16 Mart 2024 Cumartesi

Mehmet Âkif Ersoy'un Hayatı ve Eserleri


1873 yılında İstanbul Fatih'in Sarıgüzel semtinde dünyaya gelmiştir.

Babası Fatih Medresesi müderrislerinden Mehmet Tahir Efendi, o dönemler Osmanlı Devleti'ne bağlı olan Arnavutluk'un İpek kasabasına bağlı Şuşise Köyü'nden İstanbul'a gelmiş, annesi Emine Cemile Hanım ise Buharalı Mehmet Efendi'nin kızı olarak Samsun'da dünyaya gelmişti.

1878 yılında, 4 yaşındayken Fatih'de Emir Buhari Mahalle Mektebi'ne başladı. Burada iki yıl eğitim gördükten sonra Fatih İbtidaisi'ne /temel okuluna geçti. Aynı yıl babası ona Arapça dersleri vermeye başladı. Rüştiye’yi yani ortaokulu bitirdikten sonra dönemin gözde okullarından Mekteb-i Mülkiye (Siyasal Bilgiler Fakültesi)’nin âli(Yüksek) kısmında bir müddet okudu. Ne var ki babasını vefatından sonra maddî imkansızlıklar nedeniyle orayı bırakıp Halkalı’daki Baytar Mekteb-i Âli (Veterinerlik Fakültesi)’ne parasız yatılı olarak girdi ve bu okulu birincilikle bitirdi.

1893 yılında “Ziraat Nezâreti Umur-u Baytâriye Şubesi”nde (Ziraat Bakanlığı Veterinerlik İşleri) göreve başladı.

1898'de 25 yaşında iken Tophane-i Amire veznedarı Mehmet Emin Bey'in kızı İsmet Hanım ile evlendi. Aynı yıllarda Maarif Dergisi'nde ve Resimli Gazete'de şiir yazıları ve Arapça, Farsça ve Fransızca'dan yaptığı çevirileri yayınlandı.

Baytarlığa başladığı ilk yıllarda bile, mesleğinden çok, şairliği ile tanınan Mehmet Akif, öğretmenlik hayatına 1906’da Halkalı Baytar Mektebi’ne “kitâbet-i resmîye” (resmî yazışma usulü) dersi hocalığı ile başladı. 1908’den sonra ise Edebiyat Fakültesi ile Dârülhilâfe Medresesi’nde “Osmanlı Edebiyatı” hocalığında bulundu.

“Umur-u Baytâriye Müdür Muavini”(Veterinerlik İşleri Müdür Yardımcısı) olarak sürdürdüğü görevinden 1913 yılında istifa etti.

Mehmet Akif, 1920’de Burdur milletvekili seçildi. 1921 yılında açılan milli marş yarışmasına, “para ödülü almamak” koşuluyla katılmayı kabul etti ve orduya ithaf ettiği şiiri, 12 Mart 1921 günü milli marş olarak kabul edildi. Ödül olarak verilen 500 lirayı Hilal-i Ahmer (Kızılay) bünyesinde, kadın ve çocuklara iş öğreten ve cepheye elbise diken Darü’l-Mesâi Vakfına (İş Evi) bağışladı.

1923 yılında Abbas Halim Paşa’nın daveti üzerine Mısır’a gitti. 1929 - 1936 yılları arasında Kahire’deki “Câmiü’l-Mısriyye” Üniversitesi’nde, Türkçe öğretmenliği yaptı. 17 Haziran 1936’da İstanbul’a dönmeye karar verdi. 27 Aralık 1936 tarihinde hastalağından dolayı vefat etti ve Edirnekapı Mezarlığı’na defnedildi.

Mehmet Akif Ersoy'un Düşünce Yapısı

Mehmet Akif Ersoy’un hayatı ve eserleri ile İslamcılığı savunmuştur. Gerekli gördüğü vakitlerde Batıcılık ve Türkçülük akımlarını tenkit etmiştir ve eleştirmiştir.

Mehmet Akif Ersoy’un Şiir Anlayışı Nedir?

Mehmet Akif Ersoy şiirleri, İslami bir duygusallığa sahiptir. Şiirlerini ilhamla değil düşünerek yazmaktadır. Yazdıktan sonra ise şiirleri üstünde çok düşünür ve değiştirmesi gereken yerleri değiştir. Bu şekilde eserleri ortaya koyan Mehmet Akif şiirleri toplumun günlük hayatından esinlenerek yazılmıştır.

Mehmet Akif Ersoy’un Eserleri

Mehmet Akif Ersoy’un eserleri arasında 1895 yılında yazmış olduğu Kurana Hitap adlı eser ilk eseri olarak bilinmektedir. Bu eser 7 beyitten oluşan bir gazeldir, yazdığı dönemde Serveti Fünun gazetesinde yayınlanmıştır

Şairin Safahat genel adı altında toplanan şiirlerini içeren yedi kitabının ilk yayım tarihleri şöyledir:

Safahat (1911): 44 şiir, 3084 mısra.

Süleymaniye Kürsüsünde (1912): Bir şiir, 1002 mısra.

Hakkın Sesleri (1913): 10 şiir, 482 mısra.

Fatih Kürsüsünde (1914): Bir şiir, 1692 mısra.

Hatıralar (1917): 10 şiir, 1314 mısra.

Asım (1924): Bir şiir, 2292 mısra.

Gölgeler (1933): 41 şiir, 1374 mısra.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder