10 Nisan 2017 Pazartesi

18. YÜZYILDA OSMANLI DEVLETİ'NDE DEĞİŞİM L10

OSMANLI DEVLETİ'NDE DEĞİŞİM
Osmanlı Devletinde Yönetim
  • Divan-ı Hümayun, Osmanlı devlet mekanizmasının temeliydi.
  • Divan-ı Hümayun'daki toplantılar padişah ve Kubbealtı vezirleri denilen devlet adamlarının katılımlarıyla yapılıyordu.
  • Fatih'ten itibaren padişahlar Divan-ı Hümayun başkanlığını fiilen veziriazamlara bıraktılar.
  • Sokullu Mehmet Paşa'dan itibaren de veziriazamlar devlet yönetiminde birinci derece etkili olmaya başladılar.
  • Divan-ı Hümayun toplantıları 16. yüzyıldan itibaren haftada dört güne, 17. yüzyıldan itibaren de haftada iki güne indirildi.
  • 18.yüzyıla gelindiğinde Divan-ı Hümayun toplantıları üç ayda bir yapılmaya başlandı ve önemini kaybetti. Kubbealtı vezirliği ve Divan-ı Hümayun kaldırıldı.

Bâbıâlinin Oluşumu

  • 18. yüzyılda Kubbealtı vezirleri yerine vekiller heyeti oluşturuldu.
  • Devlet işlerinin görüşüldüğü toplantılar, veziriazamların ve sadrazamların oturduğu konaklarda yapılmaya başlandı.
  • Şeyhülislamlar da vekiller heyetine girerek yönetimde etkili oldular.
  • Veziriazam konakları, Babıali (yüksek kapı) adını alarak devlet yönetiminin merkezi haline geldi.
  • Veziriazam başkanlığında Babıali'de yapılan toplantılara, toplantının konusuna göre şeyhülislam, yeniçeri ağası, kadıasker, reisülküttab, defterdar, nişancı ve İstanbul kadısı katılırlardı.
  • Mahmut döneminde divan toplantıları haftanın bir günü şeyhülislam konağ'ında, bir günü de veziriazam konağında olmak üzere haftada iki kere toplanacak şekilde düzenlendi.
  • yüzyılda Babıalrnin yapısı yeniden düzenlendi. Veziriazamlık başvekâlete dönüştürüldü.
  • Hariciye, Mülkiye ve Maliye Nazırlığı gibi nazırlıklar kurularak bugünkü bakanlar kurulunun temeli atıldı. 

Reisülküttâb
  • 18.yüzyılda Babıali'nin yönetimde etkili hale gelmesiyle Nişancı'ya bağlı olarak çalışan Reisülküttab'ın önemi artmıştır.
  • Devletlerarası ilişkilerde diplomasinin öneminin artmasıyla Reisülküttab, devletin dış ilişkilerini yürütmeye başlamıştır.
  • Daha sonra bu makam, Dışişleri Bakanlığı'na dönüştürülmüştür.
Taşra Teşkilatı
  • 18.yüzyılda tımar sisteminin bozulması Osmanlı Devleti'nde pek çok aksaklığın yaşanmasına neden oldu.
  • 18.yüzyıla kadar devlet vergilen toplanması işini açık artırma ile mültezim denen kişilere kiralıyordu.
  • Bu yüzyıldan itibaren bu uygulamadan vazgeçilerek vergi kaynaklarının hayat boyu kiralandığı malikâne sistemine geçilmiştir. Ancak, Istanbul'da oturan malikâne sahipleri, malikânelerini mültezimler yolu ile idare etmeye başladılar.
  • Mültezimler, bu topraklara yerleşmiş olan ayanlardı.
  • Mültezimler, zamanla bu toprakları ellerine geçirdiler. Daha sonra, mütesellimlik, voyvodalık ve muhassıllık gibi görevlerle yönetimde ve orduda etkili duruma geldiler.

Âyanlık

  • Osmanlı Devleti'nde şehirlerde ve taşrada yaşayan zengin ve itibarlı zümreye âyan ve eşraf denilirdi.
  • Ayanlar vergilerin belirlenmesi ve toplanmasında görevlilere yardımcı olurdu.
  • 18.yüzyılda güçlenen ayanlar, savaşlarda devlete para ve asker yardımında da bulundular.
  • Ayanlar, Rumeli, Anadolu ve Arap eyaletlerinde hanedanlık kurmuşlardı.
  • Devlet tarafından ayanıvilayet olarak tanındılar.
  • Kendi aralarındaki mücadeleler ve halk üzerinde kurdukları baskıdan ötürü 1786 yılında güçleri kırıldıysa da 1787 Osmanlı-Rus ve Avusturya Savaşları'nda yardımlarına ihtiyaç duyuldu.
  • 1808 yılında II. Mahmut, ayanlarla yaptığı Senedi İttifakda onları resmen tanımış oldu.
  • Âyanların siyasi ve toplumsal hayattaki etkisi Tanzimat dönemine kadar devam etti.


Bozulan Ekonomi ve Alınan Tedbirler
  • Devletin uzun süren savaşlara girmesi ve bu savaşlarda yenilgiler alması ekonomiyi iyice sarstı.
  • Devlet, esham adıyla iç borçlanma yoluna gitti. III.Mustafa döneminde 1775 yılında bir nevi hazine bonosu sayılabilecek esham uygulaması, pay ve gelir ortaklığına dayanıyordu.
  • Esham uygulaması, kağıt paraya geçişin ilk aşaması sayılabilir.
  • Devlet bütçe açığını kapatmak için yeni vergiler koydu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder