Dersimiz Tarih: Osmanlı Medeniyeti
Osmanlı Medeniyeti etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Osmanlı Medeniyeti etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Ekim 2024 Pazar

Klasik Dönem Osmanlı Devlet Yönetimi

 1.Osmanlı  Devlet Anlayışı

 A. Osmanlı Devletinde  yönetme  yetkisinin Allah tarafından Osmanlı Hanedanına nasip edildiğine inanılırdı.Bu Türklerdeki  Kut Anlayışının İslamiyetten sonraki hali olarak görülmektedir.
B. Osmanlı  Devletinde egemenliğin kaynağı olarak İslam hukuku ve Türk devlet geleneklerine  bağlı kalınmıştır.

7 Ekim 2024 Pazartesi

Osmanlı Devleti Yönetim Teşkilatı ve Anlayışı

I. Klasik Dönem Yönetim Anlayışı

A)Merkezi Yönetim

Osman -Orhan Bey Dönemlerinde  :Ülke hanedanın ortak malıdır.

I.Murat Döneminde: Ülke Padişah ve oğullarının ortak malıdır anlayışını getirdi.

Fatih Döneminde :Kanunname-i Ali Osman ile kardeş katlini yasallaştırıldı.

Yavuz Sultan Selim Döneminde: Mısır seferi ile halifelik Osmanlıya geçti

1.Ahmet Döneminde :Ekber-Erşed ve Kafes usulü uygulamasını getirerek Sancağa çıkma usulü kaldırıldı.

13 Ocak 2022 Perşembe

7 Haziran 2020 Pazar

Osmanlı Devleti Kültür ve Medeniyeti (Uygarlığı)



1.Osmanlı  Devlet Anlayışı
 A. Osmanlı Devletinde  yönetme  yetkisinin Allah tarafından Osmanlı Hanedanına nasip edildiğine inanılırdı.Bu Türklerdeki  Kut Anlayışının İslamiyetten sonraki hali olarak görülmektedir.
B. Osmanlı  Devletinde egemenliğin kaynağı olarak İslam hukuku ve Türk devlet geleneklerine  bağlı kalınmıştır.

21 Nisan 2020 Salı

Divan-ı Hümayûn Geniş Anlatım

Divân-ı Hümâyun devlete ait siyasî idarî malî ve askerî işlerin görüşüldüğü incelenerek karara bağlandığı devletin en yüksek mercidir.


Divan-ı Hümayun  Üyeleri:

Asil Üyeler : PadişahSadrazam, Kadıasker (Kazasker), DefterdarNişancı.
Üyeler : Rumeli BeylerbeyiKaptan-ı DeryaYeniçeri Ağası. (Üyedirler ama her zaman katılmazlar)
Üye olmayan : Şeyhülislam (İhtiyaç olursa çağırılır üye değildir).

19 Ocak 2020 Pazar

Osmanlı Kültür ve Medeniyeti

1.Osmanlı  Devlet Anlayışı
 A. Osmanlı Devletinde  yönetme  yetkisinin Allah tarafından Osmanlı Hanedanına nasip edildiğine inanılırdı.Bu Türklerdeki  Kut Anlayışının İslamiyetten sonraki hali olarak görülmektedir.
B. Osmanlı  Devletinde egemenliğin kaynağı olarak İslam hukuku ve Türk devlet geleneklerine  bağlı kalınmıştır.

16 Aralık 2018 Pazar

Kapıkulu Ocakları




















Adından anlaşılacağı üzere bunlar kapının kullarıdır. Devletten maaş alırlar, sürekli ordudur ve merkezde padişaha bağlı olarak bulunurlar. Selçuklularda görülen “hassa ordusunun” Osmanlıdaki karşılığıdır. Kendi arasında Kapıkulu Piyadeleri ve Kapıkulu Süvarileri olmak üzere ikiye ayrılmıştır.
Kapıkulu Piyadeleri
Acemioğlanlar Ocağı: Bu ocağın temelleri I. Murat Dönemi’nde Çandarlı Kara Halil ile Karamanlı Kara Rüstem’in tavsiyeleri ile atılmıştır. Bu ocağın asker ihtiyacı önceleri savaş esirlerinden (pençik oğlanı) karşılanırken daha sonra devşirme usulü ile karşılanmaya başlamıştır.
Devşirme  Sistemi
Osmanlı Devletinde I.Murattan itibaren uygulanmaya başlanan fethedilen yerlerdeki  hristiyan ailelerden  belirli şartları taşıyan  erkek çocukların öncelikle gönüllü ailelerden alınıp asker veya devlet adamı olarak yetiştirilerek devlet hizmetine verilmesi sistemine devşirme sistemi denir.
Devşirme Sisteminin Özellikleri:
  1. Padişahın emri ile devşirme yapılacak bölge belirleniyordu. Bu bölgeye memurlar gönderiliyordu.
  2. Bölgede bulunan kadı, sancak beyi ve rahipler çocukların belirlenmesinde çalışan başlıca memur ve görevlilerdi. 
  3. Devşirme her zaman değil; ihtiyaca göre yapılırdı.
  4. Üç beş yılda bir yapılır ve kırk haneden ancak bir kişi devşirilirdi.
  5. Ailenin tek çocuğu varsa devşirilmezdi.
  6. Yüz kızartıcı suç işleyen (hırsızlık, zina) aileden devşirme çocuk alınmazdı.
  7. Şımarık olabileceğinden köy kethüdasının çocuğu devşirilmezdi.
  8. Vücudunda herhangi bir kusuru olan çocuklar alınmazdı.
  9. Bir aileden sadece bir çocuk alınırdı.
  10. Devşirilen çocuklardan zeki olanlar Enderun Mektebi’ne gönderilirdi.
    Devşirmeye tabi tutulan bu çocuklar önce Anadolu’da  Müslüman Türk ailelerinin yanına verilirdi. Burada iyi bir İslamî bilgi ve Türk kültürünü öğrenen bu çocuklar daha sonra temel bilgileri öğrenmeleri için “Acemi Oğlanlar Ocağı”na gönderilirdi.
    Bu arada iyi bir eğitime tabi tutulan bu çocuklardan çok zeki olanlar bir nevi saray okulu olan Enderun Mektebi’ne gönderilir ve devlet adamı ihtiyacı giderilmiş olurdu. (Örneğin, Sokullu Mehmet Paşa) Diğer kısım ise asker olmak üzere Yeniçeri Ocağı’na gönderilirdi.
    Yeniçeri Ocağı: I. Murat Dönemi'nde Edirne’de kurulan bu askeri ocak İstanbul’un fethinden sonra buraya taşınmıştır. Osmanlı Devleti'nin en gözde askeri ocağıdır. 
    Özellikleri:
    1. Meslekleri askerliktir.
    2. Savaş zamanı askerdiler; barış zamanında ise İstanbul ve padişahı korumakla görevliydiler.
    3. Devletten üç ayda bir ulûfe adında maaş alı­yorlardı.
    4. Askerlikten başka işle uğraşmaları yasaktı.
    5. Emekli olana kadar evlenmeleri yasaktır.
    6. Bu ocağın başında bulunan kişi Yeniçeri ağasıdır. Ocakla ilgili meseleler ağa divanı adıyla görüşmelerle yapılıyordu.
    Kapıkulu Süvarileri
    Enderun ve Yeniçeri Ocağı’ndan terfi ile seçilir­lerdi. Atlı askerler olup terfi ve maaş bakımın­dan Kapıkulu Piyadelerinden daha üstünlerdi. Altı bölükten meydana geldiklerinden Altı Bölük Halkı denmiştir.
    Sipahi ve silahtar : Savaş sırasında hüküm­darın sağında ve solunda bulunuyorlardı. Padişahın çadırını korumakla görevliydiler.
    Sağ ve sol ulûfeciler : Savaş sırasında sal­tanat sancaklarını korurlardı.
    Sağ ve sol garipler : Ordunun tüm ağırlık ve malzemeleri ile hazineyi korurlardı.
    Not:Kapıkulu Süvarileri kıdem ve maaş ba­kımından Kapıkulu Piyadeleri’nden daha yük­sek olsalar da devlet yönetiminde piyadeler daha etkiliydi.


    18 Mart 2018 Pazar

    OSMANLI DEVLETİ'NDE MERKEZÎ YÖNETİMDE DEĞİŞİM




    Osmanlı Devleti'nde Yönetim
    ->Divana padişahın başkan olması (Orhan Gazi)
    ->Divana veziriazamların başkan olması ( Fatih Dönemi)
    ->Veziriazamların devlette en etkili olmaları(Sokullu Dönemi)

    Divan-ı Hümayun Toplantıları 
    ->16. yüzyıldan itibaren haftada  4 gün
    ->17.yüzyıldan itibaren haftada 2 gün
    ->18. Yüzyılda 3 ayda bir 
    ->Divan-ı Hümayunun kaldırılması(II.Mahmut Dönemi)

    Bâbıâlinin Oluşumu

    ->18. yüzyılda Kubbealtı vezirleri -> vekiller heyeti 
    ->Divan toplantıları, veziriazamların (sadrazamların) konaklarında 
    ->Veziriazam konakları->Babıali (yüksek kapı)-> devlet yönetiminin merkezi 
    ->Toplantılara, toplantının konusuna göre şeyhülislam, yeniçeri ağası, kadıasker, reisülküttab, defterdar, nişancı ve İstanbul kadısı katılırlardı.
    ->Veziriazamlık-> başvekâlet (II.Mahmut) ->Hariciye, Mülkiye ve Maliye Nazırlığı gibi nazırlıklar(bakanlıklar)
    Diğer divanlar:

    · Sefer Divânı: Vezir-i azam sefere çıkarken toplanan divan,
    · Ulufe Divânı: Yeniçeri maaşları için toplanan divan,
    · Galebe Divânı: Yabancı elçilerin kabulü sırasında toplanır,
    · Ayak Divânı: Olağanüstü durumlarda toplanan divan,
    · At divânı: Sefer sırasında at üzerinde yapılan toplantı.




    Reisülküttâb
    ->18.yüzyılda Babıali'nin yönetimde etkili hale gelmesiyle Nişancı'ya bağlı olarak çalışan Reisülküttab'ın önemi artması
    ->Devletlerarası ilişkilerde diplomasinin öneminin artması
    ->Reisülküttabın devletin dış ilişkilerini yürütmesi
     ->Dışişleri Bakanlığı'na dönüşmesi
    Taşra Teşkilatı
    18.yüzyılda tımar sisteminin bozulması -> pek çok aksaklık
    ->vergilerin toplanması işinin açık artırma ile mültezim  kişilere kiralanması (belli bir süre)
    ->Vergi kaynaklarının hayat boyu kiralandığı malikâne sisteminin oluşması(18.yüzyıldan itibaren)
     <---Istanbul'da oturan malikâne sahiplerinin malikânelerini mültezimler yolu ile vekillerle idare etmesi

    Mültezimler
    1. Topraklara yerleşmiş olan ayanlardır.
    2. Toprakları ellerine geçirdiler. 
    3. Mütesellimlik, voyvodalık ve muhassıllık gibi görevlerle yönetimde ve orduda etkili oldular.

    Âyanlık

    • Osmanlı Devleti'nde şehirlerde ve taşrada yaşayan zengin ve itibarlı zümreye âyan ve eşraf denilirdi.
    • Ayanlar vergilerin belirlenmesi ve toplanmasında görevlilere yardımcı olurdu.
    • 18.yüzyılda güçlenen ayanlar, savaşlarda devlete para ve asker yardımında da bulundular.
    • Ayanlar, Rumeli, Anadolu ve Arap eyaletlerinde hanedanlık kurmuşlardı.
    • Devlet tarafından ayanıvilayet olarak tanındılar.
    • Kendi aralarındaki mücadeleler ve halk üzerinde kurdukları baskıdan ötürü 1786 yılında güçleri kırıldıysa da 1787 Osmanlı-Rus ve Avusturya Savaşları'nda yardımlarına ihtiyaç duyuldu.
    • 1808 yılında II. Mahmut, ayanlarla yaptığı Senedi İttifak ile onları resmen tanımış oldu.
    • Âyanların siyasi ve toplumsal hayattaki etkisi Tanzimat dönemine kadar devam etti.




    Bozulan Ekonomi ve Alınan Tedbirler

    • Devletin uzun süren savaşlara girmesi ve bu savaşlarda yenilgiler alması ekonomiyi iyice sarstı.
    • Devlet, esham adıyla iç borçlanma yoluna gitti. III.Mustafa döneminde 1775 yılında bir nevi hazine bonosu sayılabilecek esham uygulaması, pay ve gelir ortaklığına dayanıyordu.
    • Esham uygulaması, kağıt paraya geçişin ilk aşaması sayılabilir.
    • Devlet bütçe açığını kapatmak için yeni vergiler koydu.

    7 Ekim 2017 Cumartesi

    Osmanlı İskân Siyaseti

    İskân Siyasetinin  Amaçları

    1.Fethedilen yerlerde  Osmanlı  Devletini kalıcı  hale  getirmek
    2.Fetih hareketlerinin  sürekli olmasını sağlamak
    3.Anadoludaki  konargöçer  Türkleri  yerleşik hale  getirmek
    4.Anadoluda iç huzuru sağlamak

    İskân Politikası Yöntemi

    1.Öncelikle yakın bölgelerden  Türkmen aileler Balkanlara yerleştirilmiştir.
    2.Anadoluda iç anlaşmazlık içindeki  Türkmen ailelerden biri göç ettirilmiştir.
    3.Fethedilen yerdeki isyan ihtimali olanlar başka yerlere göç ettirilmiştir.
    4.Göç etirilen ailelere ekonomik teşvik ve imkanlar sağlanmıştır.
    5.İskan uygulanırken özellikle stratejik mevkiler seçilmiştir.
    6.Geriye göç etmek yasaklanmıştır

    İskân Politikasının  Sonuçları

    1.Fethedilen bölgelerde kalıcılık sağlanmıştır.
    2.Fethedilen yerden ordunun lojistik desteğinin sağlanması kolaylaşmıştır.
    3.Balkanlarda Türk nüfusu ve kültürü yayılmıştır.
    4.Göçebe Türkmenlerin yerleşik hayata geçmesine yararı olmuştur.