17 Aralık 2023 Pazar

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE HUKUK

 İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE HUKUK

 İslamiyet Öncesi ve Sonrası Dönemde Türklerde Hukuk 

   İslamiyet’in kabulü ile birlikte Türklerin hukuk sistemi de değişmeye başlamış, bu değişimin yanında, İslami kurallara aykırı olmamak üzere eski Türk töresi de devam etmiştir. - Türk İslam devletlerinde hukuk, şerî ve örfî olmak üzere ikiye ayrılmıştır. 

   Şerî hukukun kaynakları Kur’an-ı Kerim, Sünnet, İcma ve Kıyas’tır. Kullanıldıkları Alan : ● Evlenme ● Boşanma ● Miras ● Maliye 

   Örfî hukuk kuralları ise Hun, Kök Türk ve Uygur kanunları ile Oğuz gelenekleri yani eski Türklerden gelen törelerden oluşmuştur.  Kullanıldıkları Alan : ● Yönetim ● Maliye ● Askerlik 

   Türk İslam devletlerinde şerî davalara kadı, örfî davalara da emir-i dâd bakardı.  Şerî hukuk davalarının başındaki görevliye kadılkudat adı verilir, kadıların verdiği kararlara itiraz edilmesi durumunda, İslami bir kurum olan Mezâlim Divanı’na (Divan-ı Mezâlim) başvurulurdu. Türk İslam devletlerinde en üst mahkeme Divan-ı Mezâlim’di. Divan-ı Mezâlim, yargı görevinin dışında siyasi ve ekonomik alanlarda da birtakım görevleri yerine getirirdi. Divan-ı Mezâlim görevlerini vezir, hukukçu, şahit, müftü, ordu ve maliye temsilcilerinden oluşan üst düzey bir kurul yerine getirir, burada görev yapacak olan kişilerin nitelikli ve ahlaklı olmalarına dikkat edilirdi. 

   Divan-ı Mezâlim’in Bazı Görevleri :Halkın şikayetlerinin dinlenmesi ve karara bağlanması .Görevini kötüye kullanan idareciler hakkındaki şikâyetlerin incelenmesi - Maaşların gecikmesi ve eksik ödenmesi ile ilgili şikâyetlerin incelenmesi .Cuma ve bayram namazları ile hac ve cihad gibi ibadetlerin yerine getirilmesine imkân sağlanması  Divan katiplerinin denetlenmesi  Vakıfların denetlenmesi

    Selçuklularda örfî yargıya dârüladl (adalet evi) denilir, adaleti sağlamakla kadılar görevlendirilirdi. - Askerî sınıfın hukuki davalarına bakan kadıların başındaki görevliye kadileşker, sivil halkın davalarına bakan kadıların başındaki görevliye de kadilkudat denilirdi. 

İlk Türk İslam Devletlerindeki Hukuk Anlayışı ve Cengiz Yasası 

 İlk Türk İslam devletlerinde hukuk, “Adalet mülkün temelidir.” anlayışına göre hazırlanmıştır.

 Karahanlılar Dönemi’nde yazılan Kutadgu Bilig adlı eserde adaleti bizzat hükümdar temsil etmiştir. Eserde hükümdarın görevi, doğru kanunlar koyma ve bu kanunları adaletli bir şekilde uygulama olarak ifade edilmiştir. 

 Cengiz Yasası’nın oluşum sürecine bakıldığı zaman Moğolların ilk zamanlarda yazılı bir kanunlarının olmadığı görülür. Cengiz Han bazı Türk topluluklarını ele geçirdikten sonra sadece Moğolların değil, Türklerin bir kısmının da hanı (yöneticisi) olmuştur. Cengiz Han, kanun oluştururken Türk töresinden ve eski geleneklerden etkilenmiş, bu töre ve geleneklere yeni ilaveler yaparak oldukça sert cezaları olan Cengiz Yasası’nı oluşturmuştur.  Cengiz Yasası’nın çok az bir hükmü İslâm hukukuna uygundur. Türk İslam devletlerinin hukuk anlayışında adaletli yönetim temel alınmıştır. Cengiz Yasası’nda ise adaletten ziyade Cengiz Han’ın yaşadığı tecrübeler yasalara yansımıştır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder