Sanayi İnkılâbının Osmanlı Devleti Üzerindeki Etkileri


1. Sanayileşen Avrupa devletlerinin sömürgecilik yarışına hız vermeleri Osmanlı İmparatorluğu’nu kapitülasyonlar ve Baltalimanı Ticaret Antlaşması nedeniyle negatif etkiledi.

2. Osmanlı Devleti’nin dış ticaret balansı (dengesi) bozuldu. İthalat artarken, ihracat azaldı.
3. Osmanlı ülkesi 19. asrın ortalarından itibaren Avrupa mallarının istilasına uğradı.
4. Düşük fiyatlı Avrupa malları karşısında küçük atölyeler, el tezgahları rekabet edemeyerek kapanmaya başlaması neticesi işsizlik arttı.
5. Lonca teşkilatı zayıflayarak ortadan kalktı.
6. İşsiz kalanların sayısındaki artış ülkeyi toplumsal taraftan; iktisadi alandaki zayıflama ise, devletin siyasi açıdan çöküşünün hızlanmasına sebebiyet verdi.


Boğazlar Sorunu

Avrupa devletleri Rusya’nın Boğazları geçerek Akdeniz’e inmesini çıkarlarına  uygun bulmadıklarından Hünkâr İskelesi Antlaşması’na itiraz etmişlerdi. 
Hünkâr  İskelesi Antlaşması’nın süresi dolunca İngiltere, Rusya, Fransa, Avusturya,   Prusya ve Osmanlı Devleti’nin katılımıyla Londra’da Boğazlar Konferansı toplandı(1841). Konferans sonunda Londra Boğazlar Sözleşmesi imzalandı. 
Bu sözleşmeye göre:
  1. – Boğazlar Osmanlı egemenliğinde kalacaktı,
  2. – Boğazlar barış zamanında bütün devletlerin savaş gemilerine kapalı, ticaret gemilerine açık olacaktı.

Sonuçları

1.Boğazlar ilk defa uluslararası statü kazanmıştır. Artık Osmanlı Devleti, egemenliğindeki Boğazlarla ilgili kararları tek başına alamayacaktır.
2.Rusya’nın Akdeniz’e inmesi engellenmesi yönüyle  İngiltere ve Fransa kârlı çıkmıştır.
3.Rusya, Hünkâr İskelesi Antlaşması ile elde ettiği hakları kaybettiği için zararlı çıkmıştır.

İslam Bilim ve Medeniyeti


“Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?
(Zümer, 9
“Çin’de de olsa ilmi arayınız. ”
(Câmiü’s-Sağîr, 1/310)
Genel Tarihî Gelişme
A. İslamiyet , her zaman bilimi teşvik etmiştir.Bu Kur'an-ı Kerim ve Sünnetle sabittir.

B.İlim öğrenmek ,İslamiyette bir ibadettir.Zira Allah'ın gücünü ve hikmetlerini anlamaktır.
C.İslamiyette bilimlere bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşılmıştır.Bu durum bilimsel gelişmeyi hızlandırmıştır.
D. Küttab adlı ilk öğretim kurumları Peygamberimiz vaktinden beri uzun süre olmuşlardır.
E.Camiiler ve mescitlerin eğitim işlevleri de ilk devirlerden itibaren var olagelmiştir.
F.Peygamberimizin mescidinin bir kısmı Suffe adıyla medrese işlevi görmüştür.
G.Abbasiler devrinde açılan Beytülhikme İslam dünyasını bilimde dünyanın zirvesine taşımıştır.Beytülhikme bütün dillerden bilimsel eserleri Arapçaya çevirmesinin yanısıra yeni bilimsel çalışmalara da önem vermiştir.
H.İslam dünyasında özel ve resmi kütüphaneler Beytülhikme'nin açılmasından sonra yaygınlaşmıştır.
I.İslam Devleti'nin sınırlarının genişlemesi ,yeni sorunlara çözümler bulunması ihtiyacını ; bu ihtiyaç da yeni bilimleri ve bilimsel faaliyetleri ortaya çıkardı.

İ.İslam medeniyeti, kendisinden önce var olan Yunan, Hint,Sasani,Türk ve benzeri medeniyetleri incelemiş , kendi potasında eriterek yeni bir medeniyet ortaya koymuştur.
J.İslam medeniyeti, haçlı seferleri, fetihler ve Endülüs Emevileri gibi yollarla Avrupa'yı etkileyerek  Avrupa'da rönesans ve reformun oluşmasına zemin hazırlamıştır.
K.Avrupa'yı etkileyen Müslüman bilim insanları ve düşünürler:İmam Gazali, İbn-i Rüşd, İbn-i Sina, Farabi, Kindî, Birûnî, Tûsî, El-Cezeri ve diğerleri




İLİMLERİN SINIFLANDIRILMASI
1. Aklî İlimler
Felsefe,coğrafya,matematik , astronomi v.b. ilimler
2.Naklî İlimler (İslamî İlimler)
Hadis, Fıkıh,Tefsir,Kelâm v.b. ilimler
“Onlar göklerin ve yerin yönetimi üzerinde ve Allah'ın yarattığı şeyler üzerinde düşünmediler mi? (A‘râf 185)



Bilim Adamının İsmi
Doğum-Ölüm
Çalıştığı Alanlar
Keşifleri
Eserleri
Gazali (Huccet’ul İslam)
1058-1111
Horasan
İslam Fıkhı,Felsefe,Tasavvuf
Devrindeki
dini tartışmaları çözüme kavuşturdu.
İhya-Ulumud-din,
El-Munkızu-
Mined-Dalal
El-Cezeri
1153-1233
Cizre
Mekanikçi, Mühendis, Matematikçi, Otomat Ustası, Fizikçi
Sibernetik ve robotik aletler
Kitāb fi
ma-'rifat al-Hiyal al-handasiyya,


Kitâb-ül-Câmi
Beyn-el-İlmi
vel-Amel-in-
Nâfî fî Sınâat-il-
Hiyel
El-Farabi (Muallimi  Sani)
870 – 950
Türkistan
Filozof, Siyaset Kuramcı, Müzik Kuramcı
Müzik aletleri:
Kanun,
Rübap
Kitab’ül Musiki,
İhsa’ül Ulûm
İbn El-Rüşd
1126 – 1198
Endülüs
Felsefe,Tıb,İslam Fıkhı
 Güneş lekelerini ilk defa gözlemleyen kişi
Makale Fit Mizac 
(Felsefe),
Tehafütü't Tehafüt 
(Felsefe)
İbn Sina
980 – 1037
Buhara
Hekim, Eczacı, Astronom, Filozof, Matematikçi,Farmakolog
İlk mide  ameliyatı,

El Kanun
Fı’t-tıp (Tıp Kanunu)
ve 200 diğer eser
İbnü’l Heysem
965 – 1040
Basra
Optikçi, Fizikçi, Matematikçi, Astronom, Filozof
Optiği bilim
haline getirmiştir.
Kitabü’l Menazir


ABBASÎLER (750-1258)

















Anahtar Kelimeler: Eşitlik,Bilim,Sanat,Beytülhikme




Ebu Müslim’in isyanı ile sona eren Emevi iktidarının yerini, Abbasi soyundan gelenlerin kurduğu Abbasi Devleti aldı. İlk halife Ebul Abbas Abdullah oldu.

MANSUR

1.İkinci Abbasi halifesidir.

2.Kafkasya’dan saldırıya geçmiş olan Hazarları geri püskürttü.

3.Bizans’a karşı önlem alarak sınırlara Türkleri yerleştirdi.

4.Türkleri Azerbaycan ve Musul valisi yaptı.

5.Bağdat şehri kuruldu ve başkent buraya taşındı.

6.İlim ve kültür alanında gelişmeye önem verildi. Farsça, Hintçe, İbranice ve Yunancadan Arapçaya tercüme çalışmaları yapıldı.

 

HARUN REŞİT

1.Hazarlarla iyi ilişkiler kurdu. Böylece Kafkasya’da İslamın yayılmasına katkıda bulundu.

2. Anadolu ve Horasan’a akınlar düzenlendi, Bizans vergiye bağlandı.

3.Bizans sınırında Antakya Merkezli olarak Tarsus'tan Diyarbakır'a kadar “Avasım” denilen uç beyliği eyaleti kurularak buralara Türkler yerleştirildi.

4.Muhafız birliğinde Türklere yer verdi.

5.Avrupa’da Franklarla iyi ilişkiler kurdu.

6.Bağdat’ta hastaneler, rasathaneler ve okullar kurdu.

7.Bilim ve sanat adamlarına sohbetler yaptırdı ve ödüllendirdi.

8.Eğlence alanında sarayda müzikli eğlenceler yaptırdı. Satranç oyunu yaygınlaştı. Bir Türk oyunu olan Çevgan oyununu da çok severdi (polo oyunu).

9.Abbasilerin en parlak dönemidir.

ME’MUN

1.Devlet kadrolarında Araplar ve İranlılara karşı bir denge unsuru olmaları için üst düzey kadrolara Türkleri getirmiştir.

2. Türk askerleriyle birlikte sefere çıkan ilk Abbasi halifesidir.

3. İç isyanların bastırılmasında da Türkler’den yararlandı.

MU’TASIM

1.Mu’tasım Türk askerlerin desteğiyle devletin başına geçti.

2.Annesi bir Türk’tü.

3.O, yukarda yazılan nedenlerle Türkleri halifelik ordusunda hakim konuma getirdi.

4.Türkler için “Samarra” şehri kurulmuş, savaşçı özelliklerinin korunması amacıyla şehir Araplara yasaklandı.. Başkent de bu şehre taşındı. Böylece İslam tarihine Samarra Devri (836-892) başladı.

5.İktidarına karşı olan isyanları Türkler yardımıyla bastırdı.

6.Türklerin hakim olduğu halifelik ordusuyla Bizans’a karşı gaza yaparak Eskişehir’e kadar ilerledi.

 

*Türklere hem haciplik ve vezirlik gibi üst düzey görevler hem de  Suriye, Mısır, Hicaz, Yemen, Kûfe gibi önemli valilikler verildi.

*Abbasilerin siyasî ve askerî karışıklıklar içine girdiği dönemlerde Türkler emirülümeralık ve valilikler gibi görevleri başarıyla  üstlenerek İslam dünyasında yeniden bir canlılık katmışlardır.

*Abbasiler, Emevilerin Arap milliyetçiliğinin  aksine  bütün müslümanlara eşit  davranan bir politika izlemiştir. Bu durum, Türkler dahil olmak üzere pek çok toplumun İslamiyeti benimsemesinde önemli bir etken olmuştur.


*Abbasiler döneminde bilim ve kültür çalışmalarına ağırlık verilmiş, ilkçağ Yunan ve Helen düşünürlerinin eserleri Arapça’ya çevrilerek incelenmiş ve medreselerde okutulmuştur. Bilim Akademisi olan "Beytülhikme" kurulmuştur.
* Çinliler ve Abbasiler arasında yapılan 751 Talas Savaşı’nda Türkler, Abbasileri desteklemiş ve savaş sonrasında kitleler halinde İslam dinine girmeye başlamışlardır.

* 9. yüzyılda başlayan iç karışıklıklar Abbasilerin merkezi otoritesinin zayıflamasına, siyasi birliğin bozulmasına ve “Tevaif-i Mülük” devletlerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
 Abbasilerin  valilere geniş yetkiler vermesi Kuzey Afrika’da İdrisiler ve Ağlebiler, Mısır’da, Tolunoğulları ve Akşitler, İran’da Tahiriler, Maveraünnehirde Samanoğulları, Irak’ta Büveyhoğulları’nın ortaya çıkmasına neden olmuştur.
* Abbasiler 1258’de Moğolların Bağdat’ı almasının ardından siyasi olarak sona ermiş, bu saldırılardan kaçan Abbasi halifesini Memlükler dini lider olarak uzun süre korumuşlardır.
* Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi’nin ardından halifelik Osmanlılara geçmiştir.



Abbasi Halifeleri

1. Ebü'l-Abbas es-Seffâh 132 (750)

2. Ebû Ca'fer el-Mansûr 136 (754)

3. Muhammed el-Mehdî 158 (775)

4. Mûsâ el-Hâdî 169 (785)

5. Hârûnürreşîd 170 (786)

6. Emîn 193 (809)

7. Me'mûn 198 (813)

8. Mu'tasım-Billâh 218 (833)

9. Vâsiḳ-Billâh 227 (842)

10. Mütevekkil-Alellah 232 (847)

11. Müntasır-Billâh 247 (861)

12. Müstaîn-Billâh 248 (862)

13. Mu'tez-Billâh 252 (866)

14. Mühtedî-Billâh 255 (869)

15. Mu'temid-Alellah 256 (870)

16. Mu'tazıd-Billâh 279 (892)

17. Müktefî-Billâh 289 (902)

18. Muktedir-Billâh 295 (908)

19. Kāhir-Billâh 320 (932)

20. Râzî-Billâh 322 (934)

21. Müttakī-Lillâh 329 (940)

22. Müstekfî-Billâh 333 (944)

23. Mutî'-Lillâh 334 (946)

23. Mutî'-Lillâh 334 (946)

24. Tâi'-Lillâh 363 (974)

25. Kādir-Billâh 381 (991)

26. Kāim-Biemrillâh 422 (1031)

27. Muktedî-Biemrillâh 467 (1075)

28. Müstazhir-Billâh 487 (1094)

29. Müsterşid-Billâh 512 (1118)

30. Râşid-Billâh 529 (1135)

31. Muktefî-Liemrillâh 530 (1136)

32. Müstencid-Billâh 555 (1160)

33. Müstazî-Biemrillâh 566 (1170)

34. Nâsır-Lidînillâh 575 (1180)

35. Zâhir-Biemrillâh 622 (1225)

36. Müstansır-Billâh 623 (1226)

37. Müsta'sım-Billâh 640-656 (1242-1258)


Mısır Sorunu ve Mehmet Ali Paşa İsyanı

Anahtar Kelimeler:Mısır,Yunan İsyanı,Girit,Adana,Suriye,Kütahya Antlaşması,Hünkar İskelesi Antlaşması,Nizip Antlaşması,Londra Antlaşması
Kavalalı Mehmet Ali Paşa;
  • 1804 yılında Mısır valiliğine getirildi.
  • Mısır’da birçok ıslahatlar yaptı.
  • 1821’de Mora’da ortaya çıkan Rum isyanını bastırdı.
  • Mora valiliği isteği reddedilince, Suriye ve Çukurova’ya girerek Kütahya’ya kadar ilerledi.
  • Bunun üzerine II. Mahmut, Rusya’dan yardım istedi.
UYARI: Osmanlı Devleti, ilk defa kendi valisi ile savaştı. Mısır sorunu bir iç sorunken zamanla uluslar arası bir sorun haline geldi.
  • 1833 yılında Rus donanması İstanbul’a geldi.
  • 1833 yılında Kütahya Antlaşması imzalandı.
  • Osmanlı Devleti, 1833’de Rusya ile Hünkâr İskelesi Antlaşması’nı imzaladı.
Kütahya Antlaşması (1833) :
  • Mehmet Ali Paşa’ya Girit Valiliğine ek olarak Suriye Valiliği verilecektir.
  • Oğlu İbrahim Paşa’ya Cidde Valiliğine ek olarak Adana Valiliği verilecektir.
  • Mehmet Ali Paşa, Osmanlı Devleti’ne vergi ödeyecektir.
Hünkâr İskelesi Antlaşması (1833)
Osmanlı Devleti ile Rusya arasında imzalandı.
  • Osmanlı İmparatorluğu ve Rusya savaş durumunda birbirlerine yardım edecektir.
  • Osmanlı İmparatorluğu’na saldırı olursa, Rusya asker gönderecek, masrafları Osmanlı Devleti tarafından karşılanacaktır.
  • Rusya’ya saldırı olursa Osmanlı Devleti Boğazları kapatacaktır.
Önemi:
  • Osmanlı Devleti ile Rusya arasında ittifak kuruldu.
  • Rusya, Karadeniz’de güvenliğini sağladı.
  • Osmanlı Devleti, Boğazlardaki egemenlik haklarını kendi isteği doğrultusunda son kez kullandı.
  • Boğazlar sorunu başladı.
Nizip Savaşı (1839)
  • Kütahya Antlaşması, ne Osmanlı Devleti’ni, ne de Mehmet Ali Paşa’yı memnun etmişti.
  • 1839 yılında Mehmet Ali Paşa, Osmanlı Devleti’ne ödemesi gereken vergiyi ödemedi.
  • Mehmet Ali Paşa, aynı yıl bağımsızlığını ilan etti.
  • 1839 yılında Osmanlı ve Mısır orduları Nizip’te karşılaştı ve Osmanlı ordusu yenildi.
  • Avrupa ülkeleri, 1840 yılında, Londra’da bir konferans topladı.
  • Konferans’ta Osmanlı Devleti’nin Mehmet Ali paşa’ya karşı korunması kararı alındı.
Londra Antlaşması (1840)
  • 1840 yılında Londra’da Osmanlı Devleti, İngiltere, Rusya, Avusturya ve Prusya delegeleri bir araya gelerek Mısır Sorununu halletmek üzere bir mukavele imzaladılar. Bu mukaveleye göre:
  • Mısır eyaleti hukuk bakımından Osmanlı Devleti’ne bağlı olmakla beraber, yönetim açısından Mehmet Ali Paşa’ya bırakıldı.
  • Mısır’ın Osmanlı Devleti’ne yılda 80 bin kese altın vermesi kararlaştırıldı.
  • Suriye, Adana ve Girit Osmanlı Devleti’ne geri verilecek.

EMEVÎLER DÖNEMİ (661-750)



Anahtar Kelimeler: Fetihler,Arap Milliyetçiliği,Mevali,Mimari
   Hz. Ali’den sonra başa Muaviye’nin geçmesiyle İslam Tarihinde Emeviler dönemi başlamıştır. 
Muaviye (661 – 680)
A.İslam Devleti’nin merkezi Kufe’den Şam’a taşınmıştır. 
B.Muaviye zamanında iç düzen sağlandıktan sonra fetihlere yeniden başlanmıştır. 
C.Müslümanlar iki defa İstanbul'u kuşatmalarına rağmen ele geçirememişlerdir. 
D. Doğuda Afganistan’ın Kabil şehri alınarak İndüs Nehri’ne ulaşıldı.
E.Kuzey Afrika'nın fethine devam edilmiştir.
Yezit (680 – 683)
A.Muaviye’nin ölümüyle yerine oğlu Yezit geçti. B.Hz. Ali’nin oğlu Hz. Hüseyin onun halifeliğini tanımayarak karşı çıktı. Yezit , Hz. Hüseyin’in üzerine ordu göndererek Kerbela mevkiinde şehit edilmesine neden oldu(681).
Not:Kerbela Olayında (680), Hz. Muhammed’in torunu Hz. Hüseyin’in şehit edilmesi Müslümanların Şiiler ve Sünniler şeklinde kesin olarak gruplara ayrılmasına neden olmuştur.
C.Yezit döneminde Ukbe B. Nafi komutasındaki Emevi orduları Kuzey Afrika’nın fethini tamamlayarak Atlas Okyanusuna ulaşmışlardır.

Ukbe B.Nafi, yaptığı İslam çalışmalarıyla Kuzey Afrika’nın İslamlaşmasını da sağlamıştır.

Yezit’in ölümünden sonra Kuzey Afrika’daki Berberiler Bizans’ın kışkırtmasıyla ayaklandılar. Emeviler bunun üzerine ayaklanmayı bastırdıkları gibi Batı Akdeniz’de Bizans’a ait olan Mayorka ve Minorka Adalarını da alarak Kuzey Afrika’da Bizans egemenliğini tamamen sona erdirerek Emevi hakimiyetini de kesin hale getirdiler.


Abdülmelik (685 – 705)
A.Abdülmelik zamanında fetihler devam etmiştir. B.Onun en büyük yardımcısı olan Haccac Emeviler’e karşı isyan eden Abdullah B. Zübeyr’i Kabe’de kuşatarak şehid etmiştir.

Velit (705-715)
 Kuteybe b. Müslim Maveraünnehr’in fethine memur edildi.Beykent‘i 706’da ele geçirdikten sonra Buhara ve Semerkant alındı (709). Böylece Maveraünnehr müslümanların eline geçti. Kuteybe’nin ölümüyle seferlere devam edilmiştir.

Halife Velid’in ölümünden sonra Türgişler Emevileri bölgeden çıkarmışlardır.


Ömer bin Abdülaziz (717-720)
Ömer b. Abdulaziz döneminde ülkede vergiler adaletli bir şekilde toplanmış, önceki Emevi halifelerinden farklı olarak  diğer uluslardan halklara iyi davranılmıştır.Yeni Müslümanlara Mevali muamelesi yapılması uygulaması kaldırılmıştır. Halife Ömer, gösterişten uzak bir yaşam sürmüştür. Ayrımcılık yapmamış, makamları hak edenlere vermiştir. Bu uygulamalar sonucunda Arap olmayan uluslar arasında İslamiyet hızla yayılmıştır.
İspanya’nın Fethi (711):
Tarık b. Ziyad komutasındaki İslam orduları İspanya’ya geçerek Vizigotlar’la karşılaşmış Kadiks Savaşı’nda (711) onları bozguna uğratarak Vizigot Krallığı’na son vermişlerdir. Bundan sonra Endülüs adının verildiği İspanya toprakları Emeviler tarafından gönderilen valilerce yönetilmeye başlanmıştır.
Puvatya Savaşı (732):
İspanya valiliğine getirilen Abdurrahman El- Gafiki 732’de Fransa’ya girerek Bordo’yu ele geçirdi. İlerleyişini sürdürüp Puvatya’ya saldırdı fakat bu savaşı kaybederek geri çekildi.
1. Puvatya, İslam ordularının Batı Avrupa içlerinde ulaştıkları son yer olmuştur. 
2. İslam orduları Fransa’dan çekilerek İspanya’ya dönmeye ve  devamlı gerilemeye başlamışlardır.
Emevîler Dönemi Genel Özellikleri

1.İstanbul iki kez kuşatılmışsa da fethedilememiştir.
2. İslam orduları 711 yılında İspanya’nın fethine başlamış böylece İslamiyet Avrupa’da da yayılmaya başlamıştır.

3.Müslümanlar İspanya’ya ENDÜLÜS adını vermişlerdir.732 yılında Puvatya Savaşı’nda Franklara yenilene kadar Avrupa’da ilerlemişlerdir.
Emevilerin Yıkılışında Etkili Olan Nedenler:
1.Arap milliyetçiliği yapmaları ve diğer milletlere değer vermemeleri
2-Arap olmayanlar Müslüman olsa da onlara Mevali adını verip  eşit ve adil davranmamaları (İslamı kabul etmelerine rağmen onlardan cizye toplamaları)Not: Bu ilk iki madde mevali arasında İslamda herkesin eşit olduğunu ve üstünlüğün takvada olduğunu söyleyen “Şuubiye Hareketi”nin doğmasında etkili olmuştur.
3–Peygamber(SAV) ailesine düşmanca davranmaları
4- Abbasiler’in Emeviler’e karşı gizli yıkıcı faaliyette bulunmaları.
5-Haricilerin ve Şiilerin çalışmaları
Bütün bunlar yaşanırken Abbasilerden olan   Ebu Müslim El-Horasani ayaklanıp Emeviler’le mücadeleye girişmiş, onları mağlup ederek Abbasi Devletinin kurulmasını sağlamıştır (750).
Not: Burda yazdığımız halifeler uzun süre halifelik yapmış olan ve daha çok etkili olmuş olan Emevî halifeleridir.




Avrupa'da İslamiyetin Yayılması

ENDÜLÜS EMEVΠDEVLETİ ( 756-1031 )

A. İspanya’da kurulan ilk İslam Devleti’dir. (Başkent Kurtuba)
B. Abbasilerden kaçabilen Emevilerce kuruldu. (Halife Hişam’ın torunu Abdurrahman tarafından)
C. İlim ve kültür alanında ilerlediler. (Kurtuba Sarayı) Bir çok Avrupalı öğrenci hatta papazlar Endülüs’e giderek eğitim gördü.
D. Halifelikte hak iddia ettiler.
E. III.Abdurrahman zamanında en parlak dönemini yaşadı.
F. İç karışıklıklar ve çevresindeki hristiyan krallıkların baskısı sonucu 1031’de yıkıldı. Yerine 28 tane beylik kuruldu. (Bu beyliklere genel manada Tevaif-i Mülk veya Mülûkü’t-Tavâif) Bunlardan en önemlisi ve son yıkılanı Beni Ahmer Devleti idi.
Tarihi süreç:
1.Endülüs Emevî Devleti (756-1031)
2.Bağımsız Beylikler/Tavaifi Mülk (1031-1091)
3.Murabıtlar  (1091-1147)
4.Muvahhidler(1147-1229)
5.Benî Ahmer (1238-1492)
BENΠAHMER DEVLETİ ( 1232-1492 )
A. Gırnata İslam Devleti de denir. (Granada Sultanlığı)
B. İspanya’daki son Müslüman devlettir. (Başkent Gırnata)
C. İlimde çok ileriydiler ve Avrupa’dan öğrenciler gelirdi.
D. 1492’de Hristiyanlar yıktı. Müslümanları ve Yahudileri katlettiler. Osmanlı Devleti yardım ederek Oruç Reis ve Hızır Reis'i gönderip İspanya’daki birçok Müslüman ve Yahudi’yi ölümden kurtardı. Kurtarılan Seferad Yahudileri Selanik, İzmir ve İstanbul’a yerleştirildi.



ENDÜLÜS MEDENİYETİ

1. Beni Ahmer Devleti zamanında Tuleytula’da kurulan tercüme akademisinde İslam medeniyetinin temel kaynakları Avrupa Dillerine tercüme edilmiştir.
2. Çeşitli ülkelerden gelen ilim insanlarının çalıştığı bu akademide felsefe, matematik, astronomi, tıp, kimya, tarih, coğrafya ve edebiyat alanlarında İslam bilginlerine ait pek çok eser Arapça’dan Batı dillerine tercüme edildi.
A.Kettonlu Robert Kur’an’ı Latinceye
B.Kartacalı Constantin (Konstantin) Müslüman Hekimlerin(Doktorların) tıp eserlerini Latinceye
C.Cremonalı Gerard (Kremonalı Gerard) Farabi’nin “İhsâü’l-Ulûm” adlı eseri ile Zehrâvî’nin “Et-Tasrîf” adlı otuz ciltlik tıp ansiklopedisini Latinceye
D.Dominicus Gundissalinus (Dominikus Gundisalinus) İbn-i Sina’nın ünlü eseri “Eş-Şifa”yı Latinceye çevirdiler
3. Endülüs’lü felsefeci İbn-i Rüşd oldu fikirleriyle Maimonides (Maymonides), Spinoza ve lmmanuel Kant (İmmanüel Kant) gibi Avrupa medeniyetinin temellerini atan önemli filozoflar üzerinde etkili oldu.
4.Avrupa ‘da Hristiyan ilahiyat çevrelerini dine bakış noktasında etkilemişlerdir.
5. Çok kıymetli mimari eserler bırakmışlardır. Bunların en önemlileri : Kurtuba Ulu Camisi ile İslam sanatının Endülüs’teki en görkemli örneği olan Elhamra Sarayı’dır.








ELHAMRA SARAYI
Elhamra, Gırnata’ya hâkim bir tepe üzerindeki düzlükte, savunma kalesi ve saray olarak yapılmıştır. Bu sebeple ilk bakışta estetikten uzak bir görünümü varmış gibi gözükse de kale duvarlarının içinde muazzam güzellikte bir sarayla karşılaşılır. Duvarlarında kırmızı tuğla, damında kırmızı kiremit kullanıldığı için ismi kırmızı, yani “Elhamra” denilmiştir. Nasri hükümdarları yeni yapılarla kaleyi daha da  büyüttüler. Böylece Elhamra, saray ve köşklerden kurulmuş bir kompleks hâline geldi. Sarayların içi kadar bahçeleri de güzeldir. Bunlardan en şahaneleri uzun bir havuzla taçlandırılmış olan El-Bürke Bahçesi (Avlusu), döşemesi mermer kaplı Meksuar Avlusu ve Arslanlı Avlu’dur. Elhamra Sarayı, zarif ve zengin süslemeleri, avluları ve havuzlarıyla komple bir yapıdır. Şarlken Endülüs’ü ele geçirince sarayın bir bölümünü yıktırdı ve yerine Rönesans tarzında bir saray yaptırmaya kalktı. 1522’deki zelzelede ve 1590’da saray bir miktar daha zarar gördü. Ancak, 19. yy. ın ikinci yarısından itibaren korunmaya alındı ve günümüze dek gelebildi.
EL HAMRA SARAYI ile ilgili görsel sonucu