Ziya Gökalp'in fikri önderliğini yaptığı Türkçülük, İttihat ve Terakkili meşrutiyet ve daha sonra cumhuriyet döneminde ön plana çıkmıştır. Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları adlı kitabında millet kavramını dil ve kültürel birlik olarak tanımlar, ırkçılığı reddeder. Ziya Gökalp kültür ve uygarlık ayrımı yaparak Türk halkının kültürel ve dini değerlerini koruyup geliştirmesini ve batı uygarlığına geçmesini savunur. Ayrıca Türkçülüğün uzak ülküsünü Türki halkların birliği olarak ilan etmiş ve bunu Turan olarak açıklamıştır.[1]
1930'larda ve 1940'larda ise Türkçü-Turancı düşüncenin en radikal sözcüsü Hüseyin Nihal Atsız idi. Atsız 1931-1932 yılları arasında Atsız Mecmua'yı, 1933-1934 ve 1943-1944'te de Orhun: Aylık Türkçü Mecmua'yı yayımladı. Atsız; Türk milletini, Cumhuriyet'i kurarken Atatürk'ün yaptığı gibi ulusal çapta değil, etnik çapta tanımlıyordu. 1939'da Bozkurt dergisini çıkaran Reha Oğuz Türkkan ile 1943'te Samsun'da Kopuz adlı Türkçü dergiyi başlatan Fethi Tevetoğlu bu dönemin diğer Türkçü-Turancı fikir önderleri arasında bulunuyordu.
1969 yılında CKMP'nin MHP'ye dönüşmesiyle Türk-İslam ülküsünün şekillendirdiği ülkücülük ortaya çıkmış oldu.
Türk milliyetçiliğinin türleri
Türk milliyetçiliğiyle ilişkilendirilen ideolojiler arasında Türkçülük veya Turancılık (bir tür etnik veya ırksal özcülük veya ulusal mistisizm), Türk-İslam sentezi (Türk milliyetçiliğini İslami görüşle birleştiren), Anadoluculuk (11. yüzyılda Selçukluların Anadolu'yu fethinden sonra gelişen Türk milletini ayrı bir halk olarak gören) ve laik, sivil milliyetçi Kemalizm ("Türkler"i Türkiye halkının üst kimliği olarak tanımlayan).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder