Tarih derslerinde yer alan herşeyden öte tarihe dair aradığınız ne var ise hepsi burada.
Sarı Çizmeli Mehmet Ağa
Ermeni Soykırım İddialarının Asılsızlığı Bir Daha Belgelendi
Sen Katil misin ?
Kilikya Ermeni Krallığı
Ali Kuşçu, Hayatı ve Eserleri
CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE HUKUK
1.Cumhuriyet Dönemi’nde Hukuk Anlayışı
Osmanlı Devleti’nde Tanzimat Fermanı’nın ilân edilmesiyle birlikte kanun üstünlüğü kabul edilmiştir. XIX. yüzyılın ikinci yarısına gelindiği zaman Türklerin ilk anayasası olan Kanun-i Esasi kabul edilerek Meşruti Monarşi’ye geçilmiştir.
23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açılınca tam anlamı ile halk egemenliği gerçekleşmiş, 1921 yılında ilân edilen Teşkilat-ı Esasîye ile yeni Türk devletinin ilk anayasası oluşmuştur. 1921 Anayasası olarak da bilinen Teşkilat-ı Esasîye, savaş döneminde hazırlandığı için bu Anayasa’da temel hak ve hürriyetlere yer verilmemiştir.
OSMANLI DEVLETİ’NDE HUKUK
Osmanlı Devleti’nde Klasik Dönem Hukuk Sistemi
Osmanlı Devleti de kamu nizamını korumak için kendisinden önceki Türk ve İslam devletlerinden birçok kurumu ve hukuki yapıyı örnek almıştır. Türk İslam devletlerinden miras aldığı hukuki yapı üzerinde çağın ihtiyaçlarına göre değişiklik yapmayı ve bu hukuki yapıya yeni şeyler katmayı ihmal etmemiştir.
Osmanlı hukuku üç ana temel üzerine kurulmuştur. Örfî Hukuk, İslam Hukuku, Fethedilen Bölgelerde Önceden Uygulanan Kanunlar .Devleti yönetenler, İslam dininin toplum düzeni ve fertler arasındaki ilişkiler konusunda koyduğu emir ve yasaklardan oluşan şerî hukuka önem vermişlerdir. Şerî hukukun dışında kalan konularda ise önceki Türk devletlerindeki hukuk uygulamaları ile padişahın emir ve fermanlarından oluşan örfî hukuku kullanmışlardır.
İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE HUKUK
İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE HUKUK
İslamiyet Öncesi ve Sonrası Dönemde Türklerde Hukuk
İslamiyet’in kabulü ile birlikte Türklerin hukuk sistemi de değişmeye başlamış, bu değişimin yanında, İslami kurallara aykırı olmamak üzere eski Türk töresi de devam etmiştir. - Türk İslam devletlerinde hukuk, şerî ve örfî olmak üzere ikiye ayrılmıştır.
Şerî hukukun kaynakları Kur’an-ı Kerim, Sünnet, İcma ve Kıyas’tır. Kullanıldıkları Alan : ● Evlenme ● Boşanma ● Miras ● Maliye
Örfî hukuk kuralları ise Hun, Kök Türk ve Uygur kanunları ile Oğuz gelenekleri yani eski Türklerden gelen törelerden oluşmuştur. Kullanıldıkları Alan : ● Yönetim ● Maliye ● Askerlik
İlk Türk Devletlerinde Hukuki Yapı
İlk Türk Devletlerinde Hukuki Yapı
İlk Türk devletlerinde insanların gerek kendi aralarındaki ilişkilerini ve gerekse devletle olan ilişkilerini düzenleyen, yazılı olamayan fakat herkesin bildiği ve kabullendiği töre (yasa, yol) denilen kurallar vardır. Yöneticilerle yönetilenler arasında da görev ve sorumluluklar açısından yazılı olmayan ve adına tüz denilen bir tür sözlü anlaşma mevcuttur.
Uluğ Bey Hayatı ve Eserleri
Azerbaycan'ın Sultaniye kentinde doğan Uluğ Bey'in doğum tarihi 22 Mart 1394 ölüm tarihi de 27 Ekim 1449'tur. Asıl adı Mīrzā Muhammed Ṭaragay bin Şāh Ruh olan Uluğ Bey, Timur İmparatorluğu'nun 4. sultanı olmasının yanı sıra Türk matematikçi, astronomi bilgini ve hükümdardır. Bugünkü Özbekistan'ın ve Orta Asya'nın en büyük şehirlerinden olan Semerkant'ta hükümdarlık yaptı. Timur Han tarafından sevilmesi nedeniyle önemli kişilere verilen "emîr-i kebîr"'in Türkçe karşılığı olan "Uluğ Bey" (Ulu Efendi) unvanıyla anılmaya başlandı. Kendisi 5 dil bilmektedir; Arapça, Farsça, Türkçe, Moğolca ve biraz da Çince.
Dandanakan Savaşı Geniş Anlatım
El Cezeri Hayatı,Eserleri ve İcatları
El Cezeri Kimdir?
El Cezeri'nin tam ismi Ebu el-İzz b. İsmail b. El-Rezzaz el-Cezeri'dir. Kendisinin doğum yılını ve ölüm tarihini tam olarak bilememekteyiz. Ancak kendisinin 13. Yüzyılda Diyarbakır bölgesinde yaşadığı düşünülür. Kendisi Müslüman bir Türk mühendisidir.
Kendi döneminde Fırat ile Dicle nehirleri arasındaki bölgeye cezire (ada) denirdi. Bu nedenle kullanılan Cezeri adı aslında onun lakabıdır. El Cezeri 25 yıl boyunca Artuklu sarayında saray mühendisliği görevi yapmıştır. Kendisi Orta çağın ve İslam Altın Çağı'nın en önemli mühendisi olarak görülmekte olan değerli ve çağının ötesinde bir kişiliktir.

