Dersimiz Tarih: Osmanlı Devleti Tarihi
Osmanlı Devleti Tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Osmanlı Devleti Tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Aralık 2024 Perşembe

Kuyucu Murat Paşa

Kuyucu Murad Paşa (c. 1535 – 21 Haziran 1611, Diyarbakır), I. Ahmed döneminde 11 Aralık 1606 - 5 Ağustos 1611 arasında sadrazam olmuş bir Osmanlı devlet adamıdır. 1585 Tebriz Seferi esnasında Safevilere esir düşmüştür.[1][2] 1607-1608 yılları arasında 100 yıllık celali isyanlarını sona erdirmiştir. Bu süre içinde öldürdüğü toplam celali isyancı sayısının 60.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir.
Kuyucu Murat Paşa'nın yaşı epeyce ileri olduğu için Anadolu'nun birçok yöresini kapsayan bu kampanyasında uzun zaman at üzerinde bulunması yaşına göre zor olduğu için kendini ata bağlattırdığı bildirilmektedir.[3] "Kuyucu" lakabını öldürttüğü Celalî isyancılarının ve onların destekçilerini ölü ve diri derin kuyulara gömdürmesi nedeni ile almıştır. Yıllarca Anadolu'da öldürttüğü kişilerin kellelerinden yaptırdığı piramitler bir korku hikâyesi olarak anlatıldı. Çok soğukkanlı, çok gaddar ve amansız olduğu bilinmektedir. Yaşa başa bakmadan; erkek, kadın, Celâlî eşkıyasına destek verdiğini kabul edilen herkesi öldürtmeyi amaç edinmişti. Bu kampanya sırasında Anadolu'da öldürttüğü kişi sayısının 30.000 kişiyi geçtiği bildirilmektedir.[3]

İstanbul'a döndüğünde 1609 başında İran hükümdarı Şah Abbas'a karşı yeni bir İran seferi hazırlıkları başlamıştı. Sultan'la gizli görüşmelerden sonra Kuyucu Murad Paşa sefer serdarı tayin edildi. Sefere çıkmadan ordunun hazırlanması için Sadrazam Kuyucu Murad Paşa, Üsküdar'da ordugâhta kaldı ve oradan sefer hazırlıklarını idare etti. Celâlîleri bastırma operasyona da hâlâ devam edip önceki yıl yakalayamadığı birçok Celâlî başbuğunu rütbe ve görev verme sözüyle kandırıp Üsküdar'a getirip birer ikişer idam ettirdi.

1610'da başlayan bu seferde Şah Abbas üzerine etkili faaliyette bulunamadı. Seferin mevsim zamanı çok gecikmişti. Osmanlı ordusu Tebriz yakınlarına kadar geldi. Ama İranlılar 1604'ten beri ellerine geçirdikleri Revan, Tebriz ve Gürcistan ve yörelerindeki kazançlarını kuvvetlendirmeye koyulmuşlardı. Osmanlı ordusu bu yöreleri geri alamadı. Kuyucu Murad Paşa Diyarbakır'a çekildi.[3]

1610'dan itibaren İran elçileri ile sulh müzakereleri başlayıp ilerledi. Kuyucu Murad Paşa bu müzakerelerin esaslarını oluşturacak müzakerelere katıldı. Fakat müzakereler Nasuh Paşa tarafından bitirildi. Ölümünden sonra 20 Kasım 1612'de imzalanan barış anlaşmasına Nasuh Paşa Antlaşması adı verildi.

20 Ekim 2024 Pazar

Navarin Baskını

 


Padişah II. Mahmut yönetimi döneminde olan bu facia Navarin Baskını olarak adlandırıldığı gibi Navarin Faciası olarak da isimlendirilmiştir. 

Navarin Deniz MuharebesiOsmanlı, Cezayir ve Mısır donanmalarıyla, birlikte hareket eden BritanyalıFransız ve Rus donanmaları arasında, 20 Ekim 1827 tarihinde geçmiş olan bir deniz muharebesidir. Bu muharebe Osmanlı tarihinde Navarin OlayıNavarin Baskını veya Navarin Faciası adlarıyla da geçmektedir.

İngiliz-Fransız-Rus Müttefik kuvvetleri Yunan ayrılıkçılar isyanını bastırmaya çalışan Osmanlı ve Mısır kuvvetlerini bir hile olan dostça geldik yalanıyla yanaşıp yakınca  Yunanlılar Savaşta yenildikleri halde Osmanlı onların ayrılmasını kabul etmek zorunda kalmıştır. 


İngiltere, Rusya ve Fransa aralarında bir antlaşma yaparak Yunanistan'a bağımsızlık verilmesini istediler.

7 Ocak 2020 Salı

Osmanlı Topraklarının Paylaşılması


Mora İsyanı ve Yunanistan'ın Kurulması (1820–1829)

Nedenleri:

   1.Osmanlı Devleti’nde merkezi otoritenin zayıflamas
    2.1789 Fransız İhtilali ile ortaya çıkan “ulusçuluk” akımlarının Yunanlılar arasında yayılması.
   3.Avrupalıların Yunanlılara Rönesansın kaynağı antikitenin kaynağı olması nedeniyle destek vermesi
   4.Rusyanın kurduğu Etniki Eterya Cemiyetinin çalışmaları
   5.Yunan aydınlarının ve zenginlerinin çalışmaları
   6.Yanya Valisi Tepedelenli Ali Paşanın isyanı

1 Aralık 2019 Pazar

Osmanlı'da Değişim


Avrupa'ya akan servet
XV.Yüzyıl sonunda yeni keşfedilen Amerika kıtası,Avrupa'nın kötü giden ekonomisi için bir can simidi oldu. İngiltere,Hollanda ve Fransa gibi Avrupa devletleri kıtada koloniler kurmaya başladılar.Kurulan bu kolonilerle bölgenin yeraltı ve yerüstü zenginliklerini sömürmeye başladılar.
1600'lerin başında yeni kıtaya büyük göçler olmaya başladı.
İspanya bu sömürgecilik de özellikle yeni dünyanın altını ve gümüşüne el koyarak ilk büyük zengin devlet olmuştur.  İngiltere karşısında yenilince üstünlüğünü kaybetmiştir. Sömürgeci Avrupa devletleri kendi aralarında büyük mücadeleler yapmışlardır (Hollanda,Fransa ve İngiltere).
akçe ile ilgili görsel sonucu
Osmanlı Akçesi
Osmanlı Devleti,Avrupa piyasasına giren bu değerli madenlerden dolayı ekonomik açıdan etkilenmiştir. Osmanlı para birimi olan akçede önemli fiyat dalgalanmaları olmuştur. Osmanlı parası değer kaybetmeye başlamıştır. Hatta bu paranın İpek Yolu güzergahında ilerleyip devam etmesi bu etkiyi daha da keskin hale getirmiştir. 1574'te ilk defa Osmanlı bütçesi açık vermiştir. XVII.yüzyılın ikinci yarısından itibaren Akdeniz ticareti tamamen önemini kaybetmiştir.Bu da ekonomik çöküşü getirmiştir.
Osmanlı Devleti, buna karşı tedbir olarak şunları yapmıştır:
1.Yeni maden ocaklarını işletmek.
2.Taşra eyaletlerinde de para bastırmak
Osmanlı ekonomisinde temel ölçüt akçeydi. Bastırılan diğer paralar ve ülkede dolaşımı serbest olan yabancı paralar akçeye göre değerlendirilirdi.
Osmanlı ekonomisinde devlet dışı kişilerin para ve fiyatlar üzerindeki etkilerinin önüne geçmek için çeşitli zamanlarda değeri ayarlanmış para çıkartılmıştır.Buna sikke tashihi denilmiştir. Bazen de paranın içindeki bakır oranı artırılıp altın oranı düşürülmüştür.Buna sikke tağşişi denilmiştir.
Osmanlı Devleti bu dönemde artan nüfus  için de çözümler geliştirememiş.Bu da ekonomiyi olumsuz etkilemiştir.
Osmanlı Devleti, bu durumu çözebilmek için iltizam sistemini yaygınlaştırmaya başlamıştır. Bunun yanında miri arazilerin bir kısmı mülk ve vakıf statüsüne geçirilmiştir.Bu da vergi kayıplarını getirmiştir.
Osmanlı'da Askeri ve Ekonomik Dönüşüm
Avrupa'da feodal sistemin çöküşünden sonra sürekli askeri kuvvetler oluşturulmuştur.
Ayrıca Otuz Yıl Savaşları sırasında sürekli askeri birlikler, sürekli ateş gücü teknikleri (kontra-marş tekniği) geliştirerek kullanmaya başlamışlardır.  Osmanlı Devleti bu tip askeri sistemle Avusturya ile yapılan uzun savaşlar döneminde karşılaşmış olup bu durum Osmanlı Devleti'nin askeri üstünlüğünü zora sokmuştur.
Osmanlı Devleti'nin aldığı tedbirler:
1.Yeniçerilerin sayısını arttırmak.
2.Ateşli silahlar kullanabilen sadece sefer için ücret alan sekban,sarıca,levent ve benzeri yeni atlı birlikler oluşturmak.

Yeniçeri sayısının bu şekilde arttırılması, yeniçeri ocağının bozulmasını da beraberinde getirmiştir.Bozulan yeniçeri ocağı hem ulufeler ve cülus bahşişi nedeniyle ekonomik yük oluşturmuş, hem de İstanbul İsyanları gibi büyük sorunların çıkmasına yol açmıştır.

Sefer dışında ücret almayan sekban gibi askeri birlik mensupları iç isyanlara katılarak veya direkt kendileri güvenlik sorunlarına yol açmışlardır.

Askeri durumun etkisiyle önemlerinin azalmasının yanısıra ekonomide iltizam sisteminin yaygınlaştırılması, tımar sisteminin bozulmasına yol açmıştır.
Tımar sisteminin bozulmasının nedenleri şunlardır:
• Tımarların, sipahiler dışında kimselere verilmesi, • Tımarların saray görevlilerinin eline geçerek özel mülk veya vakfa dönüştürülmesi ve rüşvet karşılığı verilmesi,
• Dirliklerin parayla alınıp satılır hâle gelmesi, • Sipahilerin gösterişli yaşama arzusu ve çok para kazanma hırsı,
• Nüfusun hızlı artması, • Enflasyon artışı ve paranın değer kaybetmesi,
• Geleneksel silahlarla savaşan sipahilerin, ateşli silah eğitimine ayak uyduramaması,
• Uzun süren savaşların yaşanmasıdır
Kapitülasyonların Sürekli Hale Getirilmesi
Fransızlara ilk kez gerçek kapitülasyon 1569 yılında verilmiştir. Fransızlara verilen bu kapitülasyonlar, III. Murad, III. Mehmed, I. Ahmed ve IV. Mehmed dönemlerinde yenilenmiştir. İngiliz, İspanyol, Portekizli, Katalan ve Sicilyalı tüccarlar da Osmanlı topraklarında Fransız bayrağı altında ticaret yapmıştır.1569’da Fransa’ya verilen ticari imtiyazlardan sonra 1580’de İngiltere ve 1612’de de Hollanda, Osmanlılar tarafından verilen kapitülasyonlarla desteklenmiştir.
1740'da Fransa'ya kapitülasyonları Belgrat Antlaşmalarındaki arabulucuğu nedeniyle I.Mahmut ,sürekli hale getirmiştir. Böylece Osmanlı ekonomisi geri dönülmez bir yola girmiştir.
II.Mahmut döneminde İngiltere ile yapılan Baltalimanı Sözleşmesi ile İngiltere bu konuda en ayrıcalıklı konuma çıkmıştır.
XVIII.yüzyıla kadar Osmanlı için çok fazla yıkıcı etkisi olmayan kapitülasyonlar bu dönemden itibaren oldukça yıkıcı olmaya başlamıştır.Öyle ki sömürgeci Avrupa devletleri bir yandan Osmanlıyı açık pazar ve ham madde kaynağı haline getirirken diğer yandan onun iç işlerine müdahalede bunları kullanmışlardır.
Osmanlı Bankası ,Alman Doğu Bankası, Demiryolu imtiyazları gibi kurum ve işlemlerle Osmanlı ekonomisini çökertmişlerdir.
Osmanlı Devleti'nde Ekonomik Tedbirler
1. Avarız vergisi gibi yeni vergiler çıkartmak
2.İltizam sistemini ve mukataaya vermeyi yaygınlaştırmak.Mukataa sisteminde zamanla malikane sistemine geçilmiştir.
3.Zenginlerden İmdad-ı Seferiyye vergisinin toplanması.
Âyanların Yönetime Karşı Yükselişi
Osmanlı devleti, kuruluşta merkeziyetçi ve mutlakiyetçi bir yapıya sahipti ve feodalite oluşumuna izin verilmemiştir.Ancak sonraki devirlerde ilkelere bağlı kalınmadığı için bir âyan zümresi ortaya çıkmıştır. XVIII.yüzyıl,Osmanlı topraklarında âyanların hakim olduğu bir yüzyıl olmuştur.
 Âyanların güçlenmesinin nedenleri:
1 Devletin halkın sorunlarını çözememesi .
2.Devletin  iç isyanlar ,vergilerin toplanması gibi çeşitli konularda âyanlara başvurması .
3. İltizam sisteminde mültezim olmaları.
4.Tımarlı sipahilerin zayıflaması.
5.Sekban,levent ve sarıca gibi ücretli askerleri himayelerine alıp askeri güç kazanmaları.