Abbasiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Abbasiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Mart 2019 Çarşamba

Tercüme Hareketleri

Müslümanlar; Şam, Halep,Antakya ve İskenderiye ,Harran ve Cündîşâpûr  gibi bilim merkezi olan şehirlerin halklarıyla iyi ilişkiler geliştirerek onların ilmive teknik seviyelerinden yararlanmasını bildiler. Halife Hz. Ömer döneminde İslam topraklarına katılan Cündîşâpûr’da kütüphane,
tercüme evi, rasathanesi bulunan Hintli ve Yunanlı doktorların görev yaptığı bir tıp okulu mevcuttu. Abbasiler bunlara ve diğer bilim ve teknoloji merkezlerindeki ilim insanlarına gerekli imkânları verdiler. Böylece  bilim ve teknoloji bakımından seviyenin hızla  yükselmesini sağladı. Emeviler Dönemi’nde başlayan tercüme hareketleri, Abbasiler Dönemi’nde hızla  devam ederek büyük bir birikim oluşturmuştur. 
Halife Me’mun’un Bağdat’ta 832 yılında kurduğu “Beytü’l-Hikme” adlı ilim merkezi tam bir inceleme araştırma kütüphanesi ve tercüme merkezi olarak faaliyet göstermiştir. Süryanice, Farsça, Hintçe ve Yunanca başta olmak üzere çeşitli dillerden çevrilen eserler sayesinde tıp, riyaziyat (matematik), hendese (geometri), astronomi, fizik, kimya, biyoloji, tarih, coğrafya ve felsefe gibi bir çok bilimde dünyanın o güne kadar sahip olduğu hafızanın neredeyse tümü İslam dünyasına aktarılmıştır. Tercüme edilen bilgiler yeniden değerlendirilmiş hayata ve güncele uygulanmasında başarı sağlanmıştır.Böylece 8-12. yüzyıllar arasında bilim ve teknolojide zirveye çıkılmıştır.
Avrupa'daki Rönesans,İslam Dünyasında Akdeniz dünyası üzerinden Anadolu, “Kuzey
Afrika- Sicilya-İtalya” ve “Kuzey Afrika-Endülüs”  güzergahından gerçekleşen transferle mümkün olmuştur. Dolayısıyla medeniyetler arasındaki bilgi aktarımı, İslam kültür ve medeniyetinde ortaya çıkan bilimsel metodoloji sayesinde tüm insanlığın ortak mirasına  dönüşmüş olmaktadır.

15 Nisan 2018 Pazar

ABBASÎLER (750-1258)

















Anahtar Kelimeler: Eşitlik,Bilim,Sanat,Beytülhikme




Ebu Müslim’in isyanı ile sona eren Emevi iktidarının yerini, Abbasi soyundan gelenlerin kurduğu Abbasi Devleti aldı. İlk halife Ebul Abbas Abdullah oldu.

MANSUR

1.İkinci Abbasi halifesidir.

2.Kafkasya’dan saldırıya geçmiş olan Hazarları geri püskürttü.

3.Bizans’a karşı önlem alarak sınırlara Türkleri yerleştirdi.

4.Türkleri Azerbaycan ve Musul valisi yaptı.

5.Bağdat şehri kuruldu ve başkent buraya taşındı.

6.İlim ve kültür alanında gelişmeye önem verildi. Farsça, Hintçe, İbranice ve Yunancadan Arapçaya tercüme çalışmaları yapıldı.

 

HARUN REŞİT

1.Hazarlarla iyi ilişkiler kurdu. Böylece Kafkasya’da İslamın yayılmasına katkıda bulundu.

2. Anadolu ve Horasan’a akınlar düzenlendi, Bizans vergiye bağlandı.

3.Bizans sınırında Antakya Merkezli olarak Tarsus'tan Diyarbakır'a kadar “Avasım” denilen uç beyliği eyaleti kurularak buralara Türkler yerleştirildi.

4.Muhafız birliğinde Türklere yer verdi.

5.Avrupa’da Franklarla iyi ilişkiler kurdu.

6.Bağdat’ta hastaneler, rasathaneler ve okullar kurdu.

7.Bilim ve sanat adamlarına sohbetler yaptırdı ve ödüllendirdi.

8.Eğlence alanında sarayda müzikli eğlenceler yaptırdı. Satranç oyunu yaygınlaştı. Bir Türk oyunu olan Çevgan oyununu da çok severdi (polo oyunu).

9.Abbasilerin en parlak dönemidir.

ME’MUN

1.Devlet kadrolarında Araplar ve İranlılara karşı bir denge unsuru olmaları için üst düzey kadrolara Türkleri getirmiştir.

2. Türk askerleriyle birlikte sefere çıkan ilk Abbasi halifesidir.

3. İç isyanların bastırılmasında da Türkler’den yararlandı.

MU’TASIM

1.Mu’tasım Türk askerlerin desteğiyle devletin başına geçti.

2.Annesi bir Türk’tü.

3.O, yukarda yazılan nedenlerle Türkleri halifelik ordusunda hakim konuma getirdi.

4.Türkler için “Samarra” şehri kurulmuş, savaşçı özelliklerinin korunması amacıyla şehir Araplara yasaklandı.. Başkent de bu şehre taşındı. Böylece İslam tarihine Samarra Devri (836-892) başladı.

5.İktidarına karşı olan isyanları Türkler yardımıyla bastırdı.

6.Türklerin hakim olduğu halifelik ordusuyla Bizans’a karşı gaza yaparak Eskişehir’e kadar ilerledi.

 

*Türklere hem haciplik ve vezirlik gibi üst düzey görevler hem de  Suriye, Mısır, Hicaz, Yemen, Kûfe gibi önemli valilikler verildi.

*Abbasilerin siyasî ve askerî karışıklıklar içine girdiği dönemlerde Türkler emirülümeralık ve valilikler gibi görevleri başarıyla  üstlenerek İslam dünyasında yeniden bir canlılık katmışlardır.

*Abbasiler, Emevilerin Arap milliyetçiliğinin  aksine  bütün müslümanlara eşit  davranan bir politika izlemiştir. Bu durum, Türkler dahil olmak üzere pek çok toplumun İslamiyeti benimsemesinde önemli bir etken olmuştur.


*Abbasiler döneminde bilim ve kültür çalışmalarına ağırlık verilmiş, ilkçağ Yunan ve Helen düşünürlerinin eserleri Arapça’ya çevrilerek incelenmiş ve medreselerde okutulmuştur. Bilim Akademisi olan "Beytülhikme" kurulmuştur.
* Çinliler ve Abbasiler arasında yapılan 751 Talas Savaşı’nda Türkler, Abbasileri desteklemiş ve savaş sonrasında kitleler halinde İslam dinine girmeye başlamışlardır.

* 9. yüzyılda başlayan iç karışıklıklar Abbasilerin merkezi otoritesinin zayıflamasına, siyasi birliğin bozulmasına ve “Tevaif-i Mülük” devletlerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
 Abbasilerin  valilere geniş yetkiler vermesi Kuzey Afrika’da İdrisiler ve Ağlebiler, Mısır’da, Tolunoğulları ve Akşitler, İran’da Tahiriler, Maveraünnehirde Samanoğulları, Irak’ta Büveyhoğulları’nın ortaya çıkmasına neden olmuştur.
* Abbasiler 1258’de Moğolların Bağdat’ı almasının ardından siyasi olarak sona ermiş, bu saldırılardan kaçan Abbasi halifesini Memlükler dini lider olarak uzun süre korumuşlardır.
* Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi’nin ardından halifelik Osmanlılara geçmiştir.



Abbasi Halifeleri

1. Ebü'l-Abbas es-Seffâh 132 (750)

2. Ebû Ca'fer el-Mansûr 136 (754)

3. Muhammed el-Mehdî 158 (775)

4. Mûsâ el-Hâdî 169 (785)

5. Hârûnürreşîd 170 (786)

6. Emîn 193 (809)

7. Me'mûn 198 (813)

8. Mu'tasım-Billâh 218 (833)

9. Vâsiḳ-Billâh 227 (842)

10. Mütevekkil-Alellah 232 (847)

11. Müntasır-Billâh 247 (861)

12. Müstaîn-Billâh 248 (862)

13. Mu'tez-Billâh 252 (866)

14. Mühtedî-Billâh 255 (869)

15. Mu'temid-Alellah 256 (870)

16. Mu'tazıd-Billâh 279 (892)

17. Müktefî-Billâh 289 (902)

18. Muktedir-Billâh 295 (908)

19. Kāhir-Billâh 320 (932)

20. Râzî-Billâh 322 (934)

21. Müttakī-Lillâh 329 (940)

22. Müstekfî-Billâh 333 (944)

23. Mutî'-Lillâh 334 (946)

23. Mutî'-Lillâh 334 (946)

24. Tâi'-Lillâh 363 (974)

25. Kādir-Billâh 381 (991)

26. Kāim-Biemrillâh 422 (1031)

27. Muktedî-Biemrillâh 467 (1075)

28. Müstazhir-Billâh 487 (1094)

29. Müsterşid-Billâh 512 (1118)

30. Râşid-Billâh 529 (1135)

31. Muktefî-Liemrillâh 530 (1136)

32. Müstencid-Billâh 555 (1160)

33. Müstazî-Biemrillâh 566 (1170)

34. Nâsır-Lidînillâh 575 (1180)

35. Zâhir-Biemrillâh 622 (1225)

36. Müstansır-Billâh 623 (1226)

37. Müsta'sım-Billâh 640-656 (1242-1258)


26 Şubat 2017 Pazar

İSLÂM TARİHİ -3 L9





EMEVÎLER DÖNEMİ (661-750)

Hz. Ali’den sonra başa Muaviye’nin geçmesiyle İslam Tarihinde Emeviler dönemi başlamıştır.Müslümanlar, İstanbul’u iki defa kuşatmış ama alamamıştır.Hz. Muaviye’nin ölmeden önce oğlu Yezid’i halife tayin etmesiyle halifelik babadan oğula geçen saltanata dönüşmüştür.

Muaviye (661 – 680)

İslam Devleti’nin merkezi Kufe’den Şam’a taşınmıştır. Muaviye zamanında iç düzen sağlandıktan sonra fetihlere yeniden başlanmıştır. Müslümanlar iki defa İstanbulu kuşatmalarına rağmen ele geçirememişlerdir. Doğuda Maveraünnehr’in büyük bir kısmı fethedilerek Horasan vilayeti kurulmuştur.

Yezit (680 – 683)

Muaviye’nin ölümüyle yerine oğlu Yezit geçti. Hz. Ali’nin oğlu Hz. Hüseyin onun halifeliğini tanımayarak karşı çıktı. Yezit , Hz. Hüseyin’in üzerine ordu göndererek Kerbela mevkiinde şehit edilmesine neden oldu. (681)

Yezit döneminde Ukbe B. Nafi komutasındaki Emevi orduları Kuzey Afrika’nın fethini tamamlayarak Atlas Okyanusuna ulaşmışlardır.

Abdülmelik (685 – 705)

Abdülmelik zamanında fetihler devam etmiştir. Onun en büyük yardımcısı olan (Zalim) Haccac Emeviler’e karşı isyan eden Abdullah B. Zübeyr’i Kabe’de kuşatarak şehid etmiştir.



Velit (705-715)

Maveraünehir ve Türkistan’ın Fethedilmesi:

Hz. Ömer ve Hz. Osman zamanında İran ve Horasan’ı fetheden İslam orduları Ceyhun‘a kadar ilerlemişlerdi.Böylece Türklerle komşu olan Araplar, Abdülmelik ve oğlu zamanında bölgedeki faaliyetleri arttırdılar. Kuteybe b. Müslim Maveraünnehr’in fethine memur edildi.Beykent‘i 706’da ele geçirdikten sonra Buhara ve Semerkant alındı (709). Böylece Maveraünnehr müslümanların eline geçti. Kuteybe’nin ölümüyle seferlere devam edilmişsede bir süre sonra Türkler kaybettikleri yerleri geri almışlardır.

İspanya’nın Fethi (711):

Tarık b. Ziyat komutasındaki İslam orduları İspanya’ya geçerek Vizigotlar’la karşılaşmış Kadiks Savaşı’nda (711) onları bozguna uğratarak Vizigot Krallığı’na son vermişlerdir. Bundan sonra Endülüs adının verildiği İspanya toprakları Emeviler tarafından gönderilen valilerce yönetilmeye başlanmıştır.

Puvatya Savaşı (732):

İspanya valiliğine getirilen Abdurrahman El- Gafiki 732’de Fransa’ya girerek Bordo’yu ele geçirdi. İlerleyişini sürdürüp Puvatya’ya saldırdı fakat bu savaşı kaybederek geri çekildi.

– Puvatya, İslam ordularının Batı Avrupa içlerinde ulaştıkları son yer olmuştur. Artık İslam orduları Fransa’dan çekilerek İspanya’ya dönmeye ve bundan sonrada devamlı gerilemeye başlamışlardır.

Kerbala Olayında (680), Hz. Muhammed’in torunu Hz. Hüseyin’in şehit edilmesi Müslümanların Şiiler ve Sünniler şeklinde kesin olarak gruplara ayrılmasına neden olmuştur.


Emevîler Dönemi Genel Özellikleri


1. Arapça resmi dil ilan edilmiş
2. İslam orduları 711 yılında İspanya’nın fethine başlamış böylece İslamiyet Avrupa’da da yayılmaya başlamıştır.
3.Müslümanlar İspanya’ya ENDÜLÜS adı verilmiş 732 yılında Puvatya Savaşı’nda Franklara yenilene kadar Avrupa’da ilerlemişlerdir.



Emevilerin Yıkılışında Etkili Olan Nedenler:

1.Arap milliyetçiliği yapmaları ve diğer milletlere değer vermemeleri

2-Mevaliye (Arap olmayan) eşit ve adil davranmamaları (İslamı kabul etmelerine rağmen onlardan cizye toplamaları),

3– Peygamber(SAV) ailesine düşmanca davranmaları

4- Abbasiler’in Emeviler’e karşı gizli yıkıcı faaliyette bulunmaları.

5-Harici ve Şiiler’in çalışmaları

Bütün bu olumsuzluklardan sonra Ebu Müslim El-Horasani ayaklanarak Emeviler’le mücadeleye girişmiş, onları mağlup ederek Abbasi Devletinin kurulmasını sağlamıştır (750)
Not: Burda yazdığımız halifeler uzun süre halifelik yapmış olan ve daha çok etkili olmuş olan Emevî halifeleridir.Aşağıdaki listenin öğrenci tarafından öğrenilmesi gereği yoktur.Sadece genel bilgi ve yukarda sayılan halifeler arasında var olan tarihsel boşlukları izah etmek için verdim.
Emevî Halifeler Listesi:
HükümdarlarSaltanat Dönemi
Şam'da hüküm süren Emevî Halifeleri
I. Muaviye bin Ebu Süfyan661 – 680
I. Yezid bin Muaviye680 – 683
II. Muaviye bin Yezid683 – 684
I. Mervan bin el-Ḥakem684 – 685
Abdülmelik bin Mervan685 – 705
I. Velid bin Abdülmelik705 – 715
Süleyman bin Abdülmelik715 – 718
Ömer bin Abdülaziz717 – 720
II. Yezid bin Abdülmelik720 – 724
Hişam bin Abdülmelik724 – 743
II. Velid bin II. Yezid743 – 744
III. Yezid bin Velid744
İbrahim bin Velid744
II. Mervan744 – 750

ENDÜLÜS EMEVΠDEVLETİ ( 756-1031 )

* İspanya’da kurulan ilk İslam Devleti’dir. (Başkent Kurtuba)

* Abbasilerden kaçan Emevi ailesince kuruldu. (Halife Hişam’ın torunu Abdurrahman tarafından)

* İlim ve kültür alanında ilerlediler. (Kurtuba Sarayı) Bir çok Avrupalı öğrenci hatta papazlar Endülüs’e giderek eğitim gördü.

* Halifelikte hak iddia ettiler.

* III. Abdurrahman zamanında en parlak dönemini yaşadı.

* İç karışıklıklar ve çevresindeki hristiyan krallıkların baskısı sonucu 1031’de yıkıldı. Yerine 28 tane beylik kuruldu. (Bu beyliklere genel manada Tevaif-i Mülk veya Mülûkü’t-Tavâif) Bunlardan en önemlisi ve son yıkılanı Beni Ahmer Devleti idi.
BENΠAHMER DEVLETİ ( 1232-1492 )

* Gırnata İslam Devleti de denir. (Granada Sultanlığı)

* İspanya’daki son Müslüman devlettir. (Başkent Gırnata)

* İlimde çok ileriydiler ve Avrupa’dan öğrenciler gelirdi.

* 1492’de Hristiyanlar yıktı. Müslümanları ve Yahudileri katlettiler. Osmanlı Devleti yardım etti. Oruç Reis ve Hızır Reis İspanya’daki birçok Müslüman ve Yahudi’yi ölümden kurtardı. Kurtarılan Seferad Yahudileri Selanik, İzmir ve İstanbul’a yerleştirildi.

ELHAMRA SARAYI

Elhamra, Gırnata’ya hâkim bir tepe üzerindeki düzlükte, savunma kalesi ve saray olarak yapılmıştır. Bu sebeple ilk bakışta estetikten uzak bir görünümü varmış gibi gözükse de kale duvarlarının içinde muazzam güzellikte bir sarayla karşılaşılır. Duvarlarında kırmızı tuğla, damında kırmızı kiremit kullanıldığı için ismi kırmızı, yani “Elhamra” denilmiştir. Nasri hükümdarları yeni yapılarla kaleyi daha da  büyüttüler. Böylece Elhamra, saray ve köşklerden kurulmuş bir kompleks hâline geldi. Sarayların içi kadar bahçeleri de güzeldir. Bunlardan en şahaneleri uzun bir havuzla taçlandırılmış olan El-Bürke Bahçesi (Avlusu), döşemesi mermer kaplı Meksuar Avlusu ve Arslanlı Avlu’dur. Elhamra Sarayı, zarif ve zengin süslemeleri, avluları ve havuzlarıyla komple bir yapıdır. Şarlken Endülüs’ü ele geçirince sarayın bir bölümünü yıktırdı ve yerine Rönesans tarzında bir saray yaptırmaya kalktı. 1522’deki zelzelede ve 1590’da saray bir miktar daha zarar gördü. Ancak, 19. yy. ın ikinci yarısından itibaren korunmaya alındı ve günümüze dek gelebildi.



















ABBASÎLER (750-1258)

***Ebu Müslim’in isyanı ile sona eren Emevi iktidarının yerini, Abbasi soyundan gelenlerin kurduğu Abbasi Devleti almıştır.

1-Ebul Abbas Abdullah’tan sonra başa geçen ikinci halife Cafer Mansur döneminde Bağdat şehri kurulmuş ve başkent buraya taşınmıştır.

2-Devletin en parlak dönemi olan Harun Reşid döneminde, Anadolu ve Horasan’a akınlar düzenlenmiş, Bizans vergiye bağlanmıştır.
3-Harun Reşid döneminde, ayrıca Frank Kralı Şarlman ile Endülüs Emevilerine karşı ittifak kurulmuş, Hristiyanların Kudüs’ü ziyaretine izin verilmiştir.
4-Abbasiler döneminde bilim ve kültür çalışmalarına ağırlık verilmiş, ilkçağ Yunan ve Helen düşünürlerinin eserleri Arapça’ya çevrilerek incelenmiş ve medreselerde okutulmuştur. Bilim Akademisi olan "Beytülhikme" kurulmuştur.

5-Çinliler ve Abbasiler arasında yapılan 751 Talaş Savaşı’nda Türkler, Abbasileri desteklemiş ve savaş sonrasında kitleler halinde İslam dinine girmeye başlamıştır.

6- Harun Reşit’in oğullarından Mutasım döneminde gaza ve cihadın Türkler vasıtasıyla sürdürüleceğine inanılmış, Türkler önemli valiliklere ve komutanlıklara getirilmiştir. Ayrıca Türkler için “Samerra” şehri kurulmuş, savaşçı özelliklerinin korunması amacıyla şehir Araplara yasaklanmıştır. Bizans sınırındaki “Avasım” denilen Tarsustan Diyarbakıra kadar olan sınır karakollarına Türler yerleştirilmiştir.

7-Abbasiler, Emevilerin ırkçılığının  aksine islama  uygun bir şekilde herkese eşit  davranan bir politika izlemiştir. Bu durum, Türkler dahil olmak üzere pek çok toplumun İslamiyeti benimsemesinde önemli bir etken olmuştur.

8-9. yüzyılda başlayan iç karışıklıklar Abbasilerin merkezi otoritesinin zayıflamasına, siyasi birliğin bozulmasına ve “Tevaif-i Mülük” devletlerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur.

9- Abbasilerin “Emir-ül Ümera” denilen valilere geniş yetkiler vermesi Kuzey Afrika’da İdrisiler ve Ağlebiler, Mısır’da, Tolunoğulları ve Akşitler, İran’da Tahiriler, Maveraünnehirde Samanoğulları, Irak’ta Büveyhoğulları’nın ortaya çıkmasına neden olmuştur.

10- Abbasiler 1258’de Moğolların Bağdat’ı almasının ardından siyasi olarak sona ermiş, bu saldırılardan kaçan Abbasi halifesini Memlükler dini lider olarak uzun süre korumuşlardır.

11- Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi’nin ardından halifelik Osmanlılara geçmiştir.