5 Aralık 2020 Cumartesi

Orta Çağ'da Devlet ve Toplum

 Orta Çağ (476-1453)

476 Batı Roma İmparatorluğu'nun    yıkılışından 1453'de İstanbul'un fethine kadar geçen çağdır.

Başlıca siyasi olaylar

651 Sasani Devleti'nin yıkılması

711 Vizigot Krallığı'nın yıkılması

1000 İslamiyetin Hindistan'da yayılmaya başlaması

1054 Hristiyanlıktaki Katolik-Ortodoks bölünmesi

1196 Moğol İmparatorluğu'nun kurulması

1215 İngiltere'de Magna Carta'nın ilanı

1227 Moğol İmparatorluğu'nun parçalanması

1295 İngiltere'de parlamenter sisteme geçilmesi

1337-1453 Yüzyıl Savaşları

1347-1351 Avrupa'da Veba Salgını

Orta Çağın Önemli Siyasi Yapıları

A. Siyasi Tarihler

1.Avrupa

Roma imparatorluğu yıkılınca kimler nereleri aldı?

a.Vizigotlar Galya ve İspanya'yı

b.Burgonlar Rhone Vadisini

c.Franklar ve Alamanlar Galya'nın kuzeydoğusunu

d.Vandallar Kartaca merkezli olarak Kuzeybatı Afrika'yı 

Bu barbar kavimler birbirleriyle de mücadele ettiler. 

Franklar  Fransa'da devlet kurdular.


2.Doğu Roma

Bizans İmparatorluğu(395-1453)

Anadolu, Suriye, Mısır ve Balkanlarda hakim.

3.Orta Asya

Büyük Hun Devleti dağılınca üstünlük Çin'e geçti. 

Hunların bir kısmı Avrupa'ya doğru göçle Kavimler Göçü'ne sebep oldu. Diğer kısmı Maveraünnehir'e gidip Akhunlar 'ı kurdular.

Orta Asya'da Büyük Hunlardan sonra Avarlar, Köktürkler,Uygurlar devletleri kuruldu.

4.Sasaniler

İran ve Irak'a hakim oldu.Akhunlar ve Bizans'la mücadele etti. 651 Nihavend Savaşıyla İslam Devleti'nce yıkıldı.

5.Afrika

Tek önemli devlet:Habeşistan Krallığı.

B.Siyasi Gücün Meşruiyet Kaynağı

Devletler, meşruiyetini dine  dayandırmışlardır. Krallar, dine uygun davrandıkça meşru yönetici oluyorlardı. Bu durum bir süreç içerisinde gelişmiştir.

Alman (Germen) kavimlerinin krallıkları önceleri halk krallıkları şeklinde eşitlikçi krallardı. Yöneten krallar, halka karşı sorumluydular.

Frank Kralı, Clovis kilisenin toplum üzerindeki gücünü farkedip bundan faydalanmak için Katolik Kilisesinde bağlılığını göstermeye başladı. Böylece egemenliğini güçlendirdi.

Germen kralları ve diğer krallar da bu yolu takip ederek egemenliklerini arttırma yoluna girdiler. Hatta 800 yılında Germen İmparatoru Papa tarafından Kutsal Roma Cermen İmparatoru ilan edildi.

Doğu Roma( Bizans)  da ise imparator Hristiyanlığın Ortodoks Mezhebine bağlıydı. Ancak,  kiliseye karşı değil, sadece Hz.İsa'ya karşı sorumluydu. 

İslam  dünyasında dört halife döneminde yönetime bir çeşit seçimle gelinmişken , daha sonra iktidarı ele geçiren Emeviler ve onlardan sonra başa geçen Abbasiler  o dönemde dünyada diğer devletlerde olduğu gibi soya dayalı iktidarlarını kendilerinin "halife " olduklarını söyleyip dine dayalı olarak hakimiyetlerini sürdürmüşlerdir.

Sasanilerde hükümdar meşruiyetini Zerdüştlükten aldığı gibi Türklerde de yönetme yetkisinin Gök Tanrı tarafından verildiğine inanılıyordu. Çin'de ise hükümdarlar  " Tanrının oğlu" kabul edilirlerdi.

C.Siyasi Yapıların Maddî Kaynakları

Orta Çağ'da temel üretim tarım üretimiydi. Tarım üretimi için yeterli sulak topraklara ve uygun iklime sahip devletler bu çağın en güçlü devletleri olmuştu.

1.Karolenj İmparatorluğu 

Fransa,Almanya,Kuzey İtalya, Hollanda ve Belçika'ya hakimdir. Vadiler ve nehirlerle kuzey ve güney Avrupa içlerinde ulaşımını sağlıyordu.Pirene Dağlarını aşamadığı için İspanya'yı alamamıştır.

2.Kuzeydeki Denizci Kavimler (Vikingler v.b.)

İlkin yağmacı olan bu toplumlar sonra balıkçılık ( ringa balığı) ve ormancılık (kereste,katran), hayvancılık  (yağ,kürk,deri,bal,balmumu,yün) ve kehribar ürünlerini Karolenj İmparatorluğunda satıp altın,ipek ve gümüş alışı şeklinde ticarete başladılar.

3.Venedik

Roma İmparatorluğu yıkıldıktan sonraki yıllarda deniz ticaretiyle zenginleşen bir İtalyan şehir devletiydi. Balkanlar ile  Mısır ve Suriye arasında deniz ticareti yaptılar. 

Balkanlardan demir ve keresteyi taşırken, Suriye ve Mısır limanlarından ise ipek ve baharat yollarıyla gelen maddeleri alıp Bizans ve Avrupa'ya satarlardı.

4. Ceneviz(Cenova)

Hollanda,Belçika ve Kuzey Fransa'dan kumaş alıp ipek ve baharat yoluyla ihracat yapmak için Akdeniz limanlarına getiren bir İtalyan şehir devletiydi.

5.Avrupa'nın diğer kısmı

a.İngiltere: koyun yetişticiliği.

b.Almanya ve Rusya:buğday yetiştiriciliği

c.Fransa:çivit otu üretimi ve tuz madenciliği.

D.Soy Dayanışması

Yahudilik, ırka dayalı bir semavi din.

Hristiyanlık, mezhebe dayalı bir semavi din.

İslamiyet, eşitlikçi en evrensel bir semavi din.

Emeviler, bu eşitlikçi dinin devletini  Emevi soyuna ve Arap ırkında dayalı bir şekle çevirdiler.

Abbasiler, bunu Abbasi soyuna çevirmekle birlikte Emevilerin Arap ırkında dayanmak şeklini kaldırıp yeniden evrensel hale çevirdiler.

Fatımîler, Fatımî ailesini yönetici yapıp, yöneticilerine mehdi ve halife dediler.

Avrupa'da önce soya dayalı yönetim varken sonra din(hristiyanlık) de buna eklenmiştir.

Sasaniler de soy birliği hem hanedan da hem de eyalet yöneticilerinde belirleyici faktördü.Eyalet yöneticileri de belirli ailelerden seçilirdi.

E. Silahlı Güç

1.Moğollar

Onlu sistemle kurulmuş hafif süvari birliklerinden oluşan bir orduydu.

Oklarının uçları kalın  zırhları delebilecek şekildeydi.

Disiplinli, eğitimli ve büyük ordulardı.

2.Vikingler

Yüksek manevra yeteneği olan donanmaları vardı. 

Bununla sürpriz akınlar yaparlardı. 

Savaşçılarının silahları balta ve kalkandı.

İsveç, Norveç, Danimarka ve İzlanda'ya hakim oldular.

3.Bizans

a. Yaya birlikleri ; ücretli savaşçılardan oluşmuştu.

b. Süvariler: eyaletlerde toprak verilen kimselerce yetiştirilen seçkin zırhlı askerlerdi.

c. En etkin silahları; Grejuva(Rum Ateşi) idi.

d. Deniz kuvvetleri 

4.Sasaniler

a. Süvariler; Soylu ailelerden seçilirlerdi.

b. Piyadeler: halktan ve vassalların  gönderdiklerinden seçilirlerdi.

c. Ücretli askerler

d. Savaş filleri önemli bir silahlarıydı.

F. Güç Paylaşımı ve Yönetim Organizasyonu

Orta Çağ'da önce çok sayıda krallık kuruldu. Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu bunların çoğunu çatısı altında topladı. Hakimiyetini sürdürmek ve güçlendirmek için bunlara toprak ve haklar verdi. Böylece Avrupa'da soylular sınıfı ortaya çıktı.

Avrupa'da merkezi otorite zayıflayıp güvensizlik artınca soylular kraldan vergi toplama, asker toplama, yargılama yapma gibi yeni yetkiler aldılar.

Zayıf duruma düşen halk, şatosu/kalesi ve askeri olan bu soylulara sığındılar. İki taraf arasında koruyan (soylular) ve korunan( halk ) ilişkisi ortaya çıktı. Aralarında yazılı veya sözlü sözleşmeler yaptılar.

Böylece IX. yüzyıldan itibaren Feodalite ortaya çıktı.


Kral, bu sistemde mutlak yetkili değildi. İktidarını sürdürmek için soylularla iyi geçinmesi gerekiyordu. Hatta Almanya ve İngiltere'de kralları büyük toprak sahipleri seçiyorlardı. Zira soyluluk ve feodalite demek bir anlamda büyük toprak sahipliği demektir. O çağlarda zenginliğin ölçüsü topraktı.

Feodal     sistemde senyörler iktidarlarını halk içinde etkin olan Katolik  kilisesine dayandırarak güçlendiriyorlardı. Hatta çocuksuz ölen senyörler topraklarını kiliseye bağışlıyorlardı.Bu durum kilisenin Avrupa'daki teşkilatlanmışlığının da etkisiyle Katolik Kilisesi'ni Orta Çağ'ın en güçlü kurumlarından biri haline getirmiştir.

****

Avrupa dışındaki dünyada ise merkezi mutlak krallıklar vardı. Türklerde hükümdar mutlak hükümran olmakla birlikte devleti kurultay adlı bir tür meclisle birlikte Türk Töresinde uygun olarak yönetirdi. Ayrıca kağanın eşi de yönetimde etkindi.

Sasanilerde sınıflı bir toplum vardı. Sınıflararası  geçiş yoktu. Kral, mutlak hakim olmakla birlikte devleti, hanedandan olan soyluların oluşturduğu  bir devlet konseyiyle birlikte yönetirdi. Eyaletleri de yedi soylu aileden gelenler yönetirlerdi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder