İnsanın mutlu olabilmesi için yüce dinimiz, hayatımızın tüm boyutlarıyla ilgili düzenlemeler yapmıştır.
Helal kazanç ise; dinimizin meşru gördüğü çerçeveler içerisinde elde edilen gelir ve bu gelirle kazanılan rızık demektir. Eğer yaptığımız iş, davranış, söz, yenilen-içilen şeyler helal dairesinin dışında ise haramdır. Haram; yasak anlamına gelir. Dinimize göre yapılması kesin bir delille ve açık bir şekilde yasaklanan fiiller haram kapsamında değerlendirilir.
Dinimiz İslamın yaşamış örneği olan Peygamberimiz
“Hiçbir kimse kendi elinin emeğinden daha hayırlı bir lokma yememiştir. Allah’ın Peygamberi olan Davut da kendi elinin emeğini yerdi."
Kaynak: Buhâri, Büyu, 15. sözleriyle kişinin helal yolda çalışmasının önemine işaret etmiştir.
Kaynak: Buhâri, Büyu, 15. sözleriyle kişinin helal yolda çalışmasının önemine işaret etmiştir.
Helalinden kazanmak için çalışmak da ibadet olmakla birlikte bu durum farz olan namaz,
oruç ve hac gibi özel ibadetler ile karıştırılmamalıdır.Onlar da yapıldığında bu çalışma ibadet sevabı kazandırır. Nitekim Cenab-ı Allah , Nûr suresi, 37. ayette:
“Onlar ne ticaret ne de alışverişin kendilerini Allah’ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamadığı insanlardır...”
buyurarak bu duruma dikkat çekmiştir.
Helal olanın emredildiğini, haram olanınsa nehyedildiğini; helalin bolluğa, berekete,
rahmete, salih amellere ve cennete götüreceğini; haramın darlığa, yokluğa, sıkıntılara, günahlara
ve cehenneme sevk edeceğini unutmamalıyız.