1.Osmanlı Devlet Anlayışı
B. Osmanlı Devletinde egemenliğin kaynağı olarak İslam hukuku ve Türk devlet geleneklerine bağlı kalınmıştır.
Tarih derslerinde yer alan herşeyden öte tarihe dair aradığınız ne var ise hepsi burada.
1.Osmanlı Devlet Anlayışı
Osman -Orhan Bey Dönemlerinde :Ülke hanedanın ortak malıdır.
I.Murat Döneminde: Ülke Padişah ve oğullarının ortak malıdır anlayışını getirdi.
Fatih Döneminde :Kanunname-i Ali Osman ile kardeş katlini yasallaştırıldı.
Yavuz Sultan Selim Döneminde: Mısır seferi ile halifelik Osmanlıya geçti
1.Ahmet Döneminde :Ekber-Erşed ve Kafes usulü uygulamasını getirerek Sancağa çıkma usulü kaldırıldı.
Savunma Cepheleri
Kurtçu Doğan 1444 Varna savaşında yeniçeri ağası olup 7 yıl bu mevkii korumuştur. Karaman seferi sonrasında Edirne'ye dönen Fatih Sultan Mehmet'e karşı yeniçerilerin yaptığı ilk Yeniçeri İsyanı olan Buçuktepe İsyanında elebaşılık yapmıştır.Fatih o anda Yeniçeriler onar kese altın dağıtarak olayı yatıştırmış. Ancak, bu yakışıksız bir hareketi unutmamış. İlk fırsatta yeniçeri ağası olan Kuşçu Doğanı ve diğer yeniçeri komutanlarını sıkı sopa cezası ile cezalandırıp, görevden alınmış ve Amasya'ya sürülmüştür. Ondan sonraki hayatı bilinmemektedir.
Sultan II.Abdülhamit döneminde İttihat ve Terakki Cemiyeti en büyük muhalif hareket ve örgütlenme olarak ortaya çıkmıştı. Özellikle askerler içinde geniş bir taban bulmuştu. 1908 'de Rusya ile İngiltere arasında Osmanlı İmparatorluğu'nun paylaşılmasına yönelik Reval Görüşmeleri oldu. İttihat ve Terakki bu durumda harekete geçti. Gelişen olaylar dizisi sonucunda II.Abdülhamit meşrutiyeti yeniden ilan etmek zorunda kaldı . Böylece II.Meşrutiyet dönemi başladı ( 23 Temmuz 1908).
Tanzimat Fermanı
Osmanlı'da Islahatlar ve Yenilik Arayışları
İslam devlet geleneği hâkim olmuştur. Bu dönemde, Osmanlı devletinin kuruluşunda siyasi düşünce olarak Selçuklu siyasi görüşü ve İslam Devlet geleneğinden etkilenmiştir. Devlet yönetimi için Selçuklu dönemindeki devlet şekli örnek alınarak Osmanlı devlet anlayışı üç temel esastan oluşmuştur.
Bu üç temel esas şu şekildedir;
1. Devlet-i Ebed Müddet (Devletin sonsuza kadar yaşatılması)
2. Nizam-ı Âlem (Dünya düzeninin sağlanması adalet ve barışın sağlanması)
3. Kanun-ı Kadim (Kamu hukuk kurallarının üstünlüğü, büyük kanunlar) dir.
a)Fatih , padişahın divana başkanlık etme uygulamasına son vererek veziriazamları etkin kıldı. Diğer taraftan onların kararlarını padişaha sunmaları esasını getirerek padişah otoritesinin üstünlüğünü yine devam ettirdi. Hem de divan daha işlevsel hale gelmiş oldu.
b)Müsadere uygulamasını üst düzey devlet memurlarının hepsine ölümleri halinde de uygulamak üzere genişletti. Böylece onların hem dürüst davranmalarını sağladı, hem de merkezi otorite karşısında başka güç odakları oluşmasının önüne geçmiş oldu.Merkez Maliyesi ve Hazine Yönetimi
XVII. Yüzyıl Sonrası Osmanlı Devlet Ekonomisi
Osmanlı Devleti’nin Klasik Dönem Ekonomik Yapısı
İstimâlet Politikası
Osmanlı Devleti'nin Türk-İslam devlet geleneği içinde Selçuklulardan devralıp uygulamaya devam ettiği bir devlet politikasıdır. Kelime anlamı olarak “meylettirme, cezbetme, gönül alma” olan istimâlet, Osmanlı kroniklerinde “halkı ve özellikle gayri müslim tebaayı gözetme, onlara karşı iyi davranma, raiyyetperverlik” mânasında kullanılmıştır.
Uygulamada Fethedilen yerlerin halkına iyi davranma, onları himaye etme, dış düşmanlara karşı can ve mal güvenliğini sağlama, dinî konularda serbestiyet verme, vergi hususunda kolaylık gösterme Osmanlı istimâletinin başlıca unsurlarıdır.
Balkanlarda diğer hristiyan mezheplerinin baskılarından ve yönetici voyvodaların ağır baskılarından ve vergilerinden bunalmış olan halk işte bu istimâlet politikasıyla Osmanlı'yı bir kurtarıcı olarak karşılamış ve uzun yıllar Osmanlı hakimiyetinin devamı diğer etkenler yanında İstimâlet politikasıyla da pekişerek devam etmiştir.
Ayrıntılı bilgi için:TDV İA "İstimâlet " Maddesi
Tanzimat Sonrası Osmanlı Toplumu :
Tanzimat Dönemi’nde, büyük şehirlerde yaşayan Osmanlı halkı arasında Batılı yaşam tarzının etkileri görülmeye başlanmış, bu dönemde eski kültür ile yeni kültür arasında âdeta gelgitler yaşanmıştır.
İstanbul gibi büyük şehirlerde insanlar geleneksel çizgilerinden uzaklaşıp mağaza, kafeterya, pastane, restoran, otel ve apartman hayatıyla tanışmaya başlamıştır. Yaşanan bu tüketim zevki ve sefasıyla bambaşka bir insan ve toplum modeli ortaya çıkmıştır. Bu yeni hayat tarzında ahşap konaklar, Avrupa mobilyası ve alafranga sofra, insanların hayatında yer almaya başlamıştır.
Osmanlı Devleti’nde toplum, önceki Türk devletlerinde olduğu gibi yönetenler ve yönetilenler olmak üzere iki kısımdan oluşmuştur. Bu ayrım da görev dağılımından kaynaklanmıştır.
Osmanlı Devleti toplum içerisindeki farklılıklara saygı gösterdiği için Osmanlı’da sosyal sınıf ayrımı ve tabakalaşma meydana gelmemiştir.
Burada yaşayan farklı toplulukların siyasal ve sosyal konumları, kendi din ve mezhep esaslarına göre şekillenmiştir. Böylece farklı inançtaki insanların kendi inançları doğrultusunda yaşamalarına imkân sağlanmış, uygulanan bu sisteme de millet sistemi denilmiştir.