Avrupa'ya akan servet
XV.Yüzyıl sonunda yeni keşfedilen Amerika kıtası,Avrupa'nın kötü giden ekonomisi için bir can simidi oldu. İngiltere,Hollanda ve Fransa gibi Avrupa devletleri kıtada koloniler kurmaya başladılar.Kurulan bu kolonilerle bölgenin yeraltı ve yerüstü zenginliklerini sömürmeye başladılar.
1600'lerin başında yeni kıtaya büyük göçler olmaya başladı.
İspanya bu sömürgecilik de özellikle yeni dünyanın altını ve gümüşüne el koyarak ilk büyük zengin devlet olmuştur. İngiltere karşısında yenilince üstünlüğünü kaybetmiştir. Sömürgeci Avrupa devletleri kendi aralarında büyük mücadeleler yapmışlardır (Hollanda,Fransa ve İngiltere).
Osmanlı Akçesi |
Osmanlı Devleti,Avrupa piyasasına giren bu değerli madenlerden dolayı ekonomik açıdan etkilenmiştir. Osmanlı para birimi olan akçede önemli fiyat dalgalanmaları olmuştur. Osmanlı parası değer kaybetmeye başlamıştır. Hatta bu paranın İpek Yolu güzergahında ilerleyip devam etmesi bu etkiyi daha da keskin hale getirmiştir. 1574'te ilk defa Osmanlı bütçesi açık vermiştir. XVII.yüzyılın ikinci yarısından itibaren Akdeniz ticareti tamamen önemini kaybetmiştir.Bu da ekonomik çöküşü getirmiştir.
Osmanlı Devleti, buna karşı tedbir olarak şunları yapmıştır:
1.Yeni maden ocaklarını işletmek.
2.Taşra eyaletlerinde de para bastırmak
Osmanlı ekonomisinde temel ölçüt akçeydi. Bastırılan diğer paralar ve ülkede dolaşımı serbest olan yabancı paralar akçeye göre değerlendirilirdi.
Osmanlı ekonomisinde devlet dışı kişilerin para ve fiyatlar üzerindeki etkilerinin önüne geçmek için çeşitli zamanlarda değeri ayarlanmış para çıkartılmıştır.Buna sikke tashihi denilmiştir. Bazen de paranın içindeki bakır oranı artırılıp altın oranı düşürülmüştür.Buna sikke tağşişi denilmiştir.
Osmanlı Devleti bu dönemde artan nüfus için de çözümler geliştirememiş.Bu da ekonomiyi olumsuz etkilemiştir.
Osmanlı Devleti, bu durumu çözebilmek için iltizam sistemini yaygınlaştırmaya başlamıştır. Bunun yanında miri arazilerin bir kısmı mülk ve vakıf statüsüne geçirilmiştir.Bu da vergi kayıplarını getirmiştir.
Osmanlı'da Askeri ve Ekonomik Dönüşüm
Avrupa'da feodal sistemin çöküşünden sonra sürekli askeri kuvvetler oluşturulmuştur.
Ayrıca Otuz Yıl Savaşları sırasında sürekli askeri birlikler, sürekli ateş gücü teknikleri (kontra-marş tekniği) geliştirerek kullanmaya başlamışlardır. Osmanlı Devleti bu tip askeri sistemle Avusturya ile yapılan uzun savaşlar döneminde karşılaşmış olup bu durum Osmanlı Devleti'nin askeri üstünlüğünü zora sokmuştur.
Osmanlı Devleti'nin aldığı tedbirler:
1.Yeniçerilerin sayısını arttırmak.
2.Ateşli silahlar kullanabilen sadece sefer için ücret alan sekban,sarıca,levent ve benzeri yeni atlı birlikler oluşturmak.
Yeniçeri sayısının bu şekilde arttırılması, yeniçeri ocağının bozulmasını da beraberinde getirmiştir.Bozulan yeniçeri ocağı hem ulufeler ve cülus bahşişi nedeniyle ekonomik yük oluşturmuş, hem de İstanbul İsyanları gibi büyük sorunların çıkmasına yol açmıştır.
Sefer dışında ücret almayan sekban gibi askeri birlik mensupları iç isyanlara katılarak veya direkt kendileri güvenlik sorunlarına yol açmışlardır.
Askeri durumun etkisiyle önemlerinin azalmasının yanısıra ekonomide iltizam sisteminin yaygınlaştırılması, tımar sisteminin bozulmasına yol açmıştır.
Tımar sisteminin bozulmasının nedenleri şunlardır:
• Tımarların, sipahiler dışında kimselere verilmesi, • Tımarların saray görevlilerinin eline geçerek özel mülk veya vakfa dönüştürülmesi ve rüşvet karşılığı verilmesi,
• Dirliklerin parayla alınıp satılır hâle gelmesi, • Sipahilerin gösterişli yaşama arzusu ve çok para kazanma hırsı,
• Nüfusun hızlı artması, • Enflasyon artışı ve paranın değer kaybetmesi,
• Geleneksel silahlarla savaşan sipahilerin, ateşli silah eğitimine ayak uyduramaması,
• Uzun süren savaşların yaşanmasıdır
Kapitülasyonların Sürekli Hale Getirilmesi
Fransızlara ilk kez gerçek kapitülasyon 1569 yılında verilmiştir. Fransızlara verilen bu kapitülasyonlar, III. Murad, III. Mehmed, I. Ahmed ve IV. Mehmed dönemlerinde yenilenmiştir. İngiliz, İspanyol, Portekizli, Katalan ve Sicilyalı tüccarlar da Osmanlı topraklarında Fransız bayrağı altında ticaret yapmıştır.1569’da Fransa’ya verilen ticari imtiyazlardan sonra 1580’de İngiltere ve 1612’de de Hollanda, Osmanlılar tarafından verilen kapitülasyonlarla desteklenmiştir.
1740'da Fransa'ya kapitülasyonları Belgrat Antlaşmalarındaki arabulucuğu nedeniyle I.Mahmut ,sürekli hale getirmiştir. Böylece Osmanlı ekonomisi geri dönülmez bir yola girmiştir.
II.Mahmut döneminde İngiltere ile yapılan Baltalimanı Sözleşmesi ile İngiltere bu konuda en ayrıcalıklı konuma çıkmıştır.
XVIII.yüzyıla kadar Osmanlı için çok fazla yıkıcı etkisi olmayan kapitülasyonlar bu dönemden itibaren oldukça yıkıcı olmaya başlamıştır.Öyle ki sömürgeci Avrupa devletleri bir yandan Osmanlıyı açık pazar ve ham madde kaynağı haline getirirken diğer yandan onun iç işlerine müdahalede bunları kullanmışlardır.
Osmanlı Bankası ,Alman Doğu Bankası, Demiryolu imtiyazları gibi kurum ve işlemlerle Osmanlı ekonomisini çökertmişlerdir.
Osmanlı Devleti'nde Ekonomik Tedbirler
1. Avarız vergisi gibi yeni vergiler çıkartmak
2.İltizam sistemini ve mukataaya vermeyi yaygınlaştırmak.Mukataa sisteminde zamanla malikane sistemine geçilmiştir.
3.Zenginlerden İmdad-ı Seferiyye vergisinin toplanması.
Âyanların Yönetime Karşı Yükselişi
Osmanlı devleti, kuruluşta merkeziyetçi ve mutlakiyetçi bir yapıya sahipti ve feodalite oluşumuna izin verilmemiştir.Ancak sonraki devirlerde ilkelere bağlı kalınmadığı için bir âyan zümresi ortaya çıkmıştır. XVIII.yüzyıl,Osmanlı topraklarında âyanların hakim olduğu bir yüzyıl olmuştur.
Âyanların güçlenmesinin nedenleri:
1 Devletin halkın sorunlarını çözememesi .
2.Devletin iç isyanlar ,vergilerin toplanması gibi çeşitli konularda âyanlara başvurması .
3. İltizam sisteminde mültezim olmaları.
4.Tımarlı sipahilerin zayıflaması.
5.Sekban,levent ve sarıca gibi ücretli askerleri himayelerine alıp askeri güç kazanmaları.