Dersimiz Tarih: Siyer
Siyer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Siyer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Eylül 2024 Perşembe

Halid Bin Velid


HÂLİD b. VELÎD

خالد بن الوليد
Ebû Süleymân Seyfullāh ve Fârisü’l-İslâm Hâlid b. el-Velîd b. el-Mugīre el-Mahzûmî el-Kureşî (ö. 21/642)
Hz. Peygamber’in seyfullah unvanı verdiği meşhur kumandan sahâbî.
Hâlid b. Velîd’e ait olduğu söylenen kılıç ve kını (TSM, Mukaddes Emanetler, Envanter nr. 21/147)
Hâlid b. Velîd’in Humus’taki cami ve türbesini gösteren XIX. yüzyıl sonlarına ait bir fotoğraf (İÜ Ktp., Albüm, nr. 90424)

Müellif: MUSTAFA FAYDA

İSLAMDAN ÖNCEKİ HAYATI/ CAHİLİYE DÖNEMİ

Hicretten 35-39 yıl kadar önce (583-587) Mekke’de doğdu. Soyu yedinci göbekten dedesi Mürre’de Resûl-i Ekrem’in soyu ile birleşir. Babası Velîd b. Mugīre Kureyş kabilesi arasında seçkin bir kişiydi. Annesi Lübâbe es-Suğrâ Esmâ bint Hâris, Hz. Abbas’ın karısı Ümmü’l-Fazl Lübâbe el-Kübrâ bint Hâris ile Hz. Peygamber’in hanımlarından Meymûne bint Hâris’in baba bir kız kardeşidir. Hâlid’in mensup olduğu Kureyş kabilesinin Mahzûmoğulları kolu hilfü’l-ahlâfa bağlı olmanın yanı sıra kubbe (savaş için para ve silâh toplanan çadır) ve “e‘inne” (süvari birliği) ile ilgili vazifeleri, ayrıca Kureyş’in süvari birliği kumandanlığını da üstlendiği için askerî gücü elinde bulunduruyor, aynı zamanda diğer Kureyş kabileleri gibi ticaretle meşgul oluyordu.

18 Ağustos 2024 Pazar

Necaşi



NECÂŞÎ ASHAME
النجاشي أصحمة
en-Necâşî Ashame b. Ebcer (ö. 9/630)
Muhacirleri himaye eden ve Hz. Peygamber’in davetini kabul edip müslüman olan Habeşistan kralı.
Habeşçe’de “hükümdar” anlamına gelen ve Batı dillerinde negus imlâsıyla yazılan negâsî kelimesinin Arapçalaşmış şekli olan necâşî Habeş kralları için kullanılan bir unvandır. Arapça kitâbelerde bunun karşılığı olarak “melikü’l-Habeşe” ve “melikü Aksum” unvanı yazılmıştır. Necâşî, Arap kaynaklarında özel isim olarak da geçmekle birlikte bu durum unvanın lakaplaşmasından kaynaklanmakta ve Resûl-i Ekrem’in gıyabî dostluk kurduğu necâşînin adının Ashame olduğu bilinmektedir.

29 Mart 2021 Pazartesi

Taif Kuşatması

 Tâif kuşatması

Huneyn Savaşında yenilen müşrikler  Tâif’teki diğer müşriklerin yanına sığınmışlardı.  Hz. Peygamber düşmanın toparlanmasına fırsat vermemek için Tâif şehrini kuşatmaya karar verdi.

Tâifliler, daha önceden savaşa hazırlandıkları için kale içinde 1 yıl kadar uzun süre savunma savaşı yapabilecek kadar erzakları olan bir durumda idiler.

Hz. Peygamber mancınık kurulup Tâiflilerin taşa tutulması konusunda ashâbıyla konuştu. Selmân el-Fârisî, mancınık yapılmasını teklif edince Hz. Peygamber ona bu görevi verdi. O da bir mancınık yapıp, Tâif’e karşı dikti. Müslümanlardan bazıları, sığır derisinden yapılmış debbâbenin altına girdiler. Kalenin duvarını delerek geçmek için bu debbâbe yardımıyla sürünerek kaleye yaklaştılar. Sakîfliler, onların üzerlerine ateşte kızdırılmış demirler ile şişleri bırakarak debbâbeyi yardılar ve yaktılar.

21 Haziran 2020 Pazar

Hamraül Esed Gazvesi

Uhud Gazvesi’nin ertesi günü Kureyş ordusunu takip için gerçekleştirilen Hamrâülesed Gazvesi’nin sebebi hakkında farklı iki rivayet bulunur. İbn Hişâm Hamrâülesed Gazvesi’nin düşmanı korkutmak, Müslümanların Uhud’da verdiği kayıplardan dolayı zayıf düşmediğini göstermek amacıyla düzenlendiğini, Vâkıdî ise Resûl-i Ekrem’in bu gazveyi, Mekke’ye doğru yola çıkan Kureyş ordusunun geri dönüp Medine’ye baskın düzenleyeceğine dair haberlerin kendisine ulaşması üzerine tertip ettiğini söyledi. Müslümanlar Uhud Gazvesi’nden sonra şehitlerini defnedip aynı gün Medine’ye dönmüşler; Sa‘d b. Ubâde, Hubâb b. Münzir ve Katâde b. Nu‘mân başta olmak üzere ensarın ileri gelenleri, düşmanın Medine’ye âni bir baskın düzenlemesi ihtimaline karşı yaralı olan Hz. Peygamber’in kapısında nöbet tutmaya başlamışlardı. Bilâl-i Habeşî’nin sabah ezanını okuduğu ve Resûlullah’ın namaza çıkmasının beklendiği sırada gelen Abdullah b. Amr b. Avf el-Müzenî, Kureyş ordusunun Medine’ye baskın düzenlemeyi planladığını haber verdi.

14 Mayıs 2020 Perşembe

Bi'r-i Maûna Faciası

Bi'r-i Maûna Faciası

Hicret’in 4. senesi Sefer ayı idi.
Benî Âmir kabilesinin efendisi ve reisi Ebû Bera Âmir b. Mâlik, Pey­gam­be­ri­mizi ziyaret maksadıyla Medine’ye geldi. Ebû Bera, samimi bir insan, Resûl-i Ekrem’e ve Müslümanlara dost biriydi. Efendimize hediye etmek üzere de iki at ile iki deve getirmişti. Ancak Resûl-i Ekrem, “Ben, müşriklerin hediyesini kabul edemem. Eğer hediyenin kabul edilmesini istiyorsan Müslüman ol!” di­yerek onun hediyesini kabul etmedi ve kendisini Müslüman olmaya davet etti.

11 Mayıs 2020 Pazartesi

UHUD SAVAŞI

I.

    
Hicretin 3. Senesi, 7 Şevvâl, Milâdî 625.
Kureyş müşrikleri Bedir'de uğradıkları hezimetin acısını bir türlü unutmak istemiyorlardı, daha doğrusu unutamıyorlardı. İleri gelenlerinden bir çoğunu bu savaşta kaybetmişlerdi. Bir avuç Müslümandan yedikleri ağır darbe ile izzet-i nefisleri kırılmıştı. Civar kabileler nezdindeki prestijleri de haliyle sarsılmıştı.
Ayrıca, sahilden giden Şâm ticaret yollarının Resûl-i Ekrem tarafından devamlı kontrol altında tutulması da ticarî hayatlarına oldukça ağır darbe vuruyor, onların askeri ve iktisadî mukavemetlerini kırıyordu. Kureyş müşrikleri bu sefer Irak yoluyla Şam'a ticaret kervanlarını göndermeye başlamışlardı, ama burası da Peygamberimiz (s.a.v.) tarafından kısa zamanda haber alınmış, gönderdiği seriyye ile bu yoldan giden ticaret kervanları kıstırılarak, mallarına el konulmuştu.

13 Aralık 2019 Cuma

Peygamberimizin Tezkiye Görevi

 Tezkiye kelimesi temizlenme, arındırma anlamlarına gelir. Terim olarak ise inkar, isyan ve gafletten kalbi, ruhu ve nefsi arındırmaya; kendini veya başkasını kusurdan uzak tutup temize çıkarmaya, manevi kirlerden (cehalet, şirk, küfür, günah, çirkin düşünce gibi) temizlemeye denir.
Âyet-i kerîmede buyrulur:“(Ey insanlar!) Andolsun ki, kendi içinizden, size bir Peygamber gönderdik. O, size âyetlerimizi okuyor, sizi tezkiye ediyor (kötülüklerden arındırıyor), Kitâb’ı ve hikmeti tâlim edip bilmediklerinizi öğretiyor.” (el-Bakara, 151)
Bu âyet-i kerîmede Cenâb-ı Hak, Rasûlullah -sallâllahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in üç mühim vazifesine dikkat çekiyor:
  1. Allâh’ın âyetlerini okuyup dîni tebliğ etmek.
  2. İç âlemleri tezkiye etmek; duyguları temizlemek.
  3. Bu rûhî terbiye neticesinde Kitab’ın derinliklerini; kâinat, hâdisat ve vukuatta sergilenen ilâhî sır ve hikmetleri öğretmek
Bilindiği üzere, Peygamber Efendimiz’in ümmetini İslâm inancına dâveti; gelen vahyi okuyup tebliğ etmesiyle başlamıştır. Ancak bu vazife, insanları nihâî hedefe ulaştırmada ilk merhaledir.
İslamın tevhid dâvetinin asıl maksadına ulaşması ise, nefisleri küfür, şirk, nifak, riyâ, kibir ve haset gibi mânevî kirlerden tamamen arındırıp, ihlâs, takvâ, huşû ve huzûra erdirmekle mümkündür.






















6 Aralık 2019 Cuma

Hz. Peygamberin Temsil Görevi

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Temsil Görevi
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) bir diğer görevi ise temsildir. Temsil sözlükte “simge, örnek olma, belirgin özellikleri ile yansıtma, birinin veya bir topluluğun adına davranma” gibi anlamlara gelir.
Hz. Muhammed (s.a.v.), gerek ümmeti gerekse tüm insanlık için dinî ve dünyevi konularda en güzel örnek olmuştur. Kur’an-ı Kerim’de “İçinizde Allah’ın lütfuna ve ahiret gününe umut bağlayanlar, Allah’ı çokça ananlar için hiç şüphe yok ki Resulullah’ta güzel bir örneklik vardır.” ayetiyle bu konuya dikkat çekilmiştir. Hz. Peygamber de “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.”buyurarak temsil görevine işaret etmiştir. Kur’an’ın ilk muhatabı olan Hz. Peygamber onu en iyi şekilde anlamış ve yaşamıştır.
Böylece söz, fiil ve davranışlarıyla insanlara örnek olmuştur. Onun ahlakını en güzel şekilde tarif eden kişi, Hz. Aişe (r.a.) olmuştur. Hz. Peygamber’in ahlakının nasıl olduğunu sorulduğunda
Hz. Aişe (r.a.): “Siz hiç Kur’an okumuyor musunuz? Onun ahlakı Kur’an’dır.”
şeklinde cevap vermiştir.

18 Mart 2018 Pazar

Hz.Muhammed(SAV) Dönemi



Peygamber Efendimiz İslamiyeti tebliğ etmeye başladıktan sonra Mekkeli müşrikler İslamiyete karşı çıkıp onun yayılmasını engellemek istediler.
Mekkeli müşriklerin İslamiyete karşı çıkmalarının sebepleri:
1) İslamiyetin insanları hukuken eşit saymasına rağmen müşriklerin o günkü toplumunda köleliğin temel  toplumsal durumlardan biri olması
2) İslamiyet, bütün ahlaksızlıkları reddettiği halde onların birçok ahlaksızlığı yaşam biçimi haline getirmiş olması.
3)İslamiyet kadına ve erkeğe haklar ve ödevler olarak adaletli bir şekilde değer verdiği halde onların kadınlara hiçbir değer  vermemesi ; hatta kız çocuklarını diri diri toprağa gömmesi
4)Putperestliğin öneml bir gelir kaynağı olduğu Mekke'de müşriklerin İslamiyet yüzünden zenginliklerini kaybedeceklerini düşünmeleri
5)Araplar arasındaki kabile üstünlüğü/kabilecilik anlayışı 
6)Arapların geleneklerine ve geçmişe son derece bağlı olmaları
7)Öldükten sonra hesap verme endişesi

1. Akabe Biatları

Peygamberimiz İslamı anlatmaya ve yaymaya  bütün varlığıyla çalışırken Mekkeli müşriklerin ağır baskılarıyla karşılaşıyordu Müslümanlar. İşte bu nedenle 615 yılında iki kafile Habeşistana hicret ettiler.
Peygamberimiz ve ashabı  İslamın yayılması için yine çalıışmaya devam ediyorlardı Mekke'de. Bu çalışmalar sırasında Peygamberimizin 
621 ve 622  yıllarında Medinelilerle yaptığı görüşmeler sonunda onların İslâmiyeti kabul etmesi ve Hz.Peygamberi koruyacaklarına söz vermeleri olayına Akabe Biatları denir.
2.Hicret
Hicret: Mekkeli müşriklerin baskısına karşılık Medineli Müslümanların çağrısıyla (Akabe Biatları sonucunda) Müslümanların 622 yılında Mekke’den Medine’ye göç etmesine hicret denir.
Hicretin Sebepleri:
  1. Mekkeli müşriklerin Müslümanlara karşı zorbalıklarını artırmaları ve Müslümanların dinini Mekke’de özgürce yaşayamaz hale gelmesi
  2. Hz. Muhammed (SAV)'in İslâmiyet’i farklı yerlere yaymak istemesi
Hicretin Sonuçları:
1- Müslümanlar, Mekkeli müşrikler karşısında siyasi bir kuvvet haline geldiler.
2- Hicretin ardından Medine’deki tüm taraflarla anlaşılarak elli üç maddelik bir sözleşme (Medine Sözleşmesi) oluşturulmuştur. 
3- Bu anlaşmayla(sözleşmeyle) İslâm devletinin temelleri atıldı. Hz. Muhammed, din ve devlet başkanı oldu.
4- Göç edenlere muhacir, Medine’de onlarla dayanışma içerisine giren Medine’li müslümanlara Ensar denildi. Böylece Medinede bir kardeşlik  ve birlik bilinci oluşturuldu.
5- İslâm dinînin yayılması kolaylaştı.
6- Medine’ye Mescid-i Nebi inşa edildi .
7- Hicret vakası Hz. Ömer vaktinde Hicri takvimin  başlama tarihi olarak kabul edildi.


3.Bedir Savaşı/Gazvesi (624)

Nedenleri:
1.Müslümanların Medine'de bir güç haline gelmeleri
2.Müslümanların Şam Ticaret yolunu tehdit etmeleri
3.Mekkeli Müşriklerin, hicret eden Müslümanların Mekke'de kalan mallarını yağmalamaları
4.Müslümanların Mekkeli Müşriklerin bu yaptıklarına karşılık Mekkeli Müşriklerin bir ticaret kervanına el koymak istemeleri
Sonuçları:
1.Müslümanlar,ilk askeri başarılarını kazanarak önemli bir güç olduklarını gösterdiler.
2.Mekke-Şam ticaret yolunun kontrolü Müslümanların eline geçti.
3.İslâm savaş hukuku ( ganimet ve esirler) doğdu.
4.Mekkeli Müşriklerden esir olanlar on kişiye okuma yazma öğretmeleri karşılığı serbest bırakıldı. Bu İslâmın okuma yazmaya verdiği önemi gösterdi.
5.Medine Sözleşmesine uymayan Beni Kaynuka Yahudi Kabilesi Medine'den çıkarıldı.
6.Uhud Savaşına sebep oldu.































4.UHUT SAVAŞI/GAZVESİ  (625)


Nedenleri:
1) Mekkeli müşriklerin  Bedir yenilgisinin intikamını almak istemeleri
2) Mekkeli   müşriklerin Şam ticaret yolunu Müslümanların  kontrolünden çıkarmak istemeleri
3) Şam ticaret  yolundan izinsiz geçmeye  çalışan ​ bir ticaret kervanlarının Müslümanların eline geçmesi

        Uhud Dağı eteklerinde savaş yapıldı ve Müslümanların çoğu Peygamberimizin savunma yapma isteğinde değil de açık alanda savaş isteğinde olunca Peygamberimiz istişare kararına uyarak açık alanda savaşı kabul etti. Ayrıca okçular  emre itaatsizlik edip mevzilerini terkettiler.Bunlar nedeniyle Müslümanlar savaş alanından  Uhud Dağına çekildiler.

Sonuçlar:
1.Mekkeliler kesin sonuç alamadılar.
2.Şam ticaret yolu Müslümanların kontrolünden çıktı.
3.Müslümanlara ihanet eden yahudi Beni Nadir kabilesi Medine'den atıldı.
4.Peygamberimizin Müslümanlar üzerinde otoritesi arttı.
5.Müşrikler,Müslümanları tek başlarına yenemeyeceklerini anladılar.






5.Hendek Savaşı /Gazvesi (627)
 Nedenleri:
1.Yahudilerin Mekkeli müşrikleri ve diğer kabileleri Müslümanlara karşı kışkırtmaları
2.Müslümanları yok etmek isteyen Mekkeli müşriklerin Uhud Savaşında kesin bir sonuç alamamış olmaları.
3.Mekkeli müşriklerin Müslümanların daha fazla güçlenmesini istememeleri
Sonuçları:
1.İhanet eden Beni Kureyza Kabilesi de Medine'den atıldı. Böylece Medine'de yahudi kalmadı.
2.Hendek savaşı, müşriklerin son seferi oldu.
3.Müslümanlar taaaruz konumuna , müşrikler ise savunma konumuna geçtiler.
4.İlk İslam askeri hastanesi bu savaş sırasında kuruldu.
5.Arap yarımadasında İslamın itibarı ve prestiji arttı.
6. İslamiyetin yayılışı hızlandı.



6.Hudeybiye Barışı  (628)
Müslümanlar 628 yılında Hac yapmak için haram aylarda silahsız bir biçimde Mekke'ye yöneldiler. Ancak, Mekkeli müşrikler onların önlerini kestiler. Olay haram aylarda olduğundan savaş olmadı  ve anlaşma yapıldı.
Sonuçları:
1.Mekkeli müşrikler, Müslümanları hukuken tanımış oldular. Bu açıdan İslamın ilk siyas zaferi olarak kabul edilir.
2.Mekkeli müşrikler, Müslüman olan Mekkeliler'den Medine'ye sığınanların geri Mekke'ye iade edilmesi maddesini anlaşmaya koyarak İslamın yayılmasını engellemek istediler.
2. Müslümanlar bu maddeye rağmen barış döneminden yararlanarak , İslamı hızla yaydılar.
3. Kuzeydeki yahudiler üzerine gitme fırsatı doğdu.
4.Mekkeli müşrikler bu anlaşmayla barış yoluyla Şam Ticaret Yolunu açık tutmak istedler.




7.Hayber Kalesi'nin Fethi (629)
Hayber'de bulunan yahudilere karşı yapılan bir seferdir.
Sebepleri:
1.Haybere yerleşen yahudilerin orayı merkez edinip müşrikleri Müslümanlara karşı kışkırtmaları.
2.Hayber  yahudilerinin anlaşmaya ihanet etmeleri.
3.Medine'nin kuzeyinin güvenliğinin sağlanmak istenmesi.
4.Müslümanların Şam ticaret yolunun kontrolünü ele geçirmek istemesi.
Sonuçları:
1.Hayber fethedilerek Medine'nin kuzeyinin güvenliği sağlandı.
2.Şam ticaret yolunun kontrolü Müslümanların eline geçti.
3.Mekke'nin fethine zemin hazırlandı.



8.MUTE SAVAŞI (629)
Nedenleri:
1.Bizansa  bağlı hristiyan Gassanilerin  İslam elçisini öldürmeleri.
2.Bizans Müslümanların büyümesinden endişe duyması
Sonuçları:
1.Bizans'la yapılan bu ilk savaşın kazananı olmadı.
2.Gazve(Peygamberimizin katıldığı genel savaş) değil seriyye( operasyon gücü) olduğundan ve de Medineye İslamiyetin kabulü için pek çok heyet geldiğinden Peygamberimiz bu savaşa katılmamıştır.
3.Gassanilere savaşa gidilirken Bizans ordusuyla da  savaşılmıştır.








9.MEKKE'NİN FETHİ  (630)

Nedenleri:
1.Peygamberimizin  kutsal olan Kabe'yi alıp putlardan temizleyerek orjinal haline çevirmek istemesi
2.Mekkelilerin Hudeybiye barışını bozmaları
Sonuçları:
1)    Mekke müşriklerin  elinden çıktı.
2)    Kabe putlardan temizlendi ve eskiden Hz. İbrahim vaktindeki gibi Müslümanların oldu.
3)    Müslümanlar Arap yarımadasının en büyük gücü oldu.
4)    İslamın yayılması daha da hızlandı.
5)    İlan edilen genel aftan sonra Mekkelilerin çoğu Müslüman oldu.

10. Huneyn Seferi (630) 
Sebepleri:
1.Mekke'deki  müşriklerin bir kısmı Huneyn Vadisi'ne giderek ordaki müşriklerle birleşerek Mekke'yi geri almak için toplanması.
Peygamber Efendimiz(Sav)  bunun üzerine orduyu topladı ve üzerlerine gidilerek yapulan savaşın sonunda yenilgiye uğratıldılar.
Sonuçları:
1.Mekke'nin fethi pekişti ve İslamın ordaki hakimiyeti kesinleşti.

11.Taif  Kuşatması(630)
Sebepleri:
1.Huneyn'de yenilen müşriklerin Taif'e gidip ordaki müşriklerle birleşerek Müslümanlara karşı saldırı hazırlığına girmeleri.
Sonuçları:
1. Taif kuşatması uzayıp başarılı olunamayınca Peygamber  Efendimiz(Sav) kuşatmayı kaldırdı ve ordu geri döndü.
2.Taifliler  bir  yıl sona kendiliğinden İslamı kabul ettiler Böylece bu sorun da çözüldü.

12.Tebük Seferi(631)

Sebepleri:
1.Bizans'ın Kabe ve Müslümanlar üzerine ordu gönderdiği haberinin alınması
Sonuçları
1.Suriye'de  Tebük'e kadar giden İslam ordusu haberin asılsız olduğunu anladı.
2.İslam ordusunun Suriye'de böylece varlık göstermesi İslam Devleti'nin Suriye'de gücünü göstererek İslamiyetin itibarını arttrmıştır.
3.Hz.Muhammed(Sav)'in son seferidir.
4.Bu sefer sırasında ilk defa karantina sistemi uygulanmıştır. Bu durum Peygamber Efendimizin halk sağlığına verdiği önemi ve uyguladığı doğru tedbirleri gösterir.

13. Veda Haccı ve Veda Hutbesi (632)
Veda Haccı, Peygamber Efendimiz(Sav)'in yaptığı son haccıdır.  Bu hacc ile hac ibadetinin nasıl yapılacağını açıkça gösterdiği gibi burda verdiği Veda Hutbesi de İslamın ve imanın özünü çok net anlatan bir hutbedir. 
Veda Hutbesi'nde  Kur'an ve Sünnete bağlı kalındıkça eski sapkınlıklara dönülmeyeceği ,Müslümanların birlik ve bütünlüklerinin bozulmayacağı vurgulanmıştır. İnsanlar arasında ırka dayalı ayrım olmadığı belirtildiği gibi kadınlar ve erkeklerin karşılıklı haklarının ve ödevlerinin olduğu da belirtilmiştir. Bunların yanında Müslümanların dikkat etmesi  gereken diğer önemli konulara da bu hutbede açıkça değinilmiştir.


14.Peygamber Efendimiz(Sav)'in Vefatı
Peygamber Efendimiz, Veda Haccı'ndan sonra  Medine'ye döndü. 
Hz. Muhammed (Sav) 13 gün kadar süren bir hastalığın ardından 8 Haziran 632’de (Hicrî 11, Rabîulevvel 12) Pazartesi günü Medine’de bulunan evinde ve 63 yaşında vefat etti.