26 Kasım 2023 Pazar

Meşrutiyet ve Cumhuriyet Dönemi’nde Toplum Yapısı

 

Meşrutiyet ve Cumhuriyet Dönemi’nde Toplum Yapısı

   1. Meşrutiyet ve Cumhuriyet Dönemi’nde Toplumsal Yapıdaki Değişim 

       Osmanlı toplumu, Müslüman ve gayrimüslimlerden oluşuyordu. Gayrimüslimler, Tanzimat Dönemi’nde elde ettikleri hakları Meşrutiyet Dönemi’nde de korumuşlardır.  Meşrutiyet Dönemi’nde kabul edilen Kanun-i Esasi ile, Osmanlı Devleti’nde yaşayan bütün unsurlar fark gözetmeksizin Osmanlı olarak ifade edilmiştir. 

          Osmanlı Devleti’nde Tanzimat’la birlikte başlayan kadın erkek eşitliği konusundaki tartışmalar, Meşrutiyet Dönemi’nde de devam etmiştir. Cevdet Paşa’nın kızı Aliye Hanım, kadın konusunu işlediği Nisvanı İslam (İslam kadını) adlı eserinde, döneme ait önemli bilgiler vermiştir. 

       Cumhuriyet Dönemi’nde çıkarılan Medenî Kanun ile kadın erkek eşitliği konusunda önemli bir adım atılmıştır. 

        Türklerde anayasalcılığın başlangıcı Tanzimat Fermanı’nın ilanı olarak kabul edilse de ilk anayasal süreç 1876 yılında ilan edilen Kanun-i Esasi ile başlamıştır. Daha sonra yeni Türk Devleti’nin anayasası olan 1921 Anayasası (Teşkilat-ı Esasiye) kabul edilmiş ve nihayet Cumhuriyet’in ilanından sonra 1924 Anayasası ile bu süreç devam etmiştir.  Bu üç anayasayla Müslüman ve gayrimüslim bütün vatandaşların hakları anayasal güvence altına alınmıştır. 

        2. Hilâl-i Ahmer’den Türk Kızılayı’na 

   1868 tarihinde “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti” ismiyle kurulan bu topluluk, 1877 yılında Osmanlı Hilâl-i Ahmer adını almıştır. 1923 yılında Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti, son olarak da 1935 tarihinde Türkiye Kızılay Cemiyeti ismini almıştır. 

       Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı ve İstiklâl Savaşı döneminde önemli çalışmalarda bulunmuştur. Hilâl-i Ahmer Cemiyeti’nde erkekler kadar kadınlar da önemli görevler üstlenmişlerdir. 

    3. Türklerde Anayasal Hareketler ve Vatandaşlık Olgusu 

 Türklerde ilk anayasal süreç 1876 yılında ilan edilen Kanun-i Esasi ile başlamıştır. 1921 Anayasası (Teşkilat-ı Esasiye) ve Cumhuriyet’in ilanından sonra 1924 Anayasası ile bu süreç devam etmiştir. Bu üç anayasayla Müslüman ve gayrimüslim bütün vatandaşların hakları anayasal güvence altına alınmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder