7 Haziran 2020 Pazar

Osmanlı Devleti Siyasi Tarihi


1-) XIV. Yüzyıl Başlarında Yakın Doğu ve Balkanlar
a-  Türkiye Selçuklu Devleti: Kösedağ Savaşı’ndan sonra (1243) Türkiye Selçukluları sosyal, siyasal, ekonomik yönden Moğolların (İlhanlıların) egemenliğine girdiler. Türkmen Beyleri Anadolu’nun batısına yönelip beylikler kurdular ve Anadolu’da Türk siyasi birlik bozuldu.
b- Balkanlar ve Avrupa: XIV. yüzyıl başlarında siyasi birliklerini kuramayan Avrupa devletleri, feodalite (derebeylik) sistemi ile yönetilmekteydi. En güçlü devlet Kutsal Roma-Germen İmparatorluğuydu. Balkanlarda dini ve siyasi birlik yoktu. Çok sayıda mezhep ve etnik grup mevcuttu. Katolik ve Ortodoks Hristiyan mez­hepleri arasında çatışmalar yaşanmaktaydı. Özellikle Katolik Macarlar, Balkanları ele geçirerek Ortodoks Devletleri, mezhep değiş­tirmeye zorluyordu. İngiltere ve Fransa önemli iki devletti.
c- İlhanlı Devleti: Cengiz Han’ın torunu Hülagü tarafından İran’da kurulmuştu. Abbasilere son verdiler.
d- Bizans İmparatorluğu: Taht kav­gaları nedeniyle Bizans imparatorluğunu askeri, siyasi, ekono­mik anlamda zor duruma düşürmüştü. Bizans, eski gücünde değildi.
e- Memluk Devleti: Baharat yolunun ve Abbasi Halifesinin Memluklerde olması bu devleti güçlendirdi.
2-) Kayıların Anadolu’ya Gelişi ve Yerleşmesi 
Osmanlı Devletini Oğuzların Bozok kolunun Kayı Boyu kurmuştur. Moğolların Orta Asya’yı istilası üzerine Anadolu’ya büyük Türk göçü başladı. Kayılar, Söğüt ve Domaniç bölgesine yerleşti. (Damgaları ok ve yay)
Osmanlı Devletinin büyüme nedenleri:
a) Anadolu’da esnaf teşkilatı olan Ahilerin desteği­ni yanına aldı.
b)Anadolu’ya gaza yapmak için gelen Gaziyanırum adı verilen Türkmen topluluklarını etrafında topladı.
c) Bizans Tekfurlarının halka baskı yapması gayrimüslimlerin Osmanlı hoşgörüsüne sığınması
d)Türklere karşı değil Hristiyanlara karşı gaza ve cihat politikası uygulaması.
e)Coğrafi konumu ve merkeziyetçi yapısı da etkili olmuştur.
f) Tımar ve İskan Politikası ile Sancak ve Devşirme Sistemi etkili olmuştur.

Osman Bey Dönemi

Ertuğrul Gazinin ölümü üzerine Kayı Boyunun başına geçti. İlk olarak Karacahisar’ı alarak burayı beyliğin merkezi yaptı. Ardından Ahi Liderlerinden Şeyh Edebali’nin kızı ile evlendi. Türkmenler üzerinde söz sahibi olan Ahi Teşkilatı Osmanlı’nın kurulmasında önemli rol oynadı. İlk Osmanlı padişahı yani kurucusudur. İlk Osmanlı Parası’nı bastırdı.
★ İlk Fethiler:  Osman Bey, Yarhisar ve Bilecik’i fethettikten sonra beyliğin merkezini Bilecik’e taşıdı. (1298) Osman Bey 1299 yılında bağımsızlığını ilan etti ve Yundhisar ile Yenişehir topraklarını fethedip İzmit’e yaklaştı. Osman Bey Türk töresinde olan “Fetheden fethettiği yerin sahibidir” anlayışına dayanarak aldığı yerleri oğullarına, kardeşlerine ve silah arkadaşlarına dirlik olarak verdi. Osman Bey 1302 yılında Bizans ile ilk savaş olan Koyunhisar savaşını yaptı ve İzmit’in yolu açıldı. 
Orhan Bey Dönemi: Osman Bey’in asıl amacı Bursa’yı almaktı ama ömrü yetmedi kuşatmayı oğlu devam etti ve Orhan Bey 1326 yılında Bursa’yı alıp burayı başkent yaptı. Bizans’ın Marmara’nın güneyindeki etkinliği kırıldı. İpek Sanayisi Osmanlı’ya geçti.
★ Maltepe (Palekenon) Savaşı; Osmanlıların İznik’i kuşatması üzerine Bizans İmparatoru orduyu gönderdi. Bunun üzerine Orhan Bey Kuşatmayı kaldırıp Bizans üzerine yürüdü ve Maltepe’de (Palekenon) yapılan savaşı Osmanlı kazandı.
★ İznik (1331) ve İzmit’in (1337) Fethi ile Osmanlının sınırları genişledi. Bizans’a yapılacak seferlere askeri üs yapıldı.
★ Karesioğulları Beyliği’nin Osmanlılara Katılması: Osmanlı Devleti’ne katılan ilk beylik Karesioğulları Beyliği oldu. Böylece Anadolu Türk Siyasi biriliğinin sağlanmas yolunda ilk adım atılmış oldu. Osmanlılarda denizcilik faaliyeti başladı ve Osmanlıların Rumeli’ye geçişi kolaylaştı.
♥ Orhan Bey Kimdir? Orhan Bey Bizans İmparatoru kızı ile evlenmiştir. Osmanlı Devleti’ni Osman Bey kurmuştu ama onu teşkilatlandıran ve devlet haline getiren Orhan Bey idi. Teşkilatçı ve askeri dehası olan biriydi. Dönemin ünlü seyyahlarından İbni Batuta, onu; “Türkmen hükümdarlarının en ulusu” diye nitelendirmişti 
3-) Balkanlardaki Fetihler 
Çimpe Kalesinin Alınması (1353): İmparator ol­mak isteyen Saray Bakanı Kantakuzenos Osmanlı’dan yardım istedi. Sırp ve Bulgarlara karşı tekrar yardım isteyince bu yardımların karşılığında Bizans, Rumeli’deki Çimpe Kale­sini Osmanlılara verdi. 
1. Murat Dönemi: I. Murat, Balkanlarda ilerleyişi hızlandırmak içinEdirne’yi almalıydı. Sazlıdere Savaşıile Edirne’yi fethetti. Edirne başkent oldu. Böylece Balkanlarda ilerleyiş kolaylaştı. Artık Osmanlı’yı Balkanlardan atmak için Haçlı birlikleri kurulacaktı. Filibe ve Gümülcine’nin alınmasından sonra da artık Bizans’ın kara bağlantısı kesilmiş tam ortada kalmıştı.
★ Sırp Sındığı Savaşı (I. Çirmen) : Edirne’nin alınması üzerine Papa V. Urban’ın teşvikiyle Avrupa’da Haçlı birliği kuruldu. Savaşı Osmanlılar kazandı. Türklerin Balkanlar’da genişleme ve ilerlemesi hız kazandı.
★ II.Çirmen Savaşı (1371): Sırpsındığı Savaşı’nın intikamını almak isteyen Sırplar Osmanlı’ya savaş açtılar. Çirmen mevkiinde yapılan savaşta Sırplar yenildi. Yeni fethedilen topraklara Türkmenler yerleştirildi.
★ I. Kosova Savaşı (1389): Lala Şahin Paşa Ploşnik’te, Sırp ve Bosnalı kuvvetlere yenilince Balkan Devletleri yeni bir Haçlı ordusu hazırladı. Kosova’da yapılan savaşta Osmanlı ordusu kısa sü­rede haçlı ordusunu bozguna uğrattı. Osmanlıların ilk büyük zaferidir. I. Murat savaş alanını gezerken bir Sırplı asker tarafından hançerlenerek şehit edildi. Osmanlılar ilk kez bu savaşta top kullandı. İlk defa Anadolu Beylikleri Osmanlı Devleti’ne yardım gönderdi.
♥ I. Murat Kimdir? Az ve öz konuşurdu. Alimlere ve ilim adamlarına çok nazikti. Disiplinli sözüne sadıktı. Osmanlı Devlet yöneticileri içerisinde ilk defa “Sultan” unvanını kullanmıştır. Tarihçi Gibbons “Padişahlığı boyunca Hristiyanlara Papalıktan daha iyi muamele etmiştir” diyerek onun engin hoşgörüsünü vurgulamıştır. Balkanlardaki fetihlerle Osmanlı temellerini attı.

Yıldırım Beyazid Dönemi

★ İstanbul’un Kuşatılması: Bizans’ın Avrupa’yı kışkırtması ve Karamanoğulları ile ittifak yapması üzerine İstanbul kuşatıldı. Haçlı ordusunun Bizans’a yardım amacıyla Niğbolu kalesini kuşatması üzerine İstanbul kuşatması kaldırıldı. Ardından Niğbolu zaferinden sonra tekrar kuşattı ve Bizans’a gelebilecek yardımları kesmek için Anadolu Hisarını (Güzelcehisar) yaptırdı. Toplamda 4 kez kuşatılmıştı ancak son kuşatma da Timur tehlikesinden dolayı kuşatma kaldırılmasına rağmen Bizans ile istenilen bir antlaşma imzalanmıştı. Bu antlaşmaya göre; 
* İstanbul’da bir Türk mahallesi kurulacak ve cami yapılacaktı.
* Türklerin davalarına bakması için bir kadı tayin edilecekti.
* Bizans her yıl vergi verecekti.
★ Niğbolu Savaşı (1396): Bulgaristan’ın büyük bir kısımı Osmanlı topraklarına katılması ve Bizans’ın kuşatılması üzerine Papa’nın gayretleriyle bir Haçlı Ordusu kuruldu. Macar Kralı Sigismund komutasındaki Haçlı ordusu Niğbolu Kalesini kuşattı ve Yıldırım haberi alır almaz İstanbul kuşatmasını kaldırdı ve Niğbolu’da Haçlıları bozguna uğrattı. Niğbolu zaferi sonucunda;
  • Halife savaşı kazandığı için Yıldırım Beyazıd’a “Sultanı İklim-i Rum” unvanını verdi. (Anadolu’nun Sultanı)
  • Osmanlıların İslam dünyasındaki prestiji arttı.
  • Macarlar etkisiz duruma geldi.
  • Eflak ve Boğdan Osmanlı üstünlüğünü tanıdı ve Bulgaristan Krallığına tamamen son verildi.
  • Balkanlarda güvenliği sağlayan Yıldırım Beyazıd Türk birliğini sağlamak için Anadolu’ya yöneldi.

İskan Politikası

İskan Politikası ile Osmanlı fethettiği Balkan topraklarına dervişlerin önderliğinde Anadolu’dan getirttiği bir kısım Türkmenleri yerleştirmiştir. Böylece;
* Fethedilen bölgelere Türklerin yerleştirilerek o bölgenin askeri ve sosyal yönden güven­liği sağlandı.
* Göçebe Türkmenlerin yerleşik hayata geçmesi sağlandı.
* Boş araziler değerlendirilip tarım yapıldı. Bölge halkına daha rahat bir yaşam sunularak bölge halkının bağlılıkları sağlandı.   
* Fethedilen yerler Türkleştirildi.
İskân Siyasetinde Dikkat Edilen Hususlar;
* Göçmen ailelerin bütün ihtiyaçları devlet tarafın­dan karşılanarak yerleşme faaliyetleri kolaylaştı­rılmıştır. 
* Göçmen ailelere vergi affı getirilerek göç teşvik edilmiştir.
* Askeri bakımdan stratejik öneme sahip bölge ve şehirlerin Türkleştirilmesine öncelik verilmiştir.
* Öncelikle konar-göçer Türkmenler yerleştirilerek onların yerleşik hayata geç­mesi sağlanmıştır.
* Göç alınan bölgelerde daha çok anlaşmazlık içe­risinde olan ailelerden biri göçe tabi tutulur ve anlaşmazlıklar giderilirdi.
* Huzur ve güvenliğin devamı için göçmenlerin ge­çerli bir neden olmadan eski yerlerine dönmeleri­ne izin verilmemiştir.
4-) Anadoluda Siyasi Birliği Sağlama Faaliyetleri 
Anadolu’da Türk siyasi birliğini kurma çalışmaları Orhan Bey döneminde başladı. Bu amaçla ilk olarak Karesi Beyliği alındı. I.Murat döneminde ise barışçıl bir politika izlendi. I. Murat oğlu Yıldırım Beyazıd ile Germiyanoğulları Beyinin kızını evlendirdi. Bu evlilik ile Kütahya, Simav, Tavşanlı çeyiz olarak Osmanlılara geçti. I. Murat Hamitoğullarından da para karşılığı Akşehir, Beyşehir, Yalvaç ve Isparta’yı aldı. Yıldırım Beyazıd döneminde de Saruhanoğulları, Aydınoğulları, Meneteşeoğulları, Germiyanoğulları, Karamanoğulları, Hamitoğulları, Eretna Beyliği Osmanlı topraklarına katıldı. 
Ankara Savaşı (1402) ve Fetret Devri: Timur ile Beyazıd arasında mektuplaşmalar yaşandı. Ağır hakaretlere varan mektuplaşma olayı Sivas’ın yağmalanması ile devam etti. Aslında Doğu seferine çıkacak olan Timur’un arkasında güçlü bir devlet bırakmak istememesi nedeniyle Osmanlı devletine saldırdı. İki ordu Ankara’nın Çubuk Ovasında karşılaştı. Osmanlı savaşı kaybetti. Beyazıd esir düştü. Bu savaş sonucunda;
  • Anadolu Türk birliği bozuldu ve Osmanlı’ya daha önce katılmış beylikler yeniden kuruldu (Karesi Beyliği hariç).
  • İstanbul’un alınması gecikti, Bizans’ın ömrü uzadı.
  • Osmanlı fetihlerinin uzun süre duraklamasına sebep oldu.
  • Timur bir süre Anadolu’ya hakim oldu.
  • Osmanlı siyasi tarihinde Fetret Dönemi başladı.
  • Balkanlardaki Türk ilerleyişi kısa bir süreliğine durdu.
  • Osmanlı Devleti dağılma tehlikesi geçirdi.
Yıldırım’ın esir düşüp ölmesinden sonra oğulları arasında taht kavgaları başladı. Timur, Yıldırım Beyazıd’ın son verdiği Anadolu Beyliklerini tekrardan kurduttu ve Anadolu Türk siyasi birliği tekrardan bozuldu. Timur, Ankara Savaşı’ndan sonra Anadolu’da ken­disine karşı askeri ve siyasi bir tehlikenin meydana gelmemesi için Osmanlı Devleti’ni Yıldırım Bayezit’in oğulları arasında paylaştırmıştır. 1402’den 1413 yılına kadar süren ve taht müca­deleleriyle geçen bu döneme Fetret Devri denir. Mehmet Çelebi devleti tekrardan toparladı. Bu nedenle I. Mehmet, Osmanlı Devletinin ikinci kurucusu sayılır. Bu süreçte Anadolu’da çok fazla toprak kaybı yaşanmışken Balkanlarda toprak kaybı yaşanmamıştır. Bunun en önemli nedenleri ise Balkanlarda güçlü bir siyasi otoritenin olmayışı, Osmanlı’nın burada uyguladığı hoşgörü politikası ve iskan politikasının sonuçlarıdır.
I. Mehmet Çelebi Dönemi
Mehmet Çelebi Anadolu’da Türk Siyasi Birliğini yeniden sağlamak düşüncesindeydi. Birçok şehri tekrardan ele geçirdi. Bu dönemde Şeyh Bedrettin Anadolu’da meydana gelen karışıklıklardan faydalanarak kendi düşüncesini yaymaya başladı. Şeyh Bedrettin’in düşünceleri Osmanlı İslam anlayışına tersti. Şeyh Bedrettin isyanı bastırıldı ve idam edildi. Şeyh Bedreddin isyanı Osmanlı Devleti’nde ilk dini ve sosyal içerikli isyandır. Bu dönemde yaşanan bir diğer iç olay da kardeşi Mustafa Çelebi İsyanıdır. Bu isyanı bastırdıktan sonra kardeşi Mustafa Çelebi Bizans’a sığınmıştır. Mehmet Çelebi öldükten sonra II. Murat döneminde tekrar isyan edecektir. Mehmet Çelebi, Balkanlara yöneldi burada da Eflak ve Bosna’da Osmanlı egemenliğini kurdu. Osmanlı ticaret gemilerine saldıran Venedik donanması ile savaşıldı. Bu savaştan başarılı olunamadıysa da Osmanlı bu savaşlarda tecrübe kazandı.
II. Murat Dönemi
★ Edirne-Segedin Antlaşması (1444): Karamanoğullarının isyanını bastıran II. Murat tekrar Sırplarına üstüne yürüdü. Ardından Osmanlı akıncıları Balkanlarda yenilince Avrupalılar Haçlı ordusu oluşturdu. Bunun üzerine II. Murat barış istedi. 1444’te Edirne-Segedin Antlaşması imzalandı. Buna göre;
* Sırp Krallığı yeniden kurulacaktı ve Sırplar, Osmanlı’ya vergi verecekti.
* Eflak, Osmanlılara vergi vermek kaydıyla Macaristan’ın kontrolüne bırakılacaktı.
* Antlaşma 10 yıl geçerli olacaktı. 
* Tuna Nehri sınır olacaktı.
* İki taraf antlaşmaya uyacaklarına dair kutsal kitaplarına yemin edeceklerdi. 
★ Varna Savaşı (1444): Küçük yaşta II. Mehmet’in tahta geçmesi üzerine, Macar Kralı Ladislas önderliğinde bir Haçlı ordusu oluşturuldu. Edirne-Segedini bozarak Haçlı ordusu kuran Avrupalılar, Osmanlıya yenildi. Savaşın sonunda;
* Hıristiyan Haçlı dünyasının Bizans’ı kurtarma giri­şimlerinin sonuncusu olmuştur.
* Osmanlı Devleti bu savaşla kötü gidişe son vermiştir.
★ II.Kosova Savaşı (1448): Rumeli’deki ilerleyişini sürdürürken Arnavutluk’ta İskender Bey isyan etti. Bu isyanla uğraşırken Avrupalılar Varna’nın intikamını almak için tekrardan Haçlı ordusu kurdu ve Haçlılar yine bozguna uğradı. Böylece;
* II. Murat, Mora ve Yunanistan’da Türk egemenliğini yeniden kurdu.
* Sırp kralı tekrar Osmanlı himayesine girdi. Bu savaştan sonra Türkler taarruza, Haçlılar savunmaya çekilmiştir.
* Türklerin Balkanlardan atılamayacağı kesinleşti.

İstanbul’un Fethinin Nedenleri

1.Anadolu ve Rumeli’de toprakları olan Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünü sağlamak,
2.Boğazlardan geçen deniz ticaret yolunun denetimini sağlamak,
3.Bizans’ın Avrupa devletlerini,Türk beyliklerini ve şehzadeleri Osmanlı Devleti’ne karşı kışkırtmasını önlemek
4.Peygamberimizin  İstanbul’un fethine dair hadisi
5.İstanbul, iki Osmanlı toprağı arasına sıkışmış tampon durumda idi.
6.İstanbul’un alınmak istenmesinin en etkili nedeni kentin jeopolitik konumudur.
7.İstanbul’un alınması ile Karadeniz limanlarında son bulan İpek Yolu’nun denetimi Türklerin eline geçecekti.

İstanbul’un Alınması İçin Yapılan Hazırlıklar
1.Güçlü bir haber alma örgütü kurulmuştur.
2.Gelibolu’da dört yüz parçalık güçlü bir donanma hazırlanmıştır.
3.İstanbul Boğazı yoluyla Bizans’a gelebilecek yardımları önlemek için Yıldırım Beyazıt’ın yaptırdığı Anadolu Hisar’ının karşısına Rumeli Hisarı yaptırılmıştır.
4.İstanbul’a yakın Silivri ve Vize kaleleri alınmıştır.
5.Yabancı ülkelerle yapılan antlaşmalar yeniden gözden geçirilmiş ve yenilenmiştir.
6.Rumeli’ye, Akıncı Beyi Turhan Bey yönetiminde bir ordu gönderilmiş ve Rumeli’den kuşatma sırasında Bizans’a gelebilecek Haçlı yardımı için önlem alınmıştır.
7.Edirne’de “şahi” adı verilen çok büyük toplar döktürülmüştür

İstanbul’un Fethinin Sonuçları

A.Türk Tarihi Açısından Sonuçları

1.Osmanlı Devleti  dünya gücü olma dönemine girdi.
2.Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğü sağlandı.
3.Başkent Edirne’den İstanbul’a taşındı.
4.Karadeniz ticaret yolunun denetimi (İpek Yolu) Osmanlıların eline geçmiştir.
5.Osmanlı Devleti’nde, merkezi otorite güçlenmiştir.
6.Osmanlı Devleti’nin İslam dünyasındaki prestiji arttı.

B.Dünya Tarihi Açısından Sonuçları

1.Ortaçağ kapanıp Yeniçağ açılmıştır.
2.Büyük topların kale surlarını yıkması ile feodalite yıkılma sürecine girdi.
3.Avrupa’da merkezi krallıklar güçlendi.
4.İstanbul’dan göç eden bilim insanları İtalya’da Rönesans’ın ortaya çıkmasına etkili oldu.
5.İpek Yolu’nun denetiminin Türklerin eline geçmesi, Avrupa’yı yeni yollar bulmaya yöneltmiş, bu da Coğrafi Keşiflere neden olmuştur.
6.1058 yıllık Bizans imparatorluğu yıkıldı.
7.Ortaçağ’ın iki önemli ticari gücü olan Venedik ve Ceneviz ticari kayba uğradı.
8.Fatih, fetihten sonra İstanbul halkına iyi davrandı.                     
     A.Şehri terk edenlerin geri dönmesine izin verildi.

     B. Din ve vicdan hürriyeti tanındı. 

     C. Ortodoks Patrikhanesi’ni Osmanlı Devleti’nin himayesine aldı.
1453-1517 Osmanlı Siyasi Faaliyetleri
1453               İstanbulu'un Fethi
1454               Sırbistan'ın alınması
1459               Amasra'nın alınması
1460              Mora'nın  alınması
1461              Sinop   ve  Trabzon'un  alınması
1462              Eflâk'ın  alınması
1463              Bosna   ve Hersek'in alınması
1463-1479     Venedik ile  mücadele
1473             Otlukbeli   Muharebesi
1474            Karamanoğlu Beyliği'ne  son verilmesi
1475             Kırım'ın Fethi
1476             Boğdan'ın  alınması
1479             Arnavutluk'un  alınması
1480            İtalya  Seferi
1481-1495  Cem Sultan Olayı
1492            İspanya'daki Yahudilerin Osmanlı ülkesine getirilmesi
1511            Şahkulu  İsyanı
1514           Çaldıran Muharebesi
1515          Turnadağ Muharebesi
1516           Mercidabık  Muharebesi
1517           Ridaniye  Muharebesi

YAVUZ SULTAN SELİM DÖNEMİ (1512 – 1520)
Yavuz Sultan Selim döneminde artan tehdidlerden dolayı genelde doğuya seferler yapılmıştır. Bu seferlerden  Çaldıran Seferinin yapılmasında dönemin başlarında çıkan ve bastırılan Şahkulu İsyanının(1511) da önemli payı vardır.

Osmanlı – Safevi İlişkileri

Çaldıran Savaşı (1514):
Nedenleri:
1.Safevi Devletinin Anadolu’yu ele geçirmek için  Anadolu’da Şiilik propagandası yapması,
2. Orta Asya’dan gelen Türklerin Osmanlı sınırlarına girmesinin Şafevilerce  engellemesi 
3. Osmanlı Devletinin İpek Yolu’nun Van-Tebriz hattını ele geçirmek istemesi
 Sonuçları
1.Irak’ın içlerine kadar Doğu Anadolu toprakları tamamen Osmanlı Devleti’nin eline geçti.
2.Kemah, Mardin ve Diyarbakır Osmanlı topraklarına katıldı.
3.Safevi Devleti sarsıldı.
4.Anadolu’daki  Şii propagandası sorunu  çözüme kavuştu.

Turnadağ Savaşı (1515):
Nedeni:
1.Dulkadiroğullarının Çaldıran Seferi sırasında yardım etmemeleri
Sonuçları:
1.Dulkadiroğlu Beyliği’ne son verildi.
2.Anadolu Türk birliği sağlandı.
3.Maraş ve Elbistan Osmanlıların eline geçti.
4.Osmanlı- Memluk İlişkileri bozuldu.
Osmanlı – Memlük İlişkileri
Mısır Seferi:
Nedenleri:
1.Memluklerin Osmanlıya karşı Safevilerle ittifak anlaşması yapması
2.Hicaz su yolları sorunu
3.Baharat Yolu’nun Memlüklerin kontrolünde olması,
4.Memlüklerin bazı Anadolu beyliklerini ve Cem Sultan İsyanı’nı Osmanlıya karşı desteklemesi

Osmanlı ordusu Halep yakınlarında yapılan Mercidabık Savaşı’nda Memlük ordusunu mağlup etti. Sultan Kansu Gavri öldü. Böylece Suriye ve Filistin toprakları Osmanlı Devleti’nin eline geçti. Mısır yolu Osmanlılara açıldı(1516).
Yavuz Sultan Selim Sina Çölü’nü geçerek Ridaniye Savaşı’ndan Memlükleri ikinci kez mağlup etti(1517).
Mısır Seferi’nin Sonuçları
Memlük Devleti yıkıldı. Suriye, Filistin ve Mısır Osmanlı Devleti’nin hakimiyetine girdi.
Halifelik Osmanlılara geçmesi sonucu Osmanlı Devleti , İslam dünyasının siyasi ve dini lideri  oldu.
Mısır’ın fethiyle Baharat Yolu Osmanlı denetimine girdi.
Kıbrıs Adası için Venedikler Osmanlı Devleti’ne vergi vermeye başladı.
Doğu Akdeniz Osmanlı egemenliğine girdi.
Mısır’ın hazineleri ve ganimetleri Osmanlı maliyesine en parlak dönemini yaşattı.
Kanuni Dönemi (1520-1566)
Yavuz’un ölümü üzerine tek oğlu olan Kanuni, taht mücadelesi yapmadan tahta geçti. 46 yıllık saltanatı boyunca, doğuya ve batıya 13 sefer düzenledi.

I-BATIDAKİ GELİŞMELER
A- Osmanlı-Macar İlişkileri
a- Belgrat’ın Fethi (1521):
Nedeni: Macarların Osmanlıya karşı saldırgan tavır almaları 
Sonuç: Osmanlı Devleti, Belgrat kalesini Avrupa seferlerinde üs olarak kullandı.
b- Mohaç Meydan Muharebesi (1526):
Nedenleri:
 1. Belgrat'ın fethi sonucu Osmanlı-Macar ilişkilerinin iyice bozulması
 2. Alman Kralı Şarlken’e esir düşen Fransız Kralı Fransuva'nın Kanuni'den yardım istemesi
Sonuçları:
1. Budin dahil Macaristan alındı.
2. Fransa Kralı esaretten kurtuldu.
3. Osmanlının Orta Avrupa’daki egemenliği   güçlendi
4. Osmanlı – Avusturya komşu olması   Osmanlı-Avusturya mücadelesini  doğurdu. 
B- Osmanlı-Avusturya İlişkileri
a- I.Viyana Kuşatması (1529):
Nedeni:
 1.Macar topraklarında hak iddia eden Avusturya kralı Ferdinand’ın Budin’e saldırması  nedeniyle Kanuni'nin Budin’e girdi. Ancak, Ferdinand Kanuni’nin karşısına çıkmaya cesaret edemedi.
2.Kanuninin Avusturya sorununu çözmek istiyordu.
Sonuçları:
1.Viyana’nın güçlü bir kale olması ,kış mevsiminin gelmesi ve  ağır topların götürülmemesi yüzünden Viyana alınamadı.
b- Alman Seferi (1532):
Nedeni: Ferdinand, Alman İmparatoru Şarlken’e güvendiği için Budin’i tekrar kuşatınca Kanuni  Şarlken’i savaşa çağırarak Alman seferine çıktı.
Şarlkenin Kanuni’ye karşı koyamadığı için Avusturya’nın isteğiyle  İstanbul Anlaşması yapıldı.
c- İstanbul Antlaşması (1533):
Sonuçları:
1 Avusturya Kralı, Osmanlı sadrazamına eşit  sayılacaktı.Böylece Osmanlı üstünlüğünü kabul edildi.
Ferdinand, Yanoş’un Macar krallığını tanıyacak
3.Avusturya Osmanlıya vergi ödeyecek.
4.Osmanlı Devleti  gücünün zirvesinde
d- Zigetvar Seferi (1566):
Nedeni: Avusturya’nın vergisini ödememesi 
Sonuç: Kanuni 13. ve son seferine çıktı. 
Zigetvar Kalesi kuşatıldı. Kanuni’nin vefatından bir gün sonra alındı.
C- Osmanlı-Fransız İlişkileri ve Kapitülasyonlar (1535)
Nedeni: 
  1.Kanuni’nin Fransız Kralı Fransuva’yı kurtarması 
  2.Avrupa Hristiyan birliğini parçalamak,
  3.Akdeniz ticaretini yeniden canlandırmak    4.Fransız limanlarından yararlanmak için kapitülasyonlar verildi.
Not:1740’ta I.Mahmut  kapitülasyonları sürekli hale getirdi. 

II-DOĞUDAKİ GELİŞMELER 
İranla yapılan savaşlar ve barışlardır.
Nedenleri:
1.Osmanlının batı seferlerini fırsat bilen İran’ın sık sık arkadan saldırması
2-İran’ın Avusturya ile ittifak kurmaya çalışması.
Sonuçları:
Kanuni İran üzerine üç sefer düzenlemiştir. 
 Amasya Anlaşması imzalandı. (1555)
Amasya Anlaşmasının Sonuçları:
1. Doğu Anadolu, Irak, Tebriz ve Bağdat  Osmanlıya bırakıldı.
2. Osmanlı Devleti ile İran arasındaki ilk  anlaşmadır.
3. Osmanlı – İran arasındaki mücadelelere uzunca bir süre ara verilmiştir.
III-DENİZLERDEKİ GELİŞMELER
a- Rodos Adasının Fethi (1522)
Nedenleri:
1.Rodos taki şövalyelerin Osmanlı ticaret gemilerine zarar vermeleri 
2.Rodos un jeostratejik konumu
b-Cezayir’in Osmanlı Yönetimine Girmesi (1533)
Kanuni 

Cezayir Beyi  Hızır Reis’i İstanbul’a çağırdı ve   Kaptan-ı Deryalık karşılığında  Cezayirin  Osmanlıya katılmasını ve Beylerbeyiliği’ne de Hayrettin Paşanın ( Hızır Reisin) getirilmesi  teklifini yaptı ve o da kabul etti.
c-Tunus'un ilk Fethi(1535)
d- Preveze Deniz Savaşı (1538)
Nedenleri:
1. Osmanlıların Ege Denizi’ni egemenlik   altına almaları
2. Osmanlıların Korfu adasını kuşatması
Taraflar: 
Andrea Dorya komutasındaki Haçlı Donanması & Hayrettin Paşa komutasındaki Osmanlı Donanması
Sonuçları:
1. Akdeniz bir Türk gölü haline geldi.
e- Trablusgarp’ın Fethi (1551)
Turgut Reis tarafından alınmıştır. Turgut Reis Trablusgarp Beylerbeyiliği’ne getirildi.
f- Cerbe Deniz Savaşı (1559)
Nedeni: Turgut Reis’in Haçlıların elindeki  Cerbe Adasını kuşatması  
Sonucu: Batı Akdeniz deki Türk üstünlüğü tartışılmaz hale geldi.
g-Malta Kuşatması (1565)
Avrupa Devletlerinin askeri üs  yaptığı ada kuşatılmışsa da alınamamıştır.
h- Sakız Adasının Fethi(1566)
Cenevizlilerin Ege'de ki son kolonisi kuşatmayla savaşsız fethedildi. 
Sonuç olarak Ege Adaları ve kıyıların güvenliğinde önemli bir adım atılmış oldu.
ı- Kıbrıs'ın Fethi (1571)
Nedenleri: 
1. Doğu Akdeniz'in güvenliği
2.Adadaki Venediklilerin Haçlı korsanları koruması
Sonuç: Doğu Akdenizde Osmanlı egemenliği    kesinleşti.
i- İnebahti Deniz Savaşı (1571)
Nedeni: Kıbrıs'ın Fethi
Sonuç: İlk büyük deniz yenilgisi
j-Tunus'un yeniden fethi(1574)k-Fas Osmanlı himayesine girdi (1576)

Sonuç:
1.Akdeniz'in güneyinde Osmanlı egemenliği kesinleşti   
2. Osmanlı sınırları batıda Atlas Okyanusuna   ulaştı.  
l- Hint Deniz Seferleri (1538-1553)
Nedenleri:
1. Portekizlilerin, Müslüman tüccarların ticaretini engellemesi
2. Portekizlerin Basra Körfezi ve  Kızıldeniz de hakim olma çabaları
3. Hindistan’daki Gücerat hükümdarının  Kanuni’den yardım istemesi
4.Kanuni’nin Baharat Yolu’nun  güvenliğini sağlamak istemesi
Kanuni’nin isteği ile Hindistan’a dört sefer yapıldı. Seferler genellikle Osmanlının istediği başarıyı elde edememesiyle  sonuçlandı. Bu seferleri Hadım Süleyman Paşa, Piri Reis, Murat Reis ve Seydi Ali Reis yaptılar.
İstenen Başarının Elde Edilememesinin Nedenleri:
1-Seferlere gereken önemin verilmemesi
2-Osmanlı gemilerinin okyanuslara dayanıklı büyüklükte olmaması
Sonuçları:
1.Arap Yarımadası,Yemen, Sudan sahilleri,Kızıldeniz,Basra Körfezi ve Habeşistan’ın bir kısmı Osmanlıya katıldı. 
2..Portekiz’in Hindistandaki faaliyetleri engellenemedi. 
Kapitülasyonlar (Detaylı Anlatım)
İlk defa 1352 yılında Cenevizlilere verilen Kapitülasyonlar, yabancı ülke tüccarına Osmanlı topraklarında ticaret yapma hakkı veriyordu. Ancak Osmanlı Devleti ticaret imtiyazlarını siyasi ve diplomatik menfaatleri çerçevesinde kullanarak ittifak yapacağı devletlere vermişti.
İlk Fransız Kapitülasyonu, Kıbrıs seferi öncesinde 1569 yılında verildi. Katolik dünyasına ve Papa ambargosuna karşı ittifak sağlamak için Protestan olan İngiltere’ye 1580′de, Hollanda’ya   1612′de Kapitülasyonlar verildi.

Osmanlı Devleti'nin 15. ve 16. Yüzyıllarda İzlediği Siyaset ve Etkileri
Roma Katolik kilisesi İslam Dünyasının lideri olarak gördüğü Osmanlı Devleti'ni yıkmak için çeşitli  ittifaklar kurdu.
Osmanlı Devleti buna karşı şu stratejileri  uyguladı:
1.Roma Katolik Kilisesini yalnızlaştırmak
2. Avrupa Hristiyan Birliğini parçalamak.
3.Fethedilen yerlerde adaletli ve hoşgörülü bir yönetim uygulamak . (Bu, Boşnaklarda ve Arnavutlarda islamın kabulünü sağladı.)
4.Katoliklere karşı Ortodoksları ve Ortodoks Patrikhanesini  himaye etmek.
5.Reform hareketlerine destek vermek.
6.Kuzey Afrika'da İspanyol ve Portekiz yayılmacılığına karşı müslümanları korumak ve himaye altına almak.

Akdeniz'de Osmanlı Hakimiyetinin Kurulması

Osmanlı  denizciliğinin temeli, sahil beylikleri olan Karesioğulları, Aydınoğulları,Candaroğulları, Saruhanoğulları ve Menteşeoğulları  beyliklerinin alınmasıyla oluşturuldu.
Rumeli'ye geçilince donanma daha gerekli bir ihtiyaç oldu.Bu sebeple Yıldırım Bayezid , Gelibolu'da yeni bir tersane inşa  etti.
Mehmet Çelebi  döneminde  Venediklilerle ilk deniz savaşı  yapılarak tecrübe kazanıldı.
Fatih,İstanbul'un fethi için kurduğu 400 gemilik  donanmayı  İstanbul  fethinin yanısıra  Trabzon Rum İmparatorluğu'nun ,Kırım ve Kefe'nin fethinde de  başarıyla  kullandı.
II.Bayezid,Osmanlı  donamasına  yeni tekniklerle üretilen kadırga ve kalyonlarla  destekleyerek güçlendirdi.Bunun neticesinde Kili, Akkerman'ın alınmasıyla Karadeniz'de ;,Modon,Koron ve Navarin'in alınmasıyla Akdeniz'de hakimiyet güçlendi.
Yavuz döneminde Mısır alınınca Doğu Akdeniz'de güçlü kalmak için donanma güçlendirildi.
Bu sebeple Haliç'teki tersane Galata’dan Kağıthane'ye  kadar  genişletildi.Bu  tersaneye  merkezi tersane anlamında "Tersane-i  Âmire" denildi.
Denizlerdeki  bu güçlenme, deniz ticaretinde  güçlenmeyi, o da ekonomik gücü getirdi.Ayrıca bu durum kültürel  etkileşime de  sebep  oldu.
Kanuni  döneminde herşey gibi  donanma da altın çağını yaşadı.Osmanlı Doğu Akdeniz ve Kuzey Afrika'nın tamamına hakim hale geldi.

Coğrafi Keşifler’in Osmanlı Devleti’ndeki Etkileri:
1.Avrupa’nın Osmanlı Devleti’ne bağımlılığı azaldı.
2.Akdeniz limanlarının önem kaybetmesi, Osmanlı Devleti’nin ticari gelirlerini azalttı.
3.Osmanlı topraklarında ticaret ile uğraşan köy ve kasabalarda ekonomik durum zayıfladı.
4. Coğrafi  keşiflerle Avrupa'ya gelen altın ve gümüş,  Osmanlı parasının değerinin düşmesine ve enflasyona yol açtı.
5.İpek yolunun geçersiz hâle gelmesi , Orta Asya Türk Hanlıklarının ekonomik açıdan zayıflayıp Rus işgaline düşmelerine sebep oldu.
6.Osmanlı Devleti, Coğrafi Keşifler’in olumsuz etkilerini önlemek için;

  A.Süveyş Kanalı Projesi’ni gerçekleştirmek istedi. Fakat bu ancak 1869’da ve yabancı yatırımcılarca gerçekleştirilebildi.
  B.Hint Okyanusu'nda Portekizliler ile savaştı fakat üstünlük kuramadı.Ancak, Kuzey Afrika'da Vadi'sseyl savaşında ağır yenilgiye uğrattı.
   C.Don – Volga Kanalı Projesi’ni gerçekleştirerek ipek Yolu’nu tekrar canlandırmak istediyse de  bu da yapılmayınca başarılı olmadı.
   D.Akdeniz limanlarını yeniden canlandırarak gümrük gelirlerini artırmak için Avrupalı devletlere kapitülasyonlar verdi.

Arayış Yılları, Osmanlı Devleti'nin gücünü  önemli oranda korumakla birlikte devlet otoritesinin sarsılmaya başladığı, askerlik ve eğitim kurumlarında gözle görülür bir çöküş olduğu bir tarih dilimini  ifade eder. 
Arayış Yılları Padişahları:
1.    III. Mehmet (1595-1603)
2.    I. Ahmet (1603-1617)
3.   I. Mustafa (1617-1618)
4.   II. Osman (1618-1622)
5.   I. Mustafa (1622-1623)
6.   IV. Murat (1623-1640)
7.   İbrahim (1640-1648)
8.  IV. Mehmet (1648-1687)
9.  II. Süleyman (1687-1691)
10. II. Ahmet (1691-1695)
11. II. Mustafa (1695-1703)
Osmanlı Devleti'nin arayış içine düşmesinin sebepleri:
a)   İmparatorluğun Yapısı
b)   Devlet Yönetiminin Bozulması
c)   Ordu ve Donanmanın Bozulması
d)   Maliyenin Bozulması
e)   Medreselerin Bozulması
a) İmparatorluğun Yapısı:
Osmanlı Devleti’nde yönetim yetkisi Türklerde olmasına rağmen çok uluslu bir imparatorluktu. Devlet yeni fethedilen yerlerde düzenli bir sistem kuramamış, bu durum gayri müslimler arasında bazı hoşnutsuzluklara neden olmuştur.
b) Devlet Yönetiminin Bozulması:
Mutlakiyetle yönetilen Osmanlı Devleti’nde bütün güç padişahın elindeydi. Kuruluş ve Yükseliş Dönemi’ndeki padişahlar tahta geçmeden önce sancaklara gönderilerek deneyim kazanırlardı. Fakat bu uygulama I. Ahmet’ten itibaren terk edildiğinden Duraklama Dönemi padişahları deneyimsizdiler. Bu durumdan faydalanan saraydaki  bazı hırs içindeki yetersiz devlet adamları ve bazı valide sultanlar  padişahlar üzerinde etkili olmuşlar ve padişahların yanlış kararlar almalarına neden olmuşlardır.
Bu Dönemde:
– Yeteneksiz devlet adamları önemli makamlara getirilmiştir.
–  Padişahlar devlet yönetiminden uzaklaşarak zevk ve eğlenceye önem vermişlerdir.
–  Bazı  valide sultanlar ve ocak ağaları yönetime karışmaya başlamıştır.
c) Ordu ve Donanmanın Bozulması:
Osmanlı ordusu XVI. yy.’dan itibaren eski gücünü kaybetmeye başlamıştır. Ordunun temeli sayılan Yeniçeri Ocağı başlangıçta “Ocak devlet içindir” anlayışında eğitilirken III. Murat’tan itibaren devşirme yasası uygulanmamış ve ocağa birçok kalitesiz insan alınmıştır, bu durum ocağın düzenini bozmuştur. “Devlet ocak içindir” anlayışıyla harekete geçen Yeniçeriler İstanbul’da bir çok ayaklanma çıkarmıştır.
Ayrıca Tımar Sistemi’nin bozulması, Anadolu’da Celali Ayaklanmalarının çıkmasına neden olmuştur.
d) Maliyenin Bozulması:
Maliyenin bozulmasının nedenlerini şöyle sıralayabiliriz;
– Vergi ödeyen bağlı beylik ve devletlerin elden çıkmasıyla vergi gelirlerinin azalması.
– Sarayın lüks ve israf düşkünlüğü nedeniyle giderlerin artması.
– Sık sık padişah değişikliği yüzünden Cülus bahşişi verilmesi, bundan dolayı bütçe açığının artması.
– Kapitülasyonlar yüzünden gümrük vergilerinin azalması.
– “Dirlik” sisteminin bozulmasıyla üretimin azalması.
– Coğrafi Keşifler nedeniyle ipek ve baharat yollarının önemini kaybetmesi.
– İç ve dış ticaretin yabancı devletlerin eline geçmesi
– Savaşların uzun sürmesi yüzünden askeri masrafların artması
e) Medreselerin Bozulması:
Kurulup devletleşme  ve dünya gücü  dönemi’nde medreselere çok önem verilmiş, zor bir eğitimden geçen ilmiye sınıfı önemli devlet makamlarına getirilmiştir. Arayış Yılları Dönemi’nde ise pozitif bilimlere önem verilmediği gibi babadan oğula geçen ve “beşik uleması” adı verilen kişiler ortaya çıkmıştır. Ayrıca bu dönemde ilmi ünvanlar parayla satılmaya başlanmıştır.
– Medreselerin ve ilmiye sınıfının bozulması  İstanbul İsyanları’nın çıkmasına neden olmuştur.
Arayış Yıllarına Düşmenin Dış Nedenleri:
a)Osmanlı Devleti’nin Doğal Sınırlara Ulaşması:
16. yy.’ın sonlarında Osmanlı Devleti doğal sınırlarına ulaşmıştı. Doğuda İran, kuzeyde Rusya, batıda Avusturya, güneyde ise Afrika çölleri Osmanlı Devleti’nin genişlemesini engellemiştir.
b)Kutsal İttifak:
Osmanlı Devleti, ikinci defa Viyana’yı kuşatmış, fakat bozguna uğramıştır (1683). Bunun üzerine Avrupalı devletler “Kutsal İttifak”ı kurmuşlardır (1684). Birliğin amacı Türkler’i Avrupa’dan atmaktı.
c)Avrupa’nın Bilim ve Teknikte İlerlemesi:
Coğrafya Keşifleri’yle zenginleşen Avrupa, Rönesans ve Reformla bilim ve teknik alanında da gelişmiştir. Buna karşılık Osmanlı Devleti bu gelişmelere kapalı kalmıştır.
d)Avrupa Devletlerinin Güçlü Ordu ve Donanmalar Oluşturmaları
e)Ticaret Yollarının Yön Değiştirmesi:
Coğrafi Keşifler’le birlikte, Asya ticareti Afrika’nın güneyine kaymış ve bu ticaret Avrupa devletlerinin eline geçmiştir.
1595-1700 YILLARI ARASINDAKİ SİYASİ GELİŞMELER
1596 Haçova Muharebesi
1606 Zitvatorok Antlaşması
1612 Nasuh Paşa Antlaşması
1618 Serav Antlaşması
1621 Hotin Antlaşması
1639 Kasr-ı Şirin Antlaşması
1664 Vasvar Antlaşması
1669 Girit’in Fethi
1676 Bucaş Antlaşması
1681 Bahçesaray Antlaşması
1683 II. Viyana Kuşatması
1699 Karlofça Antlaşması
1700 İstanbul Antlaşması

Osmanlı-Safevi Savaşları (1578-1639)
Mücadelenin Sebebi
A. Safeviler Batı Türkistan ve Kafkasya'yı ele geçirip Karadeniz'e çıkma hedefinde.
Osmanlılar,Kafkasya'yı ele geçirip Hazar Denizi'ne ulaşmak, böylece hem Rusya'nın güneye inmesini hem de Safevilerin Kafkasya ve Batı Türkistan'a yayılmasını engellemek  hedefinde.
B.Her iki devlette ipek yolunu /ticaret yollarını kontrol altına almak istiyorlardı.
C.Safevilerin Anadolu'da Şiî propagandasıyla karışıklıklara sebep olması.

OLAYLARIN GELİŞİMİ

a)1514 Çaldıran Zaferi ilişki başlayışı Yavuz Selim Dönemi
b)1555 Amasya Antlaşması  barış süreci Kanuni Dönemi
c) II.Şah İsmail, Safevilerin başına geçtikten sonra Osmanlı Devleti'ne karşı olumsuz faaliyete başlamış ve Anadolu'da Şiî propagandasıyla karışıklığa yol açmıştır (1576). 1578'de Osmanlı Safevilere savaş açtı . 1590'da Osmanlı  Hazar Denizi'ne kadar olan yerleri (Gürcistan,Şirvan,Dağıstan ve bölgedeki diğer yerler)  ele geçirmiştir. Safeviler, doğudan Şeybanilerin de saldırısı altında olduğu için barış antlaşmasını kabul etmiştir. İmzalanan Ferhat Paşa Antlaşması ile Azerbaycan, Dağıstan ve Gürcistan alınarak Doğu’da en geniş sınırlara ulaşıldı (1590). İran,Osmanlı üstünlüğünü kabul etti.
d) Safeviler, I.Abbas döneminde kendilerini toparlayıp Osmanlı gibi bir askeri sistem kurduktan sonra  yeniden saldırıya geçtiler. Osmanlı'ya ipek ihracını yasakladılar.Osmanlı'da kıymetli madenler ve bakırın İran'a ihracını yasakladı. Safeviler, Osmanlı'nın içte Celaliler, batıda Habsburglar ile mücadelesini fırsat bilerek saldırıya geçip Şirvan,Azerbaycan ve Gürcistan'ı geri aldılar. Osmanlılar, Celali isyanlarını bastırdıktan sonra karşı saldırıya geçtiler. Safeviler, barış istemek zorunda kaldılar. Böylece  Nasuh Paşa Antlaşması ile önceki anlaşmayla alınmış olan yerler geri verildi. Buna karşılık, İran’dan 200 deve yükü ipek vergi alınacaktı (1612).
e) İran, vermesi gereken ipeği göndermeyince ilişkiler yeniden bozuldu. Serav Antlaşması ile İran, ipeği  100 deve yükü olarak göndermeyi kabul etti (1618).
f) İran’ın 1623'te Bağdat’ı (Irak'ın hepsini) işgal etmesi ve diğer girişimlerin de sonuç vermemesi üzerine IV. Murat 1635'te  Revan seferine çıktı.1635'te Revan'ı,1638'de Bağdat'ı ele geçirdi. 1639'da Kasr-ı Şirin Antlaşması imzalandı. Bağdat, Basra  ve Şehrizor Osmanlı’da,Revan ise Safeviler'de  kaldı. Safeviler, Kars,Ahıska ve Van'a saldırmamayı kabul ettiler.Yaklaşık olarak bugünkü sınırlar çizildi. Doğu sınırında uzun bir barış süreci başladı (1639). Ayrıca ticari yasaklar da kaldırıldı.
Not: Osmanlı Devleti, Safeviler'le olan savaş nedeniyle Avrupa'daki Otuz Yıl Savaşları'ndan faydalanamamıştır.

Avusturya ile mücadele sebep: 17. yüzyılın ilk yarısında Otuz Yıl Savaşları nedeniyle sorun olmadı. 17.yüzyılın ikinci yarısında Avusturya'nın Erdel'in iç işlerine karışması nedeniyle sorun çıktı.
Köprülü Fazıl Ahmet Paşa,1662'de Avusturya Seferi'ne çıktı ve Avusturya'yı yenilgiye uğrattı. 
Sonuçlar : 1. Fethedilen Uyvar, Osmanlı Eyaleti yapıldı.
                 2. Vasvar Antlaşması imzalandı.
                 3.Erdel'deki  Türk hakimiyeti onaylandı.
                 4.Vasvar Antlaşması,Avusturya'dan toprak kazanılan ve savaş tazminatı alınan son antlaşmadır.

Lehistan ile mücadele sebepleri (Hotin Antlaşması) 
1.Kırım hanının Lehistan'a sefer yapması.
2. Lehlerin denetiminde olan Kazakların da Osmanlı Devleti'ne saldırıması.
3.Lehlerin Eflak ve Boğdan'ın içişlerine karışması.

II.Osman (Genç) , bu sebeplerle Lehistan Seferine çıktı(1621).Hotin kuşatıldı.
Sonuçları: 
1.Hotin alınamadıysa da Osmanlı'ya bağlı Boğdan'a bırakıldı.
2.Kanuni zamanı sınırları esas alınarak Hotin Antlaşması imzalandı.
3. Genç Osman, yeniçerilerin savaştaki durumu nedeniyle yeniçerileri kaldırmayı düşündü.Bu da öldürülmesine yol açtı.
Lehistan ile mücadele sebepleri (Bucaş Antlaşması ve Zoravna Antlaşması)
1.Leh- Rus ittifakı endişesi
2.Ukrayna'yı yöneten Kazaklar'ın Osmanlı'dan yardım istemesi (1668)
IV.Mehmed, bu sebeplerle Lehistan Seferine çıktı(1672)
Sonuçları:
1.Osmanlılar Podolya ve Kamaniçe'ye hakim oldular.
2.1672'de Bucaş Antlaşması, 1676'da Zoravna Antlaşması imzalandı.
3.Podolya ve Kamaniçe ,Osmanlı'nın oldu.
4.Ukrayna,Osmanlı himayesindeki Kazaklar'a kaldı.
Rusya ile mücadele sebep : Ukrayna'daki Kazak beyinin Rusya'ya yanaşması.
Bunun üzerine Çehrin seferine çıkıldı.
Sonuç: 1.Rusya yenildi ve bazı kaleleri kaybetti.
             2.Bahçesaray Antlaşması imzalandı. Bu Rusya ile imzalanan ilk antlaşmadır.
Venedik ile mücadele sebep: Venedik'in elindeki Girit'in bir korsanlık merkezi haline gelmesi.
Osmanlı , bunun üzerine adayı 1645 te kuşatmaya başladı. 1669'da ancak fethedebildi.
Sonuç : 1.Girit'in 24 yılda alınabilmesi, Osmanlı 'nın eski gücünde olmadığını gösterdi.
             2. Venedik, kuşatma sırasında Boğazlar ve çevresini ablukaya alınca İstanbul'da kıtlık oluştu.
II. Viyana Kuşatması (1683)
Nedeni: Habsburg hanedanının Macar halkını zorla katolik yapmak istemesi üzerine, Macar soylularının Osmanlı Devleti’nden yardım istemesidir.
IV. Mehmet, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’yı büyük bir orduyla Viyana’ya gönderdi (1683). Viyana’yı 60 gün kuşatan Merzifonlu Viyana’yı ele geçiremedi. Alman ve Leh kuvvetlerinin Osmanlılara saldırması ve Tuna köprüsünü tutmakla görevlendirilen Kırım süvarilerinin yerlerini terk etmeleri bozgunun temel sebeplerindendir.
Viyana Kuşatmasının Başarılı Olamamasının Nedenleri:
– Kuşatma için gerekli topların götürülmemesi
– Viyana önlerine gelmeden önce, geride kalan Avusturya kalelerinin alınmaması
– Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın, şehrin kendiliğinden teslim olmasını beklemesi
– Şehrin güçlü surlarla çevrili olması
– Avrupalı devletlerin Viyana’nın yardımına gelmeleri
Viyana bozgunundan bir yıl sonra (1684) papanın girişimleriyle “Kutsal İttifak” kuruldu, bu ittifaka Avusturya, Lehistan, Malta, Venedik ve Rusya katılmıştır.
Kutsal İttifak
  II.Viyana kuşatmasının başarısız olmasını takib eden yıllarda yapılan çok cepheli savaşlarda Osmanlı Devleti, Papa'nın öncülüğünde oluşan Kutsal İttifak karşısında yenilmişti.Bu kutsal ittifak şu devletlerden oluşuyordu: 
                 1.Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu  
                 2.Lehistan-Litvanya Birliği 
                  3. Rusya İmparatorluğu 
                  4.Venedik Cumhuriyeti
                  5.Malta
26 Ocak 1699 yılında İngiltere ve Hollanda’nın arabuluculuğu sayesinde Osmanlı ile kutsal ittifak ( Rusya hariç) arasında Karlofça Antlaşması imzalanmıştır.
Karlofça  Antlaşmasının Maddeleri:
1.Venediklilere Mora Yarımadası ve Dalmaçya bırakıldı ve Zanta adasında verdikleri vergi kaldırıldı. 
2.Macaristan ve Erdel, Avusturya’ya bırakıldı. 
3.Osmanlı, Preveze kalesini yıkacaktır.
4. İnebahtı kalesi Osmanlı’ya geri verilecektir.
5. Osmanlı, Podolya ve Kamaniçe ile Ukrayna’ya bırakacaktır. Karşılık olarak da Lehliler, Ukrayna Kazak hatmanlığına tayin edilmiştir. 
6.Osmanlılar Kırım hanlarının Lehistan’a saldırmasını önleyecektir.
7. Antlaşmanın 25 yıl geçerlilik süresi ve Avusturya’nın garantisi altında olması kabul edildi.

karlofca-harita

Rusya ile 1700 de İstanbul Antlaşması imzalandı. 
Bu antlaşmanın maddeleri:
1.Azak kalesi Ruslara bırakıldı. 
2.Ruslar “Kapı Kethüdası” adı ile İstanbul da daimi küçük elçi bulunduracaklardır. 
Karlofça Antlaşması Sonuçları:
1. II. Viyana’dan sonra Avrupalıların Türkleri Avrupa topraklarından atma umudunu arttırdı. 
2.Yapılan bu savaşlar sırasında 4 tane padişah değişimi yaşandı. 
3.Osmanlı ordusu yıprandı. 
4.Çok sayıda sadrazam değişip, görev başına geldi. 
5. Devletin ekonomisi büyük değişimlere uğradı.
6. Osmanlı ilk defa büyük bir şekilde toprak kaybına uğramıştır.
7. Rusya ile Karlofça’nın devamı olan İstanbul Antlaşması imzalanmıştır. 
8.Osmanlı, itibar kaybetmiş ve askeri açıdan yetersizliği ortaya çıkmıştır. 
9. Macaristan’ın Osmanlı devletinin elinden gitmesi ile Orta Avrupa egemenliği son bulmuştur. 10.Haçlılarla savaş için Padişah 2. Mustafa, kendi ordusunun başında bulunup sefere çıkan son Osmanlı padişahı olarak tarihe girmiştir.  
Osmanlı Devleti'nde İç İsyanlar
Osmanlı Devleti  XVI. Ve XVII. Yüzyılda doğuda İran’la batıda Avusturya ile savaşırken içerde ise isyanlarla uğraşmıştır.Bu isyanlar: a)Anadolu’da Celali ve Suhte  b) Yeniçeri   isyanlarıdır.
A) Anadolu İsyanları
I)Celali  İsyanları
Yavuz Sultan Selim zamanında Yozgat’ta Bozoklu Şeyh Celal tarafından  Osmanlı idaresinden memnun olmayan zümrelerin ve Şii eğilimli Türkmenlerin Safevi   yönlendirmesiyle   olan  bu tip isyanlar başlatıldığı için bu adla anılmışlardır.
İlk büyük Celali isyanı , Karayazıcı  İsyanıdır. Karayazıcı, Deli Hasan, Tavil Halil, Kalenderoğlu Mehmed, Canboladoğlu ve benzerlerinin isyanı onu takip etmiştir.
XVI.Yüzyılda Celali İsyanlarının tekrar başlamasının sebepleri:
1. Hızlı nüfus artışı
2.Fetih hareketlerinin azalmasıyla nüfusu yönlendirecek yerlerin  azalması
3.Anadolu’da  artan işsizlik
4.1591-1595 yıllarındaki kuraklık
İşsiz kalan topraksız köylüler ya ücretli askerliğe (sekban,sarıca ve benzeri) ya da medreselere kayıt oldular. Bu da devlet işleyişindeki dengeyi bozmuştur.
Celali İsyanlarının Sonuçları:
1. Ekonomide bozulma (para sıkıntısı ve fiyatların yükselmesi).
2. Anadolu’da  sosyal düzenin bozulması.
3. “Büyük Kaçgun” adıyla köy halkının köyleri boşaltarak ya şehirlere ya dağların ulaşılmaz yerlerine göç etmeleri ya da isyancılara katılmaları.
4.Şehirlerin gelen göçlerle güvenli yerler olmaktan çıkmaları.
5. Bu isyanları yapanların pek çoğu bir zaman sonra devlette sancakbeyi ve benzeri yöneticiler haline gelmişlerdir. Bu durum bu isyanları çıkaranların devletten menfaat koparmak için isyan ettiklerini gösterir.
II)Suhte  isyanları
Medrese öğrencilerinin XVI.yüzyılda başlayan  Sivas’ın batısındaki Anadolu topraklarında görülen ayaklanmalardır.
Sebepleri:
1.Klasik medrese eğitiminin bozulması.
2. Ulema çocuklarının hak etmeden ayrıcalık kazanması.
3. İlmiyede yükselmenin rüşvet ve iltimasla olması.
4.Nüfus artışı ve  enflasyon sebebiyle gençlerin yatılı ve burslu olan medreselere sığınması
5. Medreselere kapasitesinin üzerinde talebe alınması.
6. Enflasyon nedeniyle medreselerin gelirinin azalması.
7.Devletin bu nedenle medrese öğrencilerine  cer, nezir ve kurban adıyla para toplamalarına izin vermesi. Onların da bir kısmının bunu kötüye kullanıp çeteleşerek  köy ve kasabaları yağmalaması.
B)Yeniçeri  İsyanları
Genellikle İstanbul’da   olmuşlardır.
Sebepleri:
1. Devlet adamları arasındaki  iktidar mücadeleleri
2.Ekonomik   sıkıntılar.
İlk isyanları Fatih vaktinde olup  XV. Ve XVI.yüzyılda etkili  olamayan yeniçeriler daha sonra etkili olmaya başlamışlardır.  III.Murat döneminde düşük ayarlı akçeden dolayı isyan etmişlerdir. III.Murat isteklerini yerine getirmiştir. Bundan sonra  yönetim üzerinde etkili olmaya başlamışlardır.
Yeniçeri ocağının bozulmasıyla birlikte taşrada vergiden muaf olan  ticaret,ziraat ve iltizam işlerine başlayan yeniçeriler halkın tepkisini çekmiş . Bu çeşitli isyanlara yol açmıştır.
Sonuçları:
1. Anadolu’da isyanlar çıkması.
2.II.Osman’ın öldürülmesi
3. IV.Mehmet zamanında Çınar Vakasının (Vak’ayı Vakvakiye) yaşanması.
4. Önemli devlet adamlarının idam edilmesi, liyakatsiz kişilerin üst makamlara getirilmesi.
5. Sık sık padişah değişikliklerinin yaşanarak merkezi otoritenin sarsılması.
6. Devlet idaresinin bozulması ve ıslahatların sonuçsuz kalması.
Ekber ve Erşet  Sistemi

Osmanlı Devleti’nde hangi şehzadenin başa geçeceğiyle ilgili belirli bir kural olmadığı  için devlet  Fetret Devri’nde, Yavuz Sultan Selim’in başa geçmesi , II.Bayezit dönemindeki olaylar,Kanuni’nin hayatında yaşayan şehzade Bayezit isyanı gibi olaylar devleti önemli sıkıntılar içine atmıştı.
Fatih kendisinden önceki olaylardan ders alarak “kardeş katli” uygulamasını getirmiştir. Kanuni devrinde Şehzade Bayezid’in isyanından sonra sadece en büyük şehzade sancağa gönderilmiştir.
III.Mehmed sancakta yetişip tahta çıkan son Osmanlı padişahıdır.Onun oğlu I.Ahmed, kafes usulüyle yetişen ve tahta çıkan ilk Osmanlı padişahıdır. I.Ahmed, oğulları olduktan sonra kardeşi Mustafa’yı öldürtmek istemişse de devlet erkanı buna izin vermemiştir. Bunun üzerine I.Ahmed öldükten sonra yerine hanedanın en yaşlısı olan  I.Mustafa geçmiştir. Böylece ekber ve erşet sistemi başlamıştır.
Ekber ve erşet  sisteminin zararları:
1.Şehzadelerin  devlet tecrübesi kazanamamaları.
2.Padişahların tahta geçince ne yapacaklarını bilememeleri.
Yararları:
1. Kardeş katli bir kural olmaktan çıkmıştır.
2. XVII.yüzyıl Osmanlı ‘da taht mücadelelerinin yaşanmadığı bir dönem olmuştur.
Osmanlı'da Düzeni Koruma Çabaları /Islahatlar 
XVI.yüzyılın son çeyreğinden  itibaren devletin buhran içine girdiğinin görülmesi üzerine  devlet adamlarınca nasihatname tarzında layihalar ve risaleler yazılmıştır. Bunlarda genel eğilim klasik tarz terk edildiği için bu burhanın olduğudur.
A.Lütfi Paşa
Eseri  : Asafname.
Tavsiyeleri: Hazinede gelir-gider dengesine  önem verilmelidir.Bunun için de ücretli memur sayısı belirli sayıda olmalı. Emekliye ayrılanlara maaş bağlanmamalı, bu gider başka kaynaklarla sağlanmalıdır.
B.Gelibolulu  Mustafa Ali.
Tavsiyeleri: Devlette yöneticiliklere  liyakat sahibi kişiler atanmalıdır.
C.Koçi Bey.
Eseri:Koçi Bey Risalesi ve diğer eserleri.
Tavsiyeleri: Olayların iç yüzü öğrenilmelidir.Somut çözümler getirmiştir.
Aşağıdakilerin önlenmesini tavsiye etmiştir:Tımarların layık olmayan kişilere  verilmesi. Askerlik sistemindeki bozulma. Ulufeli kul sayısındaki  artış.Vergilerin reayanın gücünün üzerinde olması.
D.Defterdar Sarı Mehmed Paşa
Tavsiyeleri: Tarım topraklarının atıl bırakılmaması. Devlette adalet ve iyi yönetim olması.
Layiha yazarları kötüye gidişi açıklarken Kanuni dönemini ideal olrak görürken bozulmayı sadece iç faktörlere eğilerek açıklamaya çalışmışlardır.Avrupa’da olan yeni gelişmeleri incelememişlerdir.
E.Lale Devri Yenilikleri
Osmanlı tarihinde 1718 Pasarofça Antlaşması’yla başlayan 1730 Patrona Halil İsyanı’yla biten döneme Lâle Devri denir. Dönemin sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, Padişahı   III.Ahmet’tir.
Özellikleri:
1. Zevk,sefa ve eğlence devri olarak bilinmekle birlikte sosyal ve kültürel hayatta önemli bir reform döneminin de başlangıcıdır.
2. Batıyla siyasi,kültürel ve ekonomik ilişkiler geliştirilmeye başlandı.
3.İlk kez Avrupa’nın üstünlüğünün   sebepleri araştırılmak istendi.
4.Avrupa gibi ıslahatlar yapmak yolu açıldı.
5.Askeriye önem kaybederken kalemiye özellikle reisülküttaplık  önem kazandı.
6.Çeşitli Avrupa ülkelerine elçiler gönderildi.
7. Avrupa’ya gönderilen devlet görevlileri ordan etkilenerek Avrupaî   tarzda yenileşmenin öncüsü olmuşlardır.  Bazı zenginler de onları takip etmişlerdir.
9. Müslümanlar da bu dönemde matbaayı kullanmaya başladılar.  İlk olarak İbrahim Müteferrika  tarafından 1727’de Van Kulu Lügati adlı kitap basıldı. XVIII. yüzyıl sonuna kadar basılan kitapların sayısı 45 kadardır.
10. III.Ahmed  döneminde iki yeni kütüphane kuruldu ( Topkapı Sarayı  ve Yeni Camii de).
11. Arapça ve Farsça dışında batı dillerinde yazılmış eserlerinde tercüme edildiği tercüme  heyeti kuruldu.
12. Hekimlik /doktorluk için sınav uygulaması getirilmiştir.
13. İstanbul’da imar faaliyetleri ve köşkler yapılmıştır.
14. Yeniçeri Ocağına bağlı “Tulumbacılar” adıyla ilk defa düzenli bir itfaiye teşkilatı kurulmuştur
15. Mimaride Fransız etkisiyle Barok ve Rokoko tarzı görülmeye başlanmıştır. Nur-u Osmaniye Camisi ilk Barok tarzı camidir.
16. Çiniciliğe yeniden önem verilerek  çini atölyesi açıldı.
17. İstanbul’da birer  kumaş ve çuha atölyesi kuruldu.
18. Devrin şairleri :Nedim ve Şeyh Galip’tir. Minyatür sanatçısı : Levnî’dir.
Matbaa
Avrupa’da Gutenberg  değiştirilebilen harflerle baskı yöntemini geliştirmiş ve baskıyı mekanikleştirmiştir.  XV. yüzyıldan sonra özellikle Almanya ve İtalya’da matbaanın kullanımı yaygınlaşmıştır. Bu bilginin yayılmasını kolaylaştırmıştır.
F.Kâtip Çelebi
Batı’daki ilmî gelişmeleri de yakından takip eden ve edilmesi gerekliliğini ifade den Kâtip Çelebi, Arapça ve Türkçe eserler kaleme almıştır. Kâtip Çelebi’nin “Keşfü’z-Zunûn” adlı eseri, kapsamlı bir bibliyografya ve ilimler ansiklopedisi özelliğini taşımaktadır.
G.Naima Efendi
Tarih-i Nâima adlı eserinde olayları  çok yönlü ele alaran ustalıkla birleştirerek Osmanlı Tarihi şaheseri ortaya çıkarmıştır.
H.Evliya Çelebi
Eseri olan Seyahatname-i Evliya Çelebi  geniş bir gezi,coğrafya ve tarih kitabıdır.
I.Yanyalı Esad Efendi
Aristo’nun bazı eserlerini Grekçe ‘den Türkçe’ye çevirmiştir. Lale Devrinde kurulan tercüme kurulunun başkanlığını yapmıştır.


18.YÜZYILDA OSMANLI VE AVRUPA  DEVLETLERİNİN GENEL DURUMU
A-OSMANLI
Denge politikası ve  ıslahatlar
B-FRANSA
Yedi Yıl Savaşlarında İngiltere'ye yenilme-->intikam-->Mısır ( Osmanlıya ait)  saldırmak      C-İNGİLTERE
Yedi Yıl Savaşlarında Fransayı yenmek-->Üzerinde güneş batmayan imparatorluk oluş süreci
D-AVUSTURYA
Fransız ihtilalinin milliyetçilik akımıyla ve Rusyanın panslavizmiyle ( Balkanlarda)mücadele halinde
--->Osmanlıyla Ziştovi Antlaşması   
   
E-RUSYA
Çar I.Petro reformları->Güçlü Rusya
  1.Sıcak denizlere inme-->Akdeniz <---Osmanlı aleyhine
  2.Batı (Avrupa)--->Lehistan,Baltık ülkeleri
  3.Doğu -->Orta Asya Türkleri
FRANSIZ İHTİLALİ'NİN OSMANLI DEVLETİ'NE ETKİLERİ NELERDİR?
Osmanlı Devleti başlangıçta çıkan olayları pek önemsememiştir. 
Fransız İhtilali'ni Fransa’nın bir iç sorunu olarak görmüştür. 1795 yılında da Fransa’da oluşan yeni rejimi tanımıştır.
Fransız İhtilali sonucunda Osmanlı Devleti’nde temel hak ve özgürlüklerin yasal güvenceye alınması ve yargı güvencesi sağlanmıştır. Toplumsal eşitlik ilkesinin yayılması Fransız İhtilali'nin sonucunda gerçekleşmiştir.
Fransız İhtilali'nin Osmanlı Devleti’ne etkilerini kısaca özetleyecek olursak;
1. Tanzimat ve Islahat Fermanları ilan edilmek zorunda kalmıştır.
2. Meşrutiyet ilan edilerek parlamenter yönetime geçilmiştir.
3. Demokrasi hareketleri ve batılı tarza yapılan yenilikler hızlanmıştır.
4. Milliyetçilik akımı Osmanlı Devleti’ndeki azınlıklar arasında hızla yayılmıştır. Zaman içerisinde azınlıklar bağımsızlıklarını kazanmak için ayaklanmaya başlamıştır. Milliyetçilik akımı etkisiyle Osmanlı Devleti dağılma sürecine girmiştir.
OSMANLI DEVLETİ'NDE  MERKEZΠ YÖNETİMDE DEĞİŞİM

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRPge5-v_9KRLvRhF-Lp7uNRkmnRk9if3rQfZngyxxFaoSPXll0TjGtVskVwRU_xiX4Fno0gmRtQJnsybAZXGDP5iGQoCiFRBFgams1Hp788hfYmEjToFY7Z-ETUt1V8veUDBjbDRwtDA/s400/Divan.jpg


Osmanlı Devleti'nde Yönetim
->Divana padişahın başkan olması (Orhan Gazi)
->Divana veziriazamların başkan olması ( Fatih Dönemi)
->Veziriazamların devlette en etkili olmaları(Sokullu Dönemi)

Divan-ı Hümayun Toplantıları 
->16. yüzyıldan itibaren haftada  4 gün
->17.yüzyıldan itibaren haftada 2 gün
->18. Yüzyılda 3 ayda bir 
->Divan-ı Hümayunun kaldırılması(II.Mahmut Dönemi)
Bâbıâlinin Oluşumu
->18. yüzyılda Kubbealtı vezirleri -> vekiller heyeti 
->Divan toplantıları, veziriazamların (sadrazamların) konaklarında 
->Veziriazam konakları->Babıali (yüksek kapı)-> devlet yönetiminin merkezi 
->Toplantılara, toplantının konusuna göre şeyhülislam, yeniçeri ağası, kadıasker, reisülküttab, defterdar, nişancı ve İstanbul kadısı katılırlardı.
->Veziriazamlık-> başvekâlet (II.Mahmut) ->Hariciye, Mülkiye ve Maliye Nazırlığı gibi nazırlıklar(bakanlıklar)
Diğer divanlar:
· Sefer Divânı: Vezir-i azam sefere çıkarken toplanan divan,
· Ulufe Divânı: Yeniçeri maaşları için toplanan divan,
· Galebe Divânı: Yabancı elçilerin kabulü sırasında toplanır,
· Ayak Divânı: Olağanüstü durumlarda toplanan divan,
· At divânı: Sefer sırasında at üzerinde yapılan toplantı.

Reisülküttâb
->18.yüzyılda Babıali'nin yönetimde etkili hale gelmesiyle Nişancı'ya bağlı olarak çalışan Reisülküttab'ın önemi artması
->Devletlerarası ilişkilerde diplomasinin öneminin artması
->Reisülküttabın devletin dış ilişkilerini yürütmesi
 ->Dışişleri Bakanlığı'na dönüşmesi
Taşra Teşkilatı
18.yüzyılda tımar sisteminin bozulması -> pek çok aksaklık
->vergilerin toplanması işinin açık artırma ile mültezim  kişilere kiralanması (belli bir süre)
->Vergi kaynaklarının hayat boyu kiralandığı malikâne sisteminin oluşması(18.yüzyıldan itibaren)
 <---Istanbul'da oturan malikâne sahiplerinin malikânelerini mültezimler yolu ile vekillerle idare etmesi
Mültezimler
Topraklara yerleşmiş olan ayanlardır.
Toprakları ellerine geçirdiler. 
Mütesellimlik, voyvodalık ve muhassıllık gibi görevlerle yönetimde ve orduda etkili oldular.
Âyanlık
Osmanlı Devleti'nde şehirlerde ve taşrada yaşayan zengin ve itibarlı zümreye âyan ve eşraf denilirdi.
Ayanlar vergilerin belirlenmesi ve toplanmasında görevlilere yardımcı olurdu.
18.yüzyılda güçlenen ayanlar, savaşlarda devlete para ve asker yardımında da bulundular.
Ayanlar, Rumeli, Anadolu ve Arap eyaletlerinde hanedanlık kurmuşlardı.
Devlet tarafından ayanıvilayet olarak tanındılar.
Kendi aralarındaki mücadeleler ve halk üzerinde kurdukları baskıdan ötürü 1786 yılında güçleri kırıldıysa da 1787 Osmanlı-Rus ve Avusturya Savaşları'nda yardımlarına ihtiyaç duyuldu.
1808 yılında II. Mahmut, ayanlarla yaptığı Sened–i İttifak ile onları resmen tanımış oldu.
Âyanların siyasi ve toplumsal hayattaki etkisi Tanzimat dönemine kadar devam etti.


Bozulan Ekonomi ve Alınan Tedbirler
Devletin uzun süren savaşlara girmesi ve bu savaşlarda yenilgiler alması ekonomiyi iyice sarstı.
Devlet, esham adıyla iç borçlanma yoluna gitti. III.Mustafa döneminde 1775 yılında bir nevi hazine bonosu sayılabilecek esham uygulaması, pay ve gelir ortaklığına dayanıyordu.
Esham uygulaması, kağıt paraya geçişin ilk aşaması sayılabilir.
Devlet bütçe açığını kapatmak için yeni vergiler koydu.
18. YÜZYIL OSMANLI SİYASAL TARİHİ  GENEL TABLO
PADİŞAH
Tarih
OLAY
KİMİNLE
SEBEP
SONUÇ
III. Ahmet
-1711
Prut
Antlaşması
Rusya
Lehistan askerlerinin Osmanlıya sığınması ile Rus askerlerinin Osmanlı topraklarına girmesi.
A.İstanbul Anlaşması ile kaybedilen topraklar geri alındı.
B.Rus ordusu
İmhadan kurtuldu.
III Ahmet
-1718-




Pasarofça Antlaşması
Venedik Avusturya
Karlofça Anlaşması ile kaybedilen topakların
geri alınmak istenmesi

A.Kaybedilen toprakları geri alma ümidi yok oldu.Bu Lale devrine yol açtı.
B. Mora alındı,Belgrat kaybedildi.
C. Balkanlarda güç dengesi değişti.
III.Ahmet
1724
İstanbul  Antlaşması
Rusya
İran’ın Kafkasya topraklarının    paylaşılması
A.Rusya’yla imzalanan ilk dostluk antlaşmasıdır.
B.İran(Safevîler) tepki göstermiştir ve  İran savaşları yeniden başlamıştır.
      I.Mahmut
1746
Kerden Antlaşması
Iran
A.Batıda kaybedilen üstünlüğü doğuda koruma
B. İran’ın sınır ihlalleri
A.Kasrı Şirin’le çizilen sınır tekrarlanmıştır. B.18. yüzyıl Osmanlı-İran Savaşları sona ermiştir.
l . Mahmut
1739
Belgrat Antlaşması
Avusturya, Rusya
Osmanlı Devleti’nin kaybettiği toprakları almak istemesi
A.Arayış Yıllarının en kârlı anlaşmasıdır B. Karadeniz son kez Türk gölü olmuştur.

C.Fransa arabuluculuk yapmasından dolayı Kapitülasyonlar sürekli hale getirildi.
III. Mustafa
1774
Küçük Kaynarca
Antlaşması
Rusya
Rusya’nın sıcak denizlere inmek istemesi ve Kırım’a saldırması
D.Rusya Ortodoksların koruyucusu haline geldi Ve Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışma
fırsatı buldu.





A.Ruslara  ilk defa kapitülasyon  verildi
B.Kırım bağımsız oldu.
C.Rus ticaret gemileri boğazlardan ilk defa   geçiş yaptılar. D.Karadeniz Türk gölü olmaktan çıktı.
E.18.Yüzyılda imzalanan en ağır antlaşmadır.

I.Abdülhamit
1779


Aynalı Kavak Tenkihnamesi


Rusya


Rusya’nın Kırım’ı işgali


A.Kırım,siyasi olarak Osmanlı Devletinden kopmuştur.
B.Rusya’nın Kırımda etkisi güçlenmiştir.
III. Selim
1792
Ziştovi Antlaşması
Yaş Antlaşması
Avusturya Rusya
Kırım’ın işgal edilmesi
A.Fransız ihtilalinden endişelenen Avusturya ile Ziştovi Antlaşması imzalanmış ve kazandığı toprakları geri vermiştir.

B.Rusya ile de Yaş Antlaşması imzalanarak Kırım’ın Rusya’ya ait olduğu kabul edildi.


18.YÜZYIL OSMANLI GENEL ÖZELLİKLER
1)- Osmanlı Devleti 18. yüzyıla batıda  ilk defa büyük  toprak kaybetti.

2)- Osmanlı Devleti 18. yüzyılda ise en çok Rusya ile savaşmıştır.

3)- 18. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin toprak kaybı hızlandı. Avrupa'nın bilim ve tekniği alınmaya çalışılsa da yeterli olmadı  ve  sonuçta Osmanlı Devleti Avrupa'nın üstünlüğünü kabul etmek zorunda kaldı.
18.Yüzyıl Islahat  Hareketleri

A-Lale Devri Islahatları(1718-1730):

Tanım: 1718 Pasarofça antlaşması ile başlayıp 1730 Patrona Halil İsyanıyla sona eren devire Lale Devri denir.

Padişah III.Ahmet , sadrazam ise Nevşehirli Damat İbrahim Paşadır.
1.Bu dönemde Avrupa'ya ilk kez geçici elçiler gönderilmiştir.
2.İlk kez matbaa kuruldu.(1727). İlmi eserlerin basımına izin verildi.Ancak dini eserler elle yazılmaya devam etti.
3.İlk kez itfaiye bölüğü kuruldu.
4.İlk kez İstanbul'da kumaş fabrikası ve çini atölyesi açıldı.
5.Sivil mimari gelişmiştir. Birçok saray, köşk,kasır, çeşme , kütüphane yaptırılmıştır.
6.Pek çok doğu klasiği ve birkaç batı klasiği Türkçeye çevrilmiştir.
7.Resim ve minyatür de gelişmiştir.

NOT : Lale Devri Osmanlı Devleti'nde Batı'nın üstünlüğünün kabul edildiği ve Batı'nın örnek alınarak ıslahat yapıldığı ilk dönemdir. Ancak bu ıslahatların  halktan kopuk ve  halkın tepkisini çekecek şekilde yapılması başarısız kalmalarına neden olmuştur.

B-I.Mahmut Devri Islahatları(1730-1754)

1.Humbaracı Ahmet Paşa Humbaracı ve Topçu ocaklarını modern usullere göre yeniden düzenledi.
2.Humbaracı Ahmet Paşa orduda bölük , alay, tabur sistemini kurdu.
3.Batı  tarzında subay yetiştirmek için Kara Mühendishanesi açıldı.
4.İlk kez Yalova'da kâğıt fabrikası açıldı.
NOT: Bu ıslahatlar 1736-1739 Osmanlı-Avusturya ve Rusya savaşlarında başarılı olmamızı sağlamıştır.


C- III.Mustafa Devri Islahatları(1757-1774 )

1.Baron dö Tott Avrupa'dan getirtilerek yeni bir topçu ocağı kuruldu. Sürat topçuları adı verilen ocak kuruldu.
2.Deniz Mühendishanesi açıldı.
3.Hendesehane açıldı.Denizcilik ve topçuluk dersleri verildi.

D-I.Abdülhamit Devri Islahatları (1774-1789)
1.Ordunun subay ihtiyacını karşılamak için istihkâm okulu açıldı.
2.İngiltere ve Fransa'dan gemi yapım ustaları getirildi.
3.Haliç, Karadeniz ve Ege Denizinde tersaneler yapıldı.
E- III.Selim Dönemi Islahatları(1789-1807)

1.Nizam-ı Cedit adıyla bir ordu kuruldu.
2.Nizam-ı Cedit ordusunun ihtiyaçlarını karşılamak için İrad-ı Cedit adıyla bir hazine kuruldu.
3.Avrupa'nın önemli başkentlerinde sürekli elçilikler kuruldu.
4.Fransızca ilk kez okullarda yabancı dil olarak okutulmaya başladı.

NOT: Yeniliklere karşı olan Yeniçeriler ile bazı halk kitlesi Kabakçı Mustafa önderliğinde ayaklandı.(1807) III.Selim tahttan indirildi. Yerine IV.Mustafa getirildi. Nizam-ı Cedit ordusu dağıtıldı.

Osmanlı Devleti ve Avrupa'nın Genel Durumu
A. İngiltere
19. yüzyılın en güçlü devleti,üzerinde güneş batmayan imparatorluk.
Meşrutiyet (krallı parlamenter sistem).
Fransa ile birlikte milliyetçilik fikrini destekliyordu. 
B.Fransa
Osmanlı topraklarına yönelik sömürgeci politikalar besliyordu.
1830 İhtilaliyle meşrutiyet yönetimine geçildi. Zenginlere oy kullanma hakkı verildi.
1848 ihtilaliyle  ikinci cumhuriyet ilan edilmiş, herkese oy kullanma hakkı verilmişti.
C.Avusturya
1.Fransız ihtilalinin milliyetçilik ilkesinin tehdidi altında 
( Prusya'nın Alman birliği, Rusya'nın Panslavizm , diğer milliyetçilikler)
D.Rusya
Sıcak denizlere açılma politikası
Orta-Asya'daki Türk-İslam ülkelerinde yayılma politikaları
E.Osmanlı Devleti
İç ve dış meseleler
Denge politikası 
Çok geniş sınırlar
Sömürgeci Avrupalı devletlerin iştahı
18.Yüzyıl Osmanlı Padişahları
     1789-1807  III.Selim
     1807-1808  IV.Mustafa
     1808-1839  II.Mahmut
     1839-1861  I.Abdülmecit
     1861-1876   Abdülaziz
     1876-1876   V.Murat
     1876-1909   II.Abdülhamit

18.YÜZYILIN İLK YARISI SİYASÎ OLAYLARI
Napolyon’un Mısır Seferi (1798)
Sebepleri:
1-Yedi yıl savaşları sonrasında Fransızların sömürgelerini İngiltere’ye
bırakmak zorunda kalması.
2-Fransa’nın İngiltere’yi zor durumu düşürmek amacıyla
sömürge yolunu kapatmak istemesi
3-Akdeniz’in kontrol altına alınmak istemesi.
4-Dağılmakta olan Osmanlı’dan pay alma düşüncesi
Bu sebeplerden ötürü Napolyon 38.000 kişilik bir ordu ile önce Malta’yı almış daha sonrada İskenderiye limanına çıkarak Mısırlı kölemenlerle Piramitler Savaşı'nı yapıp galip gelmiştir.
İngiltere ve Rusya Osmanlının yanında yer aldı.İngiliz donanması, Fransız donanmasını Abakır’da yaktı.Rus donanması boğazları geçerek Akdeniz’e çıktı. Karada güçlenmek isteyen Napolyon Gazze ve Yafa’yı alarak  Akka kalesini kuşattı. Cezzar Ahmet Paşa komutasındaki  nizam-ı cedid askerleri Fransızları  yenilgiye uğrattı.Fransızlarla El Ariş antlaşması imzalandı.
Sonuçları:
1. İngiltere , Fransız donanmasını  Mısır'da  yaktı.
2.Cezzar Ahmet Paşa Fransızları    Akka kalesi önünde  yendi.
3.El- Ariş Antlaşması  imzalandı(1801)

EL -ARİŞ ANTLAŞMASI
Maddeleri:
1-Fransa mısırı boşaltacak.
2-Mısır’da ki Fransız askerleri İngiliz gemileri ile taşınacak.
3-Savaştan önceki sınırlara dönülecek.
Sonuçları:
1. Fransa’nın Akdeniz’deki gücü sona erdi. Akdeniz’deki güç İngiltere’ye geçti.
2. Ruslar ilk kez boğazlardan geçtiler.
3. Osmanlı toprakları ve denizleri uluslararası tartışma konusu olmağa başladı (özellikle boğazlar).
4. Osmanlı devletinin topraklarını koruyamayacak  duruma geldiği görülmüştür.
PARİS ANTLAŞMASI (1802)
Osmanlı – Fransız Savaşı 1802’de imzalanan 
Paris Antlaşması ile sona erdi.
Sonuçları
1. Bu antlaşma ile Mısır kesin olarak Osmanlı Devleti’ne verildi.
2. İngiltere’ye Karadeniz’de ticaret yapma hakkı tanındı.
 Osmanlı- Fransız Dostluğunun Tekrar Başlaması
   Nedenleri:
 1. Rusların Ege  Adaları’nda milliyetçilik propagandası yapması
 2. İngilizlerin de Mısır’a yerleşmek istemeleri 

 İngiltere ve Rusya ise 1804  yılında Napolyon’un  kendisini imparator ilan etmesini kendilerine tehdit kabul ederek kendi aralarında  ittifak kurdular. Osmanlı Devleti’ni Fransa’ya karşı kışkırttılar. 

Osmanlı Devleti ise onların isteklerini kabul  etmedi ve bunun üzerine de 1806 yılında  Rus – İngiliz ittifakının saldırısına uğradı.

Sırp İsyanı (1804)
Nedenleri:
Osmanlı Devleti’nde merkezi otoritenin zayıflaması
Rusya ve Avusturya’nın kışkırtması.
1789 Fransız İhtilali ile ortaya çıkan “ulusçuluk” akımlarının Sırplar arasında yayılması.
XVIII. yüzyılda Osmanlı-Avusturya, Rusya arasında çıkan savaşların Sırp topraklarında yapılması
Bölgedeki Yeniçerilerin halka kötü davranması
 Sırp İsyanı Gelişim Süreci
1812’de imzalanan Bükreş Antlaşması ile Sırplara ayrıcalık verildi.
1829’da Edirne Antlaşması ile Özerk Sırbistan Prensliği kuruldu.
1878 Berlin Antlaşması ile Sırbistan bağımsızlığını elde etti.
UYARI: Sırp Ayaklanması, Fransız İhtilâlinin getirdiği ulusçuluk akımının Osmanlı Devletinde görülen ilk etkisidir.

Sultan II.Mahmut
Bükreş Antlaşması (1812)
Osmanlı Devleti ile Rusya arasında 1812 tarihinde imzalandı.
Osmanlı Devleti, Sırbistan’a ayrıcalık verildi.
Bükreş Antlaşması ile Osmanlı Devleti ilk defa kendisine bağlı bir ulusa ayrıcalık verdi.
Edirne Antlaşması (1829)
Yunanistan bağımsız olacaktır.
Eflak ve Boğdan özerkleştirilecektir.
Sırbistan Prensliği kurulacaktır.
Rus ticaret gemileri Boğazlardan serbestçe geçecektir.
Antlaşmanın Önemi:
Edirne Antlaşması, Osmanlı Devleti’nin Küçük Kaynarca Antlaşması’ndan sonra imzaladığı en ağır koşullu antlaşmalarından biridir.
İlk defa Osmanlı Devleti’ne bağlı bir ulus bağımsızlık kazanmıştır. (Yunanlılar).
Bugünkü Romanya’nın temelleri atılmıştır.
Mısır Sorunu’nun başlamasına neden olmuştur.
Berlin Antlaşması (13 Temmuz 1878)
Sırbistan, Karadağ ve Romanya’ya bağımsızlık verilecektir.  Bulgaristan 3 Bölüme ayrılacak.
Kars, Ardahan ve Batum Rusya’ya verilecek, Doğu Beyazıt Osmanlı Devleti’ne kalacaktır.
Bosna Hersek, Osmanlı Devleti’ne bağlı olacak, Avusturya tarafından yönetilecektir. 
Yunan İsyanı (1820–1829)
Nedenleri:
    1.Osmanlı Devleti’nde merkezi otoritenin zayıflamas
    2.1789 Fransız İhtilali ile ortaya çıkan “ulusçuluk” akımlarının Yunanlılar arasında yayılması.
   3.Avrupalıların Yunanlılara Rönesansın kaynağı antikitenin kaynağı olması nedeniyle destek vermesi
   4.Rusyanın kurduğu Etniki Eterya Cemiyetinin çalışmaları
   5.Yunan aydınlarının ve zenginlerinin çalışmaları
   6.Yanya Valisi Tepedelenli Ali Paşanın isyanı

Yunan İsyanının Gelişim Süreci
 1820 de  Eflak ve Boğdanda İlk Yunan İsyanı oldu ve bastırıldı.
 1821 de Morada  Yunan İsyanı yeniden başladı.
 1822 de Yanya Valisi Tepedelenli Ali Paşa İsyan etti.
Rusya ve İngiltere Osmanlı Devleti’nin Yunanistan’a bağımsızlık vermesi için 1827’de Navarin’de Osmanlı donanmasını yaktılar.
1829’da Edirne Antlaşması ile Yunanistan bağımsızlığını elde etti.
UYARI: Ulusçuluk akımının etkisiyle Osmanlılardan bağımsızlığını elde eden ilk ulus Yunanlılar (Rumlar) olmuştur.
Eflak-Boğdan, Sırbistan, Karadağ, Bosna-Hersek İsyanları (1875–1878)
Nedenleri:
1789 Fransız İhtilali’nin getirdiği ulusçuluk akımı
Rusya’nın Panislavizm politikası.
İlk ayaklanma 1875 yılında Bosna ve Hersek’te meydana geldi.
Aynı yıl Bulgarlar da ayaklandı.
Kargaşadan yararlanan Sırplar ve Karadağlılar da Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etti.
Avrupa devletleri Balkanlardaki barışı sağlama amacıyla İstanbul’da bir konferans düzenledi.
Osmanlı Devleti, Avrupa’nın iç işlerine karışmasını engellemek amacıyla 1876 yılında Kanun-ı Esasiyi ilan etti.
Osmanlı-Rus Savaşları:
1807–1812 Osmanlı-Rus Savaşı ve Bükreş Antlaşması;
Nedeni: 1804 Sırp isyanında Rusya’nın Sırpları kışkırtması ve çıkan isyanı desteklemesi.
Osmanlı Devleti, 1806 tarihinde Boğazları Rusya’ya karşı kapattı.
1806 tarihinde Rusya Eflak ve Boğdan’ı işgal etti.
1807 tarihinde de Osmanlı Devleti Rusya’ya savaş ilan etti.
Fransa’ya güvenerek bu savaşa giren Osmanlı Devleti, Fransa’nın iki yüzlü politikası sonucu 1812’de Bükreş Antlaşması’nı imzalayarak savaştan çekildi.
1827–1829 Osmanlı-Rus Savaşı ve Edirne Antlaşması;
Savaşın Nedenleri:
Rusya’nın 1820 tarihindeki Yunan isyanını desteklemesi
1827 yılında da Navarin’de Osmanlı ve Mısır donanmasını yakılması olayına katılması.
1827’de Rusya, Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etti.
Osmanlı Devleti’nin savaşa hazır olmaması nedeniyle, Rusya, Batı’da Edirne’yi, Doğu’da da Erzurum’u ele geçirdi.
Osmanlı Devleti, 1829 tarihinde Edirne Antlaşması’nı imzalayarak savaştan çekildi.
KAVALALI MEHMET ALİ PAŞA İSYANI VE MISIR SORUNU
Kavalalı Mehmet Ali Paşa;
1804 yılında Mısır valiliğine getirildi.
Mısır’da birçok ıslahatlar yaptı.
1821’de Mora’da ortaya çıkan Rum isyanını bastırdı.
Mora valiliği isteği reddedilince, Suriye ve Çukurova’ya girerek Kütahya’ya kadar ilerledi.
Bunun üzerine II. Mahmut, Rusya’dan yardım istedi.
UYARI: Osmanlı Devleti, ilk defa kendi valisi ile savaştı. Mısır sorunu bir iç sorunken zamanla uluslar arası bir sorun haline geldi.
1833 yılında Rus donanması İstanbul’a geldi.
1833 yılında Kütahya Antlaşması imzalandı.
Osmanlı Devleti, 1833’de Rusya ile Hünkâr İskelesi Antlaşması’nı imzaladı.
Kütahya Antlaşması (1833) :
Mehmet Ali Paşa’ya Girit Valiliğine ek olarak Suriye Valiliği verilecektir.
Oğlu İbrahim Paşa’ya Cidde Valiliğine ek olarak Adana Valiliği verilecektir.
Mehmet Ali Paşa, Osmanlı Devleti’ne vergi ödeyecektir.
Hünkâr İskelesi Antlaşması (1833)
Osmanlı Devleti ile Rusya arasında imzalandı.
Osmanlı İmparatorluğu ve Rusya savaş durumunda birbirlerine yardım edecektir.
Osmanlı İmparatorluğu’na saldırı olursa, Rusya asker gönderecek, masrafları Osmanlı Devleti tarafından karşılanacaktır.
Rusya’ya saldırı olursa Osmanlı Devleti Boğazları kapatacaktır.
Önemi:
Osmanlı Devleti ile Rusya arasında ittifak kuruldu.
Rusya, Karadeniz’de güvenliğini sağladı.
Osmanlı Devleti, Boğazlardaki egemenlik haklarını kendi isteği doğrultusunda son kez kullandı.
Boğazlar sorunu başladı.
Nizip Savaşı (1839)
Kütahya Antlaşması, ne Osmanlı Devleti’ni, ne de Mehmet Ali Paşa’yı memnun etmişti.
1839 yılında Mehmet Ali Paşa, Osmanlı Devleti’ne ödemesi gereken vergiyi ödemedi.
Mehmet Ali Paşa, aynı yıl bağımsızlığını ilan etti.
1839 yılında Osmanlı ve Mısır orduları Nizip’te karşılaştı ve Osmanlı ordusu yenildi.
Avrupa ülkeleri, 1840 yılında, Londra’da bir konferans topladı.
Konferans’ta Osmanlı Devleti’nin Mehmet Ali paşa’ya karşı korunması kararı alındı.
Londra Antlaşması (1840)
1840 yılında Londra’da Osmanlı Devleti, İngiltere, Rusya, Avusturya ve Prusya delegeleri bir araya gelerek Mısır Sorununu halletmek üzere bir mukavele imzaladılar. Bu mukaveleye göre:
Mısır eyaleti hukuk bakımından Osmanlı Devleti’ne bağlı olmakla beraber, yönetim açısından Mehmet Ali Paşa’ya bırakıldı.
Mısır’ın Osmanlı Devleti’ne yılda 80 bin kese altın vermesi kararlaştırıldı.
Suriye, Adana ve Girit Osmanlı Devleti’ne geri verilecek.
BOĞAZLAR SORUNU 
Avrupa devletleri Rusya’nın Boğazları geçerek Akdeniz’e inmesini çıkarlarına  uygun bulmadıklarından Hünkâr İskelesi Antlaşması’na itiraz etmişlerdi. 
Hünkâr  İskelesi Antlaşması’nın süresi dolunca İngiltere, Rusya, Fransa, Avusturya,   Prusya ve Osmanlı Devleti’nin katılımıyla Londra’da Boğazlar Konferansı toplandı(1841). Konferans sonunda Londra Boğazlar Sözleşmesi imzalandı. 
Bu sözleşmeye göre:
– Boğazlar Osmanlı egemenliğinde kalacaktı,
– Boğazlar barış zamanında bütün devletlerin savaş gemilerine kapalı, ticaret gemilerine açık olacaktı.
Sonuçları:
1.Boğazlar ilk defa uluslararası statü kazanmıştır. Artık Osmanlı Devleti, egemenliğindeki Boğazlarla ilgili kararları tek başına alamayacaktır.
2.Rusya’nın Akdeniz’e inmesi engellenmesi yönüyle  İngiltere ve Fransa kârlı çıkmıştır.
3.Rusya, Hünkâr İskelesi Antlaşması ile elde ettiği hakları kaybettiği için zararlı çıkmıştır.

II.MAHMUT DÖNEMİ ISLAHATLARI

A.İdari Alanda Yapılan Islahatlar
Divan Teşkilatı --> nazırlıklar
Tımar sistemi kaldırılmıştır.
Devlet memurlarına maaş  bağlanıp fes, ceket ve pantolon giyme mecburiyeti getirilerek dahiliye ve hariciye diye ikiye ayrılmıştır
Müsadere sistemi -->mülkiyet hakkı 
Posta teşkilatı 
Askeri amaçlı nüfus sayımı 
Taşra Teşkilatı eyalet, liva ve kazalar olarak düzenlenmiştir. İller, merkeze bağlanmıştır.
Mahalle ve köylere muhtarlar atanmış, ayanların etkisi kırılmaya çalışılmıştır.
B.Askeri Alanda Yapılan Islahatlar
Sekban-ı Cedid Ocağı
Avrupa tarzında Eşkinci Ocağı
Yeniçeri Ocağı-->Asakiri Mansurei Muhammediye (Avrupa Tarzı)
C.Ekonomi Alanında Yapılan Islahatlar
Özel sektör ve yerli malına teşvik yapılmıştır.
D.Eğitim – Kültür Alanında Yapılan Islahatlar
İlköğretim zorunlu yapılmıştır.
Avrupa tarzında eğitim verecek okullar açılmıştır (Mekteb-i Tıbbiye vb.).
Avrupa’ya ilk kez öğrenci gönderilmiştir.
Takvim-i Vakayi adlı ilk resmi gazete 
Resminin devlet dairelerine asılması
Yurt gezileri
Yönetim Olayları
A.Sened-i İttifak
XIX. Yüzyıl başında Anadolu ve Rumeli’de ayan­lar türemişti. Alemdar Mustafa Paşa, sarsılan devlet düzenini yeni­den kurabilmek amacıyla bütün ayanları İstanbul’da topladı. Ayanların ve devlet adamlarının katılımıyla büyük bir toplantı yapıldı. Yapılan görüşmeler sonun­da hükümet ile ayanlar arasında “Sened-i İttifak” yapıldı (1808)  
 Sonuçları:
     1.Osmanlı Devleti ayanların varlıklarını tanıyarak onları hukuki hale getirmiştir.
     2.II.Mahmut âyanların etkisini kırabilmek için zaman kazanmıştır.
     3.II.Mahmut, zaman içinde âyanların yerine devlet görevlilerini atayarak onların etkilerini büyük ölçüde önlemiştir.
  B.Tanzimat Fermanı
Diğer isimleri: Gülhane Hattı Hümayunu,   Tanzimat-ı Hayriye
İlan eden :Abdülmecid 
Hazırlayan:Mustafa Reşit Paşa
Tarih:1839
Amaçlar: 1.Batılı devletlerin Osmanlı iç işlerine karışmasına engel olmak
           2. Devletin parçalanmasını önlemek 
Maddeler:
Herkesin mal, can, ırz, namus ve hürriyetine saygı duyulması,
Açık mahkeme ve eşit şartlarda yargılanma,
Herkes gelirine göre vergi ödeyecek,
Herkes kanun önünde eşit olacak,
Özel mülkiyet hakkı verilecek,
İşkence, dayak ve angarya kaldırılacak,
Rüşvet ve iltimas kalkacak şartları getirilmiştir.
Sonuçları:
1.Vergi ve askere gitme vatandaşlık borcu haline getirilmiştir. 
2.Osmanlıda anayasal sürece geçişe ilk adım atılmıştır.
3.Yabancı devletler,Osmanlı'nın içişlerine karışmaya devam ettikleri gibi isyanlar da sona ermediğinden Osmanlı Devleti istediği sonucu alamamıştır. 
C.Islahat Fermanı
İlan eden : Abdülmecid
Hazırlayan: Mehmet Emin Âli Paşa
Tarih: 1856
Amaçlar:
1.Yabancı devletlerin ülkenin iç işlerine karışması nı önlemek 
2. Paris Barış Konferansında lehine karar alınmasını amaçlamıştır. 

Sonuçları:
1.Yabancı ülkelerin baskısı daha çok artmıştır. 
2.Ferman Paris Anlaşmasının maddesi olarak ilan edilmiş ve uygulaması zorunlu hale gelmiştir. 
3. Gayri Müslim Azınlıklara;

  A.Bedelli askerlik,
  B.Şirket ve banka kurma,
  C.Devlet memuru olabilme,
  D.Mahkemelerde eşit şahitlik,
  E.İl genel meclisinde görev alma hakları verilmiştir
Tanzimat fermanının ilanı ile başlayıp I. Meşrutiyetin ilanına kadar süren bu döneme Tanzimat dönemi denir.
Bu dönemde,
Vilayet Nizamnamesi ile eyaletler kaldırılmış yerine il, sancak, kaza, nahiye ve köy yönetim birimleri kurulmuştur.
İl Genel Meclisleri oluşturulmuştur.
Kaime adındaki ilk kağıt para basılmıştır.
Tercümanı Ahval adında ilk özel gazete kurulmuştur.
İlk Osmanlı bankası olan Bank-ı Dersaadet kurulmuştur.
Eğitim Bakanlığı kurulmuştur.
İptidailer, İdadiler ve Sultaniler açılmıştır.
Yabancı ülkelere okul açabilme hakkı verilmiştir.
İzmir – Aydın arası ilk demir yolu açılmıştır.
İlk telgrafhane kurulmuştur.
İlk kez Avrupalı devletlerden dış borç alınmıştır.
1863 yılında Memleket Sandıkları kurulmuştur. Daha sonra Ziraat Bankasına dönüşmüştür.
Danıştay kurulmuştur.
İlk üniversite olan Darül Fünun açılmıştır.
1.MEŞRUTİYET
Balkan bunalımını görüşmek üzere İstanbul Konferansı toplandığı esnada Avrupa devletlerinin iç işlerimize karışmasını engellemek için 23 Aralık 1876’da Osmanlıcılık fikrini savunan Jön Türklerin gayretleriyle 2.Abdülhamid tarafından Kanun-i Esasi ilan edilerek 1. Meşrutiyet dönemi başlamıştır. 
Meclisi Ayan ve Mebusan olmak üzere iki tane meclis açılmıştır. Ayanlar meclisi üyeleri padişah tarafından seçilir ve ölene kadar üye kalırlar. Meclis-i Mebusan üyeleri 50.000 kişide 1 olmak üzere halk tarafından seçilir. Anayasaya göre yürütmeden padişah ve hükümet, yasamadan meclis sorumludur. Fakat son söz padişahındır. Hükümet padişaha karşı sorumludur. Padişahın meclisi açma kapatma yetkisi vardır.
Sonuçları:
Birinci Meşrutiyet ile halk ilk defa sınırlı olsa da seçme, seçilme ve temsil edilme haklarına kavuşmuş oldu.
İlk defa azınlıkların temsil edilme hakları olduğu kabul edildi.
Azınlık toplumlarının fikirleri gelişti, bağımsızlık istekleri hızlanmış oldu.
Osmanlılarda ilk defa rejim değişikliği yapılmış oldu. Mutlak Monarşi anlayışından Meşruti Monarşi sistemine geçilmiş oldu.
İlk anayasa yapılmış ve ilk meclis kurulmuş oldu.
Osmanlı Devleti’nde daha özgürlükçü bir hava hâkim olmaya başladı.
1877-1878 Osmanlı-Rus harbinden sonra II. Abdülhamit meclisi kapatmıştır.Böylece 1.Meşrutiyet sona ermiştir.

18.Yüzyılın İkinci Yarısı Osmanlı Siyasi Olaylar
Savaşın Nedenleri:
Rusya’nın Akdeniz’e inme emelleri.
Rusya’nın, Eflak ve Boğdan’ı işgal edip, Sinop’ta Osmanlı donanmasını yakması.
1853 yılında İngiltere ve Fransa, Osmanlı Devleti ile ittifak yaparak Rusya’ya savaş ilan etmesi
Paris Antlaşması (1856)
Osmanlı Devleti bir Avrupa devleti sayılacak, Avrupa Devletler Hukukundan yararlanacaktır. Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğü Avrupa devletleri tarafından korunacaktır.
Karadeniz, tarafsız hale getirilecek, savaş gemisi bulunmayacak, yalnızca ticaret gemileri geçecektir.
Rusya ve Osmanlı Devleti, Karadeniz’de savaş gemisi bulundurmayacaktır.
Eflak ve Boğdan’a özerklik verilecek, Avrupa devletleri’nin garantisinde olacaktır.
Tuna ırmağında ticaret gemileri serbestçe dolaşacak ve Avrupa Devletleri tarafından denetlenecektir.
Boğazlar, 1841 Londra Senedi’ne göre düzenlenecektir.
Antlaşmanın Önemi:
Osmanlıların XIX. yüzyılda kazanan devlet olarak imzaladıkları tek antlaşmadır.
Osmanlı Devleti’nin kendi toprak bütünlüğünü koruyamayacağı anlaşıldı.
Osmanlı Devleti, bir Avrupa devleti olmanın diyetini Islahat Fermanı ile ödedi.
Rusya da  Osmanlı da Karadeniz'de  yetkisiz  hale getirildi.
Rusya’nın Akdeniz’e inmesini engelleyerek İngiltere ve Fransa Akdeniz’de güvenliklerini sağladı.
Rusya’nın Balkanlar’da egemenlik kurması engellendi.
Rusya, 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile elde ettiklerini kaybetti.           

1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı (93 Harbi)
Nedenleri:
1-Almanya ve İtalya’nın siyasi birliğini kurmasıyla Avrupa’da meydana gelen gelişmelerden Rusya’nın faydalanmak istemesi
2-Rusya’nın Kırım Savaşı’yla kaybettiği hakları elde etmek istemesi
3-Karadeniz kıyılarını silahlandırmak istemesi
4-Rusya’nın Balkan devletlerini kışkırtması. Bunun üzerine Hersek, Sırbistan, Karadağ ve Bulgaristan’da isyanlar çıktı.

Yeni bir Osmanlı-Rus Savaşını istemeyen Avrupalı devletler İstanbul’da bir konferans topladılar (İstanbul Konferansı 1878). Bu konferansta Sırbistan ve Karadağ’dan Osmanlı askerlerinin çekilmesini, Bosna Hersek ve Bulgaristan’a da özerklik verilmesini istediler. Osmanlı bu istekleri iç işlerine müdahale sayarak reddetti.
Bunun üzerine Rusya Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etti. Ruslar Kafkaslarda Gazi Ahmet Muhtar Paşa’yı, Balkanlar’da ise Gazi Osman Paşa’yı yenerek, Osmanlı Devleti ile Ayestefanos (Yeşilköy) Antlaşmasını imzaladı.

Ayastefanos Antlaşması (1878)

Bu Antlaşma ile Ruslar tarihi emellerine ulaşma yolunda önemli bir adım atmıştır. Rusya’nın büyümesini istemeyen İngiltere ve Avusturya yanlarına Almanya’yı da alarak savaşa itiraz etmiştir. Rusya bu devletler ile savaşı göze alamadığından Berlin Antlaşmasını hazırlamak zorunda kalmıştır (1878).
Berlin Antlaşmasının Maddeleri:
Sırbistan, Karadağ ve Romanya bağımsız olacak
Batum, Kars, Ardahan ve Artvin Rusya’da, Doğu Beyazıt ve Eleşkirt Osmanlıda kalacak
Bulgaristan üçe ayrılacak
Osmanlı Devleti Rusya’ya savaş tazminatı ödeyecek
Yunanistan’a Teselya Bölgesi verilecek
Ermeni ve Rum azınlıklara ayrıcalıklar verilecek
Bosna-Hersek Osmanlıya ait olacak fakat yönetimi Avusturya’ya bırakılacak


Berlin Antlaşması'nın Önemi:
19. yüzyılda imzalanan en ağır antlaşmadır.
Ermeni meselesi ilk defa Berlin Antlaşması ile gündeme gelmiştir.
Bulgaristan’ın parçalanması ile Rusların Akdeniz’e inmesi önlenmiştir.
Osmanlı Devleti’nin Berlin antlaşmasındaki en önemli kârı Doğu Beyazıt’ın geri alınmasıdır. Buna karşılık Kıbrıs İngilizlere üs olarak verildi.





























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder