14 Temmuz 2020 Salı

Açe Tarihi




Açe (AcehEndonezya'nın bir bölgesidir. Açe bir sultanlık olarak 1514'te kurulmuştur. Açe'yi sömürgeleştirmeye çalışan ve Sumatra'yı işgal amacında olan ilk Batılı güç PortekizlilerdirPortekizlilerin baskıları sonucu Açeliler 1565'te İstanbul'a bir heyet göndererek Osmanlı Devleti'nden yardım istemişlerdir. Saldırılara karşı işbirliği yapmak amacıyla Osmanlılarla bir antlaşma imzalanmıştır (1567). Antlaşma çerçevesinde Osmanlılarca Açe'ye mühimmat ve silah gönderilmiştir.
Ancak Açe'ye Portekizliler değil, Hollandalılar hakim olmuştur. Hollanda 1873'te Açe'ye ültimatom vererek bir takım imtiyazlar ve isteklerde bulunmuştur. Ültimatomun reddedilmesi üzerine başlayan savaş Hollanda'nın teknolojik üstünlüğü nedeniyle Açe aleyhinde sonuçlanmıştır. Açe Sultanı Tunku Muhammed Davut'un 1903'te Hollandalıların hakimiyetini kabul etmesiyle bölge idari bakımdan Hollanda kolonisine dahil olmuştur. Hollanda Açe'ye bir genel vali tayin ederek yönetime el koymuştur. Hollanda'nın Açe'deki hakimiyetini Endonezya'ya devretmesi Açeli bağımsızlık yanlılarını tekrar direnişe sevketmiştir. Silahlı direniş örgütü Gerakan Aceh Merdeka (Özgür Açe Hareketi=GAM) 1976'da kurulmuştur. Açe'deki şiddet ve terör olayları nedeniyle yaklaşık 130,000 kişi mülteci konumuna düşmüştür. İki milyondan fazla Açeli, başkent Banda Aceh'de toplanarak 8 Kasım 1999'da bağımsızlık ya da Endonezya'ya bağlılık konusunda referandum istediklerini ilan etmişlerdir. 26 Aralık 2004 tarihli tsunami felaketiyle gündeme gelmiş ve Kızılay tarafından 8 TIR yardım malzemesi acilen ulaştırılmıştır. Halkın %98'i Müslüman olup, bayrağında Türk bayrağından esinlenmiştir.
Açe Bayrağı
2004 yılında yaşanan büyük tsunami felaketi nedeniyle, bölgeye giden BBC muhabiri George Alagiah, ilk izlenimlerini şöyle anlatıyordu:
"Açe'ye indiğimde kendimi Türkiye'de sandım. Hayır, her yerde kebap dükkânları olduğu için değil... Bana kartpostal satmaya çalışan çocukları gördüğümden de değil... Yok yok, ayakkabı boyacılarının bağrışmalarından ya da araba kornalarından da değil... Belki inanamayacaksınız ama; herkesin Türk bayraklı şapka giymesinden dolayı böyle bir fikre kapıldım. Yolda gördüğüm bir genç Açeli'ye, neden şapkalarında Türk bayrağı olduğunu sorduğumda bana verdiği yanıt çok ilginçti. Adı Recep olan bu genç, 'kendi bayrağımız olan şapkayı giyersek, altı ay hapis yatıyoruz. Türk bayrağına kimse bir şey diyemiyor. Türk bayrağı da bizimkiyle aynı... Zaten, Türkler bizim atalarımız sayılır ve biz bayrağımızı 500 yıl önce onlardan almışız. Bundan dolayı, ne zaman bir maç olsa Türkiye millî futbol takımının formasını giyiyor, evlerimize Türk bayrağı asıyoruz.' "Şaşırdım kaldım 'Tanrım bu Türkler nerede yok?' dedim"[6].

Osmanlı İmparatorluğu ve Açe[değiştir | kaynağı değiştir]

Osmanlı Devleti 16'ncı yüzyılda Hint Okyanusu'na büyük boyutlara varan birçok müdahalelerde bulunmuş, Müslüman halkların haklarını korumuştur. Böylece Hristiyan Avrupalı ülkelerin denizaşırı askeri eylemlerine karşı, bölgenin güvenliğini sağlamış, ticarî yolların denetimini ele geçirmiş, farklı Müslüman gruplar arasında da din birliğini sağlamıştı. Bunun sonucunda, Endonezya sınırları içerisinde bulunan Sumatra Adası'nın kuzey bölgesindeki Açe Krallığı, Osmanlı egemenliğini kabul etmişti. Osmanlı'dan yıllarca askerî ve maddî yardım alan bu krallık, en sonunda Türk bayrağını kendine özgürlük simgesi olarak seçmişti.
Bugün Endonezya'dan ayrılıp bağımsız bir devlet kurma çabasını veren ve kendi dillerinde adı "Nanggröe Aceh Darussalam" olan Açe, Aralık 2004'te tsunami ile yerle bir olmuş, Türk halkının dikkatini ilk kez, yaşanan bu felaket yanında, dalgalandırdıkları Türk bayraklarıyla çekmişti.
"Türkiye nerede, Endonezya nerede?", "Türkler buraya neden gitsin?", "Türk bayrağı neden Sumatra'da dalgalansın?" sorularının yanıtını, Avrupalı tarihçiler çoktan vermişti. Güneydoğu Asya tarihçisi Anthony Reid'in belirttiği gibi, Osmanlı Devleti'nin müdahalesi iki ayrı dönemde olmuştu. Birinci müdahale Gujerat'taki (Hindistan'ın güney batısı) ve Endonezya çevresindeki Müslümanları korumak amacıyla yapılan "askeri operasyon", ikincisi de 1560 yıllarda Kızıl Deniz ticaretini denetim altına almak ve Avruparlıları buradan uzak tutmak için gerçekleştirilen "ticari operasyon"du. Bu süreç içinde, bölgenin Avrupalı kolonicilere karşı kendilerini savunabilmesi için silah ve cephane yardımı yapılmıştı. [kaynak belirtilmeli]
Ünlü Türk tarihçisi Zuhuri Danışman'ın verdiği bilgiye göre, Açeliler yabancı yayılmacılara karşı, Türkler'den sık sık yardım istemişlerdi. Bunun nedeni ise, Mısır Beylerbeyi Hadım Süleyman Paşa'nın önerisi üzerine, Süveyş'te Portekizlilerle başa çıkabilmek için, Türk Sultanı tarafından 1530'da bir donanma yaptırılması ve bu donanmanın Hint Okayanusu'ndan da sorumlu olmasıydı.
Ayrıca Osmanlı döneminde buraya giden Türk komutanlar buraya yerleşmişler ve zamanla burada bir Türk köyü meydana gelmiştir.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder