Yoksul mülteciler 1923'te Türkiye'den Atina ve Selanik'e akın etti ve 1920'ler ve 1930'lar bir yoksulluk, yoksunluk ve siyasi kaos zamanıydı.[5] 1936'da General İoannis Metaksas, demokratik özgürlük pahasına bir miktar istikrar getiren otoriter bir 4 Ağustos Rejimi'ni (Καθεστώς της 4ης Αυγούστου, Kathestós tis tetragtis Avgoústou) kurdu.[52][5]
Yunanistan, 1940'ta II. Dünya Savaşı sırasında İtalyan işgaline başarıyla direndi, ancak 1941'de Alman birlikleri tarafından yenildi ve işgal edildi.[5]
İşgalin 1944'te sona ermesiyle rahatlayan Yunanistan'da, milliyetçi gruplar ve komünistler arasında çatışmalar başladı.[5] Üç yıllık bir iç savaş yaşandı.[5] Savaş Yunanistan'ı yoksul, istikrarsız ve bölünmüş durumda bıraktı. Daha sonra siyasî istikrarsızlık baş gösterdi.[5]
Bu istikrarsızlıktan yararlanan bir grup ordu subayı, 1967'de hükûmeti devirdi ve "Albaylar cuntası" (Χούντα των Συνταγματαρχών, Choúnta ton Syntagmatarchón) olarak bilinen kurarak Kral II. Konstantin'i devirdi.[5] Atina'da bir öğrenci ayaklanmasının acımasızca bastırıldığı 1973 yılına kadar çok az direniş oldu. Diktatörlüğün Kıbrıs hükûmetine karşı darbeyi desteklemesi, Kıbrıs Harekatına ve adanın bölünmesine yol açtı ve Yunanistan'da rejimin çöküşüne yol açan siyasi bir krizi tetikledi.[5] Monarşiyi geri getirmemeyi seçen bir halkoylamasının ardından 11 Haziran 1975'te demokratik ve cumhuriyetçi bir anayasa ilan edildi.[5]
Yunanistan, 1981'de Avrupa Topluluğu'na (şimdi Avrupa Birliği) katıldı ve AT fonları, ülkenin altyapısının büyük ölçüde iyileştirilmesine yardımcı oldu.[5] Paket turizm de hızla yükseldi ve 1990'lar patlama yıllarıydı.[5] Ancak 2010 yılında, yıllarca sorumsuz borçlanma, ekonominin neredeyse çöküşüne yol açtı.[5] Hükûmet, alacaklılarına mali kurtarma için yalvarmak ve kamu harcamalarını kısmak zorunda kaldı ve bu da toplumsal huzursuzluğa neden oldu; ancak on yıllık kemer sıkma politikasının ardından ekonomi toparlanma belirtileri göstermeye başladı.
Kaynak:wikipedia
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder