II. DÜNYA SAVAŞI (1939-1945)
İnsanlık, o zamana kadarki tarihinin en büyük felaketi olan I. Dünya Savaşı'nın ardından barışın önemini daha iyi anladı. Her ne kadar halk bazında barış ön plana çıkmışsa da pek çok ülkenin siyasi kadroları hala çeşitli hülyalarından vazgeçemediler.
I. Dünya Savaşı'ndan sonra dünya devletleri yeni bir savaşın çıkmasını önlemek, uluslar arası güvenliği ve barışı korumak ve bunun devamlılığını sağlamak için bazı teşebbüslerde bulunmuşlardı.
Bunların birincisi 10 Ocak 1920'de resmen kurulan Milletler Cemiyeti'dir. Merkezi Cenevre'dir. Cemiyetin asıl üyeleri I. Dünya Savaşı'nın galip devletleridir. Sonradan diğer devletler de cemiyete katılmıştır. Türkiye de 1932'de cemiyete üye olmuştur.
İkincisi 16 Ekim 1925'te Almanya, İngiltere, İtalya, Belçika, Polonya ve Çekoslovakya arasında imzalanan Lokarno Antlaşması'dır. Bu antlaşma ile Almanya Batı sınırlarının sürekliliğini kabul etmiş, Polonya ve Çekoslavakya sınırları için güvence vermiştir.
Üçüncüsü ABD Dışişleri Bakanı Kellog'un önerisi doğrultusunda 27 Ağustos 1928'de Paris'te imzalanan Kellog Paktı'dır. İngiltere, Almanya, İtalya, Japonya ve ABD arasında imzalanan bu pakta 8 Temmuz 1929'da Türkiye dahil belli başlı büyük devletler katılmıştır. Bu pakt ile savunma anlayışına dayanmayan savaş, kanun dışı sayılmıştır. Tüm bunlara rağmen II. Dünya Savaşı'nın çıkması önlenememiştir.
I. Dünya Savaşı'nın devletler arasındaki dengeleri alt üst etmesi savaştan sonra huzursuzluğu daha da arttırdı. Dünya barışını korumak amacıyla kurulan Milletler Cemiyeti'nin İngiltere'nin güdümünden çıkamaması bu örgüte karşı duyulan güvensizliği arttırdı.
I. Dünya Savaşı'nın ardından kısa sürede toparlanan Almanya, Versay Antlaşması ile uğradığı mağduriyetini gidermek için politikasını değiştirdi. I. Dünya Savaşı sonunda Almanya'nın İngiltere ve Fransa'ya duyduğu nefret doruk noktaya ulaştı. Milliyetçi akımların güçlendiği Almanya'da halk idarecileri ile toparlandı. Versay Antlaşması'nın ağır koşullarına rağmen on yılda tekrar güçlenmeyi başardı. Gücünü arttıran Almanya, Versay Antlaşması'nı iptal ederek hızla silahlandı. Nazi Partisi'nin iktidara gelmesinin ardından saldırgan bir politika izlemeye başladı. 1930'lardan itibaren Dünya barışını tehdit etmeye başlayan Almanya'nın diktatör lideri Hitler Avusturya ve Çekoslavakya'yı işgal ederek savaş sürecini başlattı.
II. Dünya Savaşı'nın çıkmasında Almanya'nın dışında İtalya'nın izlediği saldırgan politika da etkili olmuştur. I. Dünya Savaşı'nın galiplerinden olmasına rağmen İtalya savaşta umduğunu bulamadı. İtilaf Devletleri İtalya'yı bol vaadlerle yanlarına çekmişlerdi. Savaş bittiğinde sözlerinde durmayan İtilaf Devletleri'nin İtalya'yı savaşın ganimetleri paylaşılırken tasfiye etmek istemeleri İtalya'nın tepkisine neden oldu. Savaş sonrasında İngiltere ve Fransa'dan giderek uzaklaşan İtalya, diktatör lideri Mussolini'nin yönlendirdiği saldırgan politika ile Almanya'nın yanında yer aldı. Almanya ile birlikte hareket eden İtalya, bir yandan Libya'dan Afrika'nın iç kesimlerine doğru ilerlerken diğer yandan da Habeşistan'ı işgal etti. İtalya'nın Arnavutluk'u kontrol ederek Balkanlara girmesi bölgedeki huzursuzluğu arttırdı.
I. Dünya Savaşı sırasında Uzakdoğu'daki egemenlik sahasını genişleten Japonya savaştan sonra bölgenin tek hakimi olma arzusuna kapıldı. Savaş sonunda İngiltere'nin Uzakdoğu'dan büyük ölçüde çekilerek Ortadoğu'ya kayması Uzakdoğu'da bir boşluk meydana getirdi. Bu boşluğu doldurmak amacıyla Japonya ve ABD arasında başlayan rekabetten üstün çıkan Japonya bölgeye hakim oldu. Daha sonra Çin topraklarına saldıran Japonya, Almanya ve İtalya ile ittifak kurdu.
BLOKLAŞMA
Miğfer Devletler
İnsanlık, o zamana kadarki tarihinin en büyük felaketi olan I. Dünya Savaşı'nın ardından barışın önemini daha iyi anladı. Her ne kadar halk bazında barış ön plana çıkmışsa da pek çok ülkenin siyasi kadroları hala çeşitli hülyalarından vazgeçemediler.
I. Dünya Savaşı'ndan sonra dünya devletleri yeni bir savaşın çıkmasını önlemek, uluslar arası güvenliği ve barışı korumak ve bunun devamlılığını sağlamak için bazı teşebbüslerde bulunmuşlardı.
Bunların birincisi 10 Ocak 1920'de resmen kurulan Milletler Cemiyeti'dir. Merkezi Cenevre'dir. Cemiyetin asıl üyeleri I. Dünya Savaşı'nın galip devletleridir. Sonradan diğer devletler de cemiyete katılmıştır. Türkiye de 1932'de cemiyete üye olmuştur.
İkincisi 16 Ekim 1925'te Almanya, İngiltere, İtalya, Belçika, Polonya ve Çekoslovakya arasında imzalanan Lokarno Antlaşması'dır. Bu antlaşma ile Almanya Batı sınırlarının sürekliliğini kabul etmiş, Polonya ve Çekoslavakya sınırları için güvence vermiştir.
Üçüncüsü ABD Dışişleri Bakanı Kellog'un önerisi doğrultusunda 27 Ağustos 1928'de Paris'te imzalanan Kellog Paktı'dır. İngiltere, Almanya, İtalya, Japonya ve ABD arasında imzalanan bu pakta 8 Temmuz 1929'da Türkiye dahil belli başlı büyük devletler katılmıştır. Bu pakt ile savunma anlayışına dayanmayan savaş, kanun dışı sayılmıştır. Tüm bunlara rağmen II. Dünya Savaşı'nın çıkması önlenememiştir.
I. Dünya Savaşı'nın devletler arasındaki dengeleri alt üst etmesi savaştan sonra huzursuzluğu daha da arttırdı. Dünya barışını korumak amacıyla kurulan Milletler Cemiyeti'nin İngiltere'nin güdümünden çıkamaması bu örgüte karşı duyulan güvensizliği arttırdı.
I. Dünya Savaşı'nın ardından kısa sürede toparlanan Almanya, Versay Antlaşması ile uğradığı mağduriyetini gidermek için politikasını değiştirdi. I. Dünya Savaşı sonunda Almanya'nın İngiltere ve Fransa'ya duyduğu nefret doruk noktaya ulaştı. Milliyetçi akımların güçlendiği Almanya'da halk idarecileri ile toparlandı. Versay Antlaşması'nın ağır koşullarına rağmen on yılda tekrar güçlenmeyi başardı. Gücünü arttıran Almanya, Versay Antlaşması'nı iptal ederek hızla silahlandı. Nazi Partisi'nin iktidara gelmesinin ardından saldırgan bir politika izlemeye başladı. 1930'lardan itibaren Dünya barışını tehdit etmeye başlayan Almanya'nın diktatör lideri Hitler Avusturya ve Çekoslavakya'yı işgal ederek savaş sürecini başlattı.
II. Dünya Savaşı'nın çıkmasında Almanya'nın dışında İtalya'nın izlediği saldırgan politika da etkili olmuştur. I. Dünya Savaşı'nın galiplerinden olmasına rağmen İtalya savaşta umduğunu bulamadı. İtilaf Devletleri İtalya'yı bol vaadlerle yanlarına çekmişlerdi. Savaş bittiğinde sözlerinde durmayan İtilaf Devletleri'nin İtalya'yı savaşın ganimetleri paylaşılırken tasfiye etmek istemeleri İtalya'nın tepkisine neden oldu. Savaş sonrasında İngiltere ve Fransa'dan giderek uzaklaşan İtalya, diktatör lideri Mussolini'nin yönlendirdiği saldırgan politika ile Almanya'nın yanında yer aldı. Almanya ile birlikte hareket eden İtalya, bir yandan Libya'dan Afrika'nın iç kesimlerine doğru ilerlerken diğer yandan da Habeşistan'ı işgal etti. İtalya'nın Arnavutluk'u kontrol ederek Balkanlara girmesi bölgedeki huzursuzluğu arttırdı.
I. Dünya Savaşı sırasında Uzakdoğu'daki egemenlik sahasını genişleten Japonya savaştan sonra bölgenin tek hakimi olma arzusuna kapıldı. Savaş sonunda İngiltere'nin Uzakdoğu'dan büyük ölçüde çekilerek Ortadoğu'ya kayması Uzakdoğu'da bir boşluk meydana getirdi. Bu boşluğu doldurmak amacıyla Japonya ve ABD arasında başlayan rekabetten üstün çıkan Japonya bölgeye hakim oldu. Daha sonra Çin topraklarına saldıran Japonya, Almanya ve İtalya ile ittifak kurdu.
BLOKLAŞMA
Miğfer Devletler
Almanya , İtalya , Japonya
Müttefik Devletler
İngiltere, Fransa ,ABD , SSCB
II. DÜNYA SAVAŞI'NIN NEDENLERİ
1- 1919 Versay Antlaşması ile Avrupa'daki sorunların çözümlenememesi, Almanya'nın bazı yükümlülükler altına sokulması
2- Almanya'nın I. Dünya Savaşı'ndaki kayıplarını telafi etmek istemesi
3- Fransa'nın I. Dünya Savaşı'ndan sonra elde ettiği çıkarlarını korumak istemesi
4- Almanya'nın I. Dünya Savaşı'nda askersiz hale getirilen Ren bölgesine asker çıkarması
5- Almanya, Fransa ve İngiltere arasında dünya siyasetinin yürütülmesi konusunda çatışmaların yaşanması
6- Rusya'nın komünist rejimi dünyaya yayma isteği ile taraflar arasındaki rekabeti kışkırtması
7- Rusya'nın yayılmacı (emperyalist) politikası
8- Almanya'nın 1 Eylül 1939'da Polonya'yı işgale başlaması üzerine İngiltere ve Fransa'nın 3 Eylül 1939'da Almanya'ya savaş ilan etmesi
9- İtalya'nın emperyalist yayılma politikası ve 1936'da Habeşistan'ı işgal etmesi
Almanya'nın 1939'da Avusturya ve Çekoslavakya'yı işgaliyle başlayan savaş, Fransa ve İngiltere'nin Almanya'ya savaş ilan etmesiyle Dünya Savaşı şekline dönüşmüş ve savaş, Avrupa'dan Uzak Doğu'ya, Afrika'dan Amerika'ya kadar bütün dünyaya yayılmıştır.
CEPHELER
1- Batı Cephesi: Almanya, Polonya meselesini çözdükten sonra Danimarka ve Norveç'i de alarak batıya yönelmiş, Hollanda, Belçika, Çekoslavakya'yı işgal etmiş ve 14 Haziran 1940'ta Paris'e girmiştir. 22 Haziran 1940'ta Fransa'yla Campiegne Mütarekesi'ni imzalamış ve Fransa teslim olmuştur. Ancak İngiltere'yi işgal edememiştir.
2- Kuzey Afrika Cephesi: Habeşistan'ı ve Eritre'yi işgal eden Almanya'nın müttefiği İtalya, 13 Eylül 1940'ta Paris'e girmiştir.
3- Balkan ve Rus Cephesi: Macaristan, Romanya ve Bulgaristan'ı kendi yanına çeken Almanya, Yugoslavya'yı da işgal etmiş, İtalya'da Yunanistan'a girmiştir. Böylece 1941'de Balkanlara, Doğu Akdeniz ve Ege'ye hakim olmuştur. Savaşların başından itibaren Almanya'nın yanında yer alan Rusya, Balkanların işgalini tepkiyle karşıladı. Almanya, kıta Avrupa'sında kontrolü ele geçirdi, ancak İngiltere'ye beklenen darbeyi bir türlü vuramadı.
4- Uzak Doğu Cephesi: Bu cephede Japonya, Mançurya ve Hindiçin'i işgal ederek başlangıçta bazı başarılar elde ettiyse de 1942'den itibaren durum tersine döndü.
1941 yılında savaş alanı yeni katılmalarla hızla genişledi. Rusya ve ABD İngiltere'nin yanında yer alırken, Japonya da Almanya yanında savaşa girdi.
I. Dünya Savaşı'nda olduğu gibi II. Dünya Savaşı'nda da ABD savaşın seyrini değiştirmiştir. ABD'nin ekonomik desteğinin ardından İngiltere yanında savaşa girmesi Miğfer grubunun işini zorlaştırmış ve onları teker teker savaştan çekilmek zorunda bırakmıştır.
Önce 3 Eylül 1943'te İtalya mütareke imzalayarak savaştan çekilmiştir.
İtalya'nın savaş dışı kalmasından etkilenmeyen Almanya, Rus ordularına üstünlük sağlayarak Moskova önlerine kadar ilerledi. 1943 yılına kadar savaşı kontrolünde bulunduran Almanya bu tarihten itibaren sarsılmaya başladı. Kaynakları tükenen Alman orduları iklim koşullarının da etkisiyle Moskova önlerinde Rus ordularına yenildi. 1943 yılından itibaren karşı saldırıya geçen Rus orduları 1945 yılında Almanya'ya kadar ulaştı.
Almanya doğudan Rusya tarafından sıkıştırılırken batıdan da İngiltere, Amerika ve Fransa Normandiya Çıkartması'nı yaparak 1945 yılında Almanya'yı teslim aldılar.
Almanya'nın teslim olmasından sonra müttefik devletler Japonya'ya yüklendiler. Bir türlü çökertilememesi üzerine Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombaları ile şok olan Japonya'nın 10 Ağustos 1945'te teslim olması ile savaş bitti.
II. DÜNYA SAVAŞI'NIN SONUÇLARI
1- Demokrasi-Diktatörlük mücadelesi olarak görülen savaşı demokrasiyi savunan devletler (Rusya hariç) kazandılar.
2- Almanya ve İtalya'nın yenilmesiyle ırkçı akımlar etkisini kaybetti.
3- Sömürgecilik dönemi sona ermeye başladı ve savaştan sonra sömürülen devletlerden pek çoğu bağımsızlık kazandı (Hindistan, Pakistan, Cezayir, Libya vb.).
4- Rusya, komünist rejimini Orta ve Doğu Avrupa ile Çin'e taşıdı.
5- Milletler Cemiyeti, Birleşmiş Milletler Teşkilatı adı ile tekrar kuruldu.
6- Rusya ve ABD dünyanın en büyük iki devleti haline geldi. Soğuk savaş dönemi başladı.
7- Almanya, Doğu ve Batı Almanya olmak üzere ikiye bölündü.
8- Almanya ve İtalya'nın işgal ettiği Balkan ve Doğu Avrupa ülkeleri Rusya'nın denetiminde yeniden kuruldu.
9- II. Dünya Savaşı sonunda dengeler Yalta Konferansı ile yeniden kurulmaya çalışıldı.
10- Devletler arasındaki rekabet savaştan sonra da devam etti.
11- 1948 yılında Filistin topraklarında İsrail Devleti kuruldu.
12- Türk-Amerikan ilişkileri gelişti.
13- Savaşta milyonlarca insan öldürüldü, kalanlar da büyük sıkıntılar çekti.
TÜRKİYE'NİN SAVAŞTAKİ TUTUMU
İngiltere, Fransa ,ABD , SSCB
II. DÜNYA SAVAŞI'NIN NEDENLERİ
1- 1919 Versay Antlaşması ile Avrupa'daki sorunların çözümlenememesi, Almanya'nın bazı yükümlülükler altına sokulması
2- Almanya'nın I. Dünya Savaşı'ndaki kayıplarını telafi etmek istemesi
3- Fransa'nın I. Dünya Savaşı'ndan sonra elde ettiği çıkarlarını korumak istemesi
4- Almanya'nın I. Dünya Savaşı'nda askersiz hale getirilen Ren bölgesine asker çıkarması
5- Almanya, Fransa ve İngiltere arasında dünya siyasetinin yürütülmesi konusunda çatışmaların yaşanması
6- Rusya'nın komünist rejimi dünyaya yayma isteği ile taraflar arasındaki rekabeti kışkırtması
7- Rusya'nın yayılmacı (emperyalist) politikası
8- Almanya'nın 1 Eylül 1939'da Polonya'yı işgale başlaması üzerine İngiltere ve Fransa'nın 3 Eylül 1939'da Almanya'ya savaş ilan etmesi
9- İtalya'nın emperyalist yayılma politikası ve 1936'da Habeşistan'ı işgal etmesi
Almanya'nın 1939'da Avusturya ve Çekoslavakya'yı işgaliyle başlayan savaş, Fransa ve İngiltere'nin Almanya'ya savaş ilan etmesiyle Dünya Savaşı şekline dönüşmüş ve savaş, Avrupa'dan Uzak Doğu'ya, Afrika'dan Amerika'ya kadar bütün dünyaya yayılmıştır.
CEPHELER
1- Batı Cephesi: Almanya, Polonya meselesini çözdükten sonra Danimarka ve Norveç'i de alarak batıya yönelmiş, Hollanda, Belçika, Çekoslavakya'yı işgal etmiş ve 14 Haziran 1940'ta Paris'e girmiştir. 22 Haziran 1940'ta Fransa'yla Campiegne Mütarekesi'ni imzalamış ve Fransa teslim olmuştur. Ancak İngiltere'yi işgal edememiştir.
2- Kuzey Afrika Cephesi: Habeşistan'ı ve Eritre'yi işgal eden Almanya'nın müttefiği İtalya, 13 Eylül 1940'ta Paris'e girmiştir.
3- Balkan ve Rus Cephesi: Macaristan, Romanya ve Bulgaristan'ı kendi yanına çeken Almanya, Yugoslavya'yı da işgal etmiş, İtalya'da Yunanistan'a girmiştir. Böylece 1941'de Balkanlara, Doğu Akdeniz ve Ege'ye hakim olmuştur. Savaşların başından itibaren Almanya'nın yanında yer alan Rusya, Balkanların işgalini tepkiyle karşıladı. Almanya, kıta Avrupa'sında kontrolü ele geçirdi, ancak İngiltere'ye beklenen darbeyi bir türlü vuramadı.
4- Uzak Doğu Cephesi: Bu cephede Japonya, Mançurya ve Hindiçin'i işgal ederek başlangıçta bazı başarılar elde ettiyse de 1942'den itibaren durum tersine döndü.
1941 yılında savaş alanı yeni katılmalarla hızla genişledi. Rusya ve ABD İngiltere'nin yanında yer alırken, Japonya da Almanya yanında savaşa girdi.
I. Dünya Savaşı'nda olduğu gibi II. Dünya Savaşı'nda da ABD savaşın seyrini değiştirmiştir. ABD'nin ekonomik desteğinin ardından İngiltere yanında savaşa girmesi Miğfer grubunun işini zorlaştırmış ve onları teker teker savaştan çekilmek zorunda bırakmıştır.
Önce 3 Eylül 1943'te İtalya mütareke imzalayarak savaştan çekilmiştir.
İtalya'nın savaş dışı kalmasından etkilenmeyen Almanya, Rus ordularına üstünlük sağlayarak Moskova önlerine kadar ilerledi. 1943 yılına kadar savaşı kontrolünde bulunduran Almanya bu tarihten itibaren sarsılmaya başladı. Kaynakları tükenen Alman orduları iklim koşullarının da etkisiyle Moskova önlerinde Rus ordularına yenildi. 1943 yılından itibaren karşı saldırıya geçen Rus orduları 1945 yılında Almanya'ya kadar ulaştı.
Almanya doğudan Rusya tarafından sıkıştırılırken batıdan da İngiltere, Amerika ve Fransa Normandiya Çıkartması'nı yaparak 1945 yılında Almanya'yı teslim aldılar.
Almanya'nın teslim olmasından sonra müttefik devletler Japonya'ya yüklendiler. Bir türlü çökertilememesi üzerine Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombaları ile şok olan Japonya'nın 10 Ağustos 1945'te teslim olması ile savaş bitti.
II. DÜNYA SAVAŞI'NIN SONUÇLARI
1- Demokrasi-Diktatörlük mücadelesi olarak görülen savaşı demokrasiyi savunan devletler (Rusya hariç) kazandılar.
2- Almanya ve İtalya'nın yenilmesiyle ırkçı akımlar etkisini kaybetti.
3- Sömürgecilik dönemi sona ermeye başladı ve savaştan sonra sömürülen devletlerden pek çoğu bağımsızlık kazandı (Hindistan, Pakistan, Cezayir, Libya vb.).
4- Rusya, komünist rejimini Orta ve Doğu Avrupa ile Çin'e taşıdı.
5- Milletler Cemiyeti, Birleşmiş Milletler Teşkilatı adı ile tekrar kuruldu.
6- Rusya ve ABD dünyanın en büyük iki devleti haline geldi. Soğuk savaş dönemi başladı.
7- Almanya, Doğu ve Batı Almanya olmak üzere ikiye bölündü.
8- Almanya ve İtalya'nın işgal ettiği Balkan ve Doğu Avrupa ülkeleri Rusya'nın denetiminde yeniden kuruldu.
9- II. Dünya Savaşı sonunda dengeler Yalta Konferansı ile yeniden kurulmaya çalışıldı.
10- Devletler arasındaki rekabet savaştan sonra da devam etti.
11- 1948 yılında Filistin topraklarında İsrail Devleti kuruldu.
12- Türk-Amerikan ilişkileri gelişti.
13- Savaşta milyonlarca insan öldürüldü, kalanlar da büyük sıkıntılar çekti.
TÜRKİYE'NİN SAVAŞTAKİ TUTUMU
II. Dünya Savaşı daha başlamadan önce Türkiye gerekli hazırlıkları yapmıştı. Savaş başladığında tarafsız kalan Türkiye her an savaşa girecekmiş gibi hazırlık yaparken savaşın dışında kalabilmek için de dikkatli bir politika izledi. Her iki taraf da Türkiye'yi yanlarına çekmek için baskı yapıyorlardı. Almanya'nın Balkanlara dayanması Türkiye'de ciddi tedirginlik doğurdu. Alman tehdidine karşı sınıra yığınak yapan Türk ordusu teyakkuza geçirilirken siyasi çözüm arayışları hızlandı. Ankara'da yapılan Türk-Alman görüşmeleri sonucunda bir saldırmazlık antlaşması imzalandı. Antlaşma ile Almanya Türkiye'ye saldırmama garantisi verdi. Türkiye de tarafsız kalacağı garantisini verdi. Diğer taraftan Müttefikler de sürekli Türkiye'yi yanlarında savaşa sokmak için baskı yapıyorlardı. Türkiye buna karşılık askeri yetersizliği gündeme getirmiş ve zaman kazanmaya çalışmıştır. Türkiye Balkanlar’da gerçekleştirilecek bir harekata katılabileceğini bildirmiştir. Bunun için Churchill ile İnönü, 1943’te, Adana’da buluşarak bir takım görüşmelerde bulunmuşlardır. 1943’te, Churchill, Roosevelt ve İnönü’nün katılımları ile Kahire Konferansı yapılmıştır. İnönü ise gerekli hazırlık ve yardımın gerçekleştirilmesi durumunda, savaşa girilebileceği hususunda ilk kez yeşil ışık yakmıştır. İngiltere ve ABD Dışişlerinin arka arkaya vermiş oldukları notalar sonucunda, Türkiye Almanya’ya yaptığı krom sevkiyatını 21 Nisan 1941’de durdurmuştur ve 2 Ağustos 1944’te Almanya ile ilişkilerini kesmiştir. Ancak bunu yaparken de, İngiltere ve ABD’den, savaş sonrası barış konferansında tam bir müttefik işlemi göreceğine dair güvence aldı. Savaşın bitimine yakın 23 Şubat 1945'te Türkiye, Japonya ve Almanya'ya savaş ilan etti. Bu tarihte savaşın sonucu belirmişti. Demokratik Avrupa devletleri ile birlikte hareket etme düşüncesi ve Birleşmiş Milletlere üye olma fikri, Türkiye'nin savaşa girmesinde etkili olmuştur. Bu durum, Türkiye'de savaştan sonra çok partili bir rejime geçilmesinde de etkili olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder