15.yüzyılda Portekizli kaşifler sömürgeleştirene kadar Yeşil Burun takımadalarında insan yaşamı bulunmuyordu. Yeşil Burun tropikal kuşaktaki en eski Avrupalı sömürgedir. 16. ve 17. yüzyıllarda konumu nedeniyle Atlantik köle ticaretinin odağı oldu ve tüccar ve korsanların uğrak noktası haline geldi. Bu durum adalara ekonomik refah getirdi. Köle ticaretinin durulmasıyla 19. yüzyılda eski zenginliğini kaybetti ve halkın çoğu adaları terk etti. Ancak Yeşil Burun önemli deniz güzergâhları için kullanışlı bir durak noktası ve ticaret merkezi olma özelliğiyle yavaş bir ekonomik toparlanma sürecine girdi. 1951'de Portekiz adalardaki hükmünü korumak amacıyla sömürgenin statüsünü "denizaşırı il"e çevirse de bağımsızlık hareketi güçlenmeye devam etti. 1975'te bağımsızlık kazanıldı.
1990'lardan beri Yeşil Burun temsilî demokrasiyi kesintisiz bir biçimde işletmeyi başarmıştır, Afrika'nın en gelişmiş ve demokratik ülkelerinden biridir. Doğal kaynakları bulunmayan ülkenin ekonomisi hizmet sektörü, turizm ve yabancı yatırımlara dayanır. Yaklaşık 550.000 kişiden oluşan Yeşil Burun halkı Afrika ve Avrupa halklarının kaynaşmasıyla meydana gelmiştir ve çoğunlukla Katolik'tir. Tüm dünyaya yayılmış olan Yeşil Burunlu diasporasının nüfusu ülke nüfusundan fazladır. Yeşil Burun Afrika Birliği üyesidir.