Dersimiz Tarih: II.Dünya Savaşı'dan Sonra Türkiye'de Çok Partili Hayata Geçiş

2 Haziran 2020 Salı

II.Dünya Savaşı'dan Sonra Türkiye'de Çok Partili Hayata Geçiş

Türkiye'de çok partili dönem, 1945 yılında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) dışında ikinci bir partinin -Nuri Demirağ liderliğindeki Millî Kalkınma Partisi (MKP)- kurularak 1946 genel seçimlerine çok partili sistemle gidilmesi ile başlamıştır. Cumhuriyet'te çok partili hayat bundan önce Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (TCF; 1924-25) ve Serbest Cumhuriyet Fırkası (SCF; 1930) ile başlamış lakin bu partiler kapatıldıkları ya da kendi kendilerini kapattıkları için ömürleri çok kısa olmuştur.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra çok partili sistemi savunan bir anlayış egemen hale geldi.CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı İsmet İnönü de dünyadaki bu yeni duruma uyum sağladı. Bunu takip eden gelişmelerde, meclisteki bütçe görüşmeleri sırasında, CHP içinde başını Adnan Menderes, Feridun Fikri Düşünsel, Yusuf Hikmet Bayur, Emin Sazak gibi bazı milletvekillerinin çektiği bir muhalefet oluştu. 11 Haziran'da kabul edilen Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu, parti içindeki muhalefetin güçlenmesine yol açtı. Bu yasanın görüşüldüğü sırada Celâl Bayar, Adnan Menderes, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan, parti Meclis Grubu'na Dörtlü Takrir olarak bilinen bir önerge verdiler. Ülke ve parti yönetiminde liberal düzenlemeler yapılmasını isteyen bu önerge, 12 Haziran'da reddedildi. Bu gelişmelerden sonra Menderes, Köprülü ve Koraltan partiden çıkarıldı. Bayar ise önce vekillikten, sonra partiden istifa etti.
7 Ocak 1946'da Dörtlü Takrir'e imza atanlar tarafından Demokrat Parti (DP) kuruldu. DP, ekonomi ve siyasette liberal düzenlemeleri savunuyordu. 1950 genel seçimlerinin kazananı oldu. Başta Başbakan Adnan Menderes başkanlığındaki hükûmet, kamuda  Müslümanlığa getirilen kısıtlamaları  (Türkçe Ezan v.b.) hafifletti ve Marshall Planı sayesinde gelişen bir ekonomiye başkanlık etti. Ancak on yılın ikinci yarısında, aynı başarıyı gösteremedi. ABD  borç vermediği  gibi  ülkedeki  ekonomik şartlar da kötüleşti.​ Muhalefet de bu durum varken keskin bir muhalefete başladı.
21 Mayıs 1960 da asker içinde örgütlenen darbeciler ülkede darbe yaparak meşru hükümeti devirdiler. Bunun ardından darbeci askerler Yassıada'da kurdurdukları emirleri altındaki bir mahkemede seçilmiş başbakan Adnan Menderes, seçilmiş dışişleri bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve seçilmiş maliye bakanı Hasan Polatkan'ı İmralı adasında 16 Eylül 1961 günü idam ettirdiler.
Bu olay, Türk Demokrasi tarihine bir kara leke olarak geçti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder