Türk Toplum Yapısı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türk Toplum Yapısı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Kasım 2023 Pazar

Meşrutiyet ve Cumhuriyet Dönemi’nde Toplum Yapısı

 

Meşrutiyet ve Cumhuriyet Dönemi’nde Toplum Yapısı

   1. Meşrutiyet ve Cumhuriyet Dönemi’nde Toplumsal Yapıdaki Değişim 

       Osmanlı toplumu, Müslüman ve gayrimüslimlerden oluşuyordu. Gayrimüslimler, Tanzimat Dönemi’nde elde ettikleri hakları Meşrutiyet Dönemi’nde de korumuşlardır.  Meşrutiyet Dönemi’nde kabul edilen Kanun-i Esasi ile, Osmanlı Devleti’nde yaşayan bütün unsurlar fark gözetmeksizin Osmanlı olarak ifade edilmiştir. 

          Osmanlı Devleti’nde Tanzimat’la birlikte başlayan kadın erkek eşitliği konusundaki tartışmalar, Meşrutiyet Dönemi’nde de devam etmiştir. Cevdet Paşa’nın kızı Aliye Hanım, kadın konusunu işlediği Nisvanı İslam (İslam kadını) adlı eserinde, döneme ait önemli bilgiler vermiştir. 

Osmanlı Devleti’ndeki Toplumsal Yapı

  Osmanlı Devleti’ndeki Toplumsal Yapı :

     Osmanlı Devleti’nde toplum, önceki Türk devletlerinde olduğu gibi yönetenler ve yönetilenler olmak üzere iki kısımdan oluşmuştur. Bu ayrım da görev dağılımından kaynaklanmıştır. 

      Osmanlı Devleti toplum içerisindeki farklılıklara saygı gösterdiği için Osmanlı’da sosyal sınıf ayrımı ve tabakalaşma meydana gelmemiştir. 

        Burada yaşayan farklı toplulukların siyasal ve sosyal konumları, kendi din ve mezhep esaslarına göre şekillenmiştir.  Böylece farklı inançtaki insanların kendi inançları doğrultusunda yaşamalarına imkân sağlanmış, uygulanan bu sisteme de millet sistemi denilmiştir. 

İlk Türk İslam Devletlerinde Toplumsal Yapının Özellikleri

  İlk Türk İslam Devletlerinde Toplumsal Yapının Özellikleri :

      İlk Türk İslam devletlerinde toplum İslamiyet’in etkisiyle yeniden şekillenmiş, bu dönemde şehir hayatı yaygınlaşmış, giyim ve kuşamda pek değişiklik olmamıştır. Bu dönemde Türklerin büyük bir kısmı yerleşik hayata geçmiş, bunun sonucunda tarımsal faaliyetler çeşitlenerek artmış ve önem kazanmıştır. 

          İslamiyet öncesi Türk toplumunda gündelik yaşamın işleyişini töre belirlerken, İslamiyet’in etkisiyle töre kurallarının yanında İslami gelenek ve görenekler de etkili olmaya başlamıştır. 

12 Şubat 2018 Pazartesi

Türk Kültürleri ve Türklerde Yönetim



İlk Türk Devletlerinde Güç ve Yönetim Yapısı


Türk toplum ve devlet yapısı .

Boylar şeklindeki yaşam, sosyal dayanışma ve canlılık doğurmuştur. Bu durum  ise hareketliliğin  sağlanabilmesini   sağlamıştır.
Türklerde aileye verilen önem   Türk  varlığının korunmasını ve devamına sebep olmuştur.
Tarihte sırasıyla şu Türk devletleri oluşmuştur:  Asya Hun Devleti, Kök Türk,Uygur Devleti ve diğerleri.
Tarih boyunca Türklerde birliktelik sağlanması ,büyük devlet olunması ( Örnek:Mete Han ,Mukan Kağan,Kapgan Kağan ) sonucunu vermiştir.
İç   İsyanlar ise devletin zayıflamasına, bu durum ise  devletin yıkılması (Örnek:Kapgan Kağanın son vakitleri )  sonucuna yol açmıştır.
TÜRKLERDE   GÜCÜN  MEŞRUİYET KAYNAĞI
Kut  Anlayışı: Yönetme yetkisinin Gök Tanrı tarafından verildiğine inanma. Bahsedilen bu kut anlayışında :
1.Belli  ailelerden olma şartı (  Hunlarda  Tu-ku,Kök Türklerde  Âşina,Uygurlarda Yağlakar)
2.Hükümdar adayları mücadelesi sonucunda kazananın kut sahibi sayılması.
3.Kurultayın hükümdar seçmesi. Ancak, yine de mücadele olabilmesi durumu mevcuttu.
Ünvanları: han,şanyü,ilteber,kağan,yabgu,erkin …
Sembolleri:taht,davul,otağ,kotuz,tuğ ve yay.
Türklerde Hükümdarın Yetkileri: töre, idare ve yargı (gerekirse)
Bozkırın zorlu şartları göçebeliği, göçebelik otlak bulma arayışını; bu ise savaşı  getirmiştir.
Hayatları yaylak ve kışlak arasında konar göçer olarak geçmiştir.
Hunlar, göçebe  yaşarken ,Uygurlar Çinle yakınlaşma ve Maniheizm dininin etkisiyle yerleşik  hayata  geçmeye başlamışlardır.Ancak Türklerde göçebelikte kısmen devam etmiştir.                                                                      
GÜÇ  PAYLAŞIMI  VE YÖNETİM
Kurultay: Kağan,hatun,hanedan üyeleri,aygucı (hükümdardan sonraki en yetkili kişi) ve boy beylerinden oluşan bir meclis konumundaydı.
Üyelerine toygun adı verilirdi.
Katılım sadakat    ,    katılmama ise isyan kabul edilirdi.
Yürütme işini Ayukı adı verilen bir tür bakanlar kurulu olan kurul yapardı.Bunun buyruklar adı verilen bakanlar gibi olan üyeleri vardı.
Devlet   teşkilatlanması ise İkili Teşkilat  şeklinde olup ,doğuda  Kağan bizzat  yönetirken,batıyı yabgu unvanıyla kardeşi  ya da hanedandan biri yönetirdi.