İslam Hukuku etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İslam Hukuku etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Nisan 2019 Pazartesi

Hukuk ile Ahlak İlişkisi

Hukuk,terim olarak bireyin davranışlarını  ve toplumu düzenleyen gelenek, görenek, töre ve inanç gibi çeşitli kaynaklara dayanan ve yaptırım içeren kurallara denir. Ahlak ise bireyin fıtrat, huy, karakter gibi kişilik özelliklerinin tümünü kapsayan bir kavramdır.
Hukuk, toplumsal bir varlık olan insanın kendisine ve başkalarına zarar vermeksizin, toplum içerisinde insan olmanın gereğine göre yaşaması için sınırlar çizer.
 Hukuk, insanların ahlaki eylemlerde bulunmalarını vicdanlara bırakmayıp, herkesi toplum içerisinde yaşamanın gerekleri noktasında zorlar ve yaptırım uygular.
İslam hukuku, Allah’ın (c.c) emir ve yasaklarına uygun olarak bireysel ve toplumsal hayatı düzenlemeyi amaçlar. Kişiyi dünya ve ahiret hayatında iyiye, güzele ve doğruya ulaştırmayı hedefler. Ahlak ise bu hedeflere ulaşmayı öngörür.
Dinimizin emirleri, yapan ve buna muhatap olan kişiye iyilik ve güzellik sağlar; yasakları ise kötülükten ve çirkinlikten korunmayı sağlar.

4 Mart 2019 Pazartesi

Suçun Şahsiliği

İslam hukukunda kişiye emir ve yasaklarla Allah (c.c.) tarafından çizilen sınırlara ve konulan ölçülere hudûd denir.İslam hukukunda had kavramı, Allah (c.c.) hakkı olarak yerine getirilmesi  gereken hususların aşılması durumunda uygulanan cezalar anlamında kullanılır.
Hak din olan dinimiz İslamiyette cezalar, bireysel olup kişi anne, baba veya herhangi bir yakınının işlediği  bir günah yüzünden kınanamaz veya cezalandırılamaz.
Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de Necm suresi, 38. ayette“Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü yüklenmez.”  buyurulur.
Dinimizin yaşamış örneği olan Peygamber Efendimiz de  Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 9.da geçtiği üzere “…Bilesiniz ki kişi ancak kendi suçundan ötürü cezalandırılır.Baba evladının suçundan, evlat da babanın suçundan dolayı cezalandırılamaz.” konunun önemine işaret etmiştir.

10 Şubat 2019 Pazar

İslam Hukuku

Hukuk : Belli bir ülkede kişilerin birbirleriyle , toplumla ve devletle ilişkilerini düzenleyen , devlet gücüne dayalı, maddi zorlamaya kadar varan yaptırım araçları ile desteklenen kurallar bütünüdür.
Fıkıh : İslam’da bireysel ve toplumsal yaşama ilişkin düzenleyici kurallar bütününü ifade etmek için kullanılır.
 Dinde derin kavrayış sahibi olma anlamında da kullanılmaktadır. 
İslam Fıkhının Oluşum Tarihi:
Hz. Peygamber, sahabe, tabiun dönemlerinde hazırlık safhasının tamamlandığı; müctehid imamlar döneminde sistemleşmeye başladığı; mezhep merkezli dönemde ise sistemin olgunlaştığı ifade edilebilir
Fıkıh ” Kişinin haklarını ve sorumluluklarını bilmesi ” Ebu Hanife
Ebu hanife’nin eserleri

el-Fıkhul Ekber 
el-Fıkhul Ebsat
er- Risale

Ebu Hanife yanında diğer  amelî mezhep imamlarının hepsinin de mezheplerinin esaslarını ortaya koyan kitapları mevcuttur.

Dinde fıkıh , ahkamda fıkıhtan üstündür . 
                  Ebu Hanife
Fıkıh Usulü: İslam Hukukunun yapılış yöntemi anlamına gelir.
Fıkıh usulüyle oluşturulan fıkıh ise FÜRUAT olarak isimlendirilir.
Füruatın kısımları:
1) İbâdât(Namaz, oruç, zekât ve benzeri)
2) Münâkehât(evlenme, boşanma, nafaka v.s.)
3) Muâmelât (Kişiler ve kurumlar arası ilişkiler)
4) Ukûbât(Suçlar ve cezalar)
İslam Hukukunun Temel İlkeleri:
1. Kolaylık
İlahi iradenin mükelleflerin zorluk ve sıkıntı içinde değil bilakis kolaylaştırmayı hedeflediği bizzat Kur'an-ı Kerim'de açıklanmıştır. Peygamberimizde günah söz konusu olmadığı müddetçe her iki alternatifin en kolayını tercih ettiği nakledilmektedir. Örneğin ikrah, hastalık, yolculuk, hata, unutma ve benzeri hususlarda sağlanan kolaylıklar...
İslam Dininde İnsanlara takva yolu tavsiye edilmiş. fetva yolu ise uygulanmıştır.