Dersimiz Tarih: Hititler
Hititler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hititler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Kasım 2020 Pazar

Anadolu Medeniyetleri


1.HİTİTLER

M.Ö 2000 yıllarında Anadolu'ya gelerek Kızılırmak çevresinde devlet kurmuşlardır.

Başkentleri: Hattuşaş(Boğazköy) Çorum yakınlarındadır.

Hititliler Suriye'yi ele geçirmek için Mısırlılarla savaşmışlardır. Bu savaşın sonunda iki devlet arasında Kadeş Antlaşması imzalandı.

Kadeş Antlaşması (M.Ö 1280) Dünya tarihinde iki devlet arasında yapılan ilk antlaşmadır.

M.Ö 1200 yılında Anadolu'ya gelen Frigyalılar tarafından yıkıldı.

9 Kasım 2019 Cumartesi

Devletler Doğuyor



İnsanlığın siyasi teşkilatlanmasının aşamaları 
1. Tarımsal üretime geçilmesiyle Köy benzeri 10-15 ailelik topluluklar oluştu.
2.Kabileler oluştu.
3.Coğrafi şartların mecbur etmesiyle şehir devletleri oluştu(Nom,site,polis vb.).
Yöneticisi: kral veya feodal yöneticilerdi bu şehir devletlerinde.
4.Hayat standartlarının iyileşmesi , daha iyi teşkilatlanma ve daha iyi silahlarla  Kabile konfederasyonları(Ör:Hititler,Urartular ) olan devletler oluştu.
5.Konar göçer kabilelerin yerleşiklere saldırması ve konar göçerlerin egemenliğiyle yerleşiklerin üstün kültürüyle birleşmesi yanında güçlü  silahlar ve teşkilatlanmasının  kullanılmasıyla devletler oluştu.
Yöneticisi:Büyük kral (İmparator).
6. Madenden silahlar ve atın evcilleştirilip at arabasının yapılmasıyla İmparatorluklar( Büyük devletler) oluşmuştur.
İlk Devletlerde Gücün Meşruiyet Kaynağı 

 

1.Hititler , Urartular ve benzerlerinde kralların güçlerini tanrıdan aldıklarına inanılır ve emirleri tanrı emri gibi görülürdü
2.Eski Yunan uygarlığında devleti soylular ve kral birlikte yönetirken din adına söz sahibi olarak yönetiyorlardı.
3.Sümerlerde ve diğer Mezopotamya uygarlıklarında her konuda tam yetkiye sahip rahip-krallar ülkeyi yönetirdi.Rahipler sınıfının da yönetimde etkisi vardı.
Hammurabi ise diğer sümer krallarından farklı olarak kendisini adaletin kralı ilan etmiştir.
4.Mısır da ise krallar önce diğer uygarlıklar gibi tanrının yeryüzündeki temsilcisiylen sonradan kendilerini tanrı-kral olarak görmeğe başlamışlardır.
5.Elamlar ve diğer İran uygarlıklarında kral ülkeyi tanrı adına yönetirdi.
Monarşi:siyasi gücün yönetme yetkisinin bir tek kişinin elinde olduğu ve bu yetkinin kan yoluyla aile bireylerine geçtiği yönetim biçimidir.
6.Büyük İskender'in babasının yerine Makedonya Krallığı'nın başa geçmesinden sonra Hindistan'ın Pencap Havzasına kadar ilerlemesi sonucu meydana gelen Büyük İskender İmparatorluğu vaktinde Helenizm kültürü ortaya çıktı.
Helenizm, doğu ve batı kültürlerinin sentezinden üretilen yeni bir kültürdür.
7.Roma İmparatorluğu vaktinde sırasıyla Krallık, Cumhuriyet ve İmparatorluk dönemleri yaşanmıştır. Krallık ve Cumhuriyet dönemlerinde aristokratlar yönetimde etkindi.İmparatorluk döneminde ise imparator, yönetimin başı, başyargıç,başkomutan ve başrahip olarak herşeyin başıydı.
İlk Çağ medeniyetlerinde meşruiyet kaynağı, din ve soyluluktu. Yönetme yetkisinin belirli soylara ait olduğuna inanılırdı ve yönetenler bir şekilde kendilerini onlara dayandırmaya çalışırlardı.
İlk Çağ Uygarlıklarında Siyasî Organizasyon Türleri
A-.Mezopotamya
Mezopotamyada hayvancılık ve maden eksikliği nedeniyle bunu gidermek için iyi organize olmaları gerekti.Bu durum Sümer Şehir Devletlerini doğurdu.Sümerler bu şekilde şehir devletleri kurdular.
Tuncun yapılmasıyla güçlü silahlar elde edildi. Bu durum Babil Devleti adlı merkezi devleti ortaya çıkardı.
Demirden silahlar ve savaş arabası olarak at arabasının yapılmasıyla Asurlar istilacı imparatorluk kurdular.
B.Yunan Uygarlığı
Dağlık dar sahillerle ayrık ülke olduğu için şehir devletleri oluştu.
Şehir Devletleri arası mücadeleler için Orduların güçlendirilmesi gerekiyordu. Onlarda bunun için halka siyasi haklar verdiler. Bu , demokratikleşmeye; o da meclisin yetkilerinin artmasına sebep oldu. Bu ise kralların seçimle işbaşına gelmesine yol açtı.
Bu uygarlıktaki meclis , soylular meclisidir.Bu yönetim aristokratikti. C.Hititler
1.Feodal krallıkla yönetildiler.
2.Pankuş Meclisi de yönetimde etkindi.
3.Tavanannanın da (Ana Kraliçe) bazı yetkileri vardı.
D.Urartular
Urartular dağlık bir ülke oldukları için feodal krallıkla yönetildiler.
E.İran
1.İmparatorlukla yönetildiler.
2.Satraplık adlı eyaletler vardı.
3.Şahgözü denetim teşkilatı kullanıldı.
4.Posta Teşkilatıyla iletişim ve denetim etkinleştirildi.
F.Mısır
1.Çöllerle ve denizlerle çevrili-olduğu için istilalardan uzak kaldılar.
2.Köylerden sonra Nom adlı şehir devletleri kuruldu. Kral Menes, bunları birleştirip Mısır Devletini kurdu.
İlk Devletlerde Hakimiyetin Maddî Kaynakları
A. Sümerler
1.Tarımdan elde edilen ürünler depo olarak da kullanılan tapınaklara teslim edilirdi. 2.Hayvancılık ve maden azlığından dolayı uzak bölgelere gitme ihtiyacı duydular. Bu gidişler sonucunda mezopotamya medeniyetinin yayılmış oldu. B.Lidyalılar
1.Tarım,madencilik ve ticaret yaptılar.
2.Ticaret sayesinde zenginleşip ekonomik refaha kavuştular.
C.Frigler
1.Tarım ve hayvancılık yaptılar.
2.Dokumacılıkta halı ve kilim yaptılar ve ilerlediler.
D.Yunan
1.Dağlık bir ülke olduğu için hububat ( buğday ve benzeri) sıkıntısı oluştu.
2.Bunu karşılamak için deniz koloniciliği yaptılar.
3.Bu deniz koloniciliği de onların ticarette gelişmesini sağladı.
E.Büyük İskender
1.Büyük İskender, ele geçirdiği yerlerde kendi adına şehirler kurmuştur.Misal;İskenderiye (Mısır).
2.Perslerin oluşturduğu yol ağlarını geliştirerek ticarete ve ulaşıma önem vermiştir.
F.Roma İmparatorluğu
1.Kurulduğu coğrafya gereği deniz ticaretine ve kolonizasyon faaliyetlerine yönelmiştir.
2.Ganimet,vergi ve insan gücü sayesinde madden güçlendi. 3.Yol ağları kurup onları güvenli hâle getirdiler.
4.Kolonizasyon ve uzun mesafeli ticaretyaptılar.
G.Mısır
1.Mısır da Nil ırmağı sayesinde tarım yapıldı. Yapılan tarımla zenginleşildi.
2.Tarımla ilgili ihtiyaçlardan dolayı astronomi ve geometri gibi pek çok bilimde geliştiler.
3.Silahlanmaları sonucu imparatorluk oldular.


25 Aralık 2017 Pazartesi

Orta Çağ'da Ordu



Avrupa orduları
Batı Avrupa’da VIII. yüzyılda Franklar askerî bir düzen olan feodal sistemi geliştirmiştir. 
Buna göre kral; soylu şövalyelere at, zırh, mızrak, kılıç, kalkan gibi ihtiyaçlarını satın alabilmeleri ve askerî eğitimlerinde gerekli masrafları karşılayabilmeleri için kraliyet topraklarından belli ölçüde arazi bağışlamıştır. 
Şövalyeler de krala bağlılık yemini ederek kralın savaşçısı olmuştur. 
Feodalizmde fakir olan serfler, askere nadiren alınmıştır.
Orta Çağ’da siyasi birlikten yoksun olan Avrupa’da ordular küçük oldukları için uzun süreli seferler düzenleyememiştir. 
Disiplin yönünden genelde zayıf olan Avrupa ordularında güçlü vasallar, her fırsatta kralın otoritesine karşı çıkmıştır.
Orta Çağ’da Avrupa’da şövalyeler, okçular ve kuşatma teknikleri etrafında dönen kara savaşları sıkça görülürdü.
Türk ve Moğol Orduları



Türk ve Moğol orduları genelde atlı okçulardan oluşurdu. 
Hem Türk hem de Moğol askerleri çok disiplinli olup büyük bir cesaretle savaşmış ve hafif süvari teknikleri kullanmıştır. 
Cengiz Han, Türklerin oluşturduğu onlu sisteme göre güçlü bir idari ve askerî düzen kurmuştur.
Franklar, Haçlı Seferlerinde çok sayıda Müslüman ve Türk atlı okçuyla karşılaşmıştır.
Hareket kabiliyeti oldukça yüksek olan bu birliklerin başarısını gören Haçlılar, Türk atlı okçularından yararlanmak istemiştir.
Sasani Ordusu
Sasani ordusu da Türk ve Moğol ordusunda olduğu gibi onlu sisteme göre düzenlenmiştir. 
Değişik etnik gruplardan oluşan Sasani ordusunda;  bağlı kavimlerin ve devletlerin gönderdikleri birlikler,  ücretli askerler 
ve savaş esirleri yer almıştır.
Bizans Ordusu
Bizans ordusu, sayıları çok fazla olmayan ve İstanbul’da bulunan merkez kuvvetlerinin yanı sıra eyalet askerleri, tâbi devletlerin gönderdiği yardımcı kuvvetler ve ücretli askerlerden oluşmuştur. 
Bizans İmparatorluğu’nda XI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ücretli askerler ordunun asli unsuru hâline gelmiştir.
XI. Yüzyıldaki ücretli askerlerin büyük bir kısmı Türklerden oluşmuştur. Peçenek, Kuman ve Uzlardan oluşan bu ücretli Türk birlikleri, kendi komutanlarının idaresinde Bizans ordusu içinde savaşmıştır.
Malazgirt Savaşı sırasında, Bizans ordusu içerisindeki ücretli Türk boyları, Selçuklular tarafına geçmiştir.
XIV. Ve XV. Yüzyılda Ordu
XIV. yüzyıldan sonra ise İngiltere ve Fransa gibi krallıklar ordularında maaş karşılığı asker bulundurmaya başlamıştır. 
Böylece Avrupa’da askerlik mesleği ortaya çıkmıştır.
XIV. yüzyıldan itibaren devletler sürekli piyade kıtaları bulundurmaya başlamıştır.
Savaş tarihini değiştirecek olan top tüfek gibi ateşli silahlar, 1331’den sonra kullanılmaya başlanmıştır.

Fransa XV. yüzyılda silahlı askerlerden oluşan daimî bir kıta oluşturmaya başlamış Osmanlılar ise buna XIV. yüzyılda yeniçeri birlikleri ile başarmıştır.
Yerleşik ve Konar-göçerler Arasındaki Savaşlar
Yerleşik topluluklar üretimde, konar-göçer topluluklar ise askerlik alanında birbirlerine karşı üstünlük kurmuştu. 
Başlıca geçim kaynağı hayvancılık olan konar-göçer toplulukların ekonomileri, ihtiyaçlarını karşılamada yetersizdi. 
Bu nedenle konar-göçer topluluklar ya yerleşik topluluklarla ticaret yoluyla mal değişikliği yapmak ya da savaş yoluyla yerleşik toplulukların mallarına sahip olmak istemiştir.
Konar-göçerler ile yerleşik topluluklar arasındaki savaşlarda genellikle konar-göçerler üstünlük sağlamıştır.
Konar-göçer topluluklar dışa açık ve savaşçı bir yaşam biçimine sahipken yerleşik topluluklar bunun tam tersine dışa kapalı ve barışçı bir yaşam biçimini benimsemiştir.
Konar-göçer Ordusu
Orta Asya’nın konar-göçeri dünyanın en iyi askeridir. 
Çünkü bu askerler yerleşik devletlerde görülen ağır donanımlı ve hareket kabiliyeti kısıtlı piyade ordularının aksine hafif silahlı ve hızlı hücum yapabilen süvarilerden oluşurdu.
Konar-göçer askeri, dayanıklı, disiplinli, uyumlu ve süreklidir. 
Konar-göçerler zırh, hançer ve mızrak kullanmış ve ayrıca oklarını daha uzağa fırlatmalarını sağlayan yayı geliştirmiştir.
Bu ordularda kadınlar da gerektiğinde savaşa katılırdı.
Konar-göçerlere etrafı surlarla çevrili olan güçlü şehirler zorluk çıkarmıştır. Bu kuşatma araçlarından yoksun olmalarıyla ilgiliydi.

19 Kasım 2017 Pazar

İlk Devletlerde Askeri,Sosyal ve Ekonomik Hayat

A. Sümerler
1.Tarımdan elde edilen ürünler depo olarak da kullanılan tapınaklara teslim edilirdi. Bu kayıtlarla çivi yazısı oluşmuştur. Yazının oluşumu da medeniyeti meydana getirmiştir.     2.Hayvancılık ve maden azlığından dolayı uzak bölgelere gitme ihtiyacı duydular. Bu gidişler sonucunda  mezopotamya medeniyetinin yayılmış oldu.
3.Medeniyetin temelleri  atıldı. İlk medeni faaliyetler. Örnek:Çömlekçi çarkı ve benzerleri yapıldı.
4.Sınıflı toplum yapısı:köleler,din adamları,soylular  v.b.
Not 1:Coğrafya  medeniyetlerin oluşumunda oldukça etkindir.Örnek:Mısır ve Nil Nehri,Mezopotamya ve Dicle ile Fırat Nehirleri
Not 2: Mezopotamya'da özel mülkiyet, Mısırda ise devlet mülkiyeti sistemi uygulanmıştır.Bunun sonucunda Mısırda zengin tüccarlar sınıfı  ortaya çıkmamıştır.
B.Lidyalılar
1.Tarım,madencilik ve ticaret yaptılar.
2.Ticaret sayesinde zenginleşip ekonomik refaha kavuştular.
C.Frigler
1.Tarım ve hayvancılık yaptılar.
2.Dokumacılıkta halı ve kilim yaptılar ve ilerlediler.
D.Yunan
1.Dağlık bir ülke olduğu için hububat ( buğday ve benzeri) sıkıntısı oluştu. 
2.Bunu karşılamak için deniz koloniciliği yaptılar.
3.Bu deniz koloniciliği de onların ticarette gelişmesini sağladı.
E.Büyük İskender
1.Büyük İskender, ele geçirdiği yerlerde kendi adına şehirler kurmuştur.Misal;İskenderiye (Mısır).
2.Perslerin oluşturduğu yol ağlarını geliştirerek ticarete ve ulaşıma  önem vermiştir.
F.Roma İmparatorluğu
1.Kurulduğu coğrafya  gereği deniz ticaretine ve kolonizasyon
faaliyetlerine yönelmiştir.
2.Ganimet,vergi ve insan gücü sayesinde madden güçlendi.
3.Yol ağları kurup  onları güvenli hâle getirdiler.
4.Kolonizasyon ve uzun mesafeli ticaret yaptılar.
G.Mısır
1.Nilin taşması  sonucu  arazilerin sınırların karışması geometri ilminin yapılmasını sonuç verdi.
2. Nilin taşma zamanını tesbit  tarım için önemliydi. Bu durumda astronominin ve güneş yılının icadını netice verdi.
3.Ölümden sonraki yaşama inançmumyacılık  yapılmasını sonuç verdi. Mumyacılık da vücudun içinin çıkarılması da tıp ve eczacılık ilimlerinin gelişimini netice verdi.
4.Tanrı-kral anlayışında oldukları için piramitler yaptılar.
5.Silahlanmaları sonucu imparatorluk oldular.