Dersimiz Tarih: 10.Sınıf Tarih
10.Sınıf Tarih etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
10.Sınıf Tarih etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Nisan 2019 Salı

Akdeniz'de Osmanlı Hakimiyetinin Kurulması

Osmanlı  denizciliğinin temeli, sahil beylikleri olan Karesioğulları, Aydınoğulları,Candaroğulları, Saruhanoğulları ve Menteşeoğulları  beyliklerinin alınmasıyla oluşturuldu.
Rumeli'ye geçilince donanma daha gerekli bir ihtiyaç oldu.Bu sebeple Yıldırım Bayezid , Gelibolu'da yeni bir tersane inşa  etti.
Mehmet Çelebi  döneminde  Venediklilerle ilk deniz savaşı  yapılarak tecrübe kazanıldı.
Fatih,İstanbul'un fethi için kurduğu 400 gemilik  donanmayı  İstanbul  fethinin yanısıra  Trabzon Rum İmparatorluğu'nun ,Kırım ve Kefe'nin fethinde de  başarıyla  kullandı.
II.Bayezid,Osmanlı  donamasına  yeni tekniklerle üretilen kadırga ve kalyonlarla  destekleyerek güçlendirdi.Bunun neticesinde Kili, Akkerman'ın alınmasıyla Karadeniz'de ;,Modon,Koron ve Navarin'in alınmasıyla Akdeniz'de hakimiyet güçlendi.
Yavuz döneminde Mısır alınınca Doğu Akdeniz'de güçlü kalmak için donanma güçlendirildi.Bu sebeple Haliç'teki tersane Galata'dan Kağıthane'ye  kadar  genişletildi.Bu  tersaneye  merkezi tersane anlamında "Tersane-i  Âmire" denildi.
Denizlerdeki  bu güçlenme, deniz ticaretinde  güçlenmeyi, o da ekonomik gücü getirdi.Ayrıca bu durum kültürel  etkileşime de  sebep  oldu.
Kanuni  döneminde herşey gibi  donanma da altın çağını yaşadı.Osmanlı Doğu Akdeniz ve Kuzey Afrika'nın tamamına hakim hale geldi.
Ünlü Denizcilerimiz

12 Mart 2019 Salı

1453-1520 Osmanlı Siyasi Faaliyetleri



1453               İstanbul'un Fethi
1454               Sırbistan'ın alınması
1459               Amasra'nın alınması
1460              Mora'nın  alınması
1461              Sinop   ve  Trabzon'un  alınması
1462              Eflâk'ın  alınması
1463              Bosna   ve Hersek'in alınması
1463-1479     Venedik ile  mücadele
1473             Otlukbeli   Muharebesi
1474            Karamanoğlu Beyliği'ne  son verilmesi
1475             Kırım'ın Fethi
1476             Boğdan'ın  alınması
1479             Arnavutluk'un  alınması
1480            İtalya  Seferi
1481-1495  Cem Sultan Olayı
1492            İspanya'daki Yahudilerin Osmanlı ülkesine getirilmesi
1511            Şahkulu  İsyanı
1514           Çaldıran Muharebesi
1515          Turnadağ Muharebesi
1516           Mercidabık  Muharebesi
1517           Ridaniye  Muharebesi

26 Şubat 2019 Salı

Osmanlı El Sanatları


1.Ahşap ve Taş  İşlemeciliği
Ahşap sanatçılarına “neccar”  denilmiştir.Sedir,ceviz,kestane,elma,armut,abanoz ,şimşir,gül ve kiraz ağaçları kullanılmıştır. Çeşitli tekniklerle ( kireçle terbiye,bezir yağıyla doyurma,cilalama v.b.)  işlenerek şekil verilmiş ve sanat eseri haline getirilmişlerdir.
Ahşap malzemenin içinde gümüş,sedef  v.b.malzemenin kullanılmasıyla “kakmacılık” sanatı yapılmıştır.
Taş işlemeciliği, Türk mimarisinin temel unsurlarındandı.Dini , eğitim veya diğer mimari eserlerde taş işlemeciliği (mozaik, renkli taşlar v.b.) kullanılmıştır.Ayrıca taşların üzerine oyma ve kabartma yoluyla nakışlar da  yapılırdı.
2.Dokumacılık
Pamuk,keten,kadife ve benzeri malzemenin dokunarak kumaş haline getirilmesi işlemidir.Osmanlılar burada  da gelenekten gelen Türkiye Selçuklu ve Beylikler Devri dokumalarının  etkisinde bir gelişim göstermişlerdir.
Dokumacılık, saray sanatı olarak devlet kontrolünde yapılırdı. İpek kumaşlar,bir statü sembolüydü.  
Orta Asya’dan gelen halı ve kilim dokumacılığı da  devam etti. XIV.yüzyılda geometrik  motifler,Hayvan figürleri ve kufi yazılı kenar şeritleri kullanılmış.Bunu baklava motifleri ve soyut bitkisel motifler takip etmiştir. Renk olarak sarı.koyu mavi ve  çimen yeşili kullanılmıştır.
Gordes düğümlü Uşak Halıları madalyonlu ve yıldızlı halıların en güzel örneklerindendir. 
3.Çinicilik
Kil topraktan yapılmış levhaların çiçek desenleriyle bezenip fırında  pişirilmesi sanatıdır.
İznik ve Kütahya bu işin merkezleriydi.Her tür mimari yapı, çinilerle süslenebilmiştir. Bu eserler, dünyada hayranlık uyandırmıştır. Renk;Türk mavisi,domates kırmızısı,mor,sarı ve yeşildir.
Örnek: Bursa Yeşil Camii , Bursa Yeşil Türbe,Topkapı Sarayı,Sultan Ahmet Camii.
4.Hat Sanatı
Güzel yazı yazma sanatıdır. Bu işin sanatçılarına “hattat” denirdi. Osmanlı döneminde hat sanatı zirveye ulaşmıştır. Önce Amasya ve Edirne’de sonra da İstanbul’da hattatlık oldukça  gelişmiştir.Amasyalı Şeyh Hamdullah  ve Ahmet     Karahisarî, XVI. Yüzyılın en önemli hattatlarıdır.







Osmanlı'da Şehir Planlaması





Osmanlı  Devleti, büyük  bir devlet olarak içinde  çeşitli din,dil ve ekonomik toplumlar  barındırmıştır.Osmanlı  şehir planlaması,  Türkiye Selçuklularının mirası üzerinde  yükselmiştir.
Ekonomik örgütlenme : A.Merkezi  iş sahası B. Konut Alanları  şeklindeydi.
Şehir merkezi, kale veya surlar, önemli yollar ve önemli  kültürel alanlar odak alınarak belirlenmekteydi.
Şehirdeki  ana unsurlar:cami,bedesten(çarşı) ve imaret(hayırevi). Bedestenin yanında  hem konaklama hem ticari bağlantı noktası olan hanlar vardı.
 Külliyeler , şehir merkezini oluşturan bir diğer unsurdu..Medrese,camii,aşevi ve benzerlerinin toplu olarak bulunduğu yapılar  bütünüydü.
Mahalleler, yerleşim birimleri olarak genelde çift katlı yapılardı. Birinci kat, hizmet katı( mutfak,depo,çamaşırhane ve tuvalet ), ikinci katıysa oturma alanı olan odalar şeklinde olup  aralarında bir eyvan,ön tarafta ise bir avlu yer alırdı.
Mahallelerin  ötesinde ise endüstriyel  faaliyetlerin ve zanaatkârların işyerleri (derici,kesimhane,bakırcı,gıda maddesi satıcıları)  vardı.



10 Şubat 2019 Pazar

Türk Dünyasında Yetişmiş Bazı Bilim İnsanları



Akşemseddin (1390 -1459)
Küçük yaşta Hafız oldu.Dinî ilimler yanında iyi bir tıbb eğitimi de aldı. Eğitimini tamamladığında hem tıbb açısından hem de dinî ilimler açısından zamanının en iyi alimlerinden biri oldu.
Hacı Bayram-ı Veli'nin müridi ve Fatih Sultan Mehmed'in ise lalasıdır( hocasıdır). Aynı zamanda öğrencileri ve müritleriyle birlikte İstanbul'un fethine katıldı.
Tıbb alanında "Maddet'ül Hayat" adlı eseriyle mikroplara, kalıtsal hastalıklara ve ruhsal hastalıklara değindi ve uygulamalarında başarılı sonuçlar elde etti.Kalıtsal hastalıklara Pasteur'den önce değinerek öne geçmiştir.
 Eserleri:1) Risalet-ün-Nuriyye: Tasavvufa ve tasavvuf ehline dil uzatanlara cevab mahiyetindedir. Arabça olup, kardeşi Hacı Ali tarafından Türkçe'ye çevrilmiştir. 2) Def'ü Metain, 3) Risale-i Zikrullah, 4) Risale-i Şerh-i Ahval-i Hacı Bayram-ı Veli, 5) Malumat-ı Evliya, 6) Maddet-ül-Hayat, 7)Nasihatname-i Akşemseddin.

Uluğ Bey(1394-1449)
Uluğ Bey, Timurlenk´in torunlαrındαn biridir. Αsıl αdı Mehmet Torgαy olαn Uluğ Bey’in bαbαsı Muînüddin Şαh Ruh´tur.
 1446’dα bαbαsının ölümü üzerine hükümdαr oldu. Hükümdαrlığı yıllαrındα mαtemαtik ve αstronomi ile yαkındαn ilgilendi. Astronomiye dair eserler (Zeyc Gürgani ve Zeyc Cedit Sultani ) verdi.
ALİ KUŞÇU (1403-1474)
Ali Kuşçu, küçük yaşlarda matematik ve astronomi bilimleri ile ilgilenmeye başlamıştır ve böylece o dönemin en iyi eğitimcilerden bu alanlarda eğitimler almıştır. Uluğ Bey’in yardımcılığını yapan Ali Kuşçu aynı zamanda rasathane müdürlüğü görevlerinde de yer almıştır. Fatih’in daveti üzerine İstanbul’a geldi.Türkiye'deki   ilk  gerçek astronomdur. Pek çok eser vermiştir.
Ali Kuşçunun Astronomi Türündeki  Eserleri

Şerh-i Zîc-i Uluğ Bey

Risâle fî Halli Eşkâli Mu‘addili’l-Kamer li’l-Mesîr (Fâide fî Eşkâli ‘Utârid)
Risâle fî Asli’l-HâricYumkin fî’s-Sufliyyeyn
Şerh ‘ale’t-Tuhfeti’ş-Şâhiyye fî’l-Hey’e
Risâle der ‘İlm-i Hey’e
El-Fethiyye fî ‘İlmi’l-Hey’e
Risâle fî Halli Eşkâli’l-Kamer



Ali Kuşçunun Matematik Eserleri:

er-Risâletu’l-Muhammediyye fî’l-Hisâb
Risâle der ‘İlm-i Hisâb
Kelâm ve Usûl-i Fıkıh Eserleri:
eş-Şerhu’l-Cedîd ‘ale’t-Tecrîd
Hâşiye ‘ale’t-Telvîh
Mekanik Aletleri Hakkındaki Eseri:
et-Tezkire fî Âlâti’r-Ruhâniyye
Ali Kuşçunun Dil ve Belagat Eserleri:
Şerhu’r-Risâleti’l-Vad‘iyye
el-İfsâh
el-‘Unkûdu’z-Zevâhir fî Nazmi’l-Cevâhir
Şerhu’ş-Şâfiye
Risâle fî Beyâni Vad‘i’l-Mufredât
Fâ’ide li-Tahkîki Lâmi’t-Ta‘rîf
Risâle mâ Ene Kultu
Risâle fî’l-Hamd
Risâle fî ‘İlmi’l-Me‘ânî
Risâle fî Bahsi’l-Mufred
Risâle fî’l-Fenni’s-Sânî min ‘İlmi’l-Beyân
Tefsîru’l-Bakara ve Âli ‘İmrân

Osmanlı Eğitim Kurumları



Osmanlı Devleti, her devlet  gibi kendi varlığını sürdürmesi için gereken insan gücünü yetiştirmek için eğitim sistemine  büyük önem verdi. Bu konuda kendisinden önceki Türk İslam eğitim sistemini örnek aldı.
Osmanlı eğitim sisteminde temel kurum, medreselerdi. Medreselerde dinî bilimler yanında matematik ve coğrafya  gibi bilimlerin de eğitimi verilmekteydi. Burda  yetişenler ilmiye sınıfı içinde yer almaya başlayarak yükselirlerdi.
A.Medreseler
İlk Osmanlı medresesini Orhan Gazi kurmuştur. Müderrisliğine Davud-ı Kayserî  atanmıştır.Giderleri için ise vakıf kurulmuştur. 
Kuruluş sırasıyla medreseler:
1.Orhan Gazi Medresesi
2.Lala Şahin Medresesi
3.Hüdavendigâr Medresesi (I.Murad)
Bunları diğer medreseler takip etmiştir.
Medrese mezunları eğitimlerine göre müderris(öğretmen), doktor(hekim) ve benzeri meslekleri yapmaya başlarlardı.
B.Tekke ve Zaviyeler
Tarikatların mensuplarına (bağlılarına) dinî ve ilmî eğitim verdikleri ve ibadet yaptıkları yerlerdi. Tekke büyük ve tam teşkilatlı olan, zaviye ise küçük olan tarikat eğitimi ve ibadet yapma yeriydi.

25 Kasım 2018 Pazar

Osmanlı Askerî Teşkilatının Kurulma Süreci




Performans Ödevleri:
1.Alperenlik nedir? Araştırınız?
2.Alperenlerin savaş sahnesini çiziniz.
3.Bu sayfada yer alan anahtar kelimelerle grafik hazırlayınız.Dijital ortamda ya da resim kağıdında olabilir.

I.Devletleşme Sürecinde Osmanlı Savaşçıları
Osmanlı Beyliği'nin ilk askerî güçleri,
A. Osman Gazi'ye bağlı aşiret birlikleri. Bunlar   Osmanlı Beyliği aşiret güçleri, ücretli savaşçılar ve bağlı aşiretlerin güçleriydi.
Dezavantajları: 
1.Vaktinde savaşa gelememeleri.
2.Uzun kale kuşatmalarına dayanamamaları.
B. Derviş Gaziler ( Abdalân-ı Rum,Gaziyân-ı Rum ve Ahiyân-ı Rum).Gaza yanında belirli sistem dahilinde imar ve iskân da yaparlardı.Uç kuvvetleri de denilirdi.Misal: Abdal Musa,Selahaddin Buharî,Abdal Murad, Alaca Hırkalı,Karaca Ahmed ve Barak Baba.

Alplık: Türklerde eskiden beri yiğitlik ve cesaret gösteren askerlere verilen bir unvandı. Misal: Alp Er Tunga,Alp Arslan.
 Şartları
1.İyi bir at,kılıç,yay,süngü ve kaliteli bir zırha sahip olmak.
2.Cesur,azimli,güçlü ve güvenilir  bir insan olmak.
3.Ulema mensuplarının katıldığı bir istişare meclisi kurup, her işte onun kararlarına göre hareket etmek.
Misal:Turgut Alp,Konur Alp,Saltuk Alp ve Hasan Alp.

II.İlk Düzenli Osmanlı Ordusunun Kurulması
Orhan Gazi, Bursa  fethinden sonra aşiret kuvvetlerinin dezavantajlarını görüp düzenli bir ordu kurmaya karar verdi.
1000 yaya ve 1000 atlı askerle ( müsellem adlı) ilk düzenli ücretli asker ve ordu oldular.
Ücret seferde bizzat verilir, barışta ise verilen arazide tarımla geçimlerini sürdürürlerdi ve belirli vergilerden muaf tutulurlardı.
Düzenli ordu fetihleri hızlandırdı.
Yaya  ve  müsellemler XV.yüzyıl ortalarına kadar savaştılar. XV.yüzyılda Kapıkulu Ocakları ( Yeniçeriler diye bilinir) kurulunca geri hizmete alındılar.

16 Eylül 2018 Pazar

Selçuklu Türkiyesi Kronolojisi




Türkiye Tarihi Devirleri
1.İlk Türkmen Beylikleri Devri(1071-1309)
2.Anadolu (Türkiye) Selçuklu Devleti Devri(1077-1308)
3.İkinci Türkmen Beylikleri Devri(1308-1515)
4.Osmanlı İmparatorluğu Devri(1302-1922)
5.Türkiye Cumhuriyeti Devri(1923 ve sonrası)

Selçuklu Türkiyesi Kronolojisi

  1. Saltuklular Beyliği’nin kurulması (1072),
  2. Türkiye Selçuklu Devleti’nin kurulması (1077),
  3.  Danişmentliler Beyliği’nin kurulması (1080),
  4.  Mengücekliler Beyliği’nin kurulması (1080),
  5.  Çaka Beyliği’nin kurulması (1081), 
  6.  Çaka Beyliği’nin yıkılması (1093), 
  7. I. Haçlı Seferi (1096-1099),
  8.  Artuklular Beyliği’nin kurulması (1102),
  9.  Katvan Muharebesi (1141),
  10.  II. Haçlı Seferi (1147-1149),
  11.  Büyük Selçuklu Devleti’nin yıkılması (1157),
  12. Eyyubiler Devleti’nin kurulması (1174), 
  13. Miryokefalon Muharebesi (1176),
  14.  Danişmentliler Beyliği’nin yıkılması (1178), 
  15. III. Haçlı Seferi (1189-1192), 
  16. Moğol İmparatorluğu’nun kurulması (1196), 
  17. Saltuklular Beyliği’nin yıkılması (1202),
  18.  IV. Haçlı Seferi (1202-1204), 
  19. Moğol İmparatorluğu’nun parçalanması (1227)
  20. Mengücekliler Beyliği’nin yıkılması (1228)
  21.  Yassıçemen Muharebesi (1230)
  22. Artuklular Beyliği’nin yıkılması (1231)
  23.  Bâbailer Ayaklanması (1240)
  24. Kösedağ Muharebesi (1243)
  25.  Eyyubiler Devleti’nin yıkılması (1250)
  26. Memlûklular Devleti’nin kurulması (1250)
  27.  Ayn-ı Calut Muharebesi (1260)
  28. Haçlı Seferleri’nin sona ermesi (1270)
  29. Karamanoğlu Mehmet Bey'in Türkçeyi resmî dil ilan etmesi (1277) 
  30. Osmanlı Devleti'nin Bağımsız olması(1302)
  31. Türkiye Selçuklu Devleti’nin yıkılması (1308) 

20 Mayıs 2018 Pazar

Trablusgarp Savaşı (1911-1912)

Nedenleri 
  1. İtalya’nın ham madde ve Pazar araması,
  2. Trablusgarp’ın İtalya’ya yakın olması,
  3. İtalya’nın Trablusgarp’ın geri bırakıldığını ve Hristiyanlara kötü davranıldığını iddia etmesi,
  4. Büyük devletlerin İtalya’yı yanlarına çekmek istemeleri,
  5. Osmanlı Devleti’nin bölge ile kara bağlantısının olmaması ve donanmasının yetersiz olması
Trablusgarp’ın İşgali
  • İtalya, Avrupalı devletlerin onayını aldıktan sonra Osmanlı Devleti’ne bir ültimatom vererek Trablusgarp ve Bingazi’nin boşaltılmasını istemiştir.
  • Osmanlı Devleti’nin bu isteği kabul etmemesi üzerine İtalya, 28 Eylül 1911’de Trablusgarp’a asker çıkarmıştır.
  • Başlangıçta hızlı bir ilerleme kaydeden İtalyan ordusu bir süre sonra bölgesel direnişçilerin savunmaları nedeniyle yavaşlamak zorunda kalmıştır.
  • Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp’ı İtalya’ya bırakmak istememesi üzerine İtalyan donanması, On iki Ada ve Rodos’u işgal ederek savaşın bir an önce bitmesi konusunda Osmanlı Devleti’ni barışa zorlamaya çalışmıştır. Osmanlı Devleti, Balkan Savaşları’nın başlaması üzerine barış antlaşması imzalayarak Trablusgarp’taki subaylarını geri çağırmıştır.
Uşi Antlaşması (18 Ekim 1912)
  • Trablusgarp ve Bingazi İtalya’ya verilecek,
  • Rodos ve On İki Ada, Balkan Savaşlarının sonuna kadar geçici olarak İtalya’ya bırakılacak,
  • Trablusgarp ve Bingazi’deki Müslümanlar dini yönden Osmanlı halifesine bağlı olacak,
  • İtalya, kapitülasyonların kaldırılması konusunda Osmanlı Devleti’ne yardımcı olacak.
 Sonuçları :
  1. Osmanlı Devleti, kuzey Afrika’daki son toprak parçasını da kaybetmiştir.
  2. Yunanistan’ın On İki Ada’yı işgal etme ihtimaline karşılık, On İki Ada geçici olarak İtalya’ya bırakılmıştır.
  3. Osmanlı Devleti, halifeliğin siyasi gücünü kullanarak bölge halkıyla dini ve kültürel bağlarını sürdürmek istemiştir.
  4. Trablusgarp, Mustafa Kemal’in savaştığı  ilk yerdir.

Balkan Savaşları


Balkan Savaşlarının Nedenleri:
1.Rusya’nın Balkan Devletlerini Osmanlı Devletine karşı kışkırtması.
2.Osmanlı Devletinin Trablusgarp Savaşı ile uğraşması.
3.Milliyetçilik fikirleri.

I.BALKAN SAVAŞI

Sonuçları :
1. Avrupalı Devletlerin arabuluculuğuyla Londra Anlaşması İmzalandı.(1912)Bu anlaşmaya göre;
A.Osmanlı Devleti Midye-Enez çizgisinin batısında kalan tüm topraklarını kaybetti.
B.Edirne ve Kırklareli elimizden çıktı.
C.Arnavutluk bağımsız oldu
D.Ege adaları elimizden çıktı.
2. Bulgaristan Ege Denizine kıyısı olacak şekilde geniş topraklara sahip olmuş oldu.
3.Balkan Devletleri kendi aralarında anlaşamadıkları için II.Balkan Savaşına yol açtı.

II. BALKAN SAVAŞI:
Birinci Balkan Savaşı sonrasında Osmanlı Devletinin kaybettiği toprakları Balkan Devletleri kendi aralarında paylaşamadı. En büyük payı Bulgaristan’ın aldığını iddia eden diğer Balkan Devletleri Bulgaristan’a savaş açtılar.Bu savaşa Romanya da katıldı.Yunanistan, Romanya,Sırbistan,Karadağ Bulgaristan’la savaşırken Osmanlı Devleti de durumdan yararlandı.Daha önce kaybettiği Edirne ve Kırklareli’mi geri aldı.Avrupalı Devletlerin araya girmesiyle Bükreş Anlaşması imzalandı.

İSTANBUL ANLAŞMASI

Bu anlaşmaya Balkanlarda sınırları kalmadığı için Osmanlı Devleti katılmadı.Osmanlı Devleti Bulgaristan’la İstanbul Anlaşmasını(1913) imzaladı.Bu anlaşmaya göre;
1.Meriç Nehri her iki ülke arasında sınır kabul edildi.(Edirne Osmanlı Devletine kaldı.)
2.Batı Trakya Bulgaristan’a bırakıldı.

ATİNA ANLAŞMASI

Yunanistan’la  Atina Anlaşması(1913)imzalandı. Bu anlaşmaya göre;
1.Bozcaada ve Gökçeada dışındaki tüm Ege adaları Yunanistan’a verildi.
2.Selanik ve Girit adası da Yunanistan’a bırakıldı.


BALKAN SAVAŞLARININ GENEL SONUÇLARI

Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki hakimiyeti sona erdi,Ege Adaları ve Makedonya elden çıktı.
Birinci Meşrutiyetten beri geçerli olan Osmanlıcılık görüşü önemini yitirdiğinden Türkçülük politikası etkili olmaya başlamıştır.
İttihat ve Terakki Cemiyeti yönetimi ele geçirdi[Londra Konferansı devam ederken toplantı halindeki Bakanlar Kurulunu basarak hükümeti ele geçirdiler.(Bab-ı Ali Baskını)]
Bugünkü Türk-Bulgar sınırı büyük ölçüde tespit edildi.
Yüzbinlerce Türk ,asırlardır yaşadıkları toprakları terk ederek Doğu Trakya ve Anadolu’ya göç ettiler.Yerlerinde kalanlar ise büyük baskı ve zulüm gördü(Batı Trakya Türkleri sorunu-Yunanistan ile olan sorunumuz)
Savaş sonrası ,İttihat ve Terakki Partisi yöneticileri ,orduda ıslahat yapılması gerektiğini anladılar.Kara ordusunu ıslah etmek için Almanya’dan subaylar getirildi.(Birinci Dünya savaşında bazı Alman subayları cephelerde görev yapmıştır)Bu durum Osmanlı-Almanya yakınlaşmasını sağlamıştır.

    13 Mayıs 2018 Pazar

    II.MEŞRUTİYET VE SİYASÎ GELİŞMELER

    II.Meşrutiyet (23 Temmuz 1908)


    II. Meşrutiyet’in Nedenleri
    1. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin gizli çalışmaları.
    2. 1908 Reval Görüşmesi sırasında İngiltere, Fransa ve Rusya’nın, Osmanlı Devleti’nin durumu, Boğazlar ve balkanların geleceğiyle ilgili kararlar alarak Makedonya’nın özerkliğine karar vermeleri.
    3. İttihatçıların ayaklanmaları üzerine II. Abdülhamit’in bu isyanların yayılmasını önlemek için II. Meşrutiyet’i ilan etmesi (23 Temmuz 1908).
    İttihat ve Terakki’nin Amacı
    Anayasanın yürürlüğe konulmasını ve Osmanlı Mebuslar Meclisinin açılmasını sağlamaktı. Böylece mecliste azınlıklarında temsilcisi bulunacak ve azınlıklar kendi haklarını kendileri koruyabilecekti. Bunun sonucunda Avrupalı devletlerin iç işlerimize karışması önlenmiş olacaktı.
    II. Meşrutiyet’in Sonuçları
    İttihatçıların Meşrutiyetin ilanıyla uğraştığı sırada;
    1. Bulgaristan bağımsızlığını ilan edip, Doğu Rumeli’yi,
         – Avusturya Bosna – Hersek’i,
         – Yunanistan Girit’i,
        – İngiltere Kıbrıs’ı topraklarına kattı.
    2. İlk siyasi partiler kurularak faaliyet gösterdiler.
    3.İttihat ve Terakki Partisi yönetimde etkin güç haline gelmeye başladı.

    31 Mart Olayı

    İstanbul'da meydana gelen bir iç ayaklanmadır. Mustafa Kemal Paşa'nın kurmay başkanı olduğu ve Selanik'ten gelen Hareket Ordusu'nca bu ayaklanma bastırılmıştır.
    Sonuçları:
    1. Abdülhamid tahttan indirilerek yerine V. Mehmet Reşat tahta çıkarıldı.
    2. Padişahın yetkileri sınırlandırıldı.
    3. İttihat ve Terakki etkinliği ve gücü biraz daha eline geçirdi. 

    6 Mayıs 2018 Pazar

    Tunus ve Mısır'ın Elden Çıkması


    TUNUS'UN FRANSIZLARCA İŞGALİ
    1830’da Cezayir’i Fransa almıştı.Fransa 1878’de Berlin Konferansı’nda Cezayir’in güvenliği için Tunus’u alması gerektiğini söyledi.Avrupalı devletler bunu uygun gördüler.Ayrıca İtalya’nın da burada gözü vardı.1881’de buradaki bazı sınır hareketleri bahane edilerek Fransa burayı işgal etti.Osmanlı Berlin Antlaşması’nın ihlal edildiğini öne sürerek bu duruma itiraz etti.Fakat Fransa diğer devletlerin desteğini önceden aldığı için sonuç çıkmadı. 
    MISIR'IN İNGİLİZLERCE İŞGALİ
    1869’da Süveyş Kanalı açılınca Mısır’ın önemi daha da arttı.Çünkü Hint yolu kısalmıştı.Bu da İngilizlerin Mısır’a daha çok önem vermelerini sağladı.Zaman içinde Mısır İngiliz ve Fransızlara borçlandı. Bu iki devlet borçlarını alamayınca Mısır maliyesine el koydular.Bu da Mısır’da isyana sebep oldu.İngilizler ise bu isyanı bahane ederek Mısır’ı işgal etti.Osmanlı bu duruma itiraz etti fakat yapacak başka bir şeyleri olmadığından İngilizlerle anlaşmak zorunda kaldı.
    Sonuçta
    ♦Mısır toprağı hukuken Osmanlı'nın sayılacak
    ♦Vergisini Osmanlı'ya verecek
    ♦Osmanlı ve İngilizler burada birer yüksek komiser bulunduracak.

     Mısır sadece görünüşte Osmanlıya bağlı kaldı.I.Dünya Savaşı’nda İngiltere Mısır’a el koyduğunu açıkladı. 


    KIBRIS’IN İNGİLİZLER'İN ELİNE GEÇMESİ
    1877-1878 Osmanlı Rus harbinden sonra Ayestefanos Barışı imzalanmıştı.Bu antlaşmaya göre Rusya Ege Denizi’ne Bulgaristan sayesinde inmiş Fırat ve Dicle’ye yaklaşmıştı.Bu durum İngiltere’nin işine gelmedi ve bu barışa itiraz etti.Osmanlıya bu barışı bozduracağını fakat Rusya’nın daha aşağıya inmesini engellemek için Kıbrıs’ı üs olarak alması gerektiğini söyledi.
    Böylece
    ♦Süveyş Kanalı’nı kontrol etmek
    ♦Doğu Akdeniz’e hâkim olmak.
    Neticede toprak bizim olması şartıyla ada İngilizlere verildi.İngiltere hedefine ulaşmış oldu.Osmanlı l. Dünya Savaşı’na girince İngiltere adaya el koyduğunu açıkladı.Osmanlı bu durumda hiçbir şey yapamadı.

    29 Nisan 2018 Pazar

    Kırım Savaşı (1853) ve Paris Antlaşması


    Savaşın Nedenleri:
    1. Rusya’nın Akdeniz’e inme emelleri.
    2. Rusya’nın, Eflak ve Boğdan’ı işgal edip, Sinop’ta Osmanlı donanmasını yakması.
    3. 1853 yılında İngiltere ve Fransa, Osmanlı Devleti ile ittifak yaparak Rusya’ya savaş ilan etmesi
    Paris Antlaşması (1856)
    1. Osmanlı Devleti bir Avrupa devleti sayılacak, Avrupa Devletler Hukukundan yararlanacaktır. Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğü Avrupa devletleri tarafından korunacaktır.
    2. Karadeniz, tarafsız hale getirilecek, savaş gemisi bulunmayacak, yalnızca ticaret gemileri geçecektir.
    3. Rusya ve Osmanlı Devleti, Karadeniz’de savaş gemisi bulundurmayacaktır.
    4. Eflak ve Boğdan’a özerklik verilecek, Avrupa devletleri’nin garantisinde olacaktır.
    5. Tuna ırmağında ticaret gemileri serbestçe dolaşacak ve Avrupa Devletleri tarafından denetlenecektir.
    6. Boğazlar, 1841 Londra Senedi’ne göre düzenlenecektir.
    Antlaşmanın Önemi:
    1. Osmanlıların XIX. yüzyılda kazanan devlet olarak imzaladıkları tek antlaşmadır.
    2. Osmanlı Devleti’nin kendi toprak bütünlüğünü koruyamayacağı anlaşıldı.
    3. Osmanlı Devleti, bir Avrupa devleti olmanın diyetini Islahat Fermanı ile ödedi.
    4. Rusya da  Osmanlı da Karadeniz'de  yetkisiz  hale getirildi.
    5. Rusya’nın Akdeniz’e inmesini engelleyerek İngiltere ve Fransa Akdeniz’de güvenliklerini sağladı.
    6. Rusya’nın Balkanlar’da egemenlik kurması engellendi.
    7. Rusya, 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile elde ettiklerini kaybetti.
                            "ELLE  GELEN DÜĞÜN  BAYRAM OLMAZ"

    Tanzimat ve Islahat Fermanları


    Tanzimat Fermanı

    Diğer isimleri:Gülhane Hattı Hümayunu,Tanzimat-ı Hayriye
    İlan eden :Abdülmecid 
    Hazırlayan:Mustafa Reşit Paşa
    Tarih:1839
    Amaç: 1.Batılı devletlerin Osmanlı iç işlerine karışmasına engel olmak
               2. Devletin parçalanmasını önlemek 
    1. Herkesin mal, can, ırz, namus ve hürriyetine saygı duyulması,
    2. Açık mahkeme ve eşit şartlarda yargılanma,
    3. Herkes gelirine göre vergi ödeyecek,
    4. Herkes kanun önünde eşit olacak,
    5. Özel mülkiyet hakkı verilecek,
    6. İşkence, dayak ve angarya kaldırılacak,
    7. Rüşvet ve iltimas kalkacak şartları getirilmiştir.
    Sonuçları:
    1.Vergi ve askere gitme vatandaşlık borcu haline getirilmiştir. 
    2.Osmanlıda anayasal sürece geçişe ilk adım atılmıştır.
    3.Yabancı devletler,Osmanlı'nın içişlerine karışmaya devam ettikleri gibi isyanlar da sona ermediğinden Osmanlı Devleti istediği sonucu alamamıştır. 
    Islahat Fermanı

    İlan eden : Abdülmecid
    Hazırlayan: Mehmet Emin Âli Paşa
    Tarih: 1856

    Amaç : 1.Yabancı devletlerin ülkenin iç işlerine karışması nı önlemek 
          2. Paris Barış Konferansında lehine karar alınmasını amaçlamıştır. 

    Sonuçları:
    1.Yabancı ülkelerin baskısı daha çok artmıştır. 
    2.Ferman Paris Anlaşmasının maddesi olarak ilan edilmiş ve uygulaması zorunlu hale gelmiştir. 
    3. Gayri Müslim Azınlıklara;
    1. Bedelli askerlik,
    2. Şirket ve banka kurma,
    3. Devlet memuru olabilme,
    4. Mahkemelerde eşit şahitlik,
    5. İl genel meclisinde görev alma hakları verilmiştir.

    Tanzimat fermanının ilanı ile başlayıp I. Meşrutiyetin ilanına kadar süren bu döneme Tanzimat dönemi denir.
    Bu dönemde,
    1. Vilayet Nizamnamesi ile eyaletler kaldırılmış yerine il, sancak, kaza, nahiye ve köy yönetim birimleri kurulmuştur.
    2. İl Genel Meclisleri oluşturulmuştur.
    3. Kaime adındaki ilk kağıt para basılmıştır.
    4. Tercümanı Ahval adında ilk özel gazete kurulmuştur.
    5. İlk Osmanlı bankası olan Bank-ı Dersaadet kurulmuştur.
    6. Eğitim Bakanlığı kurulmuştur.
    7. İptidailer, İdadiler ve Sultaniler açılmıştır.
    8. Yabancı ülkelere okul açabilme hakkı verilmiştir.
    9. İzmir – Aydın arası ilk demir yolu açılmıştır.
    10. İlk telgrafhane kurulmuştur.
    11. İlk kez Avrupalı devletlerden dış borç alınmıştır.
    12. 1863 yılında Memleket Sandıkları kurulmuştur. Daha sonra Ziraat Bankasına dönüşmüştür.
    13. Danıştay kurulmuştur.
    14. İlk üniversite olan Darül Fünun açılmıştır.

    23 Nisan 2018 Pazartesi

    Sanayi İnkılâbının Osmanlı Devleti Üzerindeki Etkileri


    1. Sanayileşen Avrupa devletlerinin sömürgecilik yarışına hız vermeleri Osmanlı İmparatorluğu’nu kapitülasyonlar ve Baltalimanı Ticaret Antlaşması nedeniyle negatif etkiledi.

    2. Osmanlı Devleti’nin dış ticaret balansı (dengesi) bozuldu. İthalat artarken, ihracat azaldı.
    3. Osmanlı ülkesi 19. asrın ortalarından itibaren Avrupa mallarının istilasına uğradı.
    4. Düşük fiyatlı Avrupa malları karşısında küçük atölyeler, el tezgahları rekabet edemeyerek kapanmaya başlaması neticesi işsizlik arttı.
    5. Lonca teşkilatı zayıflayarak ortadan kalktı.
    6. İşsiz kalanların sayısındaki artış ülkeyi toplumsal taraftan; iktisadi alandaki zayıflama ise, devletin siyasi açıdan çöküşünün hızlanmasına sebebiyet verdi.


    Boğazlar Sorunu

    Avrupa devletleri Rusya’nın Boğazları geçerek Akdeniz’e inmesini çıkarlarına  uygun bulmadıklarından Hünkâr İskelesi Antlaşması’na itiraz etmişlerdi. 
    Hünkâr  İskelesi Antlaşması’nın süresi dolunca İngiltere, Rusya, Fransa, Avusturya,   Prusya ve Osmanlı Devleti’nin katılımıyla Londra’da Boğazlar Konferansı toplandı(1841). Konferans sonunda Londra Boğazlar Sözleşmesi imzalandı. 
    Bu sözleşmeye göre:
    1. – Boğazlar Osmanlı egemenliğinde kalacaktı,
    2. – Boğazlar barış zamanında bütün devletlerin savaş gemilerine kapalı, ticaret gemilerine açık olacaktı.

    Sonuçları

    1.Boğazlar ilk defa uluslararası statü kazanmıştır. Artık Osmanlı Devleti, egemenliğindeki Boğazlarla ilgili kararları tek başına alamayacaktır.
    2.Rusya’nın Akdeniz’e inmesi engellenmesi yönüyle  İngiltere ve Fransa kârlı çıkmıştır.
    3.Rusya, Hünkâr İskelesi Antlaşması ile elde ettiği hakları kaybettiği için zararlı çıkmıştır.

    15 Nisan 2018 Pazar

    Mısır Sorunu ve Mehmet Ali Paşa İsyanı

    Anahtar Kelimeler:Mısır,Yunan İsyanı,Girit,Adana,Suriye,Kütahya Antlaşması,Hünkar İskelesi Antlaşması,Nizip Antlaşması,Londra Antlaşması
    Kavalalı Mehmet Ali Paşa;
    • 1804 yılında Mısır valiliğine getirildi.
    • Mısır’da birçok ıslahatlar yaptı.
    • 1821’de Mora’da ortaya çıkan Rum isyanını bastırdı.
    • Mora valiliği isteği reddedilince, Suriye ve Çukurova’ya girerek Kütahya’ya kadar ilerledi.
    • Bunun üzerine II. Mahmut, Rusya’dan yardım istedi.
    UYARI: Osmanlı Devleti, ilk defa kendi valisi ile savaştı. Mısır sorunu bir iç sorunken zamanla uluslar arası bir sorun haline geldi.
    • 1833 yılında Rus donanması İstanbul’a geldi.
    • 1833 yılında Kütahya Antlaşması imzalandı.
    • Osmanlı Devleti, 1833’de Rusya ile Hünkâr İskelesi Antlaşması’nı imzaladı.
    Kütahya Antlaşması (1833) :
    • Mehmet Ali Paşa’ya Girit Valiliğine ek olarak Suriye Valiliği verilecektir.
    • Oğlu İbrahim Paşa’ya Cidde Valiliğine ek olarak Adana Valiliği verilecektir.
    • Mehmet Ali Paşa, Osmanlı Devleti’ne vergi ödeyecektir.
    Hünkâr İskelesi Antlaşması (1833)
    Osmanlı Devleti ile Rusya arasında imzalandı.
    • Osmanlı İmparatorluğu ve Rusya savaş durumunda birbirlerine yardım edecektir.
    • Osmanlı İmparatorluğu’na saldırı olursa, Rusya asker gönderecek, masrafları Osmanlı Devleti tarafından karşılanacaktır.
    • Rusya’ya saldırı olursa Osmanlı Devleti Boğazları kapatacaktır.
    Önemi:
    • Osmanlı Devleti ile Rusya arasında ittifak kuruldu.
    • Rusya, Karadeniz’de güvenliğini sağladı.
    • Osmanlı Devleti, Boğazlardaki egemenlik haklarını kendi isteği doğrultusunda son kez kullandı.
    • Boğazlar sorunu başladı.
    Nizip Savaşı (1839)
    • Kütahya Antlaşması, ne Osmanlı Devleti’ni, ne de Mehmet Ali Paşa’yı memnun etmişti.
    • 1839 yılında Mehmet Ali Paşa, Osmanlı Devleti’ne ödemesi gereken vergiyi ödemedi.
    • Mehmet Ali Paşa, aynı yıl bağımsızlığını ilan etti.
    • 1839 yılında Osmanlı ve Mısır orduları Nizip’te karşılaştı ve Osmanlı ordusu yenildi.
    • Avrupa ülkeleri, 1840 yılında, Londra’da bir konferans topladı.
    • Konferans’ta Osmanlı Devleti’nin Mehmet Ali paşa’ya karşı korunması kararı alındı.
    Londra Antlaşması (1840)
    • 1840 yılında Londra’da Osmanlı Devleti, İngiltere, Rusya, Avusturya ve Prusya delegeleri bir araya gelerek Mısır Sorununu halletmek üzere bir mukavele imzaladılar. Bu mukaveleye göre:
    • Mısır eyaleti hukuk bakımından Osmanlı Devleti’ne bağlı olmakla beraber, yönetim açısından Mehmet Ali Paşa’ya bırakıldı.
    • Mısır’ın Osmanlı Devleti’ne yılda 80 bin kese altın vermesi kararlaştırıldı.
    • Suriye, Adana ve Girit Osmanlı Devleti’ne geri verilecek.

    8 Nisan 2018 Pazar

    Şark Meselesi

    Osmanlı Devleti, Avrupalılara göre doğudan gelerek Avrupa’nın ortasına kadar hakim olmayı başarmış bir devlettir. Osmanlı Devleti’nin Avrupalılar için oluşturduğu sorunlar, Avrupalılar için doğu ile ilgili olmuştur. Bu nedenle Osmanlı Devleti ile ilgili sorunlar ‘Doğu Sorunu’ ya da ‘Şark Sorunu’ olarak adlandırılmıştır. 1815 yılında Avrupa’nın merkezi krallıkları arasında toplanan Viyana Kongresi’nde resmen ifade edilen Şark Meselesi, XIX. ve XX. yüzyıllarda Avrupalı Devletlerin Osmanlı Devleti’ne karşı uyguladıkları temel politika olmuştur. Avrupalı Devletler bu proje ile sırasıyla şunları gerçekleştirmek istemişlerdir:
    1.  Türkleri Balkanlar’dan atmak
    2.  İstanbul’u Türkler’den almak
    3. Türkleri Anadolu’dan çıkarmak.
    Avrupalı Devletler, bütün bunları, Osmanlı Devleti’nde yaşayan azınlıkların haklarını korumak amacıyla yaptıklarını söylemişlerse de, gerçekleştirdikleri faaliyetler, aslında kendi hakimiyetlerini daha da geliştirmeyi amaçladıklarını açıkça göstermiştir.