Dersimiz Tarih: Türk Düşünce Tarihi
Türk Düşünce Tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türk Düşünce Tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Mayıs 2024 Pazartesi

Cumhuriyet Dönemi İslamcılık Düşüncesi

İslamcılık ,devletin anayasalekonomik ve yargısal olarak,  İslami uygulamalarla yeniden kurulması gerektiğini öne süren siyasi ideolojidir.

İslamcılar şeriatın uygulanmasını, pan-İslamcı siyasi birliği, İslam devletlerinin kurulmasını veya İslam   dünyasında İslam'la bağdaşmadığına ve sömürgeciliğin yeni bir biçimi olduğunu düşündükleri Batıcı ekonomik, askeri, siyasi, sosyal veya kültürel nitelikteki İslami  olmayan etkilerin tamamen ortadan kaldırılmasını vurgularlar.

Başlıca İslamcı düşünürler: Esad Coşan, Said Nursi, Yusuf Kaplan,Sezai Karakoç,Mehmet Akif Ersoy,Ömer Nasuhi Bilmen,Mehmet Zahid Kotku

Cumhuriyet Dönemi Muhafazakarlık


         Muhafazakarlık,  toplumun tarihsel olarak sahip olduğu aile, gelenek ve din gibi değer ve kurumlarını temel alan, radikal değişimleri ifade eden  siyasi projeleri reddederek ılımlı ve tedrici değişimi savunan ve siyaseti, bu değer ve kurumları sarsmayacak bir çerçeve içinde sınırlı bir etkinlik alanı olarak gören bir düşünce stili, bir fikir geleneği ve bir siyasi ideolojidir.Ülkemizde kısaca sağcılık olarak ifade edilen düşüncedir.
Ülkedeki  başlıca muhafazakar düşünürler : Nurettin Topçu,Cemil Meriç,Necip Fazıl Kısakürek,Yahya Kemal Beyatlı,Erol Güngör,

29 Nisan 2024 Pazartesi

Batıcılık ve Sosyalizm Akımları

 Batıcılık :Batı medeniyetinin devletin devamlılığı için her türlü alanda örnek alınması gerektiğine inanılmaktadır. Özellikle Avrupa devletleri ile yakın ilişkiler kurulması Batıcılık akımına göre zorunlu tutulmuştur.

Batı düşünce dünyasında liberalizm, kapitalizm gibi değişik fikir akımları ortaya çıkmıştır. Bu fikir akımlarından biri de aşağıda göreceğimiz Sosyalizm akımıdır.

16 Mart 2024 Cumartesi

Türk Düşünce Tarihi

      Dersimiz Tarih Pro İndir


Millî Eğitim Bakanlığı'nın müfredata yeni eklediği "Türk Düşünce Tarihi" dersinin taslak programı ve müfredatı aşağıdaki linkte yer almaktadır. Öğretmen arkadaşlarım bu linkten içeriğe ulaşıp faydalanabilirler.

Türk Düşünce Tarihi Müfredat İndir

Osmanlı'da Islahatlar ve Yenilik Arayışları

 Osmanlı'da Islahatlar ve Yenilik Arayışları

XVI.yüzyılın son çeyreğinden  itibaren devletin buhran içine girdiğinin görülmesi üzerine  devlet adamlarınca nasihatname tarzında layihalar ve risaleler yazılmıştır. Bunlarda genel eğilim klasik tarz terk edildiği için bu burhanın olduğudur.
A.Lütfi Paşa
Eseri  : Asafname.
Tavsiyeleri: Hazinede gelir-gider dengesine  önem verilmelidir.Bunun için de ücretli memur sayısı belirli sayıda olmalı. Emekliye ayrılanlara maaş bağlanmamalı, bu gider başka kaynaklarla sağlanmalıdır.

25 Şubat 2024 Pazar

Klasik Osmanlı Siyaset Düşüncesinin Temelleri

İslam devlet geleneği hâkim olmuştur. Bu dönemde, Osmanlı devletinin kuruluşunda siyasi düşünce olarak Selçuklu siyasi görüşü ve İslam Devlet geleneğinden etkilenmiştir. Devlet yönetimi için Selçuklu dönemindeki devlet şekli örnek alınarak Osmanlı devlet anlayışı üç temel esastan oluşmuştur.

 Bu üç temel esas şu şekildedir; 

1. Devlet-i Ebed Müddet (Devletin sonsuza kadar yaşatılması) 

2. Nizam-ı Âlem (Dünya düzeninin sağlanması adalet ve barışın sağlanması) 

3. Kanun-ı Kadim (Kamu hukuk kurallarının üstünlüğü, büyük kanunlar) dir. 

19 Şubat 2024 Pazartesi

Fatih Döneminde Devlet Yönetiminde Yapılan Değişiklikler

 a)Fatih , padişahın divana başkanlık etme uygulamasına son vererek veziriazamları etkin kıldı. Diğer taraftan onların kararlarını padişaha sunmaları esasını getirerek padişah otoritesinin üstünlüğünü yine devam ettirdi. Hem de divan daha işlevsel hale gelmiş oldu.

b)Müsadere uygulamasını üst düzey devlet memurlarının hepsine ölümleri halinde de uygulamak üzere genişletti. Böylece onların hem dürüst davranmalarını sağladı, hem de merkezi otorite karşısında başka güç odakları oluşmasının önüne geçmiş oldu.
c)Haremden evlenme geleneğini başlattı. Böylece nüfuzlu ailelerin Osmanlı içerisinde etkin olmasının önüne geçerek bu açıdan da merkezi otoriteyi güçlendirmiş oldu.

12 Şubat 2024 Pazartesi

Kadızâde-i Rûmî

 Kadızâde-i Rûmî (yak. 1364, BursaOsmanlı Devleti – 1436, SemerkantTimur İmparatorluğu) asıl adı Selahaddin Musa, Orta Çağ'ın ünlü Türk matematik ve astronomi bilgini.

Osmanlı Devleti'nde yetişmiş bir bilim insanı olan Kadızade, eğitimini tamamlamak için gittiği Timur İmparatorluğu'nda Uluğ Bey'e hocalık ve yol göstericilik yapmış; Uluğ Bey'in Astronomi Cetvellerinin hazırlanmasında büyük hizmeti geçmiştir. Uluğ Bey Medresesi'nde Ali Kuşçu ve Fethullah Şirvani'yi yetiştirmiştir.

Torunu Mirim Çelebi 15. yüzyılın önemli matematikçileri arasındadır.

Hayatı

Bursa'da ulema sınıfından bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Babası, Bursa Kadısı Mehmed Efendi'dir. Dedesi Mahmut Çelebi de uzun süre Bursa kadılığı yapmış ve bu nedenle "Koca Kadı" olarak tanınmaktaydı. Babasının ölümü üzerine dedesi Kadı Mahmud Çelebi tarafından yetiştirildi.

Medrese öğrenimine Bursa'da başladı. I. Murad döneminin ünlü bilgini Molla Fenari'nin öğrencisi oldu; ondan fıkıh, astronomi, matematik dersleri aldı. Astronomi bilgisini ilerletmek için Konya'ya giderek Müneccim Feyzullah'tan astronomi dersleri aldı. 1383’te Bursa’da iken aritmetik ve cebir üzerine bir eser yazdı.

Dönemin önde gelen bilim adamlarından Seyid Şerif Curcânî’nin derslerine devam edebilmek için Molla Fenari'nin teşvikiyle Horasan'a gitti. Onun "Mevakif (Duraklar)" adlı eserini inceleyip, eserde birtakım eksiklik ve yanlışlıklar tespit etmesi üzerine, hocası Seyid Şerif Curcânî ile arası açıldı. Bu sebeple Curcan'dan ayrılarak Bursa'dayken hocası Molla Fenari'nin ziyaret etmesini önerdiği Buhara ve Semerkant şehirlerini görmek için 1407'de yola çıktı.

1410 yılında Semerkant'a vardı. Burası o sırada Timur İmparatoru olan Şahruh'un bilim ve kültüre meraklı oğlu Uluğ Bey tarafından yönetilmekteydi. Uluğ Bey ile tanışması hayatında dönüm noktası oldu. Hayatının geri kalanında Semerkant'ta yaşadı. Uluğ Bey'in 1417'de inşa ettirmeye başladığı medresede müderrislik yaptı. Medrese ile birlikte inşa edilen Semerkant Rasathanesi'nde Gıyaseddin Cemşid’in ölümünden sonra müdürlük yaptı. Yine bu şehirde evlendi; Şemseddin Mehmet adında bir oğlu oldu.

En önemli astronomi faaliyeti, müşterek bir eser olan "Zic-i Uluğ Bey" adlı esere katkılarıdır. Eser ölümünün ertesi yılında yayımlanmıştır.

Matematik alanındaki en orijinal çalışması ise Gıyaseddin Cemşid'in bir derecelik yayın sinüsünün hesaplanması için geliştirdiği cebir yöntemini genişletip basitleştirmesidir. Geliştirdiği yöntem, birkaç adımda öngörülen doğruluğa ulaştığından çağının ötesinde modern bir yaklaşımı sergiler.

Kadızade Rumi, yetiştirdiği öğrencilere Osmanlı ülkesine gitmeleri için telkinde bulunmuş; onun yönlendirmesiyle Anadolu'ya giden Ali Kuşçu ve Fethullah eş-Şirvani Semerkant matematik-astronomi okulunun birikimlerini Anadolu'ya getirmiştir.

1436'da Semerkant'ta öldü. Timur ailesinin Şah Zinde türbesine defnedildi.

Eserleri

  • Muhtasar-ı Fi’l-Hisab (Hesap Özeti): Matematik üzerinedir.
  • Risale Fi-istihracı’l-Ceyb Derece-i Vahide: (Bir Derecenin Sinüsünü Elde Etme Üzerine Bir Risale): Bu Eserde 1 derecelik yayın Sinüs değerini elde etmek üzerine bir yöntem geliştirilmiştir.
  • Şerh el-Mülahhas Fi’l-Hey’e: Astronomi ile ilgili bir eserdir. Çağmini’nin el-Mülahhas Fi’l-Hey’e adlı astronomi eseri üzerine bir yorumdur.
  • Eşkâl-i Te’sis Şerhi: Geometrik öncüller dair bir eserdir. Euclides’in Elementler adlı eseri üzerine bir yorumdur.

Ali Kuşçu Hayatı ve Eserleri

 ALİ KUŞÇU (1403-1474)

Ali Kuşçu, küçük yaşlarda matematik ve astronomi bilimleri ile ilgilenmeye başlamıştır ve böylece o dönemin en iyi eğitimcilerden bu alanlarda eğitimler almıştır. Uluğ Bey’in yardımcılığını yapan Ali Kuşçu aynı zamanda rasathane müdürlüğü görevlerinde de yer almıştır. Fatih’in daveti üzerine İstanbul’a geldi.Türkiye'deki   ilk  gerçek astronomdur. Pek çok eser vermiştir.
Ali Kuşçunun Astronomi Türündeki  Eserleri

Şerh-i Zîc-i Uluğ Bey

Risâle fî Halli Eşkâli Mu‘addili’l-Kamer li’l-Mesîr (Fâide fî Eşkâli ‘Utârid)
Risâle fî Asli’l-HâricYumkin fî’s-Sufliyyeyn
Şerh ‘ale’t-Tuhfeti’ş-Şâhiyye fî’l-Hey’e
Risâle der ‘İlm-i Hey’e
El-Fethiyye fî ‘İlmi’l-Hey’e
Risâle fî Halli Eşkâli’l-Kamer



Ali Kuşçunun Matematik Eserleri:

er-Risâletu’l-Muhammediyye fî’l-Hisâb
Risâle der ‘İlm-i Hisâb
Kelâm ve Usûl-i Fıkıh Eserleri:
eş-Şerhu’l-Cedîd ‘ale’t-Tecrîd
Hâşiye ‘ale’t-Telvîh
Mekanik Aletleri Hakkındaki Eseri:
et-Tezkire fî Âlâti’r-Ruhâniyye
Ali Kuşçunun Dil ve Belagat Eserleri:
Şerhu’r-Risâleti’l-Vad‘iyye
el-İfsâh
el-‘Unkûdu’z-Zevâhir fî Nazmi’l-Cevâhir
Şerhu’ş-Şâfiye
Risâle fî Beyâni Vad‘i’l-Mufredât
Fâ’ide li-Tahkîki Lâmi’t-Ta‘rîf
Risâle mâ Ene Kultu
Risâle fî’l-Hamd
Risâle fî ‘İlmi’l-Me‘ânî
Risâle fî Bahsi’l-Mufred
Risâle fî’l-Fenni’s-Sânî min ‘İlmi’l-Beyân
Tefsîru’l-Bakara ve Âli ‘İmrân

27 Ekim 2023 Cuma

Kut Anlayışı

Kut Anlayışı: Yönetme yetkisinin Gök Tanrı tarafından verildiğine inanma. Bahsedilen bu kut anlayışı:
1.Belli ailelerden olma şartı ( Hunlarda Tu-ku,Kök Türklerde Âşina,Uygurlarda Yağlakar)
2.Hükümdar adayları mücadelesi sonucunda kazananın kut sahibi sayılması 
Anlayışlarına dayanır.

13 Mayıs 2018 Pazar

Dağılmayı Önleme Çabaları Osmanlı Fikir Akımları

1.Batıcılık : Batıya benzeme ve batı gibi olma yoluyla dağılmanın önlenebileceğini savunan fikir akımıdır.
Batıcılık fikri Lale Devrinde başlayarak Osmanlıların son dönemine kadar etkili olmuştur.Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı, I.Meşrutiyet,2.Meşrutiyet gibi uygulamalarla etkisini göstermiştir. Hatta Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasında da Türkçülük ile birlikte en etkili olan fikir akımıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini oluşturan inkılâplarda ve Atatürk ilkelerinden inkılâpçılık ilkesinde bu fikir akımının etkisi görülebilir.
Temsilcileri:Abdullah Cevdet,Tevfik Fikret,Celal Nuri
2.Osmanlıcılık :  Osmanlı ülkesinde yaşayan bütün  halkın dil, din, ırk farkı gözetilmeksizin eşit olması yoluyla dağılmanın önleneceğini savunan bir fikir akımıdır.
Tanzimat ve Islahat Fermanı bu akımın bir sonucudur diyebiliriz. Çünkü bu fermanlarda azınlıklara ilk kez geniş haklar verilmiştir. 
Temsilcileri: Namık Kemal, Ziya Paşa,Şinasi,Genç Osmanlılar ve diğerleri.