Atatürk’ün Dış Politikasının Temel İlkeleri :
Dış politikanın temelleri Erzurum Kongresi’nde atıldı. Belirlenen politikanın ilkeleri şunlardır:
A) 1923-1930 DÖNEMİ DIŞ POLİTİKA
a) Irak Sınırı ve Musul Meselesi
Not :
Ankara Antlaşması ile Misak-ı Milli sınırları içinde önemli bir bölge kaybedilmiştir.
b) Yabancı Okullar Sorunu
c) Nüfus Mübadelesi (1 Aralık 1926)
d) Borçlar Meselesi
Dış politikanın temelleri Erzurum Kongresi’nde atıldı. Belirlenen politikanın ilkeleri şunlardır:
- Rejim farkı gözetmeksizin her devletle iyi geçinilmeli.
- Devletlere karşı aşırı düşmanlıktan ve aşırı iyimser olup bağlılıktan kaçınılmalı.
- Geçmişten ders alarak geleceği ona göre tayin etmeli.
- Devletlerarası ilişkilerde duygusallıktan uzak, gerçekçi ve akılcı olmalı.
- Aksiyoner davranmalı, fakat maceraya atılmamalı.
- Sorunların çözümünde sıra takip edilmeli.
- Türkiye Cumhuriyeti tam bağımsız olmalı.
- Azınlıklara verilen ayrıcalıklar sona ermeli.
- “Yurtta sulh, cihanda sulh.”
- Modern Avrupa ile Türkiye’yi bütünleştirmek.
A) 1923-1930 DÖNEMİ DIŞ POLİTİKA
a) Irak Sınırı ve Musul Meselesi
- Kurtuluş Savaşı’nda Musul alınamamış ve İngiltere burada Manda rejimini ilan etmiştir.
- Lozan Barış Antlaşması’nda da Musul Meselesi halledilememiştir.
- Musul Meselesi’nin çözümü için Türkiye ile İngiltere 19 Mayıs 1924’te bir araya gelip bir konferans düzenlenmiş, ancak burada da bir sonuç alınamamış ve sorun Milletler Cemiyeti’ne götürülmüştür.
- Milletler Cemiyeti’nde de bir sonuç alınamayınca Adalet Yüksek Divanı’na gidilmiş, fakat yine sonuç alınamamıştır.
- Bu sırada Şeyh Said İsyanı çıkmış ve Türkiye Musul Meselesi üzerine gerektiği şekilde gidememiştir.
- Sonunda Türkiye, Milletler Cemiyeti’nin şartlarını kabul ederek, İngiltere ile Ankara Antlaşması’nı imzalamıştır (5 Haziran 1926). Buna göre:
- Musul ve Kerkük Irak’a bırakılacak.
- Irak, Musul’a karşılık petrol üzerinden alınan verginin %10’unu 25 yıl süreyle Türkiye’ye verecek.
- Hakkari sınırı Türkiye’nin lehine düzenlenecek.
Not :
Ankara Antlaşması ile Misak-ı Milli sınırları içinde önemli bir bölge kaybedilmiştir.
b) Yabancı Okullar Sorunu
- Yabancı okulların 1925-2926 yönetmeliklerine uyması kabul edilmiştir.
- Yabancı okulların tarih ve coğrafya derslerine Türk öğretmenlerin girmesine karar verilmiştir.
- Ders kitaplarında Türkiye aleyhine yazıların kesinlikle konmaması şartı getirilmiştir.
- Din derslerine yalnızca bağlı bulunulan dinin öğrencilerinin girmesine izin verilmiştir.
- Bu şartlar Fransa ile Türkiye arasındaki iyi ilişkilerin kurulmasının gecikmesine neden olmuştur.
c) Nüfus Mübadelesi (1 Aralık 1926)
- Lozan’da, İstanbul dışındaki Rumlar il, Batı Trakya dışındaki Türkler’in karşılıklı değişimi kabul edilmiştir.
- Lozan’da “yerleşik” kelimesinin kullanılması daha sonra yanlış anlamalara neden olmuştur.
- Sorunu halletmek için Milletler Cemiyeti’ne gidilmiştir.
- Sorun çözülemeyince Yüksek Adalet Divanı’na gidilmiş, fakat sorun burada da çözülememiştir.
- Yunanistan Türkler’in mallarına el koyunca Türkiye de kendi topraklarındaki Rumlar’ın mallarına el koymuştur.
- Sonunda Atina’da bir anlaşma ile sorun halledilmiş ve nüfus mübadelesi gerçekleşmiştir (1 Aralık 1926).
- Başka bir antlaşma daha yapılarak İstanbul’da yaşayan Rumlar ile Batı Trakya’da yaşayan Türkler “yerleşik” kabul edilmiştir (10 Haziran 1930).
- Yunan Başbakanı Venizelos Türkiye’yi ziyaret etmiş ve iki ülke arasında iyi ilişkiler başlamıştır (Ekim 1930).
- 1954’te Kıbrıs Sorunu’nun çıkması ile ilişkiler tekrar bozulmuştur.
d) Borçlar Meselesi
- Osmanlı’nın en çok borcu olduğu ülke Fransa idi.
- Borçların ödenmesi için 1926-1933 arası Fransa ile görüşmeler yapılmış ve ödemelerin taksitle yapılması karara bağlanmıştır.
- 1929 Dünya Ekonomik Buhranı nedeni ile ödemeler 1954’e kadar sürmüş, 1983’e kadar faiz ödenmiştir.