Montreux Boğazlar Sözleşmesini (20 Temmuz 1936) tam metin olarak paylaşmak istedim.
25 Aralık 2019 Çarşamba
Okuma Parçası Montrö Boğazlar Sözleşmesi Tam Metin
Montreux Boğazlar Sözleşmesini (20 Temmuz 1936) tam metin olarak paylaşmak istedim.
20 Aralık 2019 Cuma
Okuma Parçası Milli Mücadelede İlk Kurşun
21 Ekim 2018 Pazar
ANADOLU’DA MOĞOL İSTİLASI
Anadolu Türk Beylikleri, düşmanlara (Haçlılar,Bizans ve Gürcüler) karşı birlikte hareket ederken ; hakimiyet alanlarını genişletmek için ise birbirleriyle mücadele etmişlerdir.
Moğol Tehlikesi
Yassıçimen Savaşı(1230)
Nedeni:
Harzemşahların Selçuklulara bağlı Ahlat’ı işgal etmeleri ve yağmalamaları.
Savaş:
İki devlet arasında Erzincan yakınlarında Yassı çemen Savaşı yapıldı.
Sonuçları
1-Bu savaşta yenilen Harzemşahlar bir daha toparlanamadılar. Celaleddin Harşemşah’ın ölümü ile bu devlet tarihe karıştı.
2-Bu savaş Türkiye Selçukluları ile Moğollar arasındaki tampon bölgenin kalkmasına neden oldu.
Sultan 1.Alaeddin Keykubad'ın doğudan beliren Moğol tehlikesine karşı aldığı tedbirler:
1.Konya, Kayseri ve Sivas gibi doğu sınır şehirlerinin surlarını ve sınır kalelerini yeniden inşa ettirmiştir.
2.Abbasi halifesine yardım için asker göndermiştir( 5000 kişi).
3.Moğollara karşı ittifak arayışlarına girmiştir ( Eyyubiler,Harzemşahlar)
4.Savaşı erteletmeye çalışmıştır.
5.Devlet içinde otoritesini sağlamlaştırmak
6.Ticarî faaliyetlere zarar veren Ermenileri itaat altına almak.
Baba İshak İsyanı (1239)
Sebepleri:
1.Moğol baskısından kaçan Oğuzların Anadolu'ya yerleştirilmesinde sorunlar çıkması
2. II.Gıyaseddin Keyhüsrev'in dirayetsiz yönetimi
3.Türkiye Selçuklu Devleti'nin dine aykırı hareket ettiğini ileri sürmeleri
Sonuçları :
1. İsyan güçlükle bastırıldı.
2. Türkiye Selçuklu Devleti güç kaybetti .
3. Türkiye Selçuklu Devleti'nin ne kadar zayıf olduğu ortaya çıktığı için Moğollara saldırı için umut vermiştir.
Moğollar Anadolu'da
Sebepleri;
1.Baba İshak İsyanıyla Türkiye Selçuklu Devleti'nin zayıf olduğunun ortaya çıkması
2.Erzurum'un Moğollarca yağmalanması ve halkın katledilmesi
Sonuçları:
1.Türkiye Selçuklu ağır bir yenilgi almıştır.
2.Türkiye Selçuklu Devleti, Moğollara tabi hale gelmiştir.
3.Anadolu'da Moğol Dönemi başlamıştır.
Not:Anadolu'da Moğol döneminde yönetim açısından büyük iç çekişmeler yaşanmıştır. 1277'de Vezir Pervane'nin çağrısıyla Anadolu'ya gelen Memluk Sultanı Baybars , Elbistan Savaşı'nda Moğolları ağır bir yenilgiye uğratmıştır. Memluklar Mısır'a dönünce Moğollar da intikam için Anadolu'da 200.000 insanı katletmişler ve Vezir Pervane'yi de idam etmişlerdir.
Moğol zulmüne karşı şeyhler ve dervişlerin isyan hareketleri de görülmeye başlamıştır. Örneğin Hatiroğlu Şerafeddin Bey’in 1276’daki isyanı.
İKİNCİ BEYLİKLER DÖNEMİ
Moğollar Türkiye Selçuklu hakimiyetini bazı niteliksiz devlet adamlarından dolayı yıkmakta başarılı olmuşlarsa da Anadoluya hakimiyetlerini kabul ettirmekte karşılarında savaşçı ve dinamik Türkmenler olduğu için aynı ölçüde başarılı olamamışlardır.
Türkmenler Kösedağ Savaşı'ndan sonra Karamanoğulları'yla birlikte yeniden beylikler olarak teşkilatlanmışlardır. Böylece İkinci Beylikler dönemi başlamıştır. XVII. yüzyılda Ramazanoğulları Beyliği'nin Osmanlı Devleti'ne katılmasıyla tamamen sona ermiştir. Karamanoğulları,Candaroğulları,Germiyanoğulları,Canikoğulları, Hamitoğulları, Aydınoğulları, Menteşeoğulları, Saruhanoğulları,Eşrefoğulları, Teke Beyliği, Karesioğulları, Eratnalılar,Dulkadiroğulları, Ramazanoğulları, Kadı Burhaneddin Devleti ve Osmanoğulları Beyliği gibi siyasî teşekküller oluşmuştur.
Sonuçları:
1. Türkiye Selçuklu Devleti'nin yıkılmasıyla oluşan siyasî boşluk doldurulmuştur.
2. Moğol hakimiyetine karşı mücadele edilmiştir.
3. Anadolu'da tam bir Moğol hakimiyeti engellenmiştir.
Moğollar Sonrası Anadolu’da Mutasavvıflar
Siyasî ve ekonomik düzenin bozulduğu bu ortamda tasavvufî akımlar oldukça etkili olmuştur. Mevlana Celaleddin-i Rumî, Hacı Bektaş-ı Veli ve Yunus Emre gibi mutasavvıflar yetişmiştir.
14 Ekim 2018 Pazar
HAÇLI SEFERLERİ
Tanım: 11. ve 13. yüzyıllar arasında Avrupalılar tarafından dinî,ekonomik ve siyasî nedenlerle Müslüman dünyasına yapılan seferlere denir. Haç Hristiyanlığın simgesidir. Bu yüzden bu seferlere Haçlı seferleri, katılan askerlere de Haçlı askerleri denir.1096-1270 yılları arasında değişik zamanlarda toplam 8 tane Haçlı seferi olmuştur.
NEDENLERİ
a-Dini nedenler
- Hristiyanlar tarafından kutsal sayılan Kudüs, İznik gibi kentlerin Müslümanların elinde olması.
- Hristiyan din adamlarının krallardan Müslümanlara saldırmalarını istemesi.
- Hristiyan Kluni tarikatının Hristiyanları Müslümanlara karşı kışkırtması.
- Yoksulluk içinde olan Avrupa’nın Doğu ülkelerinin zenginliğinden yararlanmak istemesi.
- Doğu ülkelerini gezen gezginlerin bunları gezdikten sonra Avrupa’ya dönerek buraları anlatmaları.
- Türklerin akınlarından bunalan Bizans’ın Avrupa’dan yardım istemesi.
- Avrupa’daki toprak sahiplerinin Doğu ülkelerinden de toprak kazanmak istemeleri.
A.Dini Sonuçlar:
2-Kudüs, Antakya vb. kutsal kentler Müslümanların elinde kaldı.
B.Siyasi Sonuçlar:
1-Haçlılarla başarı ile savaşan Türklerin, İslam dünyasındaki saygınlığı arttı.
2-Bizans, Anadolu üzerindeki hâkimiyetini iyice kaybetti. Ama ömrü uzadı.
3- Feodalite unsurlarının bir kısmının bu savaşlarda ölmesiyle Avrupa’da Feodalite zayıfladı.
4.Feodalite rejimi bir süre Ortadoğuya taşınmış oldu.
C.Ekonomik Sonuçlar:
1-Haçlılar dönerken yanlarında Müslümanlar da gördükleri barut, pusula, kâğıt, matbaa gibi icatları da götürdüler. Bu durum Coğrafi Keşiflere, Rönesans ve Reforma ortam hazırlamıştır.
2- IV.Haçlı Seferinden sonraki seferler denizden yapıldığı için Akdeniz limanlarının önemi arttı.
3.Haçlı Seferleri sırasında İtalya'da bankerlerden borç alınmasıyla bankacılık sistemi gelişti.
23 Eylül 2018 Pazar
Türkiye Selçuklu Devleti'nin Kuruluşu
Oğuz Göçleri ve Anadolu
Tuğrul ve Çağrı beyler komutasındaki Selçuklu Oğuz Türkleri Anadolu'ya keşif amaçlı girmeye başladıklarında karşılarında şöyle bir manzara buldular.A. Bizansın mezhep, vergi ve angarya baskısından bunalmış bir halk ( Ermeni,Süryani,Arap ve diğer)
B. Askeri sistemi çökmüş ve etkisiz bir Bizans devleti.
C. Geniş,verimli , boş fakat savaşlarla tahrip edilmiş topraklar.
İşte bu durum Selçukluların Anadoluyu fethetmesini ve Türk yurdu haline getirmesini kolaylaştırmıştır. Malazgirt Zaferiyle Bizans ordusu büyük oranda imha edildiğinden Selçukluların karşısına çıkabilecek herhangi bir güç kalmamıştır. Bunun fiilî sonucu olarak Marmara Denizine kadar olan topraklar Selçukluların eline geçmiştir. Selçukluların" fethedilen yer, fethedenindir." anlayışının bir sonucu olarak hem bu fetihler hızlanmış, hem de fethedilen yerlerde ilk Anadolu Türkmen Beylikleri kurulmuştur.
Türkiye Selçuklu Devleti (1077-1308)
Türkiye (Anadolu) Selçuklu Devleti’nin kurucusu Süleyman Şah’tır. 1074’te Anadolu’ya gelen Süleyman Şah önce Konya ve çevresini, ardından İznik’i ele geçirdi. İznik’i başkent yaparak Türkiye (Anadolu) Selçuklu Devleti’ni kurdu (1075).Büyük Selçuklu Devletinin Süleyman Şahı Anadolunun komutanı olarak tayin etmesiyle Türkiye Selçuklu Devleti resmen kurulmuş oldu(1077).I. Kılıçarslan: I. Haçlı Seferi’ne karşı başarılı mücadeleler yaptı. Ancak İznik ve Batı Anadolu’yu kaybetti. Devletin başkentini Konya’ya taşıdı. Anadolu içlerinde yıpratma savaşlarıyla Haçlılara karşı büyük kayıplar verdirdi.
I. Mesut: Bizans ordusunu yendi. II.Haçlı Seferinin başladığını haber alınca Bizansla anlaşma yaptı.II. Haçlı Seferi’ne katılan orduyu Konya önlerinde yendi. Bu dönemde bayındırlık faaliyetlerine önem verildi.
II. Kılıçarslan: III. Haçlı Seferi’ne karşı mücadele etti. Bölünmüş olan Danişmentlilere son vererek, Anadolu’nun siyasi birliğini sağladı.
Miryakefalon Savaşı (1176)
II.Kılıçarslan Isparta yakınlarındaki Miryakefalon denilen yerde Bizans ordusunu ağır yenilgiye uğrattı.Miryakefalon Zaferi'nin Sonuçları
- Anadolu Türkmen birliği büyük ölçüde sağlandı.
- Anadolu’nun Türk yurdu olacağı ve böyle kalacağı kesinleşti.
- Bizans vergiye bağlandı.
- Avrupalı tarihçiler Anadolu’dan Türkiye (Türk-yurdu) olarak bahsetmeye başladılar.
- Bizans artık Türkler’i Anadolu’dan atma ümidini kaybetti, saldırıdan savunmaya geçti.
- Bizans’ın çağrısı üzerine III. Haçlı Seferi başladı.
- Anadolu'daki ticaret yolları Anadolu Selçuklu Devleti'nin eline geçti.
Türkiye Adının Kullanılışı
1.İlk defa Bizans kaynaklarında Türkiye olarak2.XII.yüzyıldan itibaren Batılılarca Türkiye olarak
3.XIV.yüzyıl başlarında Arap kaynaklarında Berrü't-Türkiyye ifadesi kullanılmaya başlanmıştır.
9 Şubat 2018 Cuma
Okuma Parçası Kıbrıs Barış Harekatı
Birinci harekât
Türkiye’nin Kıbrıs’ta barış, kardeşlik ve özgürlük için giriştiği harekât, 20 Temmuz sabahı erken saatlerde başladı.
Türkiye Cumhuriyeti tarafından Başbakan Bülent Ecevit Kıbrıs konusunu görüşmek ve gerekirse ortak müdahale yapılabilmesi için İngiltere'ye gitti. Bu sırada koalisyondaki MSP Lideri ve Başbakan Vekili Necmettin Erbakan Milli Güvenlik Kurulu'nu Başbakan Ecevit'in talimatıyla toplayarak müdahale kararının alınmasını sağladı.
Karar, İngiltere ve Yunanistan Büyükelçilerine bildirildiği gibi Ankara'da bulunan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Joseph Sisco'ya da iletildi. Libya'dan uçaklar için motor yağı, napalm malzemesi, 20 mm'lik top mühimmatı; İran'dan roketatarlar; Pakistan'dan mühimmat ve sağlık malzemesi teslim alındı.
20 Temmuz 1974 sabahı Türk ordusu, adaya saat 6:05'ten itibaren havadan indirme ve denizden çıkarma yapmaya başladı. Türk paraşütçüleri Lefkoşa'nın kuzeyine, Hamitköy - Gönyeli ve Pınarbaşı bölgelerine indi. Denizden çıkarma, Deniz Piyade Tugayı'na bağlı askerlerce Karaoğlanoğlu (Pentemili) plajına yapıldı. Rumlar, Türkiye'nin 1963 ve 1967'deki gibi adaya müdahale edemeyeceğini düşünmüş bu yüzden ilk başta etkili müdahale edememiş, akşama doğru karşı harekata başlamışlardır. Rumların karşı taarruzu 20 Temmuz akşamından 21 Temmuz sabahına kadar sürmüş, fakat Rum birlikleri başarı sağlayamamış Türk kuvvetleri mevzilerini korumayı başarmıştır. Ertesi gün tekrar ilerlemeye devam eden 4. Paraşüt Taburu, Rum birlikleri tarafından saldırıya uğrayan Kıbrıs Türk Alayı ile birleşerek Lefkoşa Havalimanı ve Kaymaklı bölgesine taarruza başladı. 2. ve 3. Türk Komando Taburları da Zeytinli istikametinde ilerlemeye başladı. 22 Temmuz'da 3. Paraşüt Taburunun taarruzu sonucu, Deliktepe'nin ele geçirilmesiyle, Türk birlikleri önce Girne’ye girdi, daha sonra da Lefkoşa’ya yöneldi. Ateşkes başlamadan Girne-Lefkoşa hattı birleşti.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 353 sayılı kararının 5. maddesi gereği 22 Temmuz 1974 tarihinde ateşkes ilan edildi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu müdahalesinin sonucunda Yunanistan'daki cunta idaresi ve Kıbrıs Cumhuriyeti'ndeki Nikos Sampson Hükûmeti görevini bıraktı.
İkinci harekât: Parola "Ayşe Tatile Çıksın"
Ancak 8 Ağustos'ta II. Cenevre Konferansı'nın yapılmakta olduğu zamanda Türklerin Limasol ve Larnaka civarında bir miktar köyü boşaltmış olmalarına rağmen, Rum Millî Muhâfız Alayı ve EOKA-B ele geçirdikleri yerleri tahliye etmedikleri gibi ellerindeki esirleri de serbest bırakmamışlardır.
Cenevre'de sürdürülen görüşmeler sırasında anlaşmanın mümkün olmadığı kanaati kesinleşince harekâtın yeniden başlatılacağı anlamına gelen "Ayşe Tatile Çıksın" (Ayşe, Turan Güneş'in kızı Ayşe Güneş'in adıdır.) parolasını Türk Dışişleri Bakanı Turan Güneş, Başbakan Bülent Ecevit'e bildirdi.
Bunun üzerine 13 Ağustos'ta Türk birlikleri tekrar ilerlemeye başladı. Türk birlikleri 14 Ağustos'ta başkent Lefkoşa'ya, 15 Ağustos'ta Lefke ve Magosa'ya girdi.
Harekât neticesinde bir taraftan Magosa'ya diğer taraftan Lefke'ye varılarak Türk tarafının sınırları çizildi.
Kıbrıs Barış Harekatı sonunda tarafların kayıpları şöyleydi: Türk Silahlı Kuvvetleri'nden 415 Kara, 65 Deniz, 5 Hava, 13 Jandarma olmak üzere toplam: 498 şehit ve 1.200 yaralı vermiştir. Kıbrıs Türk tarafı ise, 70 mücahit ölü, 270 sivil ölü, 1,000 yaralı. Kıbrıs Türkleri genel olarak 1672 şehit ve binlerce yaralı vermiştir. Rumlar ve Yunanlılar ise 4 bin ölü, 12.000 yaralı vermiştir
Sonuç olarak harekat toplamda 20 Temmuz da başlayıp 15 Ağustosta sona ererek 25(yirmi beş) gün ; yaklaşık olarak bir ay sürdü.