaptığı konuşmada; “Eski hayat kuralları ve eski hukuk sistemi yerine, yeni hayat kuralları ve yeni hukuk sistemini ele alarak esaslı ve temelli değişiklikler yapmak teşebbüsündeyiz.” demiş ve yapılacak değişikliklere vurgu yapmıştır.
4 Ekim 1926’da kabul edilen Türk Medenî Kanunu ile toplum hayatında birçok değişiklik yapılmış, çalışma hayatından eğitime kadar hemen hemen her alanda kadın erkek eşitliği sağlanmaya çalışılmıştır. Türk Medenî Kanunu’nun kabulünden sonra, hukuk alanında birçok düzenlemeler yapılmış, İsviçre’den Borçlar Kanunu, İtalya’dan Ceza Kanunu, Almanya’dan da Ticaret Kanunu alınarak Türk hukuk sistemi yenilenmeye çalışılmıştır.
27 Mayıs 1960 Askerî Darbesi ile 1924 Anayasası yürürlükten kaldırılmış ve yeni bir anayasa hazırlanmıştır. Hazırlanan bu Anayasa, 9 Temmuz 1961 tarihinde halkoyuna sunularak kabul edilmiştir. Bu Anayasa, halkoyu ile kabul edilen ilk anayasadır. 1961 Anayasası, bireysel özgürlüklerin ön plana çıktığı bir anayasa olma özelliği taşır .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder