Türk Tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türk Tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Nisan 2024 Cumartesi

Edirne Selimiye Camisi

     Dersimiz Tarih Pro İndir

Selimiye Camisi - Edirne

Mimar Sinan'ın “Ustalık Eseri” Selimiye Camisi

İstanbul’dan önce Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapan Edirne ile özdeşleşerek bu kentin simgesi haline gelen Selimiye Camisi dünyanın gelmiş geçmiş en büyük ve dâhi mimarlarından Mimar Sinan’ın eseridir. Osmanlı İmparatorluğu’nun gücünün zirvesinde olduğu yıllarda yaşayan Mimar Sinan bu gücü adeta mimari ile şekillendiren bir deha olup, Selimiye Camisi ile imparatorluğun kudretini yansıttığı ve Osmanlı mimarisinin zirve noktasını meydana getirdiği söylenebilir. Hatta camiyi yalnızca Osmanlı’nın değil dünya mimarlık tarihinin en gözde eserlerinden biri olarak tanımlamak abartı olmaz. Selimiye Camisi ve Külliyesi’nin UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alıyor olması da bu gerçeğin tüm dünyaca kabul edildiğinin kanıtı.

Osmanlı Sanatı

  Dersimiz Tarih Pro İndir

OSMANLI SANATI 

 Selçuklu Devleti ve Beylikler Döneminde önemli bir yere gelen Türk-İslam sanatı geliştirilmiştir. Ayrıca İran ve Bizans sanatından da etkilenen Osmanlı sanatı, kendine has bir üslup oluşturarak dünya sanat tarihinde kendisine özel bir yer edinmiştir. Bu dönemde sanat; genel olarak mimari, süsleme ve el sanatları (maden, halı, minyatür, çini, hat vb.) şeklinde incelenebilir. 

A) MİMARİ Dini mimari :İlk dönem , klasik dönem ve geç dönem olmak üzere 3 bölümde incelenebilir. 

 İlk dönem Osmanlı eserleri İznik, Bursa ve Edirne de verilmiştir.Dini mimari kapsamında cami türbe ve medreseler inşa edilmiştir. 

 Osmanlı klasik dönem mimarisi İstanbul’un fethinden ve 2. Beyazıt döneminden itibaren başlamış ve Osmanlı Devleti kendine özgü bir uslub oluşturmuştur. 

 Klasik dönemde yalpan Külliyeler Osmanlı mimarisinin önemli örnekleri oldu. 

 Osmanlı mimari sanatının en önemli sanatçısı Mimar Sinandır. 

 Mimar Sinan tarafından yapılan ; Şehzadebaşı Camii ( çıraklık), Süleymaniye Camii ( kalfalık) ve Selimiye Camii ve Mimar Sinan’ın Öğrencisi Sedefkar Mehmet Ağa tarafından yapılan Sultan Ahmet Camii klasik dönemin önemli camileridir. 

Türk-İslam Devletlerinde Sanat

 Dersimiz Tarih Pro İndir

TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE SANAT 

1. MİMARİ: 

Türk-İslam sanatının temelleri KARAHANLILAR döneminde atılmıştır.Bu dönemin mimari eserleri diğer dönemlere örnek teşkil etmiştir. Süslemelerde bitki ve hayvan motifleri kullanılmıştır. 

KAVRAMLAR: 

Revak : Yapının ön yüzünde bir kemer dizisi ile dışa açılan üstü örtülü uzunlamasına mekân. 

Eyvan : Üç tarafı ve üstü kapalı, bir tarafı avluya ya da diğer bir mekâna açılan bölüm. 

Portal : Ana kapı, taç kapı. 

Kemer : İki sütun veya ayağı birbirine bağlayan mimari öge. 

Avlu : Bir yapının veya yapı grubunun ortasında kalan üstü açık, duvarla çevrili alan 


Konya Selimiye Camisi

Türklerde Sanat

  Dersimiz Tarih Pro İndir

TÜRKLERDE   SANAT 

 A. İlk Türk devletlerinde sanat 

B. Türk-İslam devletlerinde sanat 

C. Osmanlı sanatı 

Ç. Cumhuriyet dönemi Türk sanatı 

İLK TÜRK   DEVLETLERİNDE SANAT 

 Orta Asya Türk sanatının temeli ilk Türk devletlerinde görülen altı göçebe kültürüne dayanmaktadır.Konargöçer bir yaşam tarzını benimseyen Hunlarda ve Köktürklerde taşınabilir sanat eserleri öne çıkarken yerleşik hayata geçen Uygurlarda farklı eser tipleri görülmüştür. 

 Türkler sabit ev kültüründen haberdar olmalarına rağmen konargöçer yaşam tarzından dolayı çadırda yaşamayı tercih etmişler, buda çadır sanatının gelişmesine neden olmuştur. 

18 Mart 2024 Pazartesi

Türklerde Eğitim İlk Türklerde Eğitim


TÜRKLERDE EĞİTİM
 A. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE EĞİTİM
 1. Eğitim Anlayışı
İlk Türk devletlerinde bilgiye ve bilgili insana önem verilmiştir. Bilgili olmak sadece yöneticilerin sahip olması gereken bir özellik olarak görülmemiş toplumun diğer fertlerinin de sahip olması gereken alp insan anlayışı ortaya çıkmıştır. Türklerde yazı M.Ö. V. yüzyıl öncesinde kullanıldığına örnek olarak Esik Kurganı’nda tabak üzerine yazılmış 11 harflik iki satır yazı gösterilebilir. Yine ev gereçleri, süs eşyaları üzerinde yazıya rastlanmıştır. Türklerde eğitim toplumsal bir görevdir. Baba gören ok yontar Ana gören elbise biçer. Töre kuralları nesiller boyu aktarılmıştır. Eğitimde erkek-kız ayrımı yoktur. Uygurlarda çocuğunu öğretmene ver ondan alıp sanayi ver sözü eğitime verilen önemi gösterir. Uygurlar ilk kez örgün eğitim kurumlarını oluşturmuşlardır. Uygurların eğitim ve öğretim faaliyetleri sonunda gelişme göstermeleri onları çeşitli devlet kademelerinde kâtiplik tercümanlık ve öğretmenlik yapmalarına yol açmıştır. Uygurlar kâğıdı ve matbaayı Avrupalılardan önce kullanmışlardır. Uygur kütüphanelerinde dini nitelikli eserler bulunmaktadır.

11 Şubat 2024 Pazar

Derviş Gaziler

Anadolu’yu yurt yapan fetihçi dervişler

Bir toprağı sâhiplenmenin en mühim unsurlarından biri de nüfustur. Kayıların bu toprakları yurt edinmelerinde de kalıcı nüfus probleminin çözümünde de yerleşik dervişlerin sâbit tekke ve zâviyeler açmaları çok önemliydi. Anadolu’ya gelen asker ve savaş ruhlu erenler, bu toprakların yurt olmasını sağlamışlardır.

Bir toprağı yurt yapmak, kendi kültürünü yerleştirmek kolay bir hâdise değildir. Kayı’nın Anadolu’ya girip yurt tutup yerleşmesinde Türkistan geleneği olan erenler, sûfîler, zâviyeler, çok önemli bir rol oynamışlardır.

3 Şubat 2024 Cumartesi

Sarı Çizmeli Mehmet Ağa

SARI ÇİZMELİ MEHMET AĞA

Barış Manço’nun 1979 da meşhur ettiği Mehmet Ağa, aslen Karamanlı toprak ağasıyken, Osmanlı Dönemi yetkilileri Mehmet Ağayı çağırarak Kıbrıs Girne’de büyük bir tarla vererek " Karaman’daki bahçelerin gibi ek, biç, halka iş ver bizde sana toprak bağışlayalım; "hayvancılık ve tarımı geliştir" derler..

1810-1920 arası Karaman’dan Kıbrıs’a 5 kardeşini alıp gelmiştir.. Yörük Türkmendir.. Kıbrıstaki Köyünün adının Göçeri olması, Yörüklerin konar göçer hayatından gelmektedir; Yörükler köyü de derler köyüne.

Sarı Çizmeli Mehmet ağa, Devlete söz verdiği gibi Tarımda ve hayvancılıkta binlerce kişi çalıştırır, İş verir büyük bir aile olur..

31 Ocak 2024 Çarşamba

Ermeni Soykırım İddialarının Asılsızlığı Bir Daha Belgelendi


DÜNYA

Rus tarihçi Oleg Kuznetsov: Sözde Ermeni soykırımı iddiaları, kurgudan başka bir şey değil
Rus tarihçi Prof. Dr. Oleg Kuznetsov, 1915 olayları iddialarının kurgu olduğunu belirterek "Ermeniler, tarihi ve yasal belgelerle bu propaganda teriminin (soykırım) geçerliliğini doğrulamanın mümkün olmadığını biliyor." dedi.
Dmitri Chirciu  |
23.04.2021 - Güncelleme : 23.04.2021


Moskova
Rus tarihçi Prof. Dr. Oleg Kuznetsov, 1915 olayları iddialarının kurgu olduğunu belirterek "Ermeniler, tarihi ve yasal belgelerle bu propaganda teriminin (soykırım) geçerliliğini doğrulamanın mümkün olmadığını biliyor." dedi.

14 Aralık 2023 Perşembe

Uluğ Bey Hayatı ve Eserleri

 



Azerbaycan'ın Sultaniye kentinde doğan Uluğ Bey'in doğum tarihi 22 Mart 1394 ölüm tarihi de 27 Ekim 1449'tur.  Asıl adı Mīrzā Muhammed Ṭaragay bin Şāh Ruh olan Uluğ Bey, Timur İmparatorluğu'nun 4. sultanı olmasının yanı sıra Türk matematikçi, astronomi bilgini ve hükümdardır. Bugünkü Özbekistan'ın ve Orta Asya'nın en büyük şehirlerinden olan Semerkant'ta hükümdarlık yaptı. Timur Han tarafından sevilmesi nedeniyle önemli kişilere verilen "emîr-i kebîr"'in Türkçe karşılığı olan "Uluğ Bey" (Ulu Efendi) unvanıyla anılmaya başlandı. Kendisi 5 dil bilmektedir; Arapça, Farsça, Türkçe, Moğolca ve biraz da Çince.

26 Kasım 2023 Pazar

Meşrutiyet ve Cumhuriyet Dönemi’nde Toplum Yapısı

 

Meşrutiyet ve Cumhuriyet Dönemi’nde Toplum Yapısı

   1. Meşrutiyet ve Cumhuriyet Dönemi’nde Toplumsal Yapıdaki Değişim 

       Osmanlı toplumu, Müslüman ve gayrimüslimlerden oluşuyordu. Gayrimüslimler, Tanzimat Dönemi’nde elde ettikleri hakları Meşrutiyet Dönemi’nde de korumuşlardır.  Meşrutiyet Dönemi’nde kabul edilen Kanun-i Esasi ile, Osmanlı Devleti’nde yaşayan bütün unsurlar fark gözetmeksizin Osmanlı olarak ifade edilmiştir. 

          Osmanlı Devleti’nde Tanzimat’la birlikte başlayan kadın erkek eşitliği konusundaki tartışmalar, Meşrutiyet Dönemi’nde de devam etmiştir. Cevdet Paşa’nın kızı Aliye Hanım, kadın konusunu işlediği Nisvanı İslam (İslam kadını) adlı eserinde, döneme ait önemli bilgiler vermiştir. 

Tanzimat Sonrası Osmanlı Toplumu

 Tanzimat Sonrası Osmanlı Toplumu :

     Tanzimat Dönemi’nde, büyük şehirlerde yaşayan Osmanlı halkı arasında Batılı yaşam tarzının etkileri görülmeye başlanmış, bu dönemde eski kültür ile yeni kültür arasında âdeta gelgitler yaşanmıştır. 

      İstanbul gibi büyük şehirlerde insanlar geleneksel çizgilerinden uzaklaşıp mağaza, kafeterya, pastane, restoran, otel ve apartman hayatıyla tanışmaya başlamıştır. Yaşanan bu tüketim zevki ve sefasıyla bambaşka bir insan ve toplum modeli ortaya çıkmıştır.  Bu yeni hayat tarzında ahşap konaklar, Avrupa mobilyası ve alafranga sofra, insanların hayatında yer almaya başlamıştır. 

Osmanlı Devleti’ndeki Toplumsal Yapı

  Osmanlı Devleti’ndeki Toplumsal Yapı :

     Osmanlı Devleti’nde toplum, önceki Türk devletlerinde olduğu gibi yönetenler ve yönetilenler olmak üzere iki kısımdan oluşmuştur. Bu ayrım da görev dağılımından kaynaklanmıştır. 

      Osmanlı Devleti toplum içerisindeki farklılıklara saygı gösterdiği için Osmanlı’da sosyal sınıf ayrımı ve tabakalaşma meydana gelmemiştir. 

        Burada yaşayan farklı toplulukların siyasal ve sosyal konumları, kendi din ve mezhep esaslarına göre şekillenmiştir.  Böylece farklı inançtaki insanların kendi inançları doğrultusunda yaşamalarına imkân sağlanmış, uygulanan bu sisteme de millet sistemi denilmiştir. 

10 Ekim 2021 Pazar

Anadolu'daki Türkiye Selçuklu Eserleri

 


1 - Hunat Hatun Medresesi ve Camii /Kayseri



Anadolu Selçuklu Sultanı I. Aleaddin Keykubat'ın eşi Mahperi Hunat Hatun tarafından inşa ettirilen tarihi medrese, Kayseri’nin en önemli sembol eserlerinden birisidir.

3 Ekim 2021 Pazar

Büyük Devlet Adamı Nizamülmülk

 Nizâmülmülk (Farsçaنظام الملك) veya gerçek adıyla Ebu Ali Kıvamuddin Hasan bin Ali bin İshak et-Tûsî (Farsçaنظام الملك، ابو علي الحسن الطوسي; d. 10 Nisan 1018 - ö. 14 Ekim 1092),Büyük Selçuklu Devleti'nin veziri ve Siyâsetnâme adlı kitabın yazarı olan  Sasanilerin Müslüman olmuş torunlarından  Türk/Selçuklu  devlet adamı ve siyaset bilimcisi. Devlet yönetiminde hayli etkili olan Nizamülmülk'ün vezirliği Alparslan ve Melikşah dönemlerine yayılmıştır. İsmi Nizamülmülk devletin düzeni anlamına gelir.

30 Mayıs 2021 Pazar

Oğuzların İslamiyeti Kabulü

 


Talas Savaşı Türk -İslam tarihinin başlangıç noktasını oluşturur. Bu tarihten itibaren Türkler kitleler halinde İslam dinini benimsemeye başlamışlardır.

Oğuz  kelimesi "oklar" anlamına geldiği "ok" kelimesi de "boy" anlamına geldiği için "boylar" anlamına gelir.

Oğuz Boyları

Oğuz Yabgu Devleti

 


 Oğuz Yabgu Devleti 950 yılındabağımsız olmuştur. Museviliği benimsemiş olan Hazar Devleti'nin  Kiev Knezliğine yenilip  güç kaybetmesi ile birlikte ortaya çıkan bir devlettir. Oğuz Yabgu Devleti Hazar Denizi ve Aral Gölü çevresinde bağımsız bir şekilde yaşayan topluluktan oluşmaktaydı.  Oğuz Yabgu Devleti Kağanlık ile yönetilen bir devletti. Oğuz Yabgu Devleti var olduğundan yıkılışına kadar çevresindeki diğer tüm devletler ile sorunlu olan bir devletti. Peçenekler, Kıpçaklar ve Karluklar ile Oğuz Yabgu Devleti tarihte sürekli olarak husumetliydi.

 Bundan dolayı çevresindeki diğer devletlerle sık sık çatışmalara ve savaşlara girmiş olan Oğuz Yabgu Devleti bu dönemde Dede Korkut Destanını da ortaya çıkarmıştır.  Oğuz Yabgu devleti Üçok ve Bozok adında iki kolda teşkilatlanma sürecine girdi. Yeni Kent bu devletin başkentiydi.

 Oğuz Yabgu devleti Hazar Denizi ve Aral gölü çevresinde yaşamış ve devlet kurmuştur.

Oğuz Yabgu Devleti'nin zayıflama sebepleri olarak Kıpçak Kökenli Kimek Hakanlığı'nın baskısı ve Selçuk Bey'in kendisine bağlı Oğuzlarla devletten ayrılmaya mecbur bırakılması gösterilmektedir.

Son yabguları Ali Han adlı bir hükümdardır . İlk bağımsız hükümdarlarının kim olduğu ise belirsizdir.

Not:Bazı kaynaklarda 750 şeklinde gösterilen kuruluş tarihi bağımsız oldukları tarih olmayıp tarihte ilk defa resmen görüldükleri tarihtir.



21 Mayıs 2021 Cuma

Terken Hatun Hırsın Acı Sonu

Gerçek adı bilinmeyen Terken Hatun'un babası, Batı Karahanlıların kurucusu İbrahim Tamgaç Han’dır.[1] 1064 veya 1068 yılında Sultan I. Melikşah ile evlenmiştir. Kocası hayatta iken oğlu Mahmud'un veliaht olarak atanması için üvey oğlu Berkyaruk taraftarı vezir Nizâmülmülk ile mücadeleye girişmiştir. Kocasının ölümünü gizleyen Terken Hatun, Gazzâlî'nin oğlunun küçük yaşta olmasından dolayı sultan olamayacağına dair fetva vermesine rağmen kızının kocası Abbâsî halifesi Muktedî’den oğlu adına hutbe okutmayı başardı.[2]

Berkyaruk’u yakalatmak için İsfahan’a adam gönderdi ve İsfahan'ı teslim aldı. Nizâmülmülk’ün taraftarlarınca Rey’e götürülen Berkyaruk üzerine bir ordu gönderdi. Ordu yenilince Berkyaruk, İsfahan'ı kuşattı. Berkyaruk'a 500.000 dinar verip Fars ve İsfahan dışındaki hakimiyetini kabul etti. Azerbaycan Meliki olan Berkyaruk’un dayısı İsmail bin Alp Sungur'a evlenme ve saltanatta ortaklık teklif etti. İsmail'e yardımda bulunup ordusunu teçhiz etti ancak İsmail, Berkyaruk'a yenilerek İsfahan'a sığındı. Kumandanlar Terken Hatun'un, İsmail ile evlenmesine mani oldular.[2]

Mücadeleden vazgeçmeyen Terken Hatun, Emir Üner komutasında gönderdiği ordunun da yenilmesi üzerine tahtı ele geçirmek isteyen kayınbiraderi Tacüddevle Tutuş ile kuvvetlerini birleştirmek üzere İsfahan’dan ayrıldı fakat yolda hastalanarak geri döndü ve bir süre sonra İsfahan’da öldü.

Wikipedia dan alınmıştır.