Dersimiz Tarih: Ekim 2018

30 Ekim 2018 Salı

SOSYAL HAYATI OLUMSUZ ETKİLEYEN BAZI ETKENLER -2

3.TECESSÜS VE MAHREMİYET İHLALİ
“Hiç kimsenin izinsiz olarak bir başkasının evinin içine bakması helal değildir.
Eğer bakarsa (eve) girmiş demektir...” (Tirmizî, Salât, 148.)
Tecessüs, bir kimsenin özel durumunu merak edip öğrenmek için onun bilgisi ve rızası
dışında gizlice araştırma yapmaktır. 
Dinimizde insanların özel hayatlarının araştırılması ve ifşa edilmesi yasaklanmıştır.
İslam bu mahremiyeti korumak için bazı kurallar ortaya koymuştur. Tessettür de bu kurallardan biridir.Nûr suresi, 30-31. ayetlerde  tesettür emredilmektedir.
Mahremiyet ihlali,aynı zamanda  Özel ve resmî kurumların gizli bilgilerini araştırmak, bu bilgileri başkalarıyla paylaşmak hatta bunlardan maddi kazanç elde etmek de tecessüs ve mahremiyet ihlalidir ve hukuki sonuçlar doğurur.

4.Fitne, Fesat ve Terör
Fitne, bozgunculuk, karışıklık ve kargaşa çıkarmaktır.
Fitne, dinimizde  büyük günahlardandır. Hatta öldürmekten bile daha kötü görülmüştür.
Nifak; içi dışı bir olmamak, iki yüzlü olmak demektir. Münafık, bir yüzüyle doğruluktan, adaletten söz ederken diğer taraftan bozgunculuk  ve yalan üzere planlar yapmaktadır.
Münafıklar, inanmadıkları halde inanmış gibi görünürler. Asıl niyetleri ise Müslümanların aralarını açmak, onları birbirine düşürmek ve böylece toplumda huzursuzluk ortamı oluşturmaktır.
Yüce Allah Hucurât suresi, 6. ayette “Ey iman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.”
 buyurarak toplumsal ilişkilerimizin fitneye kurban edilmemesi gerektiği konusunda bizleri uyarmaktadır.
Fesat, toplumda yerleşmiş olan doğru inanç, düşünce ve düzenin bozularak yalan, yanlış
ve olumsuz propagandayla hak ve adaletin ortadan kaldırılması, toplumda kargaşanın hâkim olmasıdır.Fesat çıkaranlar değerlere, örf ve âdetlere saldırarak toplumda ahlaki bir yozlaşma oluşturmaya çalışırlar.
Terör; etrafa korku salmak, öldürmek, yaralamak, tahrip etmek suretiyle toplumun can, mal
ve namus güvenliğini tehdit etmektir.
İslam, getirmiş olduğu inanç ve ahlak sistemine karşı düşmanca tavır almaya müsaade
etmediği gibi yeryüzünde fesat çıkararak toplum düzeninin bozulmasına da izin vermez.

29 Ekim 2018 Pazartesi

AŞİRETTEN BEYLİĞE




BEYLİKTEN DEVLETE OSMANLI DEVLETİ KRONOLOJİSİ(1302-1453)

(1302)   Koyunhisar Muharebesi
(1326)   Bursa’nın   Fethi   
(1329)   Palekanon   Muharebesi
(1331)  İznik’in   Fethi
(1337)   İzmit’in   Fethi 
(1345)   Karesi   Beyliği’nin   alınması 
(1353)   Çimpe   Kalesi’nin   alınması 
(1363)   Edirne’nin Fethi
(1371) Çirmen Muharebesi 
(1389) I. Kosova Muharebesi
(1396) Niğbolu Muharebesi
(1402) Ankara Savaşı
(1402-1413)Fetret Devri   
(1444) Varna  Muharebesi
(1448)  II.Kosova Muharebesi
 

XIII. YÜZYIL SONLARINDA  ANADOLU VE ÇEVRESİ
A) Anadolu ve Çevresi
1)Anadolu Selçuklu Devleti 1243 Kösedağ savaşı yenilgisinden sonra yıkılma dönemine girmiş, Moğol( İlhanlılara bağlı) duruma gelmişti.  Bu siyasi boşluk ortamında Anadolu da çok sayıda Türk Beyliği kuruldu.
2) A.Bizans(Doğu Roma İmp.)
      13. yüzyıla girildiğinde sınırları (Marmara Bölgesi ve kısmen Balkanlar) küçülmüş, eski askeri ve ekonomik gücü kalmamıştı. Taht kavgalarının  etkisiyle  istikrarsız bir dönemi yaşıyordu. 
     B.Trabzon Rum İmparatorluğu:
IV. Haçlı seferi sonrasında  Trabzon ve çevresinde kurulmuştu. 13. yüzyılda İlhanlı baskısı altındaydı ve etkisizdi.
3) İlhanlı Devleti(1256-1336)
Cengiz İmparatorluğunun parçalanmasıyla İran'da kurulan Moğol devletidir. Dönemin  güçlü devletlerindendir. Ayn-ı Calut Savaşı'nda Memlûkler karşısında ağır bir yenilgi aldılar.
4)Memlûk Devleti (1250-1517)
Haçlılara ve Moğollara karşı başarılı savaştılar.Moğolları yenen ilk Müslüman Devlettir.Mısır,Suriye,Hicaz ve çevresine egemen oldular.
5) Altın Orda Devleti(1227-1395)
Cengiz İmparatorluğu'nun parçalanmasıyla Karadeniz'in kuzeyinde kurulan Moğolların Müslüman Torunları ve Kıpçak Türklerince kurulmuştur. İç karışıklıklar ve benzeri sebeplerle yıkılmıştır.
B) BALKANLAR VE AVRUPA 

1)Balkanlar

  Sırp Krallığı,Bulgar Krallığı, Macar Krallığı,  Arnavutluk Krallığı, Bosna Prensliği, Eflak Voyvodalığı,Boğdan Voyvodalığı, Erdel beyliği.
Sırpların ve Macarların yayılmacı faaliyetleri vardı.
2) Avrupa
İtalya'da Venedik ve Ceneviz devletlerinin Ege, Akdeniz ve Karadeniz'de ticaret kolonileri vardı. Avrupa'nın en büyük gücü Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'ydu. Doğu Avrupa'da Macaristan,Lehistan krallıkları ve Moskova Knezliği vardı.Macarların yayılmacı faaliyetleri vardı.
Batı Avrupa'da Fransa,İngiltere ve Benî Ahmer İslam Devleti (İspanya) vardı.
İngiltere-Fransa arasında Yüzyıl Savaşları vardı.


OSMANLI BEYLİĞİ'NİN KURULUŞ  SÜRECİ


Osmanlı Beyliği Kuruluş Dönem

Osmanlı Devleti'nin Büyümesinin Nedenleri
  1. Coğrafi konumu: Bizans sınırında bir uç beyliği olması. Bu durum Anadolu’ya gaza ve cihat yapmak için gelen Türkmenlerin Osmanlıya katılmalarını sağlamıştır.
  2. Gaza ve cihat politikası.
  3. Bizans’ın durumu: Bu dönemde Bizans eski gücünü kaybetmiştir. Merkezi dinlemeyen tekfurların halka iyi davranmaması.
  4. Balkanların durumu: Pek çok milletin birbiriyle mücadele ediyor olması. Siyasi ve dini birliğin olmaması.
  5. Anadolu’daki Türk beyliklerine karşı barışçı bir politika izlenmesi.
  6. Merkezi otoritenin güçlü tutulması. İdarenin tek elde toplanması.
  7. Devlet yöneticilerinin iyi eğitim almış ve üstün niteliklere sahip olmaları.
  8. Fethedilen bölgedeki halka adil davranmaları
  9. Fethedilen bölgelere Türklerin iskân edilmesi.
  10. İngiltere ve Fransa arasında Yüzyıl Savaşlarının olması
  11. Anadolu Selçuklu devlet adamlarının ve fethedilen beyliklerin yöneticilerinin Osmanlıya katılması.
  12. Ahiler ,gaziler,dervişler ve Baciyan-ı Rum(Müslüman Türk Kadınlar teşkilatı) gibi çeşitli toplum kesimlerinin desteği.

Osmanlı  Soyu

24 Oğuz boyundan biri olan Bozokların Günhan Soyunun Kayı boyuna mensupturlar.

Osmanlı Devletinin Kuruluşu 

Kayı boyundan olan  Ertuğrul Gazi yönetimindeki aşiret , Malazgirt Savaşından sonra şu yerleşim sırasını  takip etmiştir.                                                                                                                              
Ahlat--->Karacadağ(Ankara)---->Söğüt(kışlak)/Domaniç(Yaylak)

Osmanlı Başkentleri

Bilecik-->Yenişehir-->Bursa-->Edirne-->İstanbul
Ertuğrul Gazinin 1281 deki vefatından sonra Osman Bey,beyliğin başına geçmiştir.


1-Osman Bey (1302 – 1324)
Osmanlı Beyliğinin kurucusu ve bağımsız hale getiricisi  olan Osman Gazi  Bizans’la mücadeleye girerek Bilecik, Yarhisar, İnegöl ve Karacahisar’ı ele geçirmiştir.
Koyunhisar Savaşı (1302):
Nedeni:   
1.Bizans Tekfurlarının Osmanlı Devletini  bölgeden çıkarmak istemeleri
Sonuçları:
  1. Bizans’la yapılan ilk büyük savaştır. 
  2. Bizans ordusuyla değil Bizans tekfurlarıyla  yapılmıştır.
  3. İznik ve çevresinin yolu Osmanlıya açılmıştır
  4. Osmanlı  Devleti, bağımsız bir devlet haline gelmiştir.
Dönemin genel özellikleri :
  1.  İlk bakır para Osman Bey zamanında bastırılmıştır.
  2. Osman Bey’in başarılı olmasında Akçakoca, Konur Alp, Samsa Çavuş gibi Türkmen Gazilerinin rolü büyüktür.
  3. Osman Bey zamanında Bilecik ardından da Yenişehir başkent olmuştur.
  4. Osmanlı Devleti, bağımsız hale gelmiştir.

    Orhan Bey (1324 – 1362)
     Bursa'yı alarak burayı devlete başkent yaptı.

    • 1329 Maltepe (Palekenon) Savaşı'nda Bizans'ı yendi ve İznik, Gemlik ve İzmit'i fethederek Kocaeli yarımadasını Osmanlı hakimiyetine aldı.
    • Karasioğulları Osmanlı'ya bağlandı.
    • Böylece ilk defa bir beylik Osmanlı'ya bağlandı. Anadolu Türk birliği yolunda ilk adım atılmış oldu.
    • Osmanlı ilk defa deniz gücüne kavuşmuş oldu.
    • Bizans'taki iktidar kavgalarından yararlanan Osmanlı Beyliği, Rumeli'deki Çimpe Kalesi'ni aldı (1351).
    • Böylece Rumeli'de ilk toprak alınmış oldu.
    • Rumeli'de fetihlere devam edilerek; Gelibolu, Tekirdağ, Çorlu, Keşan, Malkara fethedildi.
    • Orhan Bey zamanında idari, adli, askeri, eğitim ve sosyal alanlarda teşkilatlanmalar yapılmıştır.

    Orhan Bey Dönemi'nde Devlet Teşkilatlanması Adına Yapılanlar

    • İlk divan teşkilatı kuruldu.
    • Yaya ve Müsellem adıyla ilk düzenli ordu kuruldu.
    • İlk medrese İznik'te açıldı.
    • İllere ilk defa kadılar ve subaşılar gönderildi.
    • İlk donanmaya sahip olunda ve Karamürsel'de ilk tersane kuruldu.
    • İlk defa vezirlik makamı kuruldu.

    Bütün bunlarla beylikten devlete geçiş sağlanmıştır.

    Bursa'nın Fethi


    Orhan Bey,babasının başlattığı Bursa kuşatmasını tamamlayıp  şehri fethetmiş ve  başkent yapmıştır.
    Sonuçları:
    1.Ekonomik  açıdan güç kazanıldı.
    2.İmar ve iskânla şehir Türk ve İslam karakterini kazandı.
    3.Marmara'nın güneyinde Bizans hakimiyeti sona erdi.
    Maltepe (Palekanon) Savaşı (1329):

    Nedenleri: 
    1.Osmanlı Devletinin İzniki  kuşatması
    2.Bizansın Osmanlı Devletini Marmara Bölgesinden çıkarmak istemesi
    Sonuçları
    1.Bizans,Osmanlı için bir tehlike olmaktan çıkmıştır.
    2.Osmanlı Devleti, İznik fethine devam etmiştir.
    3.Kocaeli Yarımadasının tamamı Osmanlı  Devletinin eline geçmiştir.

    21 Ekim 2018 Pazar

    İLK ÇAĞDA BAŞLICA MEDENİYET HAVZALARI


    1.Mezopotamya
    A. Genel olarak:Ulaşım, mimarlık, madencilik, çömlekçilik, dokumacılık, çiftçilik , kanal yapımında, tarım,matematik ve geometride gelişmişlerdir.
    B.Sümerler: Çivi Yazısı icadı,Zigguratlar, astronomi ve ilk yazılı kanunlar.
    C.Babiller: mimari,Hammurabi Kanunları.
    D.Asurlular: ticarî koloniler,Anadolu'ya yazı ve tarihî çağların getirilmesi.
    2.İran
    A.Satraplık denilen eyalet sistemi.
    B.Posta teşkilatı.
    C.Kral yolu ( Sardes'ten  Sus'a kadar).
    3.Hint
    A.Matematikte sıfırı (0) keşfettiler. Ancak sayı olarak kabul etmediler.
    4.Çin
    A.Barut,pusula,kağıt,matbaa aletleri.
    B.Güneş lekeleri
    C.Geleneksel tıbb( akupunktur v.b.)
    5.Ege Yunan
    A.Seçim,cumhuriyet ve demokrasi.
    B.Botanik, zooloji ilimlerinin temeli
    C.Miletli  Thales (Tales) ve Pythagoras (Pisagor); matematik, astronomi  ve felsefe alanında çalışma
    6.Anadolu 
    A.Hititler: Pankuş Meclisi,Tavananna Kraliçesi,Hitit kanunları ( Özellikle Kadın hakları alanında),Anallar( Tarafsız Tarihçilik).
    B.Lidyalılar: İlk Madeni Para
    C.Frigler:Tarım,dokumacılık ( özellikle Tapates adlı halı ve kilimler)
    D.Urartular:Taş İşçiliği,Madencilik
    7.Mısır 
    A.Geometri,piramitler,mimarî,astronomi,güneş takvimi ve tıp
    8.Doğu Akdeniz
    A.Fenikeliler: Kolonicilik , ekonomik ve kültürel etkileşim,gemicilik,ticaret,Fenike Alfabesi.
    B.İbraniler: Tek Tanrılı Din.

    Sosyal Hayatı Olumsuz Etkileyen Bazı Etkenler -1

    1.Ahlakî  Yozlaşma
           Ahlak kelime anlamı olarak huy, mizaç ve karakter demektir. Kavram olarak ise insanın bir amaca yönelik kendi arzusuyla iyi davranışlarda bulunup kötülüklerden uzak durmasıdır.
          Ahlaki yozlaşma, kişinin ve toplumun yavaş yavaş iyi ve güzel davranışlardan uzaklaşmasıdır. Bunun sonucunda  dinî ve ahlaki değerlerin bozulduğunun bile farkına  varılmaz hale gelinir.
        Peygamberimiz :  “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.”  (Muvatta, Hüsnü’l-Hulk, 1)                           diyerek dinimizde güzel ahlakın yerini bize göstermiştir.
          Rabbimiz, Ankebût suresi, 45. ayette ".. Muhakkak ki namaz  hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar..."  diyerek ibadetlerin güzel ahlakla olan ilişkisini ortaya koymaktadır.
        Günümüzde sosyal medya ve televizyon yoluyla ahlaki yozlaşma insanların gereksiz ve ahlaksız işlere yönlendirilmesi tarzında ahlakı yozlaştırmaktadır.
             Ahlaki yozlaşmanın temelinde insan iradesinin iyi ve doğruyu seçmek yerine nefsine boyun eğmesi ve zamanla onun sınırsız arzularının esiri durumuna düşmesi yatmaktadır. Bunun oluşturduğu olumsuz davranışlar,  ancak Allah’a (c.c.) tam bir bağlılık ve ahlakî ilkelerin hayatın merkezine alınmasıyla aşılabilir.
    2.Yalan ve Hile       
            Yalan, ahlakî  yozlaşmayı sağlayan başlıca etkenlerdendir. Nitekim Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de 
     Hac suresi, 30. ayette “...Yalan sözden sakının” buyurarak insanların yalandan kaçınmalarını istemiştir. 
             Her alanda bize örnek olan Peygamber Efendimiz “Doğruluk hayra ulaştırır, hayır da cennete. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (dosdoğru)  diye kaydedilir. Yalancılık yoldan çıkarır. Yoldan çıkmak da cehenneme sürükler. Kişi yalancılığı  kendine yol edinince Allah katında kezzâb (çok yalancı) diye kaydedilir.” (Buhârî, Edeb, 69.) diyerek yalancılığın ne kötü bir yol olduğunu bize anlatmıştır.
           Hile, gerçeği gizleyerek çıkar sağlamak amacıyla yapılan ve yalanı da içine alan bir hastalıktır.Bu noktadan ahlakî  yozlaşmanın temel etkenlerindendir.Dinimiz hilenin her çeşidini yasaklamıştır.
        Sevgili Peygamberimiz   “Bizi aldatan bizden değildir.”(Müslim, İman, 43) buyurarak Müslüman toplumun bir üyesi olabilmeyi, yalan ve hileden uzak durmaya ve dürüst olmaya bağlamıştır

    ANADOLU’DA MOĞOL İSTİLASI


    Anadolu Türk Beylikleri, düşmanlara (Haçlılar,Bizans ve Gürcüler) karşı birlikte hareket ederken ; hakimiyet alanlarını genişletmek için ise birbirleriyle mücadele etmişlerdir.
    Moğol Tehlikesi
    Yassıçimen Savaşı(1230)
    Nedeni:
    Harzemşahların Selçuklulara bağlı Ahlat’ı işgal etmeleri ve yağmalamaları.
    Savaş:
    İki devlet arasında Erzincan yakınlarında Yassı çemen Savaşı yapıldı.
    Sonuçları
    1-Bu savaşta yenilen Harzemşahlar bir daha toparlanamadılar. Celaleddin Harşemşah’ın ölümü ile bu devlet tarihe karıştı.
    2-Bu savaş Türkiye Selçukluları ile Moğollar arasındaki tampon bölgenin kalkmasına neden oldu.
    Sultan 1.Alaeddin Keykubad'ın doğudan beliren Moğol tehlikesine karşı aldığı tedbirler:
    1.Konya, Kayseri ve Sivas gibi doğu sınır şehirlerinin surlarını ve sınır kalelerini yeniden inşa ettirmiştir.
    2.Abbasi halifesine yardım için asker göndermiştir( 5000 kişi).
    3.Moğollara karşı ittifak arayışlarına girmiştir ( Eyyubiler,Harzemşahlar)
    4.Savaşı erteletmeye çalışmıştır.
    5.Devlet içinde otoritesini sağlamlaştırmak
    6.Ticarî faaliyetlere zarar veren Ermenileri itaat altına almak.


    Baba İshak İsyanı (1239)
    Sebepleri:
    1.Moğol baskısından kaçan Oğuzların Anadolu'ya yerleştirilmesinde sorunlar çıkması
    2. II.Gıyaseddin Keyhüsrev'in dirayetsiz yönetimi
    3.Türkiye Selçuklu Devleti'nin dine aykırı hareket ettiğini ileri sürmeleri
    Sonuçları :
    1. İsyan güçlükle bastırıldı.
    2. Türkiye Selçuklu Devleti güç kaybetti .
    3. Türkiye Selçuklu Devleti'nin ne kadar zayıf olduğu ortaya çıktığı için Moğollara saldırı için umut vermiştir.
    Moğollar Anadolu'da 


    Kösedağ Savaşı (1243)
    Sebepleri;
    1.Baba İshak İsyanıyla Türkiye Selçuklu Devleti'nin zayıf olduğunun ortaya çıkması
    2.Erzurum'un Moğollarca yağmalanması ve halkın katledilmesi
    Sonuçları:
    1.Türkiye Selçuklu ağır bir yenilgi almıştır.
    2.Türkiye Selçuklu Devleti, Moğollara tabi hale gelmiştir.
    3.Anadolu'da Moğol Dönemi başlamıştır.
    Not:Anadolu'da Moğol döneminde yönetim açısından büyük iç çekişmeler yaşanmıştır. 1277'de Vezir Pervane'nin çağrısıyla Anadolu'ya gelen Memluk Sultanı Baybars , Elbistan Savaşı'nda Moğolları ağır bir yenilgiye uğratmıştır. Memluklar Mısır'a dönünce Moğollar da intikam için Anadolu'da 200.000 insanı katletmişler ve Vezir Pervane'yi de idam etmişlerdir.
    Moğol zulmüne karşı şeyhler ve dervişlerin isyan hareketleri de görülmeye başlamıştır. Örneğin Hatiroğlu Şerafeddin Bey’in 1276’daki isyanı.

    İKİNCİ BEYLİKLER DÖNEMİ

    Moğol istilası sonra Anadolu'ya gelen Türkmenler batıda Bizans ile doğuda Moğollar ile mücadele etmişlerdir.
    Moğollar Türkiye Selçuklu hakimiyetini bazı niteliksiz devlet adamlarından dolayı yıkmakta başarılı olmuşlarsa da Anadoluya hakimiyetlerini kabul ettirmekte karşılarında savaşçı ve dinamik Türkmenler olduğu için aynı ölçüde başarılı olamamışlardır.
    Türkmenler Kösedağ Savaşı'ndan sonra Karamanoğulları'yla birlikte yeniden beylikler olarak teşkilatlanmışlardır. Böylece İkinci Beylikler dönemi başlamıştır. XVII. yüzyılda Ramazanoğulları Beyliği'nin Osmanlı Devleti'ne katılmasıyla tamamen sona ermiştir. Karamanoğulları,Candaroğulları,Germiyanoğulları,Canikoğulları, Hamitoğulları, Aydınoğulları, Menteşeoğulları, Saruhanoğulları,Eşrefoğulları, Teke Beyliği, Karesioğulları, Eratnalılar,Dulkadiroğulları, Ramazanoğulları, Kadı Burhaneddin Devleti ve Osmanoğulları Beyliği gibi siyasî teşekküller oluşmuştur.
    Sonuçları:
    1. Türkiye Selçuklu Devleti'nin yıkılmasıyla oluşan siyasî boşluk doldurulmuştur.
    2. Moğol hakimiyetine karşı mücadele edilmiştir.
    3. Anadolu'da tam bir Moğol hakimiyeti engellenmiştir.
    Moğollar Sonrası Anadolu’da Mutasavvıflar
    Siyasî ve ekonomik düzenin bozulduğu bu ortamda tasavvufî akımlar oldukça etkili olmuştur. Mevlana Celaleddin-i Rumî, Hacı Bektaş-ı Veli ve Yunus Emre gibi mutasavvıflar yetişmiştir.

    20 Ekim 2018 Cumartesi

    Japonya'da Öğrenci Davranış Listesi

    Japonya'da her eğitim-öğretim yılı başında öğrenci verilerine okul idaresinin gönderdiği 15 maddelik liste
    1) Birisi konuşurken dikkatli bir şekilde dinle.
    2) İnsanlara selam ver, soruları açık bir şekilde ve duyulabilir bir sesle cevapla.
    3) Sandalyede uygun bir şekilde otur.
    4) Başkalarına ait olan eşyaların, sana ait olmadığını anla.
    5) Ayakkabılarını çıkardıktan sonra düzenli bir şekilde yerine koy.
    6) Giysilerinin temiz olduğundan ve kırışık olmadığından emin ol.
    7) Masanı ve çevreni düzenli tut.
    8).Gece erken yatmayı, sabah ise erken kalkmayı öğren ve bu sorumluluğa alış.
    9) Kahvaltıyı önemse.
    10) Dişlerini her zaman fırçala.
    11) Asla yalan söyleme.
    12) Kimseyi dışlama ve kimseye dışlanmış hissettirme.
    13) Eğer birinin bir problemi varsa ona yardımcı ol.
    14) Kimse hakkında kötü şeyler söyleme.
    15) İnsanlarla iyi geçinmeyi, oynamayı ve bir şeyler öğrenmeyi alışkanlık haline getir.
    16) Sadece tek başına oynama. Başkalarıyla da oynayabilecek kadar sıcakkanlı ol.
    17) Hem doğada zaman geçirip rahatlamak, hem de daha fazla hareket etmek için dışarıda oyna.
    18) Eğer hata yaptıysan büyük bir ciddiyetle özür dile.

    14 Ekim 2018 Pazar

    Sosyal Hayatla İlgili Bazı Temel Ölçüler 2

    3.HAK VE ADALETİ  GÖZETME

    Bir toplumda işler, yapılması gerektiği gibi yapılmaz, iş bilenlere teslim edilmez ve hak edenin hakkı verilmezse o  toplumda birlik, beraberlik ve düzen bozulur.
    Yüce Allah  şöyle buyurur: “Allah, size emanetleri mutlaka  ehline vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz   zaman adaletle hükmetmenizi emreder…”
    Nisâ suresi, 58. ayet
    Peygemberimizin örnek hayatı da bu emrin uygulanışını bize göstermiştir.
    Hakka riayet etmek ve adaletli olmak Allah’ın (c.c.) hoşnutluğunu ve sevgisini kazanmaya  vesiledir.
    4.KARDEŞLİK
    Aynı anneden ve babadan doğan çocuklara kardeş denilmekle birlikte bu sadece kan bağını ifade eder. Yüce Allah , Hucurât suresi, 10. ayette şöyle buyurmaktadır:
                   "Müminler ancak kardeştirler…”
    Bu kardeşlik aynı inanç etrafında buluşan insanların birlik ve dayanışma   ruhunu ifade eden bir kavramdır.
    Peygamberimiz:
     “Müminin mümin  üzerinde altı hakkı vardır:
     Hastalandığında onu  ziyaret eder, 
    öldüğünde cenazesinde bulunur,
    kendisini davet ettiğinde davetine icabet eder,
    onunla karşılaştığında selam verir,
    aksırdığında ona hayır duada bulunur, 
    yanında ve gıyabında  onun için samimi davranır.”
    buyurarak bu kardeşliğin esaslarının bir açıklamasını yapmıştır.
    5.YARDIMLAŞMA  VE DAYANIŞMA
    Toplumu bir arada tutan kardeşliği fiilen gerçekleşir hale getiren yardımlaşma ve dayanışmadır. 
    Cenab-ı Allah, şöyle buyurur:
    “…İyilik ve takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın. Günah ve
    düşmanlık üzere yardımlaşmayın. Allah’a karşı gelmekten sakının…”                                                                               (Mâide suresi, 2. ayet.)
              Yardımlaşma ve dayanışmanın sadece maddî değil, manevî alanda da olduğunu Peygamberimiz :
    “Biriniz (din) kardeşine danıştığı zaman, danışılan kimse ona (yararlı gördüğü) görüşünü belirtsin."
    (Müslim, Lukata, 18.)
    diyerek bizlere öğretmiştir.


    HAÇLI SEFERLERİ









    Tanım:  11. ve 13. yüzyıllar arasında Avrupalılar tarafından dinî,ekonomik ve siyasî nedenlerle Müslüman dünyasına yapılan seferlere denir. Haç Hristiyanlığın simgesidir. Bu yüzden bu seferlere Haçlı seferleri, katılan askerlere de Haçlı askerleri denir.1096-1270 yılları arasında değişik zamanlarda toplam 8 tane Haçlı seferi olmuştur. 


    NEDENLERİ

    a-Dini nedenler


    1. Hristiyanlar tarafından kutsal sayılan Kudüs, İznik gibi kentlerin Müslümanların elinde olması.
    2. Hristiyan din adamlarının krallardan Müslümanlara saldırmalarını istemesi.
    3. Hristiyan Kluni tarikatının Hristiyanları Müslümanlara karşı kışkırtması.
    b-Ekonomik nedenler
    1. Yoksulluk içinde olan Avrupa’nın Doğu ülkelerinin zenginliğinden yararlanmak istemesi.
    2. Doğu ülkelerini gezen gezginlerin bunları gezdikten sonra Avrupa’ya dönerek buraları anlatmaları.
    c-Sosyal ve siyasal nedenler
    1. Türklerin akınlarından bunalan Bizans’ın Avrupa’dan yardım istemesi.
    2. Avrupa’daki toprak sahiplerinin Doğu ülkelerinden de toprak kazanmak istemeleri.
    HAÇLI SEFERLERİ
    Birinci Haçlı Seferi (1096-1099):

     
    Bu ordu Anadolu Selçukluların başkenti İznik’i kuşattı. Şehri, I.Kılıç Arslan’ın kardeşi Davut savunuyordu. Davut, kuşatmaya fazla dayanamadı ve şehri Haçlılara teslim etti. Antakya’yı ele geçiren Haçlılar buradaki Müslüman halkı öldürdüler. 1099 yılında Kudüs’e ulaştılar ve burasını ele geçirdiler. I. kılıçarslan Başkenti İznikten Konyaya taşımıştır.Haçlılara karşı vurkaç taktiği uygulayarak onlara  ağır kayıplar  verdirmiştir.
    İkinci Haçlı Seferi (1147-1149):
    Musul Atabey’i İmadeddin Zengi Urfa, Halep ve Şam'ı Haçlıların elinden aldı. Bunun üzerine Avrupalılar burasını geri almak için ikinci Haçlı seferini başlattılar. Bu Haçlı seferine Alman İmparatoru 3. Konrad ve Fransa Kralı 7.Lui de katıldı. Anadolu Selçuklu Sultanı Mesut Haçlılara büyük kayıplar verdirdi. Büyük kayıplar veren Haçlılar Şam’ı kuşattılar. Ama başarılı olamayarak 1149 yılında geri çekildiler.
    Üçüncü Haçlı Seferi (1189-1192):

    Eyyubilerin kurucusu Selahattin Eyyubi, 1187 yılında Kudüs’ü Haçlılardan geri aldı. Gelişme üzerine Haçlılar Kudüs’ü kurtarmak için Üçüncü Haçlı seferini başlattılar. Bu sefere de Alman İmparatoru Frederik Barbaros ve İngiltere kralı Aslan Yürekli Rişar katıldı. Anadolu’yu geçerken Anadolu Selçuklu Devleti Sultanı II. Kılıç Arslan onlara büyük kayıplar verdirdi. Kudüs’e ulaşan Haçlılar burayı almayı başaramadılar. Geri dönmek zorunda  kaldılar.
    Dördüncü Haçlı Seferi: (1202-1204):
    Bu haçlı seferi de Eyyubilerin Filistin’deki ve Suriye’deki bazı şehirleri fethetmesi üzerine düzenlendi. Fakat bu haçlı seferi için gelenler İstanbul’a ele geçirip burada bir Latin krallığı(1204-1261) kurdular. Ortokodslara  büyük baskılar yaptılar.Ayrıca İki Rum Devleti ortaya çıktı.İznik Rum İmparatorluğu ve Trabzon Rum İmparatorluğu.
    Diğer seferler
    Dördüncü Haçlı seferinden sonra hazırlanan 5., 6., 7. ve 8. Haçlı seferlerinde Haçlılar, Mısır, Suriye ve Tunus üzerine seferler düzenlendiler. Beşinci sefere Macar Kralı Andre (1217), altıncı sefere Alman İmparatoru II. Frederic (1288), yedinci ve sekizinci sefere Fransa Kralı Sen Lui (1248-1270) katıldılar. Fakat, bu seferlerin hiç biri gayesine ulaşamadı.

    Suriye’de kalan Haçlı prenslikleri ve kontluklarına da  Memlûk Sultanı Baybars son verdi. Baybars Moğollar’ı Ayn-ı Calût Savaşı’nda yendikten sonra Hayfa, Yafa, Antakyai Trablusşam ve Akkâ’daki bütün kale ve şehirleri zapt etti. Burada bulunan son Haçlı kalıntıları da temizlenmiş oldu (1291).



    SONUÇLAR
    A.Dini Sonuçlar:
    1-Hristiyan din adamlarına duyulan güven azaldı.Bu durum Avrupada Rönesans ve reformun oluşmasındaki önemli etkenlerden biri oldu.
    2-Kudüs, Antakya vb. kutsal kentler Müslümanların elinde kaldı.
    B.Siyasi Sonuçlar:
    1-Haçlılarla başarı ile savaşan Türklerin, İslam dünyasındaki saygınlığı arttı.
    2-Bizans, Anadolu üzerindeki hâkimiyetini iyice kaybetti. Ama ömrü uzadı.
    3- Feodalite unsurlarının bir kısmının bu savaşlarda ölmesiyle Avrupa’da Feodalite zayıfladı.
    4.Feodalite rejimi bir süre Ortadoğuya taşınmış oldu.
    C.Ekonomik Sonuçlar:
    1-Haçlılar dönerken yanlarında Müslümanlar da gördükleri barut, pusula, kâğıt, matbaa gibi icatları da götürdüler. Bu durum Coğrafi Keşiflere, Rönesans ve Reforma ortam hazırlamıştır.
    2- IV.Haçlı Seferinden sonraki seferler denizden yapıldığı için Akdeniz limanlarının önemi arttı.
    3.Haçlı Seferleri sırasında İtalya'da  bankerlerden borç alınmasıyla bankacılık sistemi gelişti.




      7 Ekim 2018 Pazar

      Sosyal Hayatla İlgili Bazı Temel Ölçüler 1

      Toplumu bir arada tutan sahip olduğu değerlerdir. İslam dininde bunlar : ilkelerin başında güven,
      barış, hakkaniyet, adalet, kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma gibi  değerlerdir.
      1. Emniyet ve güven
      Bir toplumda emniyet ve huzurun sağlanabilmesi için insanların can, mal, namus, akıl ve din gibi temel haklarının korunması konusunda  endişe duymamaları gerekir
      Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah şöyle buyuruyor: “...Birbirinize bir emanet bırakırsanız, emanet
      bırakılan kimse emaneti sahibine versin ve (bu hususta) Rabbi olan Allah’tan sakınsın...”
      Bakara suresi, 283. ayet
      Sevgili Peygamberimiz de bu konuda “Müslüman, insanların elinden ve dilinden güvende olduğu
      kimsedir.”
          Tirmizî, İman, 12. 
      demektedir.
      2.Sulh
      Bireyler veya toplumlar arasındaki çekişmelerin, düşmanlıkların ve çatışmaların anlaşmayla sona erdirilmesidir.
      Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Allah “Eğer müminlerden iki grup birbiriyle savaşırlarsa hemen aralarını düzeltin…”
       Hucurât suresi, 9. ayet
      buyurarak savaşın ve anlaşmazlıkların sulh yoluyla çözümlenmesi gerektiğini  belirtmiştir.
      İslam dininin amaçlarından biri de her türlü bozgunculuğa, çekişmeye ve çatışmaya son
      verip yeryüzünde sulhu gerçekleştirmektir.
      Peygamberimiz hayatı boyunca önce sulh yolunu aramıştır. Savaşa mecbur olunduğunda başvurmuştur.
      Barışın önündeki engeller: sosyal ve ekonomik adaletsizlikler, huzursuzluk,karamsarlık, hırçınlık,kin,
      nefret ve intikam duygularıdır.

      Türkiye Selçukluları'nda Kültür ve Medeniyet



      A.Boylardan  Devlete Türkiye Selçuklu Devleti'nin Oluşma Süreci

      1.Türk toplum ve devlet yapısı yukardaki şekilde oluşmaktaydı. 
      2.Selçuk Bey, böyle teşkilatlanmış Oğuz Yabgu Devleti'nde subaşı (komutan) bir anlaşmazlıkla ordan ayrıldı Selçuk Oğuzları. Cent Şehrine geldiler ve burada Müslüman oldular.
      3.Torunları  Tuğrul ve Çağrı Beyler vaktinde bağımsız Selçuklu Devleti kuruldu.
      4.Onlardan sonra Alp Arslan vaktinde Anadolu Türk yurdu yapıldı. 
      5.Bunun sonucunda Türkiye Selçuklu Devleti kuruldu.
      Oğuzların Türkiye Selçuklu'ya kadar giden  tarihî süreci:
      Kök Türk -->Uygurlar --> Oğuz Yabgu--> Büyük Selçuklu-->Türkiye Selçuklu

      Türklerin Anadolu'da  devletleşmesini  etkileyen faktörler:
      1.Bizansın otorite kaybı
      2.Anadolu'daki  dinî ve sosyal belirsizlikler
      3.Anadolu halkının güven ihtiyacı
      4.Türklerin teşkilatçı yapısı

      B.Devlet Yönetimi

      1. Türkiye Selçuklu Devleti’nin başında Selçuklu soyundan gelen sultan,keyhüsrev vb.  unvanlar verilen bir hükümdar bulunurdu. 
      2. Türk devletlerinde görülen “Ülke hanedan üyelerinin ortak malıdır.” anlayışı Selçuklularda da devam etmiştir. 
      3. Devlet meseleleri “Büyük Divan”da (saltanat divanı) görüşülürdü. 
      4. Selçuklulardaki Atabeylik sistemi devam etmiştir.
      5. Pervane  ( Arazi işleriyle ilgili üst düzey memur) ve naibi saltanat ( sultan vekili) görevlileri, Türkiye Selçuklu Devleti teşkilatını Büyük Selçuklu Devlet teşkilatından ayıran temel noktadır. Bunlar dışında sonra oluşan  ,öncekinin bir devamıdır.
      6. Eyaletleri emir (askerî vali) yönetirdi. Sınır bölgelerinde Uç Teşkilatı( Beyleri) vardı. Güvenlik   sorumlusu , subaşılardır.
      C.Ordu
      Anadolu Selçuklu Devleti’nde ordu beşe ayrılmıştı:
      1. Hassa Ordusu: Hükümdarın yanında bulunan ve maaşlı olan , Gulamhaneden gelen askerlerdir. 
      2. İktâ Ordusu: Türkiye Selçuklu Devleti’nin  ikta sistemiyle oluşturdğu atlı ordusudur. 
      3. Türkmenler (Uç Askerleri): Genelde sınır boylarında bulunur ve sınırları korurlardı.
      4. Bağlı beylik kuvvetleri
      5. Deniz kuvvetleri ( donanma) .  Komutanlarına  Reisü'l -Bahr denilmiştir.
      6.Ücretli Askerler: Cerahorlar adı verilen askerler

      D.Toplum

      1.Türkiye Selçuklu hakimiyetiyle birlikte Anadolu Bizansın istikrarsızlığından sonra bir huzur ve güven ortamı doğmuştur. 
      2.İmar, iskan, tarım ve ticaret faaliyetleri yapılmıştır.
      3.Halk üçe ayrılır resmî tasnifte: 
      A.Şehirliler :Esnaf,zanaatkârlar,ilmiye sınıfı,memurlar ve askerler.
      B.Köylüler
      C.Konar-göçerler:Yerleşik hayata geçirilmeye çalışılmışlardır. 

      E.Ekonomik Hayat
       a.Tarım
       1.Su kanalları yaptırılmıştır. 
       2.İkta sistemi yaygınlaştırılmıştır.
       3.Tarım ve hayvancılığa üretim ve ihraçta öncülük edilmiştir.
      b.Ticaret 
         1.Sinop,Samsun,Antalya gibi liman şehirlerinin fethinden sonra deniz ticaretine önem verildi.
          2.Kervansaraylar yapıldı.
          3.Gümrük kolaylığı sağlandı.
          4. Bir tür sigortacılık sistemi kurdular.
       c.Sanayii
           Dericilik,dokuma,madencilik ve silah üretimi yapılırdı.
       F.Bilim
        1. Medreseler  kuruldu.
        2.Kütüphaneler kuruldu.
        3.Darüşşifalar kuruldu.1205'te Türkiye Selçukluları döneminin ilk darüşşifası olan Gevher Nesibe Darüşşifası kuruldu.
       G.Kültür
      1.Yetişen kişiler:Mevlana,Muhyiddini Arabi,Necmeddin Razi,Yunus Emre,İbn-i Bibi
      2.Mimarî Eserler:Konya Alaeddin Camii,Karatay Mescidi,Döner Kümbet v.b. pekçok eser.
      3.Süsleme Sanatları:Kabartma,minyatür,oymacılık ve çinicilik. Çiftbaşlı Kartal sembolü ( Selçuklu Sembolü)  sıkça kullanılmıştır.
      4.Müzik:Mevlevî ve ahî zaviyelerinde tasavvuf müziği ve  Sultanlar için çalınan bando vardı.