Dersimiz Tarih

13 Ağustos 2019 Salı

Cabir Bin Hayyan

Câbir bin Hayyân, Irak’ın Küfe şehrinde yaşamış olup, “Denge (mîzân)” adını verdiği teorisiyle evrende matematiğe dayalı bir düzen olduğunu savunmuştur. Câbir’in eserleri, modern kimya ve atom teorisinin gelişiminde büyük role sahiptir.


7 Ağustos 2019 Çarşamba

Arayış Yılları Üçüncü Selim Döneminde Bir Kitap



Koca Sekbanbaşı Risalesi, 3.Selim'in bilgisi dahilinde yazılmış Nizam-ı Cedid'i propaganda eseridir. Nizam-ı Cedid lehine kaleme alınan layihalara kaynaklık eder. Prof. Birinci ve Prof. Beydilli arasında yazarının kim olduğu tartışılmışsa da henüz müellifi tesbit edilememiştir.
Resim

15 Temmuz 2019 Pazartesi

Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde değişiklik

12 Temmuz 2019 CUMA
Resmi Gazete
Sayı : 30829
YÖNETMELİK
Milli Eğitim Bakanlığından:
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ORTAÖĞRETİM KURUMLARI
YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 - 7/9/2013 tarihli ve 28758 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinin 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent ve aynı maddenin dördüncü fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
"h) Mesleki eğitim merkezlerinde temel dersler; asgari ortak bir genel kültür veren, toplum sorunlarına duyarlı, yurdun ekonomik kalkınmasına katkıda bulunma bilincini ve gücünü kazandırmayı amaçlayan, hayata ve iş alanlarına hazırlayan derslerdir."
"Bu merkezlerde verilen temel derslere ek olarak isteyen öğrencilere diplomaya götüren fark dersleri verilir."
MADDE 2 - Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan "hafta sonu" ibaresi "hafta sonu tatili, ara tatil" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 3 - Aynı Yönetmeliğin 15 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci ve ikinci cümleleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Ders yılı iki döneme ayrılır ve her dönemde bir ara tatil yapılır. Ders yılının başlaması, ara tatiller, yarıyıl tatili, yaz tatili ile ders kesimi tarihleri Bakanlıkça belirlenir."
MADDE 4 - Aynı Yönetmeliğin 33 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "Pansiyonlu okullarda" ibaresinden sonra gelmek üzere "ara tatil," ibaresi eklenmiştir.
MADDE 5 - Aynı Yönetmeliğin 36 ncı maddesinin dokuzuncu fıkrasında yer alan "Yarıyıl" ibaresi "Ara tatil, yarıyıl" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 6 - Aynı Yönetmeliğin 69 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"(1) Ortaöğretim kurumlarından mezun olanlara, e-Okul sistemindeki kayıtlar esas alınarak bitirdikleri okul türüne göre diploma verilir. Bütün derslerden başarılı olmasına rağmen stajını tamamlamayanlara diploma düzenlenmez. Mesleki eğitim merkezi öğrencileri diploma alabilmek için ustalık belgesini almaya hak kazanmış olmanın yanında Bakanlıkça belirlenecek fark derslerini mesleki eğitim merkezlerinde düzenlenecek yüz yüze eğitim programları veya açık ortaöğretim kurumları yoluyla başarmak zorundadır. Bunların diplomaları fark derslerini tamamladıkları kurum tarafından ilgili mevzuatına göre düzenlenir."
MADDE 7 - Aynı Yönetmeliğin 86 ncı maddesinin beşinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan "hafta sonu" ibaresi "hafta sonu tatili, ara tatil" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 8 - Aynı Yönetmeliğin 87 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddenin üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
"(1) Ortaöğretim kurumlarında görevli yönetici ve öğretmenler; eylül ayının ilk iş gününden derslerin başlangıç tarihine, derslerin kesimi tarihinden temmuz ayının ilk iş gününe kadar geçen süreler ile kasım ve nisan aylarında yapılacak ara tatillerde, Bakanlıkça hazırlanan program dahilinde kendi okullarında mesleki çalışma yaparlar. Mesleki çalışma programı, okul müdürlüğünce yönetici ve öğretmenlere bir hafta önceden duyurulur."
MADDE 9 - Aynı Yönetmeliğin 88 inci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde yer alan "Yarıyıl" ibaresi "Ara tatil, yarıyıl" olarak değiştirilmiş, aynı bendin sonuna aşağıdaki cümle eklenmiş ve aynı maddenin sekizinci fıkrasında yer alan "Yarıyıl" ibaresi "Ara tatil, yarıyıl" olarak değiştirilmiştir.
"Öğretmenlerin mesleki çalışma yaptıkları günlerdeki koordinatörlük görevleri mesleki çalışma saatleri dışında yerine getirilir."
MADDE 10 - Aynı Yönetmeliğin 126 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "hafta sonu" ibaresi "hafta sonu tatili, ara tatil" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 11 - Aynı Yönetmeliğin 138 inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Bu dersler gerektiğinde hafta sonu tatili, ara tatil, yarıyıl ve yaz tatilinde yoğunlaştırılmış olarak yapılabilir."
MADDE 12 - Aynı Yönetmeliğin 144 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde yer alan "Öğrencilere" ibaresinden sonra gelmek üzere "ara tatil," ibaresi eklenmiştir.
MADDE 13 - Aynı Yönetmeliğin 154 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan "hafta sonu" ibaresi "hafta sonu tatili, ara tatil" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 14 - Aynı Yönetmeliğin 156 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan "hafta sonu, yarı yıl" ibaresi "hafta sonu tatili, ara tatil, yarıyıl" olarak, (h) bendinde yer alan "hafta sonu" ibaresi "hafta sonu tatili, ara tatil" olarak ve aynı maddenin ikinci fıkrasında yer alan "Yarıyıl" ibaresi "Ara tatil, yarıyıl" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 15 - Aynı Yönetmeliğin 222 nci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan "ara sınıf öğrencileri için" ibaresinden sonra gelmek üzere "ara tatil," ibaresi eklenmiştir.
MADDE 16 - Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 17 - Bu Yönetmelik hükümlerini Milli Eğitim Bakanı yürütür.

19 Mayıs 2019 Pazar

Yeni Eğitim Modeli


Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenen yeni eğitim modelinde ders sayısı, 9. sınıfta 8'e, 10. sınıfta 9'a, 11. sınıfta 9'a, 12. sınıfta 7'ye düşürüldü. Yeni modelde, Akademik Gelişim Programı adıyla bütüncül bir yapıya kavuşturulan akademik dersler, Anadolu Liseleri için 9-11. sınıflarda 35, 12. sınıflarda ise 24 ders olarak planlandı. Lisenin ilk üç yılında haftalık okul zamanı 35 saati Akademik Gelişim Programı, 5 saati Hayal-Etkinlik-Yaşam temalı çalışmalar olmak üzere 40 saat olarak planlandı.
Bilgi Kuramı dersi zorunlu ders oldu.
2020-2021 de yeni sisteme kademeli geçiş başlayacak.
2024 de ilk üniversite sınavını yapacak yeni sistem.
Dersler
9'uncu sınıfta ortak ders sayısı 13'ten 6'ya, 10'uncu sınıfta 12'den 3'e, 11'nci sınıfta 8'den 3'e, 12'nci sınıfta ise 7'den 3'e indirildi. Bütün sınıflarda ortak olan ders sayısı 2 olurken, bu dersler Türk Dili ve Edebiyatı ile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi olarak belirlendi.

Yabancı dil, matematik, fen bilimleri, sosyal ve beşeri bilimler gruplarından bir ders seçmek zorundalar

-Yeni ortaöğretim modelinde 9'uncu sınıfta Beden Eğitimi ve Spor, Görsel Sanatlar, Müzik, Sağlık Bilgisi, Trafik Kültürü ortak yani zorunlu ders olmaktan çıktı. Ayrıca Fizik, Kimya, Biyoloji dersleri yerine birinci dönemde Doğa Bilimleri Deneyimi, ikinci dönemde Doğada Enerji ve Enerji Dönüşümleri, Tarih ve Coğrafya yerine ise birinci dönemde Sosyal Bilimler Deneyimi, ikinci dönemde Sosyal Bilim Çalışmaları dersi geldi. 
-9'uncu sınıfta ortak dersler; Türk Dili ve Edebiyatı, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Yabancı Dil 1, Matematik Uygulamaları 1, Doğa Bilimleri Deneyimi ve Sosyal Bilimler Deneyimi olarak sıralandı. 10 ve 11'inci sınıftaki ortak dersler; Türk Dili ve Edebiyatı, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Bilgi Kuramı ve Uygulamaları olurken, 12'nci sınıftaki ortak dersler ise Türk Dili ve Edebiyatı, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi olarak tespit edildi.
-Öğrenciler ortak derslerin yanı sıra 10, 11 ve 12'nci sınıflarda Yabancı Dil, Matematik, Fen Bilimleri, Sosyal ve Beşeri Bilimler gruplarından da bir ders seçmek zorunda olacak. Yani bu ders grupları ortak dersler arasından çıksa da, öğrenciler söz konusu gruplardan en az 1 ders seçmek zorunda olduğu için lise eğitimi boyunca Matematik, Fen ve Sosyal Bilim derslerini görmeye devam edecekler. Ama yeni sistem, mevcut sistemden farklı olarak öğrencinin kendi kişisel ders programını oluşturmasına imkan tanıyacak. Liselerde öğrencilere ders seçme ve kariyer planlama konusunda yardımcı olması amacıyla rehberlik sistemi daha güçlü biçimde kullanılmaya başlanacak
Yeni Açıklama
Açıkladığımız Ortaöğretim Tasarımımızda Matematik dersi 9. 10. ve 11. sınıflarda ortak ders grubundadır. Yani her öğrencinin almak zorunda olduğu bir derstir.
  1. sınıfta ise Matematik, disiplinler üstü kariyer dersi olarak yapılandırılmış ve Matematik ağırlıklı dersler grubu başlığı açılmıştır. Aynı zamanda öğrencimiz hangi alandan ders seçerse seçsin matematik bilgisini kullanmak durumunda kalacaktır.Sosyal bilimler ve fen bilimleri alanından da matemetikle ilgili entegre bir çok alan bulunmaktadır.12. sınıfta öğrencilerimize matematik, fen ve sosyal bilimlerde kendi alanlarında derinleşme imkânı sunuyor ve onları hayata hazırlıyoruz.
9. SINIF İLE İLGİLİ DETAYLAR
DERS SAYISI: 8
  1. Sınıfta tüm öğrencilerimiz, Türk Dili ve Edebiyatı, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Yabancı Dil, Matematik Uygulamaları, Doğa Bilimleri Deneyimi, Sosyal Bilimler Deneyimi olmak üzere 6 dersi zorunlu olarak alacak.
    Seçmeli Ders Grubu 1 ve 2’den birer ders seçecek.
10. SINIF İLE İLGİLİ DETAYLAR
DERS SAYISI: 10
Öğrencilerimiz Türk Dili ve Edebiyatı, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Bilgi Kuramı, Yabancı Dil Grubu, Matematik Grubu, Fen Bilimleri Grubu, Sosyal ve Beşeri Bilimler Grubu derslerinden en az birer tane almak zorundadır.
Ayrıca, geri kalan 3 dersin tamamını zorunlu tercih grubundan veya ilgiye bağlı seçmeli derslerden alabilir.
11. SINIF İLE İLGİLİ DETAYLAR
DERS SAYISI: 10
Öğrencilerimiz Türk Dili ve Edebiyatı, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Bilgi Kuramı, Yabancı Dil Grubu, Matematik Grubu, Fen Bilimleri Grubu, Sosyal ve Beşeri Bilimler Grubu derslerinden en az birer tane almak zorundadır.
Ayrıca, geri kalan 3 dersin tamamını zorunlu tercih grubundan veya ilgiye bağlı seçmeli derslerden alabilir.
12. SINIF İLE İLGİLİ DETAYLAR
DERS SAYISI: 7
Son Sınıf Öğrencilerimiz; Türk Dili ve Edebiyatı, T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerini zorunlu olarak alacak; ayrıca Disiplinler üstü Kariyer Dersleri olan Yabancı Dil Grubu, Matematik Ağırlıklı Dersler Grubu, Fen ve Teknoloji Ağırlıklı Derslik Grubu, Sosyal ve Beşeri Bilimler Ağırlıklı Dersler Grubu, Sanat ve Teknoloji Ağırlıklı Dersler Grubundan 4 ders seçecektir.

12 Mayıs 2019 Pazar

Performans Notları


Öğrenci Performans Notu (Yönetmelikteki Yeri)
"Performans çalışması, proje ve diğer çalışmalar MADDE 50- (1) Öğrenciler okulların özelliklerine göre yazılı sınavların dışında proje ve performans çalışması ile topluma hizmet etkinliklerine yönelik seminer, konferans ve benzeri çalışmalar yaparlar. Öğrenciler, her dönemde tüm derslerden en az bir performans çalışması, her ders yılında en az bir dersten proje hazırlama görevini yerine getirirler. (2) Öğrencilerin ders yılı içinde ulusal ve uluslararası yarışmalarda elde ettikleri başarılar, ilgili dersin proje veya performans çalışması olarak tam puanla değerlendirilir. (3) Öğrencilerin hangi dersten/derslerden proje hazırlayacakları sınıf rehber öğretmenleri tarafından okul yönetimine bildirilir. (4) Proje ve seminer çalışmalarında öğrencilerin laboratuvar, bilgisayar, internet, kitaplık, spor salonu ve konferans salonu gibi imkânlardan etkili ve verimli şekilde yararlanmaları için okul yönetimi tarafından gerekli tedbirler alınır. (5) İşbirliği çerçevesinde, ilgili makamlardan izin ve onay alınmak şartıyla okulun amaçlarına uygun konferans ve seminerler düzenlenebilir. (6) Topluma hizmet etkinliklerine önem verilir. Öğrencilerin bu etkinliklere katılmalarını teşvik etmek amacıyla okul yönetimince gerekli tedbirler alınır. (7) Proje ve performans çalışması puanla değerlendirilir. Topluma hizmet etkinlikleri ve diğer çalışmalar puanla değerlendirilmez; ancak öğrencilerin mezuniyetlerinde belgelendirilir. (8) (Değ: 28/10/2016-29871 RG) Her dönemde tüm derslerden iki performans puanı verilir. Performans çalışması, proje ve diğer çalışmalar ile ilgili değerlendirme ölçekleri zümre kararlarıyla belirlenir. Bunlardan birisi birinci fıkra kapsamında yapılan performans çalışmasına, diğeri ise öğrencinin derse hazırlık, devam, aktif katılım ve örnek davranışlarına göre verilir. Zümre kararıyla performans çalışmasına dayalı olarak bir performans puanı daha verilebilir."
Kaynak:Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme Yönetmeliği

7 Mayıs 2019 Salı

İslam Medeniyetinin Beşiği Olan Şehirler 2

Kudüs

Bulunduğu bölge Kur’an’da “mukaddes toprak”, “iyi, güzel bir yer” olarak nitelenmiştir.29 Müslümanların ilk kıblesidir. Mirac mucizesinin mühim bir noktasıdır.Yeryüzünde ziyaret edilebilecek üç mescitten biri olan Mescid-i Aksa burada yer almaktadır. Tevhid inancının temsilcisi olan peygamberlerin mirası, Müslümanların şehridir.
 Kudüs, yeryüzünde üç semavi din tarafından kutsal kabul edilmiştir. Bu dinlere ait mahalleler ve ibadethaneler burada iç içe geçmiş biçimde yer alır.
 17. yüzyılda her yönden güvenli hale getirilen şehirde, çoğunluğu oluşturan Müslümanlardan başka Yahudi, Frenk, Rum, Ermeni, Maruni, Gürcü, Kıpti, Habeş ve Keldaniler gibi etnik unsurlar barış içinde yaşamaktaydı.30 İslam coğrafyasının farklı ülkelerinden gelip şehre yerleşen âlimler, inşa edilen medreseler ve kütüphaneler sayesinde Kudüs ilmi faaliyetlerin üst seviyeye çıktığı bir şehir haline gelmişti.
Kudüs, İslam hakimiyetleri ve bunlar içinde özellikle Osmanlı döneminde zirvesine ulaşmışken , Babil,Roma ve İskender  dönemlerinde yıkıma uğramıştır.Şehirdeki bir arada yaşama bilinci, Osmanlının Kudüs’ten çekilmesiyle ortadan kalkmıştır. 
Bağdat
“Medinetüsselam”, “Kubbetülislâm” ve “Darulhilafe” gibi isimleriyle meşhur olmuştur. Abbasi halifesi Ebu Cafer el-Mansur şehri kurarken alimler ve devlet adamları arasından, fazilet, adalet, fıkhî yeterlilik, emanet ve hesap işlerinde temayüz etmiş kişilerden bir kurul oluşturarak, inşaat faaliyetinin bu heyet gözetiminde yürütülmesini istemiştir. Bağdat şehir plancılığı açısından önemli bir örnektir. İlk olarak cami, saray ve çarşının inşa edildiği Bağdat, şehir merkezinin her tarafa eşit uzaklıkta olması ve kolayca kontrol edilip korunması için daire şeklinde planlanmıştır.
Şehrin zengin çarşılarında dünyanın her tarafından gelen ürünler satılmakta, Semerkant, Merv, Buhara, Belh ve Harizm’den gelen tüccarlar şehrin büyümesine katkı yapmaktaydı. Sarayları muhteşem dekorasyonlarla süslenmişti. Her iki yüz hane için bir hamam inşa edilmişti.
 Bağdat’ı önemli kılan özelliklerinin başında, ilim ve eğitim faaliyetleri gelir. Halifeler, vezirler ve diğer üst düzey görevlilerin eğitim ve öğretime gereken ilgiyi göstermesi çok sayıda ilim adamı ve mütercimi Bağdat’a çekmiştir.
Bağdat’ın sanat dünyasında da önemli bir yeri vardır. Başlangıçta saray yapımında İran ve Bizans mimarisi etkili olmuşsa da daha sonra özgün ve ihtişamlı eserler ortaya konmuştur. Bizans imparatoru Teophilos Bağdat’taki Darüşşecere Sarayını aynen taklit ederek kendine saray yaptırmıştır.
İslam medeniyetinin bu ihtişamlı şehri, tarihi boyunca ağır bedeller ödemiştir. Özellikle Moğolların 1258’deki saldırıları, yalnızca şehrin tahrip olmasına değil kütüphanelerin, kitapların ve âlimlerin yok edilmesiyle İslam medeniyetinin gerilemesine de neden olmuştur. Bağdat, Batılıların yaptığı saldırılar yüzünden İslam medeniyetine ait son birikimlerini de büyük ölçüde kaybetmiştir.



Kahire
 Mısır, Hz. Ömer’in hilafeti sırasında fethedilmiş, bölgede Müslümanların hakimiyetini kuvvetlendirmek amacıyla bir garnizon şehri olarak Fustat kurulmuştur. Fustat, İslam şehirlerinin tipik bir örneğidir. Caminin yanında emirin evi inşa edilmiş mahalleler caminin çevresinde konumlandırılmıştır. 10. yüzyıldan itibaren “düşmanlarını kahreden ezip geçen” anlamında Kahire olarak isimlendirilmiştir. Kahire, kısa süre içinde bir ticaret merkezi ve limanı haline gelmiş, burada dünyanın en uzak memleketlerinden gelen malların satıldığı zengin çarşılar kurulmuştur. Bağdat Moğol istilasına maruz kalınca, Abbasilerin hilafet merkezi Kahire’ye intikal etmiş ve Kahire doğu İslam âleminin dini merkezi haline gelmiştir.
Tarihte birçok şehir zamanla eski etkinliklerini kaybetmelerine  rağmen Kahire halen etkinliğini ve ruhunu genel anlamda sürdürmektedir.

Kurtuba

Avrupa’nın batı ucunda yer alan Kurtuba, Müslümanların Vandalisiya(Endülüs) dedikleri İspanya’da Fenikeliler tarafından kurulmuştur. Ünlü Latin şairi Martialis şiirlerinde bu şehri övmüş, Avrupalılar “dünyanın mücevheri”, Araplar da “Endülüs’ün gururu” demişlerdir. Kurtuba Endülüs Emevileri’nin başşehri, İslam medeniyetin en büyük merkezlerinden biri olmuştur.
İslam medeniyetinin Batıdaki temsilcisi şehirlerden biri olan Kurtuba, Müslümanların hakimiyetinde çeşitli ilim dallarında ; özellikle edebiyatta çok sayıda renkli sima yetiiştirmiştir. Şiir antolojisiyle Doğu’da ve Batı ‘ da bir klasik haline gelen İbn Abdürabbih, ilk dönem alim- filozofu İbn Meserre, Batı Avrupa’daki ilk ciddi karşılaştırmalı dinler tarihi kitabının sahibi olan İbn Hazm, Hay b. Yakzan’ın yazarı İbn Tufeyl ve Spinoza’ya ilham veren Yahudi filozof-tabip İbn Meymun, ünlü filozof-alim İbn Rüşd, kıraat alimi Dani, tarihçi, fıkıh ve hadis alimi İbn Beşküval ile muhaddis-müfessir Muhammed b. Ahmed el-Kurtubi bunlar arasındadır. Yahudi bilgin ve entellektüeller burda tam bir özgürlük ortamında  faaliyet göstermişlerdir.

İstanbul ve Osmanlı şehri: 

Roma İmparatoru Konstantin tarafından 4. yüzyılda kurulan İstanbul(Konstantinopolis), dönemin başkenti, dini, kültürel ve ticari merkezi olmuştur. Bin yıl boyunca onunla rekabet edebilecek bir şehir ortaya çıkmamıştır. İstanbul’u gezmek, görmek bir imtiyaz sayılmış, seyyahlar, bu muhteşem şehrin güzelliklerini, mimari eserlerini, çarşılarını eserlerinde detaylı şekilde anlatmıştır. II. Mehmet tarafından fethedilen İstanbul, Osmanlılara harap bir şekilde intikal etmiştir. Fatih Sultan Mehmet Ayasofya’yı camiye çevirerek İstanbul’un İslam şehri olması yolunda ilk adımı atmıştır. Sonrasında, önemli bir şehircilik mirasına sahip olan Osmanlılar, kurdukları binlerce vakıf aracılığıyla İstanbul’u bütünüyle bir İslam şehrine dönüştürmüştür. İstanbul, en ihtişamlı günlerini Osmanlı Devleti zamanında yaşamıştır. Bursa, Edirne, Halep, Kudüs, Bağdat gibi İslam şehirlerinin toplamını ifade eden İstanbul, Osmanlı şehrinin en mümtaz modeli olmuştur.  
Osmanlı Şehrinin Özellikleri
1.Osmanlı şehri sürekli değişime açıktır.
2.Şehrin oluşumunda ve teşkilatlanmasında en belirleyici unsur vakıflardır.
3. “Osmanlı evi”, tabiatla uyum içinde olacak şekilde konumlandırlmıştır. Osmanlının kendine özgü sanat ve estetik anlayışının eseri olan evi; bahçesi, sokakla ilişkisi, cumbası, dolapları, tavanı ve kaplamasıyla tam bir bütünlük içindeydi. Ev inşa edilirken komşunun mahremiyeti ihlal edilmez, manzarası yahut ışığı kesilmezdi. Baheçeye dikiline çiçekler sokağı da süsleyecek şekilde duvarlardan taşardı.Misafir ağırlanabilecek şekilde ev yapılır, israftan ise kaçınılırdı.
4.Çıkmaz sokaklar, şehrin bir başka belirleyici özelliğidir.

Günümüzde Şehir

Avrupa’daki ilmi, fikri ve teknolojik gelişmelerin bir sonucu olan Sanayi Devrimi, şehirlerin fiziki ve sosyal yapılarında, kültüründe ve insan ilişkilerinde önemli değişikliklere yol açmıştır. Batı medeniyetinin dönüm noktalarından biri olan bu olayla birlikte, kamu binaları, iş merkezleri, sanayi tesisleri, cadde ve meydanlar, müzeler, sinema ve tiyatrolar şehirlerin yeni yüzü haline gelmiştir.
Günümüz şehrinde, insana, çevreye ve tabiata uyumu dikkate alan geleneksel mimari yaklaşımlar terk edilmiş, onun yerini tüketim ekonomisine dayanan ve sadece işlevsel olmayı hedefleyen bir yapılaşma türü almıştır. Barınma ihtiyacını gidermek amacıyla kurulan yapay şehirlerde, sosyal ilişkileri zayıf bir şehirli tipi ortaya çıkmıştır.
. Şehirlerin tasarlanmasında Batı’nın örnek alınması, İslam şehirlerinin Batı’nın kaba kopyaları olarak gelişmesi, mimari ve sanatta İslami üslup ve tekniklerin terk edilmesi, şehirli sayılmak için Batı tarzı bir hayatın ölçü alınması gibi tercihler ve davranışlar şehirlerdeki değişimin hayatın her safhasında yaşandığını göstermektedir.
  Cami, şehrin merkezi olmaktan çıkmış, onun yerini modern şehrin yeni sembolleri olan büyük gökdelenler, eğlence ve alışveriş merkezleri almıştır. Medeniyetimizin köklü eserlerini barındıran İslam şehri turistik bir nesneye dönüşmüştür.
Günümüzde, dünyanın en gelişmiş ülkelerinde dahi şehirlerde yaşayan çok sayıda insan barınma imkânından yoksundur. Dünyanın gelişmiş ülkelerindeki metropollerde alınan sıkı kanuni tedbirlere rağmen şiddet önlenememekte, evlerde ve sokaklarda güvenlik sağlanamamaktadır..

Allah'a Karşı Vazifelerimiz

Vazife; bir kimsenin yapmakla yükümlü olduğu iş, ödev ve görevlerdir.
Yüce dinimiz İslam’da haklar genel olarak; Allah’ın (c.c.) hakları (hukukullah) ve kulların hakları (hukuk-u ibâd) olarak sınıflandırılmıştır. Her iki hak türüne de riayet etmek ve hak sahiplerine haklarını vermek Müslümanların temel vazifesidir.
Her şeyimizi borçlu olduğumuz ve üzerimizdeki bütün hakların sahibi olan Rabb’imiz Allah’a (c.c.) karşı vazifelerimiz:
1.Allah’ın (c.c.) varlığına ve birliğine iman etmek; hiçbir şeyi O’na ortak koşmamak.
2.Allah’ı (c.c.) bilip, tanımak:O’na olan marifeti arttıkça kul olmanın zevkini tadar, ibadetlerinde ve davranışlarında samimi ve ihlaslı olur.
3.Sadece Allah’a (c.c.) kulluk etmek:Muhabbet,tazim,
4.Allah’a (c.c.) teslim olmak; emirlerini yerine getirip, yasaklarından kaçınmak:Teslimiyet,takva.


1 Mayıs 2019 Çarşamba

Topkapı Sarayı

Fotoğraflar bu linkte  Topkapı Sarayı Mimari Bölümler
Sanal tur için önce şuraya gidelim.Kutsal Emanetler Turu
Harem için buraya gidelim Topkapı Sarayı Harem
Genel panorama için ise şuraya bakalım Topkapı Sarayı Genel Panorama
Saraydaki çoğu yapı Fatih döneminde yapılmıştır fakat bu yapıların değiştirildiği de olmuştur. Yine de iskelet yapı Fatih döneminde yapılmıştır. Osmanlı döneminde Topkapı Sarayı yapılan ilk saray değildi. İlk yapılan saray Eski Saray'dı. Saray-ı Atik de denirdi. O zamanlar İstanbul Üniversitesi'nin rektörlüğünün olduğu bölgede olan Eski Saray'ın yerine, Sarayburnu'nun stratejik konumu, Haliç ve Boğaz'a hakimiyetinin farkına varan Fatih, buraya Yeni Saray'ı yaptırma kararı almıştır. 
Osmanlı Devleti’nde Saray Teşkilatı üç bölümden oluşmaktadır. Bunlar;
  1. Enderun (İç Saray)
  2. Birun (Dış Saray)
  3. Haremi Hümayun

ENDERUN (İÇ SARAY)

  1. II. Murat zamanında kurulmuş olup II. Mehmet (Fatih) zamanında geliştirilmiştir.
  2. Burada devlet adamları eğitim ve öğretim de alırlardı.
  3. Padişahın özel görevlileri bu bölümde bulunurdu.
  4. Enderun mektebine alınan çocuklara dini dersler, dil ve edebiyat dersleri ve diğer ilimlerin dersleri okutulurdu.
  5. Ayrıca Osmanlı saray geleneği ve görgüsüyle, protokol kaideleri ve bürokratik işler Enderun Mektebi’nde öğretilirdi. Bunların yanında çeşitli sanat kollarında beceriler kazandırıldığı gibi sportif faaliyetlere de yer verilirdi.

BİRUN (DIŞ SARAY)

  1. Devlet meselelerinin görüşüldüğü bölümdür.
  2. Padişahın resmi hayatı burada geçerdi.
  3. Padişahın yabancı devlet adamlarını kabul ettiği ve devlet işlerine baktığı bölümdür.

Harem

  1. Padişahın ailesinin bulunduğu ve aile hayatını geçirdiği bölümdür.
  2. Padişahın izni olmadan Harem’e herhangi bir kimsenin girmesi mümkün değildi.

İslam Medeniyetinin Beşiği Olan Şehirler 1

Mekke’de doğan, Medine'de devlet haline gelen İslamiyet, fetihler, göçler, alimler ve tüccarlar eliyle kısa sürede Uzak Doğu’dan Atlas Okyanusu’na, Avrupa’nın içlerinden Afrika’nın güneyine kadar geniş bir alana yayılmıştır.
İslam coğrafyasında yer alan; Mekke, Medine, Kudüs, Kûfe, Kahire, Şam, Halep, Bağdat, Kurtuba, San’a, Marakeş, Tunus, Fas, Kayravan,Tlemsen, Timbuktu, Semerkant, Buhara, Belh, Herat, Kazan, Musul, Bursa, İstanbul, Saraybosna, Isfahan, Yezd, Şiraz, Kabil, Lahor, Delhi, Agra ve daha birçok şehirde İslam medeniyetini temsil eden seçkin ürünler ortaya konmuştur.
Medeniyetimizde Mekke, Medine, Kudüs, Kurtuba ve İstanbul birçok özellikleri nedeniyle ayrıcalıklı bir yere sahiptir
Mekke
Dağların arasındaki susuz bir vadide kurulmuş, zemzem ile hayat bulmuş, Kabe ile şehre dönüşmüştür. Kur’an’da ‘şehirlerin anası’ olarak nitelenmesi yeryüzünde kurulan ilk şehir olduğunu göstermektedir.
Özellikleri:
1. Allah’a (c.c.) kulluk maksadıyla inşa edilmiş ilk mabet olan Kabe burada yer alır.
2. İslamiyet burada doğmuştur.
3. İslam dünyasında ilmi faaliyetlerin gerçekleştiği ilk merkezlerden biridir.
4.Günün her vaktinde her iklimdeki Müslümanların namaza durduklarında, kalpleri ve yüzleriyle yöneldikleri kıbleleridir.
5.Hac farizası sayesinde dünya Müslümanlarının yılda bir kez toplanıp meselelerini müzakere etme imkânı bulabileceği  ortak mekândır.
6.Harem kılınarak Allah (c.c.) tarafından koruma altına alınmıştır.
Medine
En önemli özelliği Nebi’nin şehri olmasıdır. Kapılarını, Hz. Peygamber’e (s.a.v.) savaşsız açmasından dolayı Kur’an’la fethedilmiş şehir kabul edilir. Haremeyn’den olması yönüyle Mekke ile kardeştir. Birbirini tamamlayan bu iki şehir İslam medeniyetine kaynaklık etmiştir.
1. İslam ve dünya tarihinin değişmesinde bir dönüm noktası olan Hicretin yurdudur.
2.Çarşısı, yönetim birimleri bizzat ,Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından kurulmuştur.
3.İslam Devleti’nin ilk başkentidir.
4.Ensar ve Muhacir, İslam akidesi gereği burada kardeş kılınmıştır.
5.Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından şehirdeki kabileler arasındaki ihtilaflar giderilmiş, Müslümanlara mahsus bir hayatın ve medeni toplumun temelleri bu şehirde atılmıştır.
6.Hz. Peygamber(sav) tarafından harem yapılmış, gayrimüslimlerin şehirde ikametine izin verilmemiştir.
7.İslam medeniyetinin mutluluk ve en iyi yaşanma zamanları olan saadet asırları (Asr-ı Saadet) bu şehirde yaşanmıştır.
8. İslami ilimlerin doğup geliştiği ve ilmi ekollerin oluştuğu bir şehirdir.
9.Şehir hangi  Müslüman devletin elinde olursa olsun yöneticiler, Mescid-i Nebi’nin genişletilmesi ve bakımının yanında, mescit, medrese, tekke, zaviye, sebil, imaret ve vakıflar kurmak suretiyle şehirdeki Müslümanların ihtiyaçlarını gidermişlerdir.
10.Şehre gösterilen özen ve şehrin kutsallığı burayı, İslam coğrafyasında yaşayan Müslümanların yerleşmek istedikleri bir çekim merkezini heline getirmiştir.
DEVAM EDECEK

24 Nisan 2019 Çarşamba

Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler

                Hazırlanan her proje ve performans ödevinde burda yazılı büyük harf kullanım yerlerine dikkat edilmelidir. Aksi not kaybı olarak değerlendirilecektir.
        A.Cümle büyük harfle başlar: Ak akçe kara gün içindir.
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir. (Atatürk)
Cümle içinde tırnak veya yay ayraç içine alınan cümleler büyük harfle başlar ve sonlarına uygun noktalama işareti (nokta, soru, ünlem vb.) konur:
Atatürk "Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!" diyor.
Anadolu kentlerini, köylerini (Köy sözünü de çekinerek yazıyorum.) gezsek bile görmek için değil, kendimizi göstermek için geziyoruz. (Nurullah Ataç)
        UYARI: İki çizgi arasındaki açıklama cümleleri büyük harfle baş­lamaz:
        Bir zamanlar -bu zamanlar çok da uzak değildir, bundan on, on iki yıl önce- Türk saltanatının maddi sınırları uçsuz bucaksız denilecek ka­dar genişti. (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
        Bu sefer de onları -her zamanki yerlerinde bulmak ihtimaliyle- farkında olmadan aramıştım. (Ahmet Hamdi Tanpınar)
İki noktadan sonra gelen cümleler büyük harfle başlar:
        Menfaat sandalyeye benzer: Başında taşırsan seni küçültür, ayağının altına alırsan yükseltir. (Cenap Şahabettin)
UYARI: İki noktadan sonra cümle ve özel ad niteliğinde olmayan örnekler sıra­landığında bunlar büyük harfle başlamaz:
Bu eskiliği siz de çok evde görmüşsünüzdür: duvarlarda çiviler, çivi yerleri, lekeler... (Memduh Şevket Esendal)
UYARI: Rakamla başlayan cümlelerde rakamdan sonra gelen kelime özel ad değilse büyük harfle başlamaz: 2007 yılında Türk Dil Kurumunun 75. yılını kutladık.
Örnek niteliğindeki kelimelerle başlayan cümlede de ilk harf büyük yazılır: "Banka, bütçe, devlet, fındık, kanepe, menekşe, şemsiye" gibi yüzlerce ke­lime, kökenleri yabancı olmakla birlikte artık dilimizin malı olmuştur.
"Et-, ol-" fiilleri, dilimizde en sık kullanılan yardımcı fiillerdir.
B. Dizeler büyük harfle başlar:
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
        Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. (Muhibbi)
Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. (Mehmet Akif Ersoy)
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik. (Yahya Kemal Beyatlı)
C. Özel adlar büyük harfle başlar:
1. Kişi adlarıyla soyadları büyük harfle başlar: Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Kâzım Karabekir, Ahmet Haşim, Sait Faik Abasıyanık, Yunus Emre, Karacaoğlan, Âşık Ömer, Wolfgang von Goethe, Vilhelm Thomsen vb.
Takma adlar da büyük harfle başlar: Muhibbi (Kanuni Sultan Süleyman), Demirtaş (Ziya Gökalp), Tarhan (Ömer Seyfettin), Aka Gündüz (Hüseyin Avni, Enis Avni), Kirpi (Refik Halit Karay), Deli Ozan (Faruk Nafiz Çamlıbel), Server Bedi (Peyami Safa), İrfan Kudret (Cahit Sıtkı Tarancı), Mehmet Ali Sel (Orhan Veli Kanık) vb.
2. Kişi adlarından önce ve sonra gelen unvanlar, saygı sözleri, rütbe adları ve lakaplar büyük harfle başlar: Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, Kaymakam Erol Bey, Dr. Alâaddin Yavaşça; Sayın Prof. Dr. Hasan Eren; Mustafa Efendi, Zeynep Hanım, Bay Ali Çiçekçi; Mareşal Fevzi Çakmak, Yüzbaşı Cengiz Topel; Mimar Sinan, Fatih Sultan Mehmet, Genç Osman, Deli Petro vb.
Akrabalık adı olup lakap veya unvan olarak kullanılan kelimeler büyük harfle baş­lar: Baba Gündüz, Dayı Kemal, Hala Sultan, Nene Hatun; Gül Baba, Susuz Dede, Telli Baba vb.
UYARI: Akrabalık bildiren kelimeler küçük harfle başlar: Tülay ablama gittim. Ayşe teyzemin keki çok güzel.
3. Cümle içinde özel adın yerine kullanılan makam veya unvan sözleri büyük harfle baş­lar: Uzak Doğu’dan gelen heyeti Vali dün kabul etti.
        4. Saygı bildiren sözlerden sonra gelen ve makam, mevki, unvan bildiren kelimeler büyük harfle başlar:
Sayın Bakan,
Sayın Başkan,
Sayın Rektör,
Sayın Vali,
        Mektuplarda ve resmî yazışmalarda hitaplar büyük harfle başlar:
        Sevgili Kardeşim,
Aziz Dostum,
Değerli Dinleyiciler,
5. Hayvanlara verilen özel adlar büyük harfle başlar: Boncuk, Fındık, Minnoş, Pamuk vb.
6. Millet, boy, oymak adları büyük harfle başlar: Alman, Arap, İngiliz, Japon, Rus, Türk; Kazak, Kırgız, Oğuz, Özbek, Tatar; Hacımusalı, Karakeçili vb.
7. Dil ve lehçe adları büyük harfle başlar: Türkçe, Almanca, İngilizce, Rusça, Arapça; Oğuzca, Kazakça, Kırgızca, Özbekçe, Tatarca vb.
8. Devlet adları büyük harfle başlar: Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Amerika Birleşik Devletleri, Suudi Arabistan, Azerbaycan, Kırım Özerk Cumhuriyeti vb.
9. Din ve mezhep adları ile bunların mensuplarını bildiren sözler büyük harfle başlar: Müslümanlık, Müslüman; Hristiyanlık, Hristiyan; Musevilik, Musevi; Budizm, Budist; Hanefilik, Hanefi; Katoliklik, Katolik vb.

10. Gezegen ve yıldız adları büyük harfle başlar: Merkür, Neptün, Satürn; Halley vb.
UYARI: Dünya, güneş, ay kelimeleri gezegen anlamı dışında kullanıldıklarında küçük harfle başlar:
Biz dünyadan ayrı yaşarken dünya epey değişmiş. (Hüseyin Cahit Yalçın)
11. Düşünce, hayat tarzı, politika vb. anlamlar bildirdiğinde doğu ve batı sözlerinin ilk harfleri büyük yazılır: Batı medeniyeti, Doğu mistisizmi vb.
UYARI: Bu sözler yön bildirdiğinde küçük yazılır: Bursa’nın doğusu, Ankara’nın batısı vb.
12. Yer adları (kıta, bölge, il, ilçe, köy, semt vb.) büyük harfle başlar: Afrika, Asya; Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu; İstanbul, Taşkent; Turgutlu, Ürgüp; Akçaköy, Çayırbağı; Bahçelievler, Kızılay, Sarıyer vb.
13. Yer adlarında ilk isimden sonra gelen ve deniz, nehir, göl, dağ, boğaz vb. tür bildiren ikinci isimler büyük harfle başlar: Ağrı Dağı, Aral Gölü, Asya YakasıÇanakkale Boğazı, Dicle Irmağı, Ege Denizi, Erciyes Dağı, Fırat Nehri, Süveyş Kanalı, Tuna Nehri, Van Gölü, Zigana Geçidi vb.
UYARI: Özel ada dâhil olmayıp tamlama kuran şehir, il, ilçe, belde, köy vb. sözler küçük harfle başlar: Konya ili, Etimesgut ilçesi, Uzungöl beldesi, Taflan köyü vb.
14. Mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak adlarında geçen mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak kelimeleri büyük harfle başlar: Halit Rifat Paşa Mahallesi, Yunus Emre Mahallesi, Karaköy Meydanı, Zafer Meydanı, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Ziya Gökalp Bulvarı, Nene Hatun Caddesi, Cemal Nadir Sokağı, İnkılap Sokağı vb.
15. Saray, köşk, han, kale, köprü, kule, anıt vb. yapı adlarının bütün ke­limeleri büyük harfle başlar: Dolmabahçe Sarayı, İshakpaşa Sarayı, Çankaya Köşkü, Horozlu Han, Ankara Kalesi, Alanya Kalesi, Galata Köprüsü, Mostar Köprüsü, Beyazıt Kulesi, Zafer Abidesi, Bilge Kağan Anıtı vb.
16. Yer bildiren özel isimlerde kısaltmalı söyleyiş söz konusu olduğunda, yer adının ilk harfi büyük yazılır: Hisar’dan, Boğaz’dan, Köşk’e vb.
17. Kurum, kuruluş ve kurul adlarının her kelimesi büyük harfle başlar: Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk Dil Kurumu, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Devlet Malzeme Ofisi, Millî Kütüphane, Çocuk Esirgeme Kurumu, Atatürk Orman Çiftliği, Çankaya Lisesi; Anadolu Kulübü, Mavi Köşe Bakkaliyesi; Türk Ocağı, Yeşilay Derneği, Muharip Gaziler Derneği, Emek İnşaat; Bakanlar Kurulu, Türk Dili Dergisi Yayın Danışma Kurulu, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı; Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü vb.
18. Kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge, genelge adlarının her kelimesi büyük harfle başlar: Medeni Kanun, Türk Bayrağı Tüzüğü, Telif Hakkı Yayın ve Satış Yönetmeliği vb.
19. Kurum, kuruluş, kurul, merkez, bakanlık, üniversite, fakülte, bölüm, kanun, tüzük, yönetmelik ve makam sözleri asılları kastedildiğinde büyük harfle baş­lar:
Türkiye Büyük Millet Meclisi her yıl 1 Ekim’de toplanır. Bu yıl ise Meclis, yeni döneme erken başlayacak.
Türk Dil Kurumu çalışmalarını titizlikle sürdürüyor. Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü, Kurumun 21 Mayıs 2009 tarihinde Kars’ta düzenlediği toplantıda kullanıma açıldı.
2876 sayılı Kanun bu yıl yeniden gözden geçiriliyor.
Yazarlara ödenecek telif ücreti, Telif Hakkı Yayın ve Satış Yönetmeliği’ne göre düzenlenmektedir. Yapılan işlem Yönetmelik’in 4’üncü maddesine aykırı düşmektedir.
20. Kitap, dergi, gazete ve sanat eserlerinin (tablo, heykel, beste vb.) her kelimesi büyük harfle başlar: Nutuk, Safahat, Kendi Gök Kubbemiz, Anadolu Notları, Sinekli Bakkal; Türk Dili, Türk Kültürü, Varlık; Resmî Gazete, Hürriyet, Milliyet, Türkiye, Yeni Asır; Kaplumbağa Terbiyecisi; Yorgun Herkül; Saraydan Kız Kaçırma, Onuncu Yıl Marşı vb.
UYARI: Özel ada dâhil olmayan gazete, dergi, tablo vb. sözler büyük harfle başlamaz: Milliyet gazetesi, Türk Dili dergisi, Halı Dokuyan Kızlar tab­losu vb.
UYARI: Kitap, makale, tiyatro eseri, kurum adı vb. özel adlarda yer alan kelimelerin ilk harfleri büyük yazıldığında ve, ile, ya, veya, yahut, ki, da, de sözleriyle mı, mi, mu, mü soru eki küçük harfle yazılır: Mai ve Siyah, Suç ve Ceza, Leyla ile Mecnun, Turfanda mı, Turfa mı?, Diyorlar ki, Dünyaya İkinci Geliş yahut Sır İçinde Esrar, Ya Devlet Başa ya Kuzgun Leşe, Ben de Yazdım, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu vb. Özel adın tamamı büyük yazıldığında ve, ile, ya, veya, yahut, ki, da, de sözleriyle mı, mi, mu, mü soru eki de büyük harfle yazılır: DİL VE TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ vb.
21. Ulusal, resmî ve dinî bayramlarla anma ve kutlama günlerinin adları büyük harfle başlar: Cumhuriyet Bayramı, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, Nevruz Bayramı, Miraç Kandili; Anneler Günü, Öğretmenler Günü, Dünya Tiyatro Günü, 14 Mart Tıp Bayramı, Hıdırellez vb.
22. Kurultay, bilgi şöleni, çalıştay, açık oturum vb. toplantıların adlarında her kelimenin ilk harfi büyük yazılır: VI. Uluslararası Türk Dili Kurultayı, Kitle İletişim Araçlarında Türkçenin Kullanımı Bilgi Şöleni, Karamanlı Türkçesi Araştırmaları Çalıştayı vb.
23. Tarihî olay, çağ ve dönem adları büyük harfle başlar: Kurtuluş Savaşı, Millî Mücadele, Cilalı Taş Devri, İlk Çağ, Lale Devri, Cahiliye Dönemi, Buzul Dönemi, Millî Edebiyat Dönemi, Servetifünun Dönemi’nin, Tanzimat Dönemi’nde vb.
24. Özel adlardan türetilen bütün kelimeler büyük harfle başlar: Türklük, Türkleşmek, Türkçü, Türkçülük, Türkçe, Avrupalı, Avrupalılaşmak, Asyalılık, Darvinci, Konyalı, Bursalı vb.
UYARI: Özel ad kendi anlamı dışında yeni bir anlam kazanmışsa büyük harfle başlamaz: acem (Türk müziğinde bir perde), hicaz (Türk müzi­ğinde bir makam), nihavent (Türk müziğinde bir makam), amper (elektrik akımında şiddet birimi), jul (fizikte iş bi­rimi), allahlık (saf, zararsız kimse), donkişotluk (gereği yokken kahra­manlık göstermeye kalkışma) vb.
UYARI: Para birimleri büyük harfle başlamaz: avro, dinar, dolar, lira, kuruş, liret vb.
UYARI: Özel adlar yerine kullanılan "o" zamiri cümle içinde büyük harfle yazılmaz.
UYARI: Müzikte kullanılan makam ve tür adları büyük harfle başlamaz: acemaşiran, acembuselik, bayati, hicazkâr, türkü, varsağı, bayatı vb.
25. Yer, millet ve kişi adlarıyla kurulan birleşik kelimelerde sadece özel adlar büyük harfle başlar: Antep fıstığı, Brüksel lahanası, Frenk gömleği, Hindistan cevizi, İngiliz anahtarı, Japon gülü, Maraş dondurması, Van kedisi vb.
Ç. Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adları büyük harfle başlar: 29 Mayıs 1453 Salı günü, 29 Ekim 1923, 28 Aralık 1982’de göreve başladı. Lale Festivali 25 Haziran’da başlayacak.
Belirli bir tarihi belirtmeyen ay ve gün adları küçük harfle başlar: Okullar genel­likle eylülün ikinci haftasında öğretime başlar. Yürütme Kurulu toplantı­larını perşembe günleri yaparız.
D. Tabela, levha ve levha niteliğindeki yazılarda geçen kelimeler büyük harfle başlar: Giriş, Çıkış, Müdür, Vezne, Başkan, Doktor, Otobüs Durağı, Dolmuş Du­rağı, Şehirler Arası Telefon, 3. Kat, 4. Sınıf, 1. Blok vb.
E. Kitap, bildiri, makale vb.nde ana başlıktaki kelimelerin tamamı, alt başlıktaki kelimelerin ise yalnızca ilk harfleri büyük olarak yazılır.
   F. Kitap, dergi vb.nde bulunan resim, çizelge, tablo vb.nin altında yer alan açıklayıcı yazılar büyük harfle başlar. Açıklayıcı yazı, cümle niteliğinde değilse sonuna nokta konmaz.

23 Nisan 2019 Salı

Akdeniz'de Osmanlı Hakimiyetinin Kurulması

Osmanlı  denizciliğinin temeli, sahil beylikleri olan Karesioğulları, Aydınoğulları,Candaroğulları, Saruhanoğulları ve Menteşeoğulları  beyliklerinin alınmasıyla oluşturuldu.
Rumeli'ye geçilince donanma daha gerekli bir ihtiyaç oldu.Bu sebeple Yıldırım Bayezid , Gelibolu'da yeni bir tersane inşa  etti.
Mehmet Çelebi  döneminde  Venediklilerle ilk deniz savaşı  yapılarak tecrübe kazanıldı.
Fatih,İstanbul'un fethi için kurduğu 400 gemilik  donanmayı  İstanbul  fethinin yanısıra  Trabzon Rum İmparatorluğu'nun ,Kırım ve Kefe'nin fethinde de  başarıyla  kullandı.
II.Bayezid,Osmanlı  donamasına  yeni tekniklerle üretilen kadırga ve kalyonlarla  destekleyerek güçlendirdi.Bunun neticesinde Kili, Akkerman'ın alınmasıyla Karadeniz'de ;,Modon,Koron ve Navarin'in alınmasıyla Akdeniz'de hakimiyet güçlendi.
Yavuz döneminde Mısır alınınca Doğu Akdeniz'de güçlü kalmak için donanma güçlendirildi.Bu sebeple Haliç'teki tersane Galata'dan Kağıthane'ye  kadar  genişletildi.Bu  tersaneye  merkezi tersane anlamında "Tersane-i  Âmire" denildi.
Denizlerdeki  bu güçlenme, deniz ticaretinde  güçlenmeyi, o da ekonomik gücü getirdi.Ayrıca bu durum kültürel  etkileşime de  sebep  oldu.
Kanuni  döneminde herşey gibi  donanma da altın çağını yaşadı.Osmanlı Doğu Akdeniz ve Kuzey Afrika'nın tamamına hakim hale geldi.
Ünlü Denizcilerimiz